Abdülaziz Tantik: Bir hikâyesi olmalı insanın...
Kişi, kendi hikâyesinin kahramanı olmaya aday bir kişidir. Bu adaylığını gerçekleştirerek varlık sahasına adım atarak kendi varlığını şahsiyet olarak izhar etmiş olur.
Ä°nsan, varlık olarak düÅŸünen ve eyleyen boyutu itibarı ile kurgulayan bir özelliÄŸe sahiptir. Ä°radi olarak hayatını düzenleyen ve bu düzene göre yaÅŸamını sürdüren bir karakteri taşır. Hikâye, hep bir kahraman veya kahramanlar üzerine kurulu olur.
KiÅŸi, kendi hikâyesinin kahramanı olmaya aday bir kiÅŸidir. Bu adaylığını gerçekleÅŸtirerek varlık sahasına adım atarak kendi varlığını ÅŸahsiyet olarak izhar etmiÅŸ olur.
Her hikâyede bir kurgu ve bu kurguyu birbirine baÄŸlayan bir aÄŸ bulunmaktadır. Ä°yi, kötü, çirkin, güzel ve doÄŸru ile yanlışı aynı hikâyede buluruz. KiÅŸi, kendi hikâyesinin kahramanı olarak bu olumsuzlukları dışarıda bırakarak, kendi hikâyesinin kahramanı olarak iyiyi, güzeli, hakikati, doÄŸruyu, estetiÄŸi, ahlakiliÄŸi, erdemi ve cesareti taşırken, yardımsever, kanaatkâr, merhametli, ÅŸefkatli bir özellik gösterir. Her hikâye biraz olaÄŸanüstülük taşır, taşımalıdır da
Bu hikâyenin olaÄŸanüstü kiÅŸisi ve olaÄŸanüstülüÄŸü yaÅŸayan ve gösteren kiÅŸisi de kendisi olmalı…
Farklı hikâyelerin kesiÅŸme noktasında ise kendi hikâyesine olan güveni öne çıkarak ona deÄŸer kazandırmalı… Hatta farklı hikâyelerin yardımsever konuÄŸu, kahraman kiÅŸisi olmayı da içermelidir, hikâyesinin tematik aynasında…
Ä°nsanın bir hikâyesi olmalı, kahramanı kendisi olan...
EÄŸer, kendi hikâyesinde kendisi kahraman rolü oynamıyorsa, hikâye kendi yaÅŸamına ait olsa da baÅŸkasının hikâyesinde figüran olur. Bu yüzden eksik bir ÅŸahsiyet, kendi hikâyesini yaÅŸama imkânını ortadan kaldırır ve kendisi olamayan bir kiÅŸi olarak kayıtlara geçer, deÄŸersizleÅŸir ve önemsiz biri olarak tarihteki kayıtlarda yerini alır.
Ä°nsanın bir yaÅŸama sahip olması onu bir hikâyeye dönüÅŸtürdüÄŸü anlamına gelmez. Bilakis, yaÅŸamın hikâye olarak kayıtlara geçmesi için, kurgu, irade ve aÅŸka ihtiyaç hisseder. Feragat etmeden bir hikâye kahramanı olunamaz.
Bir yaÅŸam anlam üzerinden inÅŸa edildiÄŸinde hikâyeye dönüÅŸür. Bu anlamın açığa çıkartılması kiÅŸinin, hem kendisine yüklediÄŸi anlam hem de kendi dışında var olan varlığa ve Yaratıcıya yüklediÄŸi anlamla birebir iliÅŸkilidir.
Bu hikâyesi aÅŸk, adalet ve özgürlük üzerine kurulu olmalı...
Her hikâye, kendi bütünlüÄŸünü oluÅŸturan ve unsurlarını bir birine baÄŸlayacak olan bir tutkala ihtiyaç hisseder. Ä°nsan kendi hikâyesinin tutkalını aÅŸk ile bezemelidir. AÅŸk, sarmaşık gibi hikâyedeki bütün unsurlara sirayet ederek birbirine baÄŸlar ve diri bir bütünlüÄŸü saÄŸlar.
AÅŸkın kendi otantik yapısını saÄŸlamlaÅŸtırması baÄŸlamında adalet temel bir iÅŸleve sahiptir. Adalet, iliÅŸkinin mahiyetini saÄŸlam bir zemine dayar. AÅŸk ve adalet ise özgürlük olmadan kurulamayacak olan öÄŸeler olarak hikâyede yer alırlar. Özgür bir karakter veya kahraman aÅŸk ile buluÅŸur ve aÅŸka raÄŸmen adaleti ikame etmede geri adım atmayacaktır.
Ä°yilik bu hikâyenin kurucu unsuru ve amacı olmalı...
Her hikâye bir amaç taşır. Bu hikâyede amaç, iyiliÄŸin ortaya çıkarılmasıdır. Ä°yilik, hikâyenin baÅŸat öÄŸesi olarak varlığı ile kiÅŸiye iyi sıfatı kazandırmasıdır. Hikâyedeki kahramanımız iyi sıfatını aldığı andan itibaren hikâyede bir olumsallık öne çıkar. Artık hikâyede bu olumsallık üzerinden kendi anlatısını sürdürerek kahramana sonsuzluÄŸu bahÅŸeder.
Bu hikâye sıradan devam ederken hep sıra dışılığı taşısın...
Her hikâye sıradan bir öykü ve anlatı üzerinden baÅŸlar. Ancak, hikâyenin akışı içinde olaÄŸan üstülüÄŸün kendini sunması saÄŸlanır. Böylece hikâye, olaÄŸan üstülüÄŸü taşıyarak sıra dışı bir olguya yükselir. Sıradan bir hayat sıkıcıdır.
Arada bu sıkıcılığı aÅŸan, sıra dışı olaylar devreye girerek hikâyeyi zenginleÅŸtirir. Ä°ÅŸte kiÅŸi, kahramanı olduÄŸu hikâyeye sıra dışı davranışlar ve duruÅŸlar ekleyerek onu dipdiri hale getirmelidir.
Mucize, her hikâyenin önem ve anlamını açığa çıkartır. KiÅŸi, hikâyesinde mucizeye açık bir yaÅŸamı önceleyerek mucizeye yaÅŸamında yer verdiÄŸinde hikâyesi de mucizevî bir karaktere dönüÅŸür.
Ä°nsanın bir hikâyesi olmalı, olumsuzluÄŸa ödün vermeyen ve hep olumluluÄŸu gösteren...
Olumsuzluk, hikâyede sürekli bir rahatsızlığı meydana getirir. Rahatsızlık ise hikâyede beklenen olumluluÄŸu öteler. Bu yüzden olumsuzluÄŸu yaÅŸamından çıkardığı gibi hikâyesinden de çıkarmalı ki kiÅŸi, önünü açacak ve kendisini erdemli ve ahlaklı kılacak bir zemine yaslanabilsin…
Olumluluk, olumsuzluÄŸun panzehiridir. Olumluluk, hikâyenin akışını rahatlatır ve güven saÄŸlar, izlenmesini ve okunmasını güçlendirir. KiÅŸiye de hikâyede daha rahat ve derinlik katmanı oluÅŸturması için pozisyon oluÅŸturur.
Hikâyesi insana doÄŸru üzerinden hakikate kapı aralamalıdır.
DoÄŸruluk, hikâyenin anlam kazanmasında önemli bir kıstastır. Hikâyede yalan, dolan, sahtