Selahattin Çakırgil: Salgınla yeni dünya düzeni şekillenirken...

Önce bir NOT: Son günlerdeki tartışılan bir konuya, ek:

Kur’an-ı Kerîm, Müslümanların en aslî, tek temel ‘Kitâb’ıdır. Ve, Allah tarafından Hz. Peygamber (S)’e vahy edildiÄŸine iman ederiz. Ä°nsanlar, onu ‘ama, fakat’ demeden, bir bütün halinde ve kesin olarak kabul ile, Müslüman olurlar. Kimsenin inanmaya zorlanamıyacağı da Kur’an’ın emridir. ‘Ben Müslümanım, ama, Kur’an’ın ÅŸu bildirdiklerine inanmam!’ demek mümkün deÄŸildir. Ä°man, içinde ÅŸüphe bulunmayan ÅŸekilde inanmak demektir.

Müslümanlar bu kitabı elbette anlayabildikleri kadar anlamak ve ona göre yaÅŸamakla mükelleftirler.

Ama, aklımızın ermediÄŸi yerler olunca, bu konuya tefsir ve te’vil yoluyla yaklaÅŸmaya çalışırız. Fakat, asla, ‘Böyle âyetler Allah’a aid olamaz’ diyemeyiz. Esasen, Kur’an’ı bütünüyle, Hz. Peygamber (S)’in anladığı ÅŸekilde anladıkları söylenebilecek birileri var mıdır, bilmiyorum.

Hele de, bu gibiler hele bir de ‘Ä°lâhiyat’ hocası olursa.. ‘Hoca’ olmak daha bir sorumluluk getirir.

Ve, unutulmasın; Ä°ncil de, Ä°znik, Rimini ve diÄŸer konsüllerde, o döneme ters gelen âyetlerinin kırpılmasıyla da tahrife uÄŸramıştı.

***

Bu konuda, ÅŸunu da belirtmekte fayda vardır: Devlet’e veya rejime karşı çıkıp mücadele edenlerin en ağır ÅŸekilde cezalandırılmalarını gayet tabiî görenlerin, Kur’an üzerine bina edilen bir inanç sisteminin temel sütunlarına balyoz vurmaya kalkışanlara, hoÅŸgörülü bir yaklaşım sergilenmesini istemeleri çeliÅŸki deÄŸil midir?

Müslümanın en büyük serveti ve devleti, Ä°slâm’dır.

***

Bu tavzihden sonra bugünkü konumuza geçebiliriz:

Bir sinema oyuncusu Amerika'ya gitmiÅŸ geçen hafta.. Türkiye’de Hükûmet’in hızlı muhaliflerinden birisi olarak biliniyormuÅŸ.. Sermiyan Midyat isimli bu oyuncunun, yıllarca önce ‘Hükûmet Kadın’ isimli bir filmini izlediÄŸimi hatırlıyorum.

Bu kiÅŸi Amerika’ya gidince, dünya çapındaki ‘CoronaVirus’ salgını karşısında gördüÄŸü tedbirsizlik ve lâubalîlik karşısında ÅŸaşırmış.. Ve New York sokaklarından gördüklerini yansıtan bir video çekmiÅŸ,

***

Önce bir noktayı göz önüne getirmemiz gerekiyor.. Türkiye, sığınmacı ve diÄŸer yabancılarla birlikte ele alınırsa, 90 milyonluk bir ülke..

Türkiye’de son 9 ay içinde, Corona’dan hayatını kaybedenlerin sayısı, 16 bine yaklaşıyor. Ağır hasta sayısı da 6 bine ulaÅŸmış bulunuyor. Elbette ki acı bir tablo..

Ama, Türkiye’yle yaklaşık aynı nüfusa sahib Almanya, bu salgınla Türkiye’den aylarca sonra tanıştığı halde, ÅŸu anda ölü sayısı itibariyle Türkiye’yi geride bırakmış bulunuyor.

60-65 milyon nüfuslu Fransa’nın kayıpları 40 bin, 50-55 milyonluk nüfuslara sahip Ä°talya ve Ä°spanya ise, uÄŸradıkları can kaybı açısında 50 bini geçtiler. 65 milyonluk Ä°ngiltere ise, 60 bine dayandı. Avrupa’da en yüksek insan kaybını ise, Belçika gördü. 11 milyonluk bu ülkede Corona’dan ölenlerin sayısı 13 binlere dayanıyor. Ancak, bu küçük ülkenin kayıpları da az sanılıyor. Halbuki, nüfusa nisbetle en yüksek ülke..

***

335-340 milyonluk yani, Türkiye’nin yaklaşık 4 misli bir nüfusa sahib olan BirleÅŸik Amerika’da ise, Corona’dan dolayı hayatını kaybedenlerin sayısı 300 bine dayanmış bulunuyor. Sadece New York ÅŸehrinde ölenlerin 70 bine ulaÅŸtığı bildiriliyor.

