Hayrettin Karaman: Tesettür ve kıyafet tercihi
Tesettürde pantolon giymek günah ve erkeğe benzeme olarak aktarılıyor, bu doğru mu, bu konuda dinimizin hükmü nedir?
25 yaşında üniversite öÄŸrencisiyim. Çevreden tesettür konusunda çok farklı ÅŸeyler duyuyorum, hocam. Ben tesettürün genel hükümlerini biliyorum; “yani dar olup vücut hattını belli etmeyecek, ÅŸeffaf olmayacak ve el, yüz, ayak dışında her yeri kapatacak nitelikte olması gerekiyor” diye, ama çevreden çok ama çok farklı bir sürü ÅŸey duyduÄŸum için sormak istiyorum ve doÄŸru olanı öÄŸrenmek istiyorum. Detaylıca anlatabilmek için biraz uzun yazacağım ama bu konuda çok bilgi kirliliÄŸine sahip olduÄŸumu düÅŸünüyorum onun için uzun yazdım. Hakkınızı helal edin…
1) Tesettürde vücut hatlarını belli etmeyen dizin üst seviyesine kadar gelen tunik, kap (Kap: Diz altına kadar olan ve ince kumaÅŸlardan üretilen ince yazlık dış giyim ürünleridir) gibi bir giysi ve altına giyilen pantolonla tesettür saÄŸlanmış olur mu? Bazı videolarda ya da kiÅŸilerin görüÅŸlerinde pantolon giymek günah ve erkeÄŸe benzeme olarak aktarılıyor, bu doÄŸru mu, bu konuda dinimizin hükmü nedir?
CEVAP
Soruda anlattığınız ÅŸekilde giyinmekle tesettür vazifesi yerine getirilmiÅŸ olur. Kadınların ve erkeklerin kendilerine mahsus bazı giysileri vardır ki isimleri aynıdır; mesela yelek, ÅŸalvar, pardösü, çorap, pabuç /ayakkabı… bunlardandır. ErkeÄŸin ÅŸalvarı ile kadının ÅŸalvarı farklıdır ama adları aynıdır; yaygın olarak kadın ÅŸalvarı giymekte olan bir kırsal bölge hanımı erkek elbisesi giymiÅŸ olmaz. Pantolon da böyledir; kadın pantolonu baÅŸkadır, erkek pantolonu baÅŸkadır, kadınlara mahsus pantolon giyen bir hanım da erkek elbisesi gitmiÅŸ olmaz.
2) Hocam bu da ilk sorum olan pantolon giyimiyle ilgili olacak. Giyilen tunik dizlere kadar geliyorsa altına giydiÄŸimiz pantolonun dar olması (yani dizden aÅŸağıda gözüken pantolon kısmı) tesettür açısından günah mıdır ?
CEVAP
Dizden yukarıda kalan pantolon kısmı dar olsa da tunik o bölgeyi örttüÄŸü için vücut hatları görülemez ve bu sebeple sakıncası yoktur.
3) Dışarı çıkarken cilbab olarak âyette geçen dış örtü, ferace, manto gibi bir dış giysi giymek zorunlu mudur? Yoksa bahsettiÄŸim ÅŸekilde uygun geniÅŸlikte tunik pantolon ile tesettürü saÄŸlayabilir miyim, farz olan tesettürü saÄŸlamış olur muyum?
CEVAP
GeçmiÅŸten günümüze kırsal bölgede Müslüman kadınlar tarlada, bahçede, ormanda, yaylada, mer’ada… çalışıyorlar, kışın ve yazın tesettürü oluÅŸturan entari üzerine ÅŸalvar, başı ve boynu örten bir baÅŸörtüsü vb. kıyafetler ile örtünme vazifelerini yerine getiriyorlar; bu kadınlara çarÅŸaf, palto, manto giydirirseniz eziyet vermiÅŸ olursunuz ki, Ä°slâm insanlara eziyet vermez.
Nur sûresinin 30-31. âyetleri tesettür âyetleridir, bazı detayları da hadisler açıklamıştır. Bunların içinde tesettür maksadıyla (yani ziynet/avret olan yerleri örtmek için) belli bir kıyafet ÅŸartı yoktur; nerelerin, kimlere, ne kadar örtüleceÄŸi açıklanmıştır.
Ahzâb sûresinin 59. âyetinin meali ÅŸöyledir:
“Ey Peygamber! EÅŸlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış giysilerini üzerlerine bürünsünler. Bu, tanınıp rahatsız edilmemeleri için en uygun olanıdır. Allah ziyadesiyle bağışlamakta ve çok esirgemektedir.”
Ahzâb sûresinden sonra inen Nûr sûresindeki örtünme devamlı ve iffeti korumaya yönelik bir farzdır. Burada emredilen cilbâb (belli bir dış giysi veya burka, yahut peçe) giyme ise cariye ile hür kadınları birbirinden ayırarak asayiÅŸi korumayı ve tacizi önlemeyi hedefleyen geçici bir tedbirdir. Toplum içinde câriye kalmayınca veya baÅŸka tedbirler alma imkânı hâsıl olunca dışarı çıkarken, usulüne göre tesettür (kapanması gereken yerlerin örtülmesi) yeterlidir.
Bu konuda üç muteber tefsirden açıklama nakledeceÄŸim:
Ä°mam Matürîdî Tevîlât’ta Ahzab sûresinin 59. âyetinin (cilbâb âyeti) tefsirinde ÅŸöyle diyor:
Hür kadınlara Nur sûresinin 31. âyetinde baÅŸörtüleri ile boyun ve göÄŸüslerini de örtmeleri emredildi ki, bu kısımdaki ziynet (cazibeli organ) açılmasın. Böylece kadınlara, ziynetlerini, tabii olarak açıkta kalan yerler dışında, yabancılara açmaları ve göstermeleri yasaklandı. “Cilbâblarını bürünsünler” meâlindeki bu âyette ise baÅŸörtüsünün üzerine giyilen ve ondan büyük olan cilbâbı üzerlerine alıp aÅŸağıya doÄŸru sarkıtmaları emredildi ki, onların cariye deÄŸil de hür kadınlar oldukları anlaşılsın ve rahatsız edilmesinler. (C. VIII, s. 414).
Cilbâbı yüzü örten giysi (kınâ’, peçe, burka) olarak yorumlayan Fahreddîn Razi de aynı âyetin tefsirinde özetle ÅŸöyle diyor:
Ä°slâm’dan önce hür ve cariye kadınlar açık gezerlerdi, zina peÅŸinde olanlar da onların peÅŸine düÅŸer ve rahatsız ederlerdi. Bu âyette hür kadınlara dışarı çıkarken yüzlerini de örtmeleri emredildi, yüzü örtmek farz olmadığı halde yüzünü örten kadından zina istenemeyeceÄŸi için onun peÅŸine düÅŸülmez ve rahatsız edilmez.
Ä°bn el-Arabî de Ahkâmu’l-Kur’ân’da, aynı âyetin tefsirinde kadınları rahatsız edenlerin münafıklar olduÄŸunu, bu âyet ile hür kadınların cariyelerden ayrılarak rahatsız edilmelerini engellemenin hedeflendiÄŸini zikrediyor.
4) Tesettürlü kıyafetin üstünden tunik üzerinden kolye takmak ya da el bileÄŸimize künye takmak ve bunun dışarıdan gözükmesi günah mıdır?
CEVAP
Gerdanlık gibi örtülmesi gereken yerlere takılan ziynetleri göstermek caiz deÄŸildir. Örtülmesi gerekli olmayan el, yüz gibi yerlerdeki ziynetlerin görülmesinde sakınca yoktur; ancak genel kural olarak erkekler olsun, kadınlar olsun karşı cinsin dikkatlerini üzerlerine çekecek davranışlardan mümkün olduÄŸu kadar sakınacaklardır.
5) Tesettürde farklı renkler kullanmak kiÅŸiyi günahkâr yapar mı?
CEVAP
Belli bir renk haram deÄŸildir.
6) BaÅŸörtüsü baÄŸlama ÅŸekli olarak baÅŸörtüsü göÄŸüslere doÄŸru sarkmadan boyundan baÄŸlansa bunun bir mahzuru var mıdır? Yoksa baÅŸörtüsü kesinlikle göÄŸüslere doÄŸru sarkıtılması mı gereklidir?
CEVAP
Farz olan tesettürdür, kıyafet deÄŸildir. Âyet en çok kullanılan baÅŸ giysisine göre açıklama yapmıştır. Adı baÅŸörtüsü olmayan bir veya birden fazla giysi ile baÅŸ, boyun ve göÄŸüs kapatıldığında tesettür vazifesi yerine gelmiÅŸ olur. BaÅŸörtüsü kullanılıyorsa ve boyundan baÄŸlanacaksa göÄŸsün de bir baÅŸka giysi ile kapatılması gerekir.
7) Tesettür konusunda bazı insanlardan gerek internet ortamına koyulmuÅŸ videolarda, gerekse bizzat ÅŸahit olarak bu tarif ettiÄŸim kıyafeti açık olmaktan bir farkı yok ÅŸeklinde ya da dinimizin emrettiÄŸi farz tesettürün yerine gelmediÄŸi yönündeki görüÅŸlerinden dolayı yeni kapanan bir kiÅŸi bunalıma girme noktasına gelip ne giyeceÄŸini nasıl davranacağını ÅŸaşırıyorsa bize nasihat vermek adına ne tavsiye edersiniz? Bu kiÅŸilerin bahsettiÄŸi bu görüÅŸleri dinimizin istediÄŸi yegâne tesettür ÅŸekli midir? Bu kiÅŸilerin bu görüÅŸleri dikkate alınmalı mıdır?
CEVAP
Hüküm (helâl, haram, mekruh…) ile ilgili âyetler ve hadislerin bazılarında âlimlerin farklı yorumları (tefsirleri, ictihadları, anlayışları) olmuÅŸtur. Usulüne göre yapılmış bir yorum, ictihad ve anlayışa saygı göstermek gerekir. “Yalnız benimki doÄŸru, diÄŸerleri yanlış” iddiası bir beÅŸer için uygun deÄŸildir. Allah Resulü’nden (s.a.) baÅŸka her bir mümin âlim de olsa yanılabilir. Yeterli ilmi olan mümin kendi ictihad, yorum ve tefsirine göre kulluk eder. Yeterli ilmi olmayan müminler ise bilenlere sorarak kulluk vazifelerini yerine getirirler. Ä°ÅŸte bu “bilenler” tek deÄŸildir, âlimlerin farklı ictihadları halk için rahmettir, gerektiÄŸinde birden fazlasına danışarak problemlerini aÅŸma imkânları vardır.
YeniÅŸafak
Henüz yorum yapılmamış.