Sosyal Medya

Mustafa Kutlu: Müminin muradı

Müminin muradı ne dünyada huzur ve mutluluk, ne servet ne sevinçtir. Onun hedefi Allah rızasıdır.



Ben yaptım, ben yıktım, ben kazandım, ben bildim, ben buldum deme.
 
Ben kaybettim, ben yenildim, ben bittim, ben tükendim deme. Ben demek terk-i edebdir. Ä°nsanoÄŸluna verilen nihayetinde bir niyet, bir istektir.
 
Ama.
 
Her işin başı niyettir.
 
Her fert niyetinde muhtardır. O kadar.
 
Niyetsiz itaat olur belki ama, ibadet olmaz. Ä°lim dahi böyledir. Alınmaz, verilir. Kendilerine ilim verilmiÅŸ olanlara ne mutlu. Ne mutlu ilmi ile amel edenlere. Gayret bizden tevfik Allah’tan diyenlere.
 
Onların kalplerine hikmet konulmuÅŸtur. Bu sebepledir ki âlim âbidden üstündür. Melekler, gökler ve yerde bulunanlar, hatta yuvasındaki karınca, sudaki balıklar insanlara hayır öÄŸretenler için salavat getirir.
 
Peygamberler miras olarak ne dinar ne dirhem bıraktı. Onlardan geriye iman aÄŸacı, ilim dalları ve meyve olarak ahlâk kaldı.
 
Elbette ki ilmin ahlâkı düzeltmek hususunda büyük önemi vardır. Ancak ahlâk ilimden çok bir irade ve ihtisas meselesidir.
 
Ä°man için sadece bilgi yetmez. Ahlâk için de ilim yetmez. EÄŸer yeterli olsa idi hakkı bilen bir kiÅŸi yalan söylemezdi.
 
Gaflet, ÅŸehvet, öfke, haset, alışkanlık, ümit, ümitsizlik, gurur, tutku pek çok âlimim diyenleri yarı yolda bırakır.
 
Her kötülüÄŸü bilgisizlikten bilenler, tahsili yüksek olanların ÅŸerriden ÅŸaÅŸkınlığa düÅŸer. Hz. Peygamber ÅŸöyle buyurdu: “Âlimleri karşılayan beni karşılamış gibi olur. Onları ziyaret eden beni ziyaret etmiÅŸ gibi olur. Onların meclisinde bulunan benim meclisimde bulunmuÅŸ olur. Benim meclisimde bulunan da sanki Rabbin meclisinde bulunmuÅŸ gibidir.”
 
Cenab-ı Hak ilmi âlimleri almakla ortadan kaldırır. Bu sebeple âlimin ölümü âlemin ölümü olur. O dem ayaklar baÅŸ olur cahiller fetva verir.
 
Dinin felaketine yol açan üç ÅŸey:
 
Günahkâr fakih, zalim devlet baÅŸkanı ve cahil müctehit.
 
Oysa gerçek âlimler peygamberlerin varisleridir.
 
Bunlar kimlerdir?
 
Allah’ın rahmetinden insanların ümidini kesmeyenler. Hakkın merhametini kısmayanlar. Dünya malına meyledip Kur’an’a sırt çevirmeyenler.
 
Ä°lmin ve âlimin hem fazileti hem musibeti görülebilir. Halbuki ilim amelden üstün kılındı.
 
Ä°lmiyle amel etmeyen âlim, ilmin ÅŸerefini de, gayesini de seraba çevirir; hem kendi sapar, hem halkı saptırır.
 
Onlar o kimselerdir ki, Allah kalplerine iman yazmış ve kendinden bir ruh ile desteklemiÅŸtir; onlar Allah’a, peygambere, ahirete inanmayanları dost edinmez.
 
Allah ve Resulü ile yarışa kalkanlar.
 
Onlar şeytanın taraftarıdır.
 
Bunlara uyan, onların safında yer alan küfrün en ÅŸiddetli olanını seçmiÅŸtir.
 
Dünyada zengin-maÄŸrur-galip-üstün-varlıklı-bilgili-mutlu-mesut bir makam ve mevkide bulunuyor; çılgınlar gibi eÄŸleniyor, göklere rengârenk fiÅŸekler atıyorlar ve “iÅŸte devlet de bizim, servet de bizim” diyorlarsa.
 
Bil ki ÅŸeytana hizmet ediyor, onun askeri oluyorlar.
 
Cehennemde yerleri hazır.
 
Müminin muradı ne dünyada huzur ve mutluluk, ne servet ne sevinçtir. Onun hedefi Allah rızasıdır.
 
Onlar, “Cehennem olsa gelen göÄŸsümüzde söndürürüz / Bu yol ki Hak yoludur durmak bilmeyiz yürürüz” diyenlerdir.
 
Hak’tan gelen ne varsa razıdırlar.
 
Lütfun da hoÅŸ, kahrın da hoÅŸ derler. Ä°nsanları hak yola davet eden peygamberlere bakarlar. Bakarlar ve görürler ki peygamberlerin dünya hayatı öyle güllük gülistanlık olmamış, ekseri ızdırap ve mücadele ile geçirmiÅŸ ömrünü.
 
Müminin cenneti öte dünyadadır.
 
Müslüman bir elim yar koynunda öteki cennette olsun diyemez.
 
Ä°lme ait ne varsa âlimin kazandığı, insanı hakka, hakikata götürmüyorsa makbul deÄŸildir.
 
 
YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.