Faruk Beşer: Küresel bir İslam yönetim örneği, Zülkarneyn
Follow @dusuncemektebi2
Zülkarneyn Allah’ın istediklerine O’nun istediği ‘sebeplerle’ sarılmıştır. Zalimleri cezalandırdığı, iyi işleri/salih amelleri yapanları ise ödüllendirdiği anlatılır (ayet 87-88). Ve bütün bunların Allah’a dayanarak elde ettiğine, başkasının desteğine muhtaç olmadığına vurgu yapılır (84, 95). Kısaca Zülkarneyn kıssası bir İslam devletinin, tabir caiz ise, prototipidir.
Kuranıkerim bir tarih kitabı deÄŸildir, bilim ya da menkıbe kitabı da deÄŸildir denirken kastedilen ÅŸudur: Kuranıkerim bize kronolojik ve coÄŸrafi bir tarih ya da giriÅŸi, geliÅŸmesi, sonucu olan bir hikâye anlatmaz. O bütün zamanlar için bir hayat kitabıdır, anlattıklarını hayatımıza yön verecek, ders alınacak parçalar halinde önümüze koyar. Herkes kendi konumuna göre onda iÅŸaretler bulur. Bununla birlikte sözünü ettiÄŸi olaylar ve kıssalar gerçektir. Çünkü Allah, ‘misal olarak’ diye söyledikleri hariç bazı geçmiÅŸ olaylardan söz ederken anlattıklarının ‘hakikat’ olduÄŸunu vurgular. O halde onların sadece temsili olaylar olduÄŸunu söyleyebilmenin akli ve nakli delili yoktur.
Kehf Suresinde beÅŸ ilginç kıssa anlatılır. Bunlardan birisi ‘Zülkarneyn’ kıssasıdır. Ondan bir ÅŸahıs olarak söz edilir. Ama bu kelime de ‘Hızır’ gibi bir isim deÄŸil, bir sıfattır. Zülkarneyn’in kim olduÄŸu, ne zaman ve nerede yaÅŸadığı belli deÄŸildir.
Karn; boynuz, asır, nesil, cenah, güç gibi anlamlara gelir. Buna göre Zülkarneyn iki yöne, iki zamana ya da iki güce sahip, dünyayı da ahireti de bilen anlamında bir sıfattır. O halde ‘Zülkarneyn’ kelimesi bu sıfatla anılan zatın adı deÄŸil özelliÄŸidir.
Kuranıkerim’de kendisinden söz eden ifadelere bakıldığında Zülkarneyn; zülcenaheyn yani iki yönlü hem dünyayı hem ahireti hem zahiri hem batını hem doÄŸuyu hem batıyı bilen hem maddi hem manevi sebeplere sarılan, bu özellikleriyle de yönetimde örnek bir ÅŸahsiyet olarak görülür.
Ä°lgili ayetlerden onun doÄŸuya batıya hâkim, gittiÄŸi her yerde zayıflara yapılan zulmü ortadan kaldıran güçlü bir hükümdar olduÄŸu anlaşılıyor. O halde Zülkarneyn özellikle yönetimin ve yöneticilerin bir rol modelidir.
Zülkarneyn bir veli midir yoksa bir peygamber midir, belli deÄŸildir, Kuranıkerim’de Allah’ın ona, ‘ey Zülkarneyn’ diye doÄŸrudan hitap etmesi, peygamber olduÄŸuna iÅŸaret sayılmıştır ama bu görüÅŸ peygamber olsaydı bu açıkça söylenirdi diye kabul görmemiÅŸtir. Müstedrek’teki sahih bir hadisi ÅŸerifte Resulüllah Efendimiz (sa) ‘Zülkarneyn nebi miydi deÄŸil miydi ben de bilmiyorum’ buyurduÄŸuna göre artık bunu tartışmanın anlamı da kalmaz. Ama en azından Allah’ın beÄŸendiÄŸi için örnek gösterdiÄŸi bir kul olduÄŸu kesindir.
Yine Hızır hakkında olduÄŸu gibi, onun hakkındaki tefsir ve tarih kaynaklı rivayetlerin kahir ekseriyeti Ä°srailiyattan intikal eden mitleÅŸmiÅŸ bilgilerdir. Bu delilsiz rivayetleri ihtimal dairesine alıp Kuranıkerim’deki Zülkarneyn kıssasına bulaÅŸtırarak kafaları karıştırmanın hiçbir manası yoktur. Kesin bilinenler sadece Kuranıkerim’in ve bir iki hadisi ÅŸerifin bize söylediklerinden ibarettir. Kuranıkerim’de gerçekten yaÅŸamış olarak anlatıldığına ve aksine bir delil bulunmadığına göre onun hayali bir sembol olarak sadece örnek vermek için kurgulanmış bir kiÅŸi olduÄŸunu söylemek de Allah’a karşı olması gereken edebe en azından aykırıdır.
Zülkarneyn’in Makedonyalı Büyük Ä°skender, Yemenli bir Himyer Kralı, Fars Kralı Dara, OÄŸuz KaÄŸan hatta Hz. Ä°dris olduÄŸuna dair rivayetlerin hiçbiri itibar edilebilecek güçlü bir delile sahip deÄŸildir.
Demek ki, kıssa ile ilgili olarak önemli olan ÅŸey Zülkarneyn’in kimliÄŸi, ne zaman ve nerede yaÅŸadığı deÄŸil, bize verdiÄŸi mesajdır. Ayetlerden onun gerekli bütün maddi ve manevi sebeplere sarılan, gereken her türlü gücü hazırlayan, mazlumlardan yana olan, bütün dünyadaki fesada, zulme ve haksızlıklara gerekli bütün çarelere baÅŸvurarak karşı koyan, dünyada kötülüÄŸü ve zulmü yayanların önüne set çeken, engelleyen bu özellikleriyle de Allah’ın yardımını almış adil ve muzaffer bir yönetici olduÄŸu anlaşılmaktadır. Kısaca Allah’ın istediÄŸi yönetim için örnek gösterilmiÅŸ bir hükümdardır. Ancak onun gibi olan yöneticilerin fesadı önleyebileceÄŸine, doÄŸuya da batıya da hâkim olup küresel bir adalet ve huzur getirebileceÄŸine bir örnektir.
Kuranıkerim’de Zülkarneyn için vurgu ile anlatılan özellik, onun ‘her sebebe’ sarılmasıdır. Madenleri eritip bununla, önceki yazımızda sözünü ettiÄŸimiz Yecüc ve Mecuc’un yani bozguncu milletlerin, önüne setler çekebilmesi onun kendi zamanı için çok ileri teknolojik bilgi ve imkâna sahip olduÄŸunu, kevnî ayetleri çok iyi okuyabildiÄŸini gösterir. Yani Zülkarneyn Allah’ın istediklerine O’nun istediÄŸi ‘sebeplerle’ sarılmıştır. Zalimleri cezalandırdığı, iyi iÅŸleri/salih amelleri yapanları ise ödüllendirdiÄŸi anlatılır (ayet 87-88). Ve bütün bunların Allah’a dayanarak elde ettiÄŸine, baÅŸkasının desteÄŸine muhtaç olmadığına vurgu yapılır (84, 95).
Kısaca Zülkarneyn kıssası bir Ä°slam devletinin, tabir caiz ise, prototipidir.
YeniÅŸafak
Henüz yorum yapılmamış.