Sosyal Medya

Sibel Eraslan: Cinsiyetsiz toplum inşası

Gerek cinsiyetsiz toplum ideolojisinde gerekse transhümanizm bakış açısında anahtar kavram 'iyileşme'dir. Dünyada kötü giden işleri düzeltmek gibi güzel bir niyettir bu ilk bakışta. Ama insanın doğasıyla oynayan, onu itidalden çıkartan, bozup haşa yeniden yaratacak bir ölçüsüzlük hakimdir.



Ä°nsanlık olarak ağır yıkımların içinden gelmiÅŸiz, yaÅŸadığımız çaÄŸa... Ä°lkin büyük iklim deÄŸiÅŸiklikleri ve göçler, ardından yeni zamanın koÅŸullarına uyum saÄŸlamak ve hayatta kalabilmek için savaÅŸan insanlık, sonrasında yerleÅŸik düzenle birlikte mülkiyete dair geliÅŸen hırslar, tetiklenen büyük savaÅŸlar, büyük salgın hastalıklar, büyük kıtlıklar, afetler, büyük eÅŸitsizlikler, sömürü, sınıflaÅŸma, ırkçılık, nefret nebulaları ile bugünlere kadar geldik...

Tabii tarih hakkında kötümser bir panoramadır bu. Bunca ağır yükün altından insanlar, kavga ederek ve zayıf olanı sürekli ezip yok ederek deÄŸil de, dayanışarak, sevgiyle, saygıyla, merhametle, adaletle, bilgelikle çıkabilmiÅŸler de diyebiliriz. Bu takdirde insanın içindeki fazilete dair deÄŸerleri öncelemiÅŸ oluruz... Evet insanın içinde ikisi de var; iyilik de kötülük de. Ä°slam hikmeti bunu iki yönlü bir koÅŸu olarak tarif eder: Åžayet iyilik tarafına yönelirsek meleklerden bile üstün olacağımız (eÅŸref-i mahlukat), ama ÅŸayet kötülüÄŸe doÄŸru koÅŸarsak hayvanlardan bile aÅŸağı olacağımız ( belhum adal) hayat macerasıdır bu...
 
Benzerlikler deÄŸil, farklılıklar dikkatimizi çeker çoÄŸu kez ve farklılıklar insanoÄŸlunun kafasını karıştırır her zaman. Ä°lk cinayet, bir kız kavgasından çıkmıştır, Kabil ile Habil arasında. Çünkü kız onlar gibi deÄŸildir, farklıdır. Ä°nsanların tenlerinin farklı renkte oluÅŸu da çok uzun asırlar boyunca sorun olmuÅŸtur. Günümüzde dahi ırkçılığın imha edici uzantılarını iÄŸrenerek seyrediyoruz. Farklı dinlerde oluÅŸları da insanların kafalarını karıştıran bir diÄŸer faktördür. Haçlı savaÅŸlarından, mezhep savaÅŸlarına, günümüzde yaÅŸanan modern iÅŸgal yöntemlerine kadar insanlığın yaka silktiÄŸi karanlık dönemlerdir. Kadın-erkek oluÅŸ da bir farklılık karşılaÅŸması olarak zaman zaman ÅŸiddetle, örslenmiÅŸlikle, kırıcılıkla tecrübe edilmektedir...
 
Farklılıklarla nasıl baÅŸ edeceÄŸiz? Irkçılığın, din savaÅŸlarının, sömürgeciliÄŸin, yoksullaÅŸtırılmanın, kadına, yaÅŸlıya, çocuÄŸa yönelik ÅŸiddetin önüne nasıl geçeceÄŸiz?
 
Bu konuda çeÅŸitli öneriler var, iki radikal çıkış olarak cinsiyetsiz toplum ideolojisi ve tranhümanizm felsefesine dikkatinizi çekmek isterim. Her iki çıkışta da insanlığın ÅŸimdiye kadar iÅŸlediÄŸi ağır suçlar bilançosu söylem giriÅŸi mahiyetinde birbiriyle neredeyse aynı... Evet insan suçlu ve acizdir, peki nasıl deÄŸiÅŸecek?
 
Judith Butler'ın, kimlik kavramını ters yüz etmek için ortaya attığı sloganda, cinsiyetin baÅŸ belası olduÄŸu yazılıydı. Åžayet cinsiyet olmasaydı, dünyadaki eÅŸitsizliklerin, savaÅŸların, çekilen acıların, adaletsizliklerin hiç birisi olmayacaktı. Cinsiyet belası olmasaydı, kadına yönelik ÅŸiddet de olmazdı. Bu görüÅŸe göre, erkek aslında farklı bir kimlik deÄŸil, ÅŸiddetin, kötülüÄŸün genel ismiydi... Kadın ve erkek gibi sert farklılaÅŸmaları yıkıp, saÄŸlanacak bir 'trans''la ara modeller oluÅŸturulmalı böylece kültürel bir devrimin kapısı açılmalıydı...
 
Max More'un ileri sürdüÄŸü ''transhümanizm'' felsefesiyse, insan formunu ve diÄŸer tüm kısıtlamaları bilim ve yüksek teknoloji ile aÅŸmayı hedefler. ''Ä°yileÅŸme'' adı altında insanüstü yaÅŸam süresini, insanüstü zeka kapasitesini, insanüstü zeka kalitesini yakalayarak insanın, yeni-insana evrilmesini öngörür. Yapay zeka ve ileri teknikle mükemmelleÅŸmiÅŸ implantlar aracılığıyla yarı insan, yarı mekanik tasarımların, biliç evriminin konuÅŸulduÄŸu bir ideolojidir bu...
 
Gerek cinsiyetsiz toplum ideolojisinde gerekse transhümanizm bakış açısında anahtar kavram 'iyileÅŸme'dir. Dünyada kötü giden iÅŸleri düzeltmek gibi güzel bir niyettir bu ilk bakışta. Ama insanın doÄŸasıyla oynayan, onu itidalden çıkartan, bozup haÅŸa yeniden yaratacak bir ölçüsüzlük hakimdir.
 
Yüce Kitabımız; 'ekinleri ve nesilleri ifsad eden' yöneliÅŸleri tenkid eder. Ayette geçen ifsad yani bozgun kelimesinin etimolojik serüvenini takip etmek için müferedata ÅŸöyle bir göz attım. Ä°fsad kelimesi için, 'bir nesnenin itidalin dışına çıkması' diyor.
 
Ä°nsan içindeki karanlık ve aydınlıkla birlikte yaratılmış. Ä°nsan, karmaşık ve mürekkep bir varlık. Onu bir tekillik üzerine sabitlemek adına, dışarıdan müdahaleye yeltenmek, aynı zamanda bozmak anlamında... DoÄŸa ile oynamak, fıtratı bozmaya kalkmak bu...
 
 
Star Gazetesi

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.