Sosyal Medya

Andımız'ın sicili ne kadar temiz?

12 Eylül 1980 darbecileri bu andı Diyarbakır, Mamak gibi askerî cezaevlerinde, siyasi tutuklulara sağcı, solcu, İslamcı, Türk, Kürt ayrımı yapmaksızın dayak eşliğinde zorla söyletmiştir.



Demokrasiye balans ayarı çekildiÄŸi yıllarda yani 28 Åžubat postmodern darbe sürecinde diyelim ki bir kutlama ya da davettesiniz.
 
Hele de alkolü fazla kaçırıp cûÅŸ-u hurûÅŸa gelen birileri kalkıp Onuncu Yıl Marşı'nı söylemeye baÅŸladı mı sıkıysa ayaÄŸa kalkmayın, Mâazallah! Ahmet Kaya gibi çatal, kaşık saldırısına maruz kalırdınız. 
 
GeçmiÅŸte okullarda okutulan "Andımız" okunmalı mı okunmamalı mı tartışması, Danıştay'ın ilköÄŸretim okullarında "ÖÄŸrenci Andı" okunmasını sonlandıran kararı ile tekrar alevlendi.
 
Peki, bugünlere nasıl gelindi?
 
30 Eylül 2013'te BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın açıkladığı "DemokratikleÅŸme Paketi" sonrası, 8 Ekim 2013'te tarihinde yapılan bir yönetmelik deÄŸiÅŸimi ile "ÖÄŸrenci Andı" uygulaması yürürlükten kalkmış oldu.
 
Andımız'ın kalkmasının, demokratikleÅŸme süreci ve jakobenlikten sıyrılma noktasında sembolik bir anlamı vardı ve genel olarak olumlu karşılandı. Bununla birlikte itirazlar, eleÅŸtiriler de yok deÄŸildi.
 
Türk EÄŸitim-Sen'in açtığı iptal davasında ilk karar beÅŸ yıl sonra yani 2018'de çıktı. Danıştay 8. Dairesi'nin, oy çokluÄŸu ile aldığı kararla, and metninde "Anayasa'da anlamını bulan kavram ve ilkeler olduÄŸu" gibi gerekçelerle, oy çokluÄŸuyla düzenleme iptal edildi ve yeminin yeniden okutulmasının önü açıldı.
 
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan bu kararı o günlerde, "Bizim andımız Ä°stiklal Marşımızdır ve Ä°stiklal Marşımızla beraber yolumuza devam ediyoruz" sözleriyle eleÅŸtirmiÅŸti.
 
Milli EÄŸitim Bakanlığı'nın 2018 yılındaki bu karara iliÅŸkin yaptığı itiraz ve yürütmeyi durdurma istemi, 12 Mart'ta bir üst kurul olan Danıştay Ä°dari Dava Daireleri Kurulu tarafından karara baÄŸlandı ve andın okutulması yönündeki kararı iptal etti.
 
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, 18 Mart'ta yaptığı konuÅŸmada; "Milli andımız olan Ä°stiklal Marşı, bize niçin birlik olmamız gerektiÄŸini de anlatıyor. Ä°stiklal Marşımızdaki ruhu hep birlikte içselleÅŸtirmemiz, milletimizin tüm fertlerine aşılamamız büyük önem taşıyor" diyerek daha önceki tavrını açık ve net bir ÅŸekilde yineleyerek son noktayı koymuÅŸ oldu.
 
1933'te "ÖÄŸrenci Andı"nı yazıp, okullarda uygulatan dönemin Mili EÄŸitim Bakanı ReÅŸit Galip'ten bahsetmeyeceÄŸim.
 
Bu konuyla ilgili Mehmed Mazlum Çelik'in "Doktor ReÅŸit Galip'in yaÅŸayan hayaleti: Andımız tartışması" yazısını okuyabilirsiniz.
 
Fakat Andımız'ın günümüze kadar gelen metninin ilk günkü gibi olmadığını belirtmemiz gerekir.
 
"Ey bu günümüzü saÄŸlayan, Ulu Atatürk…" ÅŸeklinde baÅŸlayan paragraf 12 Mart darbecilerinin marifetiyle anda eklenmiÅŸtir.
 
1972 yılında 12 Mart darbecilerinin kurduÄŸu Ferit Melen hükümetinin Milli EÄŸitim Bakanı Sabahattin Özbek, ilave ÅŸovenist metni askerî konseye onaylatmıştır.
 
Bu açıdan baktığımızda Andımız'ın sicili öyle bilindiÄŸi gibi temiz de deÄŸildir. 12 Eylül 1980 darbecileri bu andı Diyarbakır, Mamak gibi askerî cezaevlerinde, siyasi tutuklulara saÄŸcı, solcu, Ä°slamcı, Türk, Kürt ayrımı yapmaksızın dayak eÅŸliÄŸinde zorla söyletmiÅŸtir.
 
O dönemde Mamak Askerî Cezaevi'ne düÅŸen ülkücü hareketten YaÅŸar Okuyan'a eÅŸi ve çocuÄŸunun karşısında "Andımız"ı nasıl zorla okutarak rencide ettiklerini biliyoruz.
 
1992'de okullarda sadece pazartesileri deÄŸil, her gün okutulmaya baÅŸlanan bu ant ile ilgili 1994'te bizzat yaÅŸadığım hazin bir anımı paylaÅŸayım:
 
Malum, o yıllarda Refah Partisi yerel seçimlerde belediye yönetimlerini bir bir kazanıyor ve bir sonraki seçimde daha fazla oy ile tekrar yönetmeye devam ediyordu.
 
Refah Partisi'ni "irticai tehdit" olarak gören sivil bürokrasi kadar askerî bürokrasi de durumdan rahatsızdı.
 
27 Mart 1994 seçimlerine çok az bir gün kala, küçük bir ÅŸehirde bulunan askerî birliÄŸin komutanı emrindeki tüm personelle toplantı yaparak, Refah Partisi'nin adayının tekrar kazanmamasının askerî personelin elinde olduÄŸuna vurgu yaparak bu adayın karşısındaki en güçlü rakibe herkesin oy vermesini "rica" etti.
 
Neyse, seçimler oldu ve Refah Partisi'nin adayı belediye seçimlerini yine kazandı. Ama konu kapandı mı? KeÅŸke kapansaydı.
 
Birkaç gün sonra askerî birlikteki tüm personel tam teçhizatlı olarak tören alanına toplandı ve hep bir ağızdan "Andımız" adeta ceza olarak okutulmaya baÅŸlandı. Bu seremonik ayin kesintisiz her hafta tekrarlanarak aylarca devam etti.
 
Halka raÄŸmen halk için yapılan dayatmalara bu millet tarihte çokça rastladı. Üstelik sadece millete deÄŸil iktidarlara da militarist, aristokratik, jüristokratik benzer dayatmalar yapıldı.
 
Aslında ÅŸimdi de muhalefetin yapmaya çalıştığı, "Andımız" üzerinden kamuoyu oluÅŸturup iktidara baskı yapmaya çalışmaktan baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir.
 
Ancak bu çocukça reflekslerden kimseye ekmek çıkmaz ve vatanseverliÄŸin ölçüsü de -hadi yumuÅŸatarak ifade edelim- uygulanma usulü olarak sicili bozuk andımızı okumak ya da okutmak olmasa gerekir.
 
 
Müellif: H. Can Akkurt / Kaynak: The Independent Türkçe

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.