Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Görüş: Hindistan'da siyaset iktidarlara yön veren ismi kaybetti

Her başarılı liderin arkasında, gizli bir etkiye sahip olmakla kalmayıp aynı zamanda dünya ile bağlantılarını kuran sırdaş bir ikinci adam vardır.



Hint siyaseti, kısa zaman önce en önemli perde arkası isimlerinden biri olan ve uzun yıllardır hizmet veren 71 yaşındaki Ahmed Patel'i Kovid-19'a kurban verdi.

Patel, hep perde arkasında kalmayı tercih eden bir isim oldu faka gücünü ve nüfuzunu hep korudu. Åžu an Hindistan’ın ana muhalefet partisi olan Hindistan Ulusal Kongresinin (Kongre Partisi) BaÅŸkanı Sonya Gandi'ye de 20 yıl boyunca siyasi danışmanlık yaptı.

Patel, Kongre Partisinin Hindistan'ı yönettiÄŸi 2004 ile 2014 yılları arasında, bakanları belirlemek, siyasi baÄŸlantıları kurmak ve parlamentodaki faaliyetleri yönetmek gibi konularda etkili oldu. Elde ettiÄŸi nüfuz ve otorite göz önünde alındığında, Hindistan'ın bağımsızlığını kazanmasından bu yana geçen 73 yılda hiçbir Müslüman, ulusal siyasette böyle bir konuma ulaÅŸamadı.

Hindistan Parlamentosunun yerleÅŸkesinin karşısındaki caminin bir köÅŸesinde gece geç saatlerde namaz kılarken görülebileceÄŸiniz sadık bir Müslüman olan Patel, her zaman düÅŸük bir profilli bir siyasetçi olmayı tercih etti. Cuma namazından önce musluklarda su kalmayınca cami avlusundaki kuyudan su çıkarmaya çalışırken bile görülmüÅŸtü. O sırada namaz kılmak için gelen herkes abdest alıncaya kadar kuyunun başında su pompalamaya devam etmiÅŸti. Kuyunun başındaki insanlar ülkenin en etkili isimlerinden birinin onlar için su pompaladığını bilmiyordu.

Nazik tutumu, alçakgönüllü doÄŸası ve ilgi odağı olmaktan kaçınma eÄŸilimi, Hint siyasetinde elde ettiÄŸi çekim gücüne uymuyordu. Ä°lk bakışta asla güç sahibi biri gibi görünmüyordu. Kongre Partisinin 10 yıllık iktidarı boyunca, BaÅŸbakan Manmohan Singh yönetiminin bakan ve danışmanlarının, eyalet hükümetlerinin baÅŸkanlarının atanmasına ve seçimlere katılacak adayların belirlenmesine karar veren kiÅŸi oydu.

Yeni Delhi siyasi çevrelerinde "Ahmed Bhai" (Ahmed kardeÅŸ) olarak bilinen Patel’in çalışma tarzı da benzersizdi. Yeni Delhi'deki Rahibe Teresa Hilali Bulvarı üzerindeki küçük ahÅŸap evinin lambaları sabahın erken saatlerinde yanmış olurdu. Bu, Patel’in iÅŸinin başında olduÄŸunu gösterirdi. Dosyaları inceler, stratejiler geliÅŸtirir ve sabah namazına kadar telefonlara yanıt verirdi. Bir bakıma 7 gün 24 saat çalışmak onun rutiniydi. Önde gelen politikacılar ve bakanlar, kısa bir görüÅŸme için küçük ahÅŸap evinin bahçesindeki çimenlerin üstünde sıraya girerlerdi.

Siyasi sır deposuydu

Bir keresinde onunla bir randevum vardı. GörüÅŸmek için gittiÄŸimde Hindistan parlamentosunun üst kanadı Eyaletler Meclisinin (Rajya Sabha) BaÅŸkan Yardımcısını ve alt kanadı Halk Meclisinin (Lok Sabha) BaÅŸkanı Meira Kumar'ı ve birkaç bakanı odasının dışında beklerken gördüm. Beni içeri kabul ettiÄŸinde, meclis baÅŸkan ve baÅŸkan yardımcısının dışarda beklediklerini bilmiyor olabileceÄŸini düÅŸünerek dışarıda beklediklerini söyledim. O da alaycı bir gülümsemeyle kendisinden yapmasını istedikleri iÅŸi sonsuza kadar bekleyebileceklerini söyledi.

Onun, bir gazeteciye haber deÄŸerinde bir bilgi vermesini beklemek çılgınlıktı. Hindistan'ın pek çok siyasi sırrına vakıftı. Sık sık bu sırların kendisiyle birlikte mezarına kadar gideceÄŸini söylerdi. Ancak gazeteciler aÄŸzından herhangi bir laf almayı baÅŸarırsa da onu ne reddeder ne de onaylardı. Haber, kendi menfaatine aykırı olsa bile kimseyi yanıltmayacağı bilindiÄŸinden “Evet.” veya “Hayır.” demesi haberciler için yeterliydi. Onu ne zaman arayacak olursan ol, aramaya cevap verirdi, en kötü gece yarısından sonra bir mesaj yazardı.

AÄŸustos 2011'de, Yeni Delhi'de siyaset muhabiri olarak çalışırken, aynı zamanda iktidardaki BirleÅŸik Ä°lerleme Ä°ttifakı'nın da baÅŸkanı olan Sonya Gandi'nin bir süredir ortada görünmediÄŸini fark ettim. Özel kalemi de randevularını iptal etmiÅŸti. Ancak yurt dışına çıktığını öÄŸrenebildim. Ama yine de seyahatinin neden gizlendiÄŸi cevaplanmamış bir soruydu. Sonraki günlerde, yerel bir hastanede saÄŸlık kontrolü yaptırdığını ve tedavi için yurtdışına gitmesinin tavsiye edildiÄŸini öÄŸrendim. Ofiste bu konuyu gündeme getirdiÄŸimde, editörler bunun büyük bir haber olduÄŸunu ve gerekli onay olmadan yayınlanamayacağını söylediler. Ahmed Bhai'yi aradım ve beklendiÄŸi gibi gece yarısını geçtikten sonra yanıt verdi. Tek söylediÄŸi, Gandhi'nin New York'taki bir kanser hastanesinde baÅŸarıyla ameliyat edildiÄŸi oldu.

Ertesi gün, biraz daha detaylı bilgi edindikten sonra, çalıştığım yayın organı haberi verdi ve haber kısa sürede yayıldı. O zamanlar batıdaki Gucerat eyaletinin BaÅŸbakanı Narendra Modi, Gandhi'nin rahatsızlığının neden gizli tutulduÄŸu sorarak haberi Twitter'da paylaÅŸtı.

Ä°ster Kongre Partisinin büyük kurultayı olsun, ister parti genel merkezindeki herhangi bir toplantı, hatta ramazanda bir iftar organizasyonu, sahnenin kurulmasından güvenliÄŸe, ses sisteminden misafirler için oturma düzenine kadar tüm düzenlemelere o karar verirdi. Kısa süre sonra organizasyon baÅŸladığında, arka sıralara geçer ve sıradan iÅŸçilerle bir köÅŸede otururdu. Partinin en üst düzey karar alma organı Çalışma Komitesi'nin (CWC) bir üyesi olarak protokolde oturmak zorunda kaldığında bile, o ısrarla medyanın gözünden uzak arka sıraları tercih ederdi. BaÅŸkanlık sarayındaki herhangi bir ziyafette, büyükelçiliklerin ulusal gün kutlamalarında ve hatta yabancı devlet adamlarının ev sahipliÄŸi yaptığı resepsiyonlarda hiç görülmezdi.

Hükümeti kurtardı

2008'de Sol Partiler, ABD ile nükleer anlaÅŸmanın imzalaması konusundaki desteklerini geri çektiÄŸinde, Kongre Partisi hükümeti azınlığa düÅŸtü. Muhalefet kısa süre sonra bir gensoru önergesi baÅŸlattı. ABD karşıtı olarak görülen sol ve sosyalist Samajwadi Partisinin (SP) önergeyi destekleyerek hükümeti devirmesini bekliyorlardı. SP liderleri Mulayam Singh Yadav, Amar Singh ve seçkin bir bilim insanı olan partinin eski genel baÅŸkanı A.P.J. Abdul Kalam'ı ikna edip hükümeti kurtarmak Patel'e kalmıştı. Patel, Hint-ABD nükleer anlaÅŸmasının faydalarını sosyalist liderlere izah etti ve onlar da anlaÅŸma lehine hükümete destek vereceklerini açıkladılar.

Kongre Partisinin, 2004-2014 yıllarında koalisyon hükümetine liderlik ettiÄŸi dönemde, neredeyse tüm parlamento oturumlarında Patel'in, iktidarı ve muhalefeti belirli bir yasa tasarısını desteklemeye ikna etmek için Kongre salonunda koÅŸturduÄŸu görülürdü. Kongrenin kulislerindeki baÄŸlantıları hükümet için çok kullanışlıydı. Kendisine veya beraber çalıştığı liderlere karşı olsanız, hatta onlar hakkında sert sözler kullansanız bile asla sinirlenmeyen ender bir politikacıydı.

2004 yılında, Hindistan Halk Partisi (BJP) liderliÄŸindeki hükümet, seçimlerde kaybettiÄŸinde görev süresi sona eren BaÅŸbakan Atal Bihari Vajpayee, yeni hükümetin Hindistan için hayati olan dört politikayı -ABD ile stratejik ortaklık görüÅŸmeleri, Pakistan ile barış süreci, nehirlerin birbirine baÄŸlanması ve kuzey-güney ile doÄŸu-batı otoyollarının yapımının devamı- sürdürmesini istedi.

Ahmet Patel

Nehirlerin birbirine baÄŸlanması dışında, yeni BaÅŸbakan Manmohan Singh tüm projeleri sürdürdü ve hatta onları yeni seviyelere taşıdı. Pakistan ile barış sürecine 2007 yılında devam edilirken, Siaçen Buzulu (Hindistan, Pakistan ve Çin arasındaki yüksek rakımlı stratejik bölge) ve Ban Ganga Nehri (Hindistan ve Pakistan'ı birbirinden ayıran nehir) sorunlarının çözülmesi için bir anlaÅŸma imzalanmasına karar verildi. Bu sorunların çözülmesiyle Cammu-KeÅŸmir ve terörizm gibi daha zor sorunların çözülmesine yardımcı olmak ve Singh'in genel bir anlaÅŸma için Ä°slamabad'a ziyaretinin önünü açmak için olumlu bir atmosfer yaratılacağına inanılıyordu.

Siaçen AnlaÅŸması'na muhalefeti

Ancak Åžubat 2007'de Pakistan’ın Savunma Bakanı Tarık Vesim Gazi anlaÅŸmayı tamamlamak için Hindistan’a geldiÄŸinde, Hindistan Seçim Komisyonu ülkenin en büyük eyaleti Uttar PradeÅŸ’te eyalet meclisi seçimlerini duyurmuÅŸtu. Partinin aday listesinin sonuçlandırılması için düzenlediÄŸi çalışma toplantısına katılan Patel, sürecin devam etmesi ve Siaçen yüksekliklerinden asker çekilmesi konusunda uzlaÅŸmak üzere olan BaÅŸbakan Singh’e karşı çıktı. Kulislerden sızan bilgilere göre, Patel, Kongre Partisi BaÅŸkanı Gandi’nin huzurunda, muhalif BJP'nin Kongre'yi marjinalleÅŸtirmek için buzulu terk eden askerlerin resimlerini göstererek tartışma baÅŸlatacaklarını vurgulamıştı.

Bu toplantı sırasında, kuzeydoÄŸu eyaletlerini gezmekte olan Genelkurmay BaÅŸkanı J. J. Singh'in anlaÅŸmaya açıkça karşı çıktığı haberi geldi. Bu Singh için bir sürprizdi. Çünkü daha birkaç gün önce, Milli Güvenlik Kurulu toplantısında anlaÅŸmayı onayladığını söylemiÅŸti.

Patel’in Siaçen anlaÅŸmasına muhalefeti, Hindistan-Pakistan barış sürecinin sekteye uÄŸrayacağının iÅŸaretiydi. Aynı yıl, Pakistan'da dönemin CumhurbaÅŸkanı Pervez MüÅŸerref de hukukçuların kışkırtmalarıyla uÄŸraÅŸmak zorunda kaldı. Ä°ronik bir ÅŸekilde ne BJP ne de Kongre, Uttar PradeÅŸ eyalet seçimlerini kazanabildi. Her ikisi de ezildi ve Hindu kast sisteminin en alt katmanındaki Dalitler’in desteklediÄŸi Halkın ÇoÄŸunluÄŸu Partisi (BSP) seçimleri kazandı.

Kongre Partisi üyeleri, Patel'in Singh'e partinin ya Hint-ABD nükleer anlaÅŸması için ya da Pakistan ile barış süreci için kamuoyu oluÅŸturmak üzere tercih yapması gerektiÄŸini söylemesini istedi. Singh, nükleer anlaÅŸmayı seçti.

Hindistan’ın ÅŸu anki DışiÅŸleri Bakanı Subramanyam Jaishankar, eski bir diplomattı ve Washington'daki baÄŸlantılarını kullanarak Hint-ABD nükleer anlaÅŸmasının sonuçlandırılması için yorulmadan çalıştı. Singh, 2013'te onun dışiÅŸleri bakanı olmasını istedi. Ancak Patel'in, ABD yanlısı sadık bir diplomatın iktidardaki Kongre Partisinin ilkelerine uymayacağı gerekçesiyle atamayı reddederek Sujata Singh’i dışiÅŸleri bakanı olarak atanmasına ön ayak olduÄŸuna inanılıyor. Ancak Singh, 2015 yılında BaÅŸbakan Modi tarafından görevden alındı ​​ve yerine emekli olmasına sadece birkaç günü kalmış olan Jaishankar geldi.

Modi’yi baÅŸbakanlığa götüren yolu açtı

Kongre Partisi, 2002 yılında Gucerat'taki Müslümanların katledildiÄŸi olaylar nedeniyle paniÄŸe kapılan laik ve liberal güçlerden oluÅŸan bir ittifakı birleÅŸtirerek iktidarı ele geçirdiÄŸinden, birçok parti lideri o zamanki Gucerat BaÅŸbakanı Narendra Modi aleyhine ceza davası açmak için bastırıyordu. Ancak Modi gibi Gujaratlı olan Patel, Modi'yi siyasi olarak mahkum etmeyi tavsiye ederek ağırlığını koydu. Böylece aslında Modi'nin yükseliÅŸinin ve baÅŸbakan olmasının yolunu açtı.

2017'de BaÅŸbakan Modi ve Ä°çiÅŸleri Bakanı Amit Shah, Eyaletler Meclisi seçimlerinde onu yenmek için çok çalıştı. Ancak baÅŸarılı olamadılar. Kariyeri boyunca üç kez Halk Meclisine seçildi ve birkaç dönem de Eyaletler Meclisi üyesi olarak kaldı.

Ahmed Bhai’nin liderine olan sadakati, kiÅŸisel bütünlüÄŸü, ilgiden uzak durması, alçakgönüllü doÄŸası ve hoÅŸgörüsü, günümüzde politika koridorlarında pek görülmeyen özelliklerinden bazılarıydı.

Gandi, Ptel'in ölümünün ardından, içten bir takdirle onun kendisi için bir sorun giderici ve kriz yöneticisinden daha fazlası olduÄŸunu söyledi. Onu, "sessizce ama etkili bir ÅŸekilde kamuoyunun gözünden ve kamera ışıklarından uzakta çalışan, mükemmel bir organizasyon adamı" olarak tanımlayarak "Ahmed bizi terk etti ama anıları yaÅŸayacak." dedi.

HoÅŸçakal Ahmed Bhai. Huzur içinde yat. Åžair Ä°kbal'in sözleriyle: "Hazırlıksız olanlar ölümün hayatın sonu olduÄŸunu düÅŸünür. Ölüm hayatın akÅŸamı olarak görünür, fakat aslında sonsuz yaÅŸamın sabahıdır."

Müellif: Ä°ftikhar Gilani / (Anadolu Ajansı Ä°ngizce Haberler EditörlüÄŸü Asya-Pasifik Masası BaÅŸmuhabiri)

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.