Kürsü
Ali Haydar Haksal: Kuşatılmış zihinler
İslâm milletinin unsurları olan Müslümanların ayrışması, zihin dünyalarını bir yere odaklanmaya zorunlu kılıyor. “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” denildiğinde Türk olmayanlar dost değildirler. Zihni kuşatılmışlıkta bu alan mayınlıdır ve asla girilemez.
Siyasal yapılanmaların politik söylemleri düşünceyi boğuyor. Yüksek sesli, ya da ses tonu yüksek bir ortam düşünmeye fırsat vermiyor. Sesin kendisi asıl ortamında seyretmiyorsa, başkasını baskı altına alan tarzı başkasının bir başka düşünmesine fırsat tanımıyor. Günümüz ulusçuluğu kendisi dışında başkasına fırsat vermiyor. Bir tek bakış içeriyor. Alanı daraltılmış bir bakış.
Bir milletin geneli bu kabulün içinde yer almıyor. Bazıları üstün ve ayrıcalıklıdır, bazıları doğal olarak ötekidir. Öteki bir bakıma dışlanmış bir alt kültürdür. Müslüman toplumlarda “kardeşliğin” önceliği, ırkına, rengine, soyuna bakmadan bir din bütünlüğüdür. Bu bütünlük aynı medeniyet dairesi içinde yer alan gayriler için özel bir yer vardır. Onlar öteki değildir. Son İslâm devleti Osmanlılarda yaşayan bütün insanlar, adalet ve haklar açısından eşittirler. Anadolu’da yaygın olan Ermenilerin, mülkleri vardır, istedikleri gibi işletirlerdi. Kiliseleri vardı ibadetlerini yapıyorlardı. Benzer durum diğerleri için de geçerli. Rumlar, Süryaniler, Yahudiler ve daha birçoklarında.
Görünürde Müslüman olan bir toplumda herkes aynı konumda değildir. Çünkü Müslüman olmaktan öte ırk daha çok öne çıkar. Din bir üst kültür değil alt kültürdür. “Türkiye Türklerindir”, Hürriyet gazetesinin logosunda, Türk bayrağı altında yer alır. Buna göre sadece bir tek ırk vardır, o da Türklerdir. Türkiye sınırları içinde yer alan diğer ırklar Türk olmak zorundadır, ya da kabullenmek zorundadır. Özellikle Yahudiler bu anlamda kendilerine bir tanımlamada bulunuyorlar: “Türk Yahudileri.” Onlar, bununla kendilerini ayrıcalıklı grubun içinde tutuyorlar.
Araplar, zaten genel kanı itibariyle İttihat ve Terakki’den beri kalleş, arkadan vuranlardır. Bu coğrafyada yaşayanlar ister istemez kendilerini bu gurubun içinde görüyorlar.
Çerkezler keza ihanet edenler grubundadırlar. Onlar da geçmişte siyasal iktidarın tekli oluşu onlara yer tanımıyor.
Kürtlerin varlığı, kalabalık da olsalar, yabandırlar. Dağ kültürüne mensupturlar. Geçmişte yaşananlar gerekçe gösterilerek İngilizlerin uşaklarıdırlar.
İngiliz emperyalizmi her zaman çoklu oynuyor. Bir gruba, kesime oynamıyor. Milli Mücadele zamanında üçlü bir bakışa sahip. Hem padişaha, hem Yunanlılara hem de Milli Mücadele’de bulunanlara oynuyor. Kim kazanırsa kazansın gene o kazanıyor.
Asıl geleceğimiz konuya gelemiyoruz. Söz sözü açıyor alıp götürüyor.
İslâm milletinin unsurları olan Müslümanların ayrışması, zihin dünyalarını bir yere odaklanmaya zorunlu kılıyor. “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” denildiğinde Türk olmayanlar dost değildirler. Burada din bir alt kültür olduğu için diğer unsurların Müslüman olmaları bir şey ifade etmiyor. Genel anlayış bunun üzerinde oluşturulduğunda Türklerin özel bir amentüleri oluyor. İslâm’ın amentülerinin bir anlamı ve değeri yoktur.
Burada maddelerini sıralayacak değiliz. Üzerinde düşünülürse bir maddeler kendiliğinden ortaya çıkar. Zihni kuşatılmışlıkta bu alan mayınlıdır ve asla girilemez. Tapınmaların modern hâllerini kimse yadırgayamaz. Söz bile söyleyemez.
Müslüman Türkler tarihte İslâm’a büyük bir hizmette bulunmuşlardır. Diğer topluluklarda olduğu gibi. Bu hizmetlerinden ötürü saygındırlar. Fakat Gagauzlar, Karaim Türkleri, Macarlar, Bulgarlar Türk soyundan, kimi Hıristiyan kimi Yahudi kültürüne mensupturlar. Alanı daraltır içe yönelirsek, hâlihazırda var olan ateist Türkler, sağcılar, solcular, Kemalistler, muhafazakârlar, Hıristiyanlar var. Burada bir karmaşa ortaya çıkıyor. Bunlar siyasal tanımlamalı bir toplam oluşturmuyorlar. Her grubun yeri farklıdır. Ufuk Özkırıkmlı’nın tanımlamasıyla bir “bukalemun milliyetçilik” söz konusudur. Bu öyle baskındır ki kimsenin farklı düşünmesine fırsat vermiyor. Jakoben anlayışının baskınlığı ile karşıtları sindirilir. Kimse sağa sola bakmaya bile cesaret edemez durumdadır.
Milli Gazete
Henüz yorum yapılmamış.