230 milyonu aÅŸkın nüfuslu Brezilya’nın kayıplarının 160 bine vardığı görülüyor.

Çin, Hindistan gibi dev nüfuslu ülkelerden verilen rakamlar ise, saÄŸlıklı bulunmuyor. Salgın’ın ilk belirtileriyle Türkiye’den 4 ay kadar sonra karşılaÅŸan 140 milyon nüfuslu Rusya’nın da bu salgından dolayı uÄŸradığı insan kaybının 40 bine dayandığı anlaşılıyor.

Türkiye’yle aynı nüfusa sahib olan Ä°ran’da ise, ölümler 40 bini geçmiÅŸ bulunuyor.

Bu rakamlara bakılınca, bu ülkeler arasında, Türkiye nüfusuna nisbetle yine de az kayıp vermiÅŸ gözüküyor.

***

Yanlış anlaşılmasın, Türkiye’nin durumunu baÅŸka ülkelerle kıyaslamasını yaparak, ‘Çok çok iyiyiz..’ diyecek deÄŸiliz. Görülüyor ki, günlük ölüm rakamları 215’lere dayanmış bulunuyor. Bu, az bir rakam mı? Mevcud ağır hasta sayısı da 6 500 rakamını geçmiÅŸ bulunuyor. Ama, sadece ülkemize bakarak felaket tellallığı yapmaya da gerek yok.. Bütün yetkili ve vazifelilerin, hele de saÄŸlık ordusunun canla baÅŸla çalıştıkları görülüyor.

***

Yazının giriÅŸinde deÄŸindiÄŸimiz Sermiyan Mityat isimli oyuncu da bu gerçeÄŸi, Amerika’yı görünce anlamış..

Ama, bir sıkıntı yaşıyor.. Dünyanın en geliÅŸmiÅŸ ülkesi sayılan Amerika’da gördüklerini Türkiye’yle kıyaslayınca, Türkiye lehine artı puanlar olduÄŸunu görüyor, ama, bunu nasıl ifade edecek? Çünkü kendisinin mensup olduÄŸu mâlûm sosyal kesimin hışmından, kendisine linç uygulanacağından endiÅŸe ediyor. Ama, yine de bu konuya dair hatırlatma bulunarak hazırladığı videoyu sosyal medyadan hizmete sunuyor ve diyor ki: ‘Herkesin süper güç dediÄŸi Amerika'dan bahsediyoruz. Bakın herkes sokaklarda, kuaförler ve restoranlar açık, herkes dip dibe, havalimanında ateÅŸ bile ölçülmedi. Bizde ise, alışveriÅŸ merkezlerinde, kafelerde bile ateÅŸ ölçülüyor. SöyleyeceÄŸim ÅŸey belki kimilerinin beni linç etmesini saÄŸlayacaktır.

Söylemek istediÄŸim ÅŸu ki; Hakikaten insan içindeyken fark etmiyor. Bir yıldır memlekette herkes birbirini delice eleÅŸtiriyor. Fakat ÅŸunu net olarak söyleyeyim ki, herkesin süper güç dediÄŸi Amerika'da gördüklerimden sonra, memleketin kıymetini çok daha fazla insan fark ediyor. Bu bir düÅŸünce deÄŸil, gözlemle tesbittir. Bu neticeden dolayı, bütün saÄŸlık personeli, SaÄŸlık Bakanı, Hükûmet ve CumhurbaÅŸkanı’nın gösterdiÄŸi çaba ve hassasiyet her türlü takdirin üstündedir. Umarın, tenkıd ettiÄŸimiz kadar takdir etmeyi de öÄŸreniriz.’

***

Evet, yanlış gördükleriniz varsa, elbette sorgular veya eleÅŸtirirsiniz. Ama, her ne yapılırsa yapılsın, mutlaka eleÅŸtirecek ÅŸeyler aramak insaflı ve sorumlu bir vatandaÅŸlık tavrı deÄŸildir.

Halbuki, sadece yanlışları deÄŸil, doÄŸruları da görüp söylemek, muhalif bilinenlere bir de itibar kazandırır, ‘Aferin’ dedirtir. Ben de Sermiyan Midyat’a ‘Aferin’ diyorum..

***

Anlaşılıyor ki, Corona salgını, dünyanın gidiÅŸatını, nereyse, ‘Corona’dan Önce’ ve ‘Corona’dan Sonra..’ dedirtecek ÅŸekilde derinden etkileyeceÄŸe benziyor.

***

Bizim vazifemiz, paniklemeden, aklen ve ÅŸer’an gerekli olan tedbirlere baÅŸvurmak ve ‘Takdir-i Ä°lâhî’ konusunda ise, iddialı laflar etmeden sonucu kabullenmektir.

Star Gazetesi