Sosyal Medya

Amerika'nın ticari bir mal olarak satışı

Sam Amca; sizi sürekli takip edip izleyen, size sürekli yön veren, canınız acıdığında sesinizin en uygun tonunu seçen, yaratılmış bir üst güçtür aslında. Sattıkları Amerika’nın kullanım kılavuzudur.



Son zamanlarda sizi en çok etkileyen pazarlama biçimi, hangi araç ya da araçlar kullanılarak gerçekleÅŸtirildi? Ä°yi bir afiÅŸ, güzel bir slogan, etkili bir sunum?..
 
Ä°lkçaÄŸlarda duyurular taÅŸ üzerine kazılarak halka iletiliyormuÅŸ. Åžimdi olay biraz daha komplike. Simgeler, semboller, sayılar, renkler, ÅŸekiller ve çizgiler... Satış biçimi dediÄŸimiz zaman aklımıza yalnızca somut bir nesnenin pazarlanması gelmesin. Bu bir fikrin yahut ideolojinin satılması da olabilir. Ä°yi bir ambalaja sahip her ürün satılır. Her fikir alıcı bulur. Her ideoloji taraftar toplar. GeçtiÄŸimiz haftalarda bir seminerde ÅŸu cümle dikkatimi çekmiÅŸti: “Bir malı överek onun reklamını yapmış olmazsınız. Öncelikli olarak tüketicinin ayağını gerçeklik zemininden kaydırmanız gerekir. Sonrasında ise onların deÄŸer sistemi ile oynamanız”. “Benim babam Toyota gibi adam”. Sistemin deÄŸer çürütme mekanizması. Basit bir slogan asla deÄŸil. Ya da BMW-“Prestij”.
 
Nedir prestij: Ä°tibar. “Bir Müslüman nasıl itibarlı olur?” sorusunu da bırakalım buraya. Gerçeklik zemini ve deÄŸer sistemi, iki büyük ipucu aslında ayakta durmaya. Örneklerimizi biraz daha politik ve soyut bir zemine taşıyıp lafı eÄŸmeden, bükmeden, gevelemeden, son sonuç cümlesini öyle pattadanak söyleyelim: Amerika bir görsel materyaller ürünüdür! Tüketicisinin ayağını gerçeklik zemininden kaydırmış, onların deÄŸer sistemi ile oynamış ve bu sayede kendi markasını satmayı baÅŸarmış bir kurgudur. Åžimdi, geriye doÄŸru gidebiliriz. Genellikle beyaz saçlı, fraklı, çizgili pantolonlu ve uzun ÅŸapkalı bir karikatür ile tasvir edilen “Sam Amca” figürünü bilirsiniz. ABD’nin simgesi hâline gelen bu figürün ortaya çıkış hikâyesi de bir hayli ilginçtir. “Sam amca” figürünün kesin olarak nereden kaynaklandığı çıkış noktası belli olmamakla birlikte, Samuel Wilson isimli bir tüccar ile iliÅŸkilendirilir.
 
ABD'nin sembolü haline gelen “Sam Amca” figürünün ünlü Amerikalı tüccar Samuel Wilson'dan geldiÄŸi iddia edilir
 
Anlatılanlara göre tüccar Wilson, 1812 savaşında Amerikalı askerlere bağışladığı et varillerinin üzerine devlet malı olduÄŸunu belirtmek için “US” (United States) harflerini yazar. O dönemler Amerikan eyaletleri yeni birleÅŸtiÄŸi için “US” kısaltması henüz bilinen bir kısaltma deÄŸildir. Varilleri alan askerler, varillerin üzerindeki bu kısaltmayı “Uncle Sam” yani Sam Amca olarak yorumlarlar. Sam Amca figürünü sonraki yıllarda karikatürize eden ve ona son hâlini veren kiÅŸi ise politik çizer Thomos Nast’tir. Nast aynı zamanda Noel Baba’nın, Demokrat Parti’nin eÅŸeÄŸinin ve cumhuriyetçilerin filinin de çizeridir. Amerika’yı simgeleyen bu figürün (Sam Amca) hangi zeminde ortaya çıktığı konusuna çok fazla eÄŸilmeyeceÄŸim. Ancak Beyaz Saray’ın cayır cayır yandığı ve yanmayan yeri olarak sadece duvarlarının kaldığı bir savaşı konusu gelmiÅŸ iken az da olsa anlatmam gerekir.
 
Thomas Nass'ın ''Sam Amca''yı anlatan karikatürlerinden biri: Ä°zle ve itaat et, arkana yaslan ve baÅŸkanın politikasına bir ÅŸans ver
 
Amerika; tarihindeki ilk savaÅŸ ilanını, 18 Haziran 1812 yılında Ä°ngiltere’ye karşı yapmış ve yapmaz olaymış. Amerika BirleÅŸik Devletleri ile Büyük Britanya ve Ä°rlanda BirleÅŸik Krallığı’nın Kuzey Amerika’daki kolonileri ve Amerikan yerlisi müttefikleri arasında gerçekleÅŸen bu savaÅŸ sonucunda Amerika, tarihinin belki en unutulmaz deÄŸil, ama bugünün aklında en umulmaz yaralarından birini almıştı. Ä°ngilizlerin; Amerikan sahilleri ve Kanada’ya donanma ile birlikler sevk etmesi ve Amerikan topraklarında yaÅŸayan Kızılderili kabilelerini yönetime karşı kışkırtıyor olması, savaÅŸ ilanının sebeplerinden yalnızca bir kaçı idi. Bunların yanı sıra Amerikan ticaret gemilerine el konulması ve Amerikan denizcilerinin zorla asker yaptırılması da artık bardağı taşıran son damlalar olmuÅŸtu.
 
Amerika bir görsel materyaller ürünüdür! Tüketicisinin ayağını gerçeklik zemininden kaydırmış, onların deÄŸer sistemi ile oynamış ve bu sayede kendi markasını satmayı baÅŸarmış bir kurgudur.
 
Savaşın baÅŸlaması ile birlikte Ä°ngiltere; Beyaz Saray baÅŸta olmak üzere pek çok kamu binasını ateÅŸe vermiÅŸ, Kongre Kütüphanesi’ndeki 3 bine yakın nadir kitabı yakmış, ÅŸehirde tabiri caizse taÅŸ üstünde taÅŸ bırakmamıştı. Hatta dönemin Amerikan BaÅŸkanı James Madison ve diÄŸer yöneticiler Ä°ngilizlere esir düÅŸmekten son anda kurtulmuÅŸlardı.
 
Ä°ngiliz Amiral George Cockburn’ün hırsı ve nefreti öylesine bir hâl almıştı ki; o dönemler kendisi ve Ä°ngiltere hakkında sert haberler yapan ünlü bir gazetenin merkez binasını bizzat kendi elleri ile ateÅŸe vermiÅŸti. Savaşın sona ermesi ile birlikte Ä°ngiltere’ye geri dönen Cockburn; bu ezici galibiyeti belgelemek için olsa gerek, ünlü bir ressama kendi tablosunu yaptırmış ve arka planına ise Beyaz Saray’ın yanarken ki hâlini koydurmuÅŸtu.
 
Ä°ÅŸte bu unutulmaz olaylar serisi, -lafın geliÅŸi olarak unutulmaz olaylar serisi- (zira bu Amerika’nın artık pek de bahsedilmeyen görkemli yenilgisidir) bir simgenin, bir figürün doÄŸmasına yol açmıştı: Uncle Sam (Sam Amca). Bir araÅŸtırmaya göre reklamın -belki kurgunun- tarihinin M.Ö. 3000’li yıllara dayandığı söylenir. Bugünki anlamı ile bir kitle iletiÅŸim aracı olarak reklamcılık ise matbaanın icadı ile birlikte 15. yüzyıl dolaylarına rastlar. Ä°lk basılı reklam örneÄŸi de yine matbaanın icadından sonra kitaplarının satışında pazarlama sorunu ile karşılaÅŸan William Coxton isimli bir matbaacıya aittir. Üzerinde kendi kitaplarının tanıtımı olan el ilanları bastıran Coxton, oturmuÅŸ düÅŸünmüÅŸ ve demiÅŸ ki “ulan ben bunu en iyi kilisede dağıtırım. Hem pazar çıkışı, kalabalık da olur!” Ve gelecekte artık klasikleÅŸecek bir yöntem keÅŸfederek bastırmış olduÄŸu el ilanlarını halkın yoÄŸun olarak bulunduÄŸu yer olan kilise önünde dağıtmaya baÅŸlamış.
 
Cockburn'ün bahsi geçen portresi
 
Sam Amca; sizi sürekli takip edip izleyen, size sürekli yön veren, canınız acıdığında sesinizin en uygun tonunu seçen, yaratılmış bir üst güçtür aslında. Sattıkları Amerika’nın kullanım kılavuzudur. Tarihte asker toplamak adına ürettikleri sloganları (I want you /Sizi istiyorum); bugün de, dünden farklı bir anlam ifade etmez.
 
Ä°ÅŸte Coxton’un bu çabası tarihteki ilk basılı reklam örneÄŸi olarak kabul edilmiÅŸ. Sam amca karikatürlerinin bulunduÄŸu el ilanı ve afiÅŸler de -özellikle savaÅŸ yıllarında- tıpkı Coxton gibi kendisini pazarlama sıkıntısı çeken Amerikan ordusuna asker toplamak amaçlı kullanılmıştı. Çünkü afiÅŸler, ilanlar, reklamlar, sloganlar ve semboller tarihte hep tek bir amaca hizmet etmiÅŸtir: Malını en iyi ÅŸekilde satmak, pazarlamak. Ticari bir mal olarak Amerika’nın satışı da bu anlattıklarımdan farklı olmamıştır. Peki, sonra ne mi olmuÅŸtur? Sam Amcalar çoÄŸalmıştır. Amerika PR’nin dibine vurmuÅŸtur. GerçekliÄŸi yok olmuÅŸ ve algılarımızda bir heyulaya dönüÅŸmüÅŸtür.
 
Sam Amca; sizi sürekli takip edip izleyen, size sürekli yön veren, canınız acıdığında sesinizin en uygun tonunu seçen, yaratılmış bir üst güçtür aslında. Sattıkları Amerika’nın kullanım kılavuzudur. Tarihte asker toplamak adına ürettikleri sloganları (I want you /Sizi istiyorum); bugün de, dünden farklı bir anlam ifade etmez. Amerika bizi istemektedir. Ama bilmeliyiz ve tekrar etmeliyiz ki Amerika bir slogandan ibarettir. Yapay ve kurgudur. Cins’in o harika sloganı kadar gerçek deÄŸildir.
 
Evet, öyle ise bir kez daha; “AMERÄ°KA KAFADA BÄ°TER!”
 
Müellif: Rasim DoÄŸan / Kaynak: Cins Dergi

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.