Sosyal Medya

Selahattin Çakırgil: Darbeciler her yerde

Başbuğ beye hatırlatalım ki, ‘Darbenin iyisi- kötüsü olmaz. Milleti sürü yerine koyan ve milletin silahını millete çevirmekten kaçınmayan bir anlayış her yerde ve her zaman hıyanettir.’



B. Amerika’da nasıl sonuçlanacağı belli olmayan ve bugün yapılacak oylama öncesinde kamuoyunu ve ‘ikinci seçiciler’olarak nitelenen ‘eyalet temsilcileri’ni, geleceÄŸin Amerikan BaÅŸkanı’nın belirleneceÄŸi resmî iÅŸlemi yapacakları toplantıyı, Trump, vargücüyle etkilemeye çalışmakta; tarafdarlarını dev gösteriler yapmaya çağırmakta..
 
Bu büyük gösteriler, Biden’ın delegelerini korkutup, Trump için oy kullandırmaya sevk eder mi; uzak ihtimal..
 
Bu arada, BaÅŸkanlık seçiminin tekrarlanması yollarının zorlanacağından bile sözediliyor. Trump’ın, bu hedefini, orduyu kullanarak gerçekleÅŸtirmek istediÄŸi iddia ediliyor.
 
Hattâ, Ä°ran’a yapılacak bir askerî saldırıyla, Ä°ran’ın mukabelede bulunması saÄŸlanarak bir savaÅŸ halinin ortaya çıkarılması ve ‘savaÅŸ halindeyken, BaÅŸkan’ın deÄŸiÅŸmesinin yanlış olduÄŸu görüÅŸünün, Amerikan kamuoyuna daha kolay kabul ettirilebileceÄŸini’ düÅŸünen ‘trumpist’ler bile var. Onlar, ‘trump’ kelimesinin esasen, oyundaki ‘koz’ mânâsında olduÄŸunu ve ellerinde önemli ‘trump / koz’lar bulunduÄŸunu imâ ediyorlar.
 
Kendi partisi içinde bile ÅŸaÅŸkınlığa yol açmasına ve 10 eski USA Savunma Bakanı’nın ortak bir açıklamasında, ‘BaÅŸkanlık konusuna orduyu karıştırmaması’ çaÄŸrısında bulunmalarına raÄŸmen, Trump kararlı gözüküyor. Hattâ, Amerika’da 1860-63 arasında, Kuzey ve Güney eyaletleri arasında cereyan eden kanlı Ä°ç-savaÅŸ’tan sonra, ikinci bir iç-savaÅŸ çıkabileceÄŸi korkusu bile dile getiriliyor.
 
Trump, kendisinden 7 milyon daha fazla oy almış olan Biden’ı, ‘kanundışı bir baÅŸkan’ olarak niteliyor ve ‘Haklı mücadelemi hayatım pahasına da olsa sürdüreceÄŸim..’ gibi laflarla, kendisine oy veren 75 milyona yakın Amerikan vatandaşının haklarını koruyacağına söz veriyor. Dahası, Trump’ın ‘sıkıyönetim’ ilân edip, seçimi, ‘ordunun nezaretinde yeniletmek için kanunî yollar aradığını söyleyenler de var. Yani, demokrasinin en uzun ömürlü uygulama örneÄŸi sayılan BirleÅŸik Devletler’de seçim neticelerine karşı bir askerî darbe sahnelenirse, çok ‘neÅŸ’eli’ olacaktır.
 
Kısaca, ‘gücetaparlığı’nın etkisiyle dışsiyasette diplomatik darbelerle 4 yılını geçirmiÅŸ olan bir Trump’ın aynı yöntemi ÅŸimdi kendi iç hukuk sistemine karşı da kullanmaya kalkışması ilginçtir.
 
SU UYUR, ‘DARBECÄ° TARÄ°KATÇI’LAR UYUMAZ
 
Evet, Atlantik’in öte yakasında bunlar olurken, Türkiye’de de ‘muhalefet’in erken seçim çaÄŸrıları yaptığı bir sırada, eski bir Genelkurmay BaÅŸkanı’nın, em. Gen. Ä°lker BaÅŸbuÄŸ’un, , ‘kemalist-laikliÄŸin borazanı’ bir gazeteye verdiÄŸi mülâkatta, ‘Adnan Menderes, erken seçime gitseydi, 27 Mayıs Darbesi olmazdı..’ buyurması, ilginçti.
 
Bu sözleri eski bir Gen. Kur. BaÅŸkanı deÄŸil de, bir siyasetçi, bir sosyal araÅŸtırmacı vs. söyleseydi, ‘Bu da bir görüÅŸtür’ diye deÄŸerlendirilebilirdi.
 
Türkiye’nin en yaygın -ve de resmî ideoloji halinde de dayatılan- tarikatlarından olan ‘kemalist laiklik tarikatı’nın baÄŸlılarının, milletin büyük ekseriyetinin inançlarına karşı, 100 yıla yakın zamandır, ‘aydınlanmacılık’ adı altında yürüttüÄŸü ‘topyekûn savaÅŸ’, yeniden ve yeni ÅŸekillerde tezgâhlanmaya çalışılmaktadır. O dayatmaların, Müslüman halkımız tarafından kabullenilmediÄŸi, defalarca görüldü. Ama, o ‘laiklik tarikatçı’ları, kendi inançlarından ve mücadelelerinden vazgeçmek niyetinde deÄŸiller.
 
Evet, o cenahın en hızlı temsilcilerinden olan bir muhalefet partisinin gedikli siyasetçilerinden birisi, ‘BaÅŸörtülü bir hanım hâkim tarafından yargılandığımda, hakkımda âdil bir karar vereceÄŸinden kuÅŸkuluyum’ lafıyla mevsimi açtı, geçen hafta.. Bu, eski darbecilik günlerinin kodlarıyla konuÅŸma hastalığının depreÅŸmesinin yeni bir iÅŸaretiydi.
 
Bunu diÄŸerleri takib etti. Ayasofya’nın -86 yıllık bir dayatmayla müze olarak kullanılmasından sonra-, Temmuz-2020’de yeniden aslî foksiyonuna, ibadetgâha, câmie döndürülmesini, geçen yılın en büyük felaketlerinden birisi olarak niteleyen mâlum bir kemalist-laik gazetenin o yayını, iÅŸin tuzu-biberi idi..
 
Bu konular etrafında tartışmalar sürerken..
 
Fikri DurmuÅŸ SaÄŸlam isimli gedikli mâlum siyasetçi, baÅŸörtülü bir yargıç hanımın âdil karar vereceÄŸinden kuÅŸkulu olduÄŸuna dair sözlerine, açıklık getirmek bâbında dün, bir tv. kanalında, ‘Benim söylediklerim bir inanca, bir mezhebe yapılmış saldırı deÄŸil.. Sadece siyasal Ä°slâm'ın Türkiye'de adım adım laik -demokratik cumhuriyeti ele geçirmesiyle ilgili bir kuÅŸkumu dile getirdim. (… bunun için) karşımdaki yargıcın kılık kıyafetine bakarak benim haklarımı verebileceÄŸi doÄŸrultusunda kuÅŸkum var' dedim. Adım adım siyasal Ä°slam anlayışıyla Cumhuriyetin bütün temel ilkeleri yok ediliyor, (…)’ diyor ve yargının, bu yeni anlayışa biat ettirilir hale getirilmek istediÄŸini ileri sürüyordu.
 
Bunu söyleyen kiÅŸinin, ‘laiklik tarikatı’nın ele geçirdiÄŸi bir sistemde, 100 yıldır herkesi, zorla ve kime biat ettirdiÄŸini bilmiyor sanabilirsiniz.
 
Ä°ÅŸte böyle tartışmaların gündemi yönlendirmeye çalıştığı ve muhalefet partilerinin erken seçim laflarını etmeye baÅŸladıkları bir sırada, hem de Gen. Kur. BaÅŸkanlığı yapmış bir eski generalin, ‘Menderes erken seçim tarihini açıklasaydı 27 Mayıs önlenebilirdi’ sözlerini hatırlatıp, 'Erken seçim olmazsa darbe olur' demeye gelen mânâsını çaÄŸrıştıran laflar etmesi, birilerinin aklına karpuz kabuÄŸunu düÅŸürmeyeçalışması, nasıl yorumlanmalı?
 
BaÅŸbuÄŸ bey, o ihtilâlden 2 ay önce, Ä°smet Ä°nönü’nün, ‘Åžartlar olursa, ihtilâl meÅŸrû’ olur..’ dediÄŸini ya da, 1957’lerdeki ‘9 Subay Mes’elesi’ni hatırlamıyor mu, sahi? Ve dahası, birileri erken seçim istedi diye; ona karar verilmediÄŸi zaman, ‘darbenin haklı olduÄŸu’nu söylemiÅŸ olmuyor mu? Bu nasıl bir sığ ve de darbecilere mahsus bir mantıktır?
 
Dün, TBMM BaÅŸkanı Mustafa Åžentop hoca, ‘Åžöyle olsaydı, böyle olsaydı demek, darbecilere karşı olan tavrı gevÅŸetir..’ derken haksız mıydı?
 
Evet, darbe dönemlerinin kodlarıyla konuÅŸan, hele de bir eski Gen. Kur. BaÅŸkanı olunca.. Ve o da, henüz üniforması ve görkemli makam ve sıfatları üzerinde olduÄŸu demlerde, ‘TSK asla ve hiçbir zaman hata yapmamıştır..’ diyerek, geçmiÅŸ ihtilalleri de doÄŸruladığını ve bütün darbecileri ve cinayetlerini de temize çıkardığını hatırlamıyor mu?
 
BaÅŸbuÄŸ beye hatırlatalım ki, ‘Darbenin iyisi- kötüsü olmaz. Milleti sürü yerine koyan ve milletin silahını millete çevirmekten kaçınmayan bir anlayış her yerde ve her zaman hıyanettir.’
 
Star Gazetesi

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.