Gökhan Özcan: Ramazan, ciddiyet ve zihinsel defolarımız
Follow @dusuncemektebi2
On bir ayın sultanı, rahmet ve mağfiret ayı Ramazan-ı Şerif’in getirdiği hayır, feyz ve bereketten bütün inananların ve bütün insanlığın nasibdar olmasını niyaz ediyorum.
Ä°nsanların dünyanın gidiÅŸatına uyumlu bir ÅŸekilde deÄŸiÅŸip dönüÅŸtükleri bir gerçek... Her ÅŸeyin hızının arttığı yeni zamanlarda bu deÄŸiÅŸimin geçmiÅŸte yaÅŸandığından çok daha hızlı gerçekleÅŸtiÄŸi de bir vakıa... Her ÅŸeyin her an deÄŸiÅŸtiÄŸi bir dünyada, tabiatı gereÄŸi sabit bir hakikate sıkı sıkıya baÄŸlı olması gereken inanmışların inandıklarında sabit kadem olmaları elbette güçleÅŸiyor. Bu gerçeÄŸi kabul etmemiz gerekiyor ki, neyle imtihan edildiÄŸimizi hatırımızda tutabilelim.
Eski insan, Allah’ın iradesini hayatın merkezine alan, istikametini ilahi olanla uyumlu olarak belirleyen bir imana, bir inanışa sahipti. Ä°rili ufaklı bazı izah farklılıklarına raÄŸmen bunu bütün inanışlar için söyleyebiliriz. ‘Modernite’nin deÄŸiÅŸtirmeye çalıştığı temel ‘kaide’ de temelde buydu. Allah’ın iradesini temel alan bir hayatın yerine, insan aklı ve iradesini koyan yeni bir hayat koymak... Bu önemli ölçüde baÅŸarılmış, inananlar dahil olmak üzere insanların kadim yaÅŸama geleneÄŸiyle irtibatı önemli ölçüde kesilmiÅŸtir. Artık sadece sosyal hayatımızda deÄŸil, deÄŸerler dünyamızda da insan aklı ve iradesine dayalı bir zihniyetle yaşıyoruz. Buna direnç gösterebilecek tek ÅŸey, varlığını eski dünyanın kadim kaidesinden alan, Allah’ı hayatın ve her ÅŸeyin merkezine koyan geleneÄŸi yeniden hayatımıza çağırmak, modern zihinsel reflekslerden kurtulmanın yollarını aramaktır.
Modern bir dünyaya iman edenler için hiçbir gelenek vurgusunun artık pek fazla önemi ve deÄŸeri kalmadığını biliyorum. Modern dünya, geleneÄŸi kırmak ve yerine deÄŸerleri deÄŸiÅŸken bir hayatı hakim kılmak üzere yola çıktı. Burada garip olan, kendi geleneÄŸi içinde yükselmiÅŸ imanlı toplumların, tarihin belki de en büyük ray/aks deÄŸiÅŸikliÄŸinin gerçekleÅŸtirildiÄŸi bu süreçte kendilerinden beklememiz gereken direnci gösteremeyip bu deÄŸiÅŸimle haddinden fazla uyumlu bir tavır içinde olmalarıdır.
Bugün, büyük ölçüde bu deÄŸiÅŸimin sebep olduÄŸu zihinsel defolarımız sebebiyle bazı ÅŸeyleri hak ettiÄŸi ciddiyet içinde ele almakta ve meseleleri doÄŸru bir muhtevayla düÅŸünüp taşınmakta güçlük çektiÄŸimiz aÅŸikar... Bu çerçevede, gelenek kavramının hakikatini ve bizi kadim insanla irtibatlı tutmaktaki vazgeçilmez deÄŸerini bilmek noktasında da bariz bir maluliyet içindeyiz.
Mesele, insanların zamanın hangi evresinde daha mutlu yaÅŸadığı, daha az sıkıntı çektiÄŸi meselesi deÄŸil, bunu bilmeliyiz. Ä°nsanlık tarihi boyunca yaÅŸanan her devrin kendine göre güçlükleri ve kolaylıkları, zenginlik ve yoksunlukları vardır. Dünya hayatını vahiy üzerinden anlayanlar için hayatın gayesi Allah’ı bulmaktır. Ä°nsanı Allah’a yaklaÅŸtıran ÅŸey hayırlı, uzaklaÅŸtıran ÅŸey ise ÅŸerlidir. Bu sebeple ki, Allah’ı hayatın merkezine koymayan ve bizi dünyayla fazlasıyla meÅŸgul ederek hakikati aramaktan alıkoyan bir hayata alışmakta ve yerimizi ısıtmakta bizim için çok büyük tehlikeler vardır.
Rahmet ayı Ramazan-ı Åžerif, cümle inananlara bu yolda bir tefekkür, bir idrak tazeleme, bir can yenileme imkanı bağışlar inÅŸallah... Kendi hayatımızın nimetlerinden kısıtlandığımız ÅŸu ibretlik günlerde, sade suya tirit boÅŸ tartışmalarla meÅŸgul olmak yerine, yaÅŸadıklarımızı daha iyi muhakeme eder, ayağımızı bastığımız zeminde ne kadar çürük tahta bulunduÄŸunu tespite yöneliriz belki de. Ramazan-ı Åžerif’in bir fazileti de, insanı kapıldığından koparıp ne yaÅŸadığına bir daha bakma imkanlarıyla donatması deÄŸil mi zaten? Bu kopuÅŸ, aynı zamanda kiÅŸinin kadim gelenekle yeniden irtibatlı hale gelmesi için bir altın fırsat... Ne mutlu deÄŸerini bilene!
...
On bir ayın sultanı, rahmet ve maÄŸfiret ayı Ramazan-ı Åžerif’in getirdiÄŸi hayır, feyz ve bereketten bütün inananların ve bütün insanlığın nasibdar olmasını niyaz ediyorum.
YeniÅŸafak
Henüz yorum yapılmamış.