Kürsü
Ali Haydar Haksal: Azim ve kararlılık
Follow @dusuncemektebi2
Her adımımız yolumuzun bir başlangıcıdır. Yürünmeden yol alınmaz. Düşünmeden bir şeyi anlamamız ve kavramamız olmaz.
DüÅŸünce geleneÄŸimiz kendine özgü kavramlar oluÅŸturmuÅŸ. Bunlar adeta bir kesinlik ifade eder. Duada bulunulurken “azm u cezm” ile ifade edilir. Ä°yiliklerin ve güzelliklerin sürekliliÄŸi ve devamı, kötülüklerden, çirkinliklerden ve günahlardan kaçınma azmi ve kararlığı üzerine adeta söz verilir. Bu söz, kiÅŸinin hayatının özünü oluÅŸturur.
Hayatımız olumsuzluklar üzerine deÄŸil olumluluklar üzerine genelde inÅŸa edilir ya da oluÅŸturulur. Elden geldiÄŸince iyi ve güzel olmaya çaba gösterilir, diÄŸerlerinden ise kaçınılır. Mevlitlerde, meclislerde dua ve yakarı ile toplu bir söz veriÅŸ olur.
Karamsarlıklar ve yaÅŸananlar insanı kimi zaman umutsuzluÄŸa itebilir. Günümüz ortamı ise buna çok uygun. Olumsuzlukları anlatır ve tanımlarken insanlar üzerine karamsarlık ve umutsuzluk oluÅŸsun diye deÄŸil, olanları ve yaÅŸananları saptama ve onlardan kaçınma içindir. Daha çok çabalamak gerektiÄŸi düÅŸüncesinin oluÅŸturulmasıdır.
Zor bir sınavdan ve dönemden geçtiÄŸimiz bir gerçek. Bilinç sahibi olanların bu gibi durumlarda etrafına umut ve ışık saçacak bakışı, duruÅŸu ve davranışı çok daha önem kazanmakta.
ÖnceliÄŸimiz ve derdimiz Müslümanlar. Elbette baÅŸta kendimiz ve yakınlarımızdan baÅŸlamakla yükümlüyüz, sonra da çevremizden, sonra da bu daireyi geniÅŸleterek ulaÅŸabileceÄŸimiz herkesten. SorumluluÄŸumuz duruÅŸ ve davranışlarımızdır. Üzerimize adeta saÄŸanak gibi yaÄŸan, bora gibi savurup götüren güçlerle karşı karşıya bulunuyoruz. Onlarla savaÅŸmak yerine saÄŸlam duruÅŸumuz, etkiden uzaklaşışımız bizi güçlü kılar. Bunu kendimizle sınırlı tutmadan birbirimize dayanak olmakla olur.
“Safları sıklaÅŸtırın” deyimimiz tam da bunun için geçerli. Güç kazanmak için omuz omuza vermekle yüründüÄŸünde emin ve güçlü olunur. DuruÅŸumuz ve varlığımız aÅŸk dili ile ise gözü kara deÄŸil sevda diliyle yol alınır. Yani, azim ve kararlılık ile.
Hırs ise tehlike içeriyor, yani gözü karalık. Bu ise sisli ve karanlık yollara itilmesine neden olur. Bunda dünya tamahı ağır basar. BaÅŸkalarının haklarına saldırı ve gasp anlamını ve ruhunu içerir.
Ä°nsan olma sorumluluÄŸu genel bir anlam içerir. Her insan insanın muhatabı. Ä°deolojik ve tutucu olanların dünyasına girmek elbette zordur. Sahih bir Müslüman’ın duruÅŸu, çabası, azmi ve kararlılığı baÅŸkalarını yıldırır. Onlara korku salmak yerine sevgi ve merhamet ile yaklaÅŸma daha anlamlıdır. Ä°nsanlığın Ä°slâm’a ve sahih Müslümanlara gereksinimi var. Ä°nsanlığa yol olacak Müslümanlara.
Entelektüel ve bilinç sahibi Müslümanların varlığı sadece bulunduÄŸumuz yer için deÄŸil insanlık için önemli. Ülkemiz, bölgemiz ve coÄŸrafyamız için.
Günümüz kültür ve düÅŸünceleri bulanık ve karmaşık. Dört bir yanımızda insanlığın üzerine abanan ve kuÅŸatan bir gücü var. Işık karanlıktan daha güçlüdür. Geceyi aydınlatan güneÅŸ ve gündür.
Gecenin içinde bile insan içindeki ışıkla yol bulur. Allah insana dışımızı görmemiz için göz, sezmemiz için kalp, düÅŸünmemiz için göz vermiÅŸ. Bizi bu güzelliklerle donandırmış.
Her adımımız yolumuzun bir baÅŸlangıcıdır. Yürünmeden yol alınmaz.
DüÅŸünmeden bir ÅŸeyi anlamamız ve kavramamız olmaz. DüÅŸünmek, fehmetmek, fikir yürütmek ve çözüm üretmek. Bunlar iç dünyamızın güçleri.
Kaynak: Milli Gazete
Henüz yorum yapılmamış.