Sosyal Medya

Selahattin Çakırgil: Kadın hakları mı, ailenin ayrıştırılması mı?

Evvelki gün, 'kadınlar günü' olarak anıldı..



2002 yılıydı galiba; Ä°spanya, ve hele de Fransa'yı, sadece 3-4 gün süren ve özellikle de yaÅŸlılar olmak üzere, çok sayıda ölümlere yol açan korkunç bir sıcaklık dalgası vurmuÅŸtu. Almanya'nın Fransa'ya komÅŸu olan bölgeleri de ölüm derecesine varmasa da, epeyce etkilenmiÅŸti.
 
O günlerde, Fransa'da 500 kadar ölüm meydana geldiÄŸi açıklanmıştı.
 
Ama, dönemin Fransa BaÅŸkanı Jacques Chirac bir hafta kadar sonra bir ÅŸok edici bir konuÅŸma yapmış ve, 'Bir sosyal panik olmaması için ölüm rakamlarını az göstermiÅŸtik..' demiÅŸ ve ölüm sayısının binler olduÄŸunu açıklamıştı; (sanırım, 15 bine yakındı).
 
Ama, daha da dehÅŸet verici olan, bu rakamlar deÄŸildi. Çünkü, Chirac, 'Ölen bu binlerce yaÅŸlı insanın yakınlarına haber verdiklerini, ama, 'tatilde oldukları' belirterek, anne-babalarının cenazesinde hazır olmaya gelmediler. Bu, toplumumuzda ailenin çöküÅŸünü faciasını yansıtmaktadır.' kabilinden bir konuÅŸma yapmış ve yaptırdığı büyük bir devlet töreniyle, 'aileyi çöktürmemeliyiz' mesajı vermeye çalışmıştı.
 
Almanya BaÅŸbakanı Angela Merkel'in de, ülkesindeki -çoÄŸu Türkiye'li olan-Müslüman ailelerle görüÅŸmelerinde, 'Sizlerin arasındaki aile bağının güçlü olmasına imreniyorum' dediÄŸi defalarca görülmüÅŸtür.
 
Bunları niçin mi hatırlatıyorum?
 
Evvelki gün, 'kadınlar günü' olarak anıldı.. Tamam , modern hayat vs. gibi bahaneler.. 'Anneler, Babalar, Kadınlar vs.' gibi günleri icâd edip duruyorlar. Bunlar Müslüman ailelerin dünyasına sosyal baskı ile sokulmaya çalışılıyor. TRT de dâhil, öyle proÄŸramlar ve hattâ öyle reklâmlar bile yayınlandı ki, sanki bizim toplumumuz da 'erkek' ve 'kadın' diye, birbirine karşı savaÅŸa hazırlanan iki ordu varmış gibiydi.. Hele, mâlum bir militarist siyasî partinin önde gelen bir kadın ismi, 'Biz kadınların tek yumruk olacağız; bundan rahatsız olanları korkutmaya devam edeceÄŸiz.' gibi laflar ediyordu.
 
Rejimin adını taşıyan bir gazetede ise, 5 Mart günü yazılan ve 'aydın fikirli bir kadın' tarafından kaleme alınan yazıda ise, genç kızlara, 'Baba evlerini terkedin, kaçın, sokaklardan korkmayın, özgürce takılın ve isterseniz çocuk sahibi olun; geleneklerin, inançların pabucunu dama atın..' diyecek kadar, en pervâsız çaÄŸrılarda bulunuyor, bilmem ne bayrağını açıyordu.
 
 
Bu yaklaşımlar aile kurumunun ve hattâ bizim insanlık anlayışımızı dinamitlemeyi hedef alan bir fikrî anarÅŸi çaÄŸrısıdır.
 
Bu sözler, gayrimüslim toplumların, 'Kadın insan deÄŸildir..' diyen bir anlayışına bir tepki ise, gürültüsü niye bizim mahallede yükseltiliyor? Amerikan Kongresi'nde, daha 1855'de, 'Ä°nsanlar evet, Tanrı tarafından eÅŸit olarak yaratılmışlardır, ama, kadınlar ve zenciler insan sayılacak mı?' diye tartışıyorlar ve bir karara varamıyorlardı.
 
Ä°ngiltere Veliahdi Charles ise, 20 sene öncelerde, 'Muhammed'in 1400 sene önce getirdiÄŸi dinin, insana, kadın ve erkeÄŸe bakış ölçüleri, bizim toplumumuzda 70-80 yıl öncelerde bile, babaannemin sahib olmadığı haklar ve ölçülerdi..' demiÅŸti.
 
Müslüman halkımızın inancına saldırmak, Müslüman aileleri dinamitlemek için bir bahane oluÅŸturan bu gibi günlerde, biz de daha bir dikkatli olmalıyız.. Bizim, ferdî, ailevî ve içtimaî hayatımızı ancak kendi inancımız belirler, belirlemelidir.
 
Ä°ki NOT:
 
1- Pakistan BaÅŸbakanı Ä°mrân Khan, evvelki gün, Pakistan Meclisi'nden güvenoyu istedi ve Meclis de o güvenoyunu verdi.
 
Bu oylamadan sonra Ä°mran Khan'ın Pakistan Meclisi'nde yaptığı konuÅŸmanın bir bölümünü buraya özet olarak aktaralım. Üzerinde düÅŸünülmeye deÄŸer bir konuÅŸma.. Åžöyle diyordu Ä°mran Khan:
 
'(...) Ä°ktisâdî durumumuzun iyi olmadığını söylüyoruz hep..
 
Üzerimizde ağır borçlar var.. Ekonomik göstergeler de iyi deÄŸil.. Bunlar bir hastalığın kendisi deÄŸil, belirtileri..
 
Hastalık başka..
 
Halkımızın ahlâkî deÄŸerleri kasıdlı olarak yıpratıldı, yıpratılıyor. Bu da iktisadî felâkete yol açıyor.
 
Bana, dünyada ahlâkî standartları yüksek, ama fakir olan bir ülke gösterebilir misiniz?
 
Ve aynı ÅŸekilde, zengin kaynaklara sahib olduÄŸu halde, liderlerinin ahlâken yozlaÅŸmaları hasebiyle durumu bozulmamış bir örnek söyleyebilir misiniz?
 
Ahlâk ve ekonomi.. Bu ikisi birlikte yürümek zorundadır.
 
Bir düÅŸünelim, bakalım: Temeli Medine'de atılan devlet nasıl yükselmiÅŸti?
 
Medine'de petrol ve altın mı keşfedilmişti?
 
Dünyanın gördüÄŸü en sâdık ve emîn, güvenilir bir lider olan Peygamberimiz, o halkın maneviyat ve ahlâkını yüceltmiÅŸti.
 
Allah'u Teâlâ, Kurân'da iÅŸte bu yüzden Peygamber'in yolundan gitmemizi buyurmaktadır; Allah'a bir fayda saÄŸlıyacağımızdan deÄŸil.. Allah'ın bütün emirleri bizim faydamızadır.
 
Allah'u Teâlâ, Kur'an'ın Kıyâmet'e kadar hidayet / doÄŸru yolu gösteren bir Kitâb ve aynı ÅŸekilde, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in sünnetinin, yaÅŸayış tarzının da bizim takib etmemiz gereken bir yaÅŸayış tarzı olduÄŸunu bildiriyor.'
 
Evet, Ä°mran Khan'ın bu sözlerine diyecek bir sözümüz yok mu?
 
2- Prof. Ä°hsan Süreyya Sırma Hoca için: '8 Mart günlü yazımda bir kalb ameliyesi geçireceÄŸinden bahsettiÄŸim Hoca'nın kalbi, o ameliyeden; lûtf-i ilahî ve etıbbânın hazâkati ve de sevenlerinin dualarıyla daha bir zinde olarak dünya yolculuÄŸuna devam etmekte olup; inÅŸaallah nekahat dönemini de saÄŸlık ve âfiyetle geride bırakacaktır. Hocamız, bütün arayanlarına ve hayır-dua edenlere teÅŸekkürlerini bildirmektedir..
 
Star Gazetesi

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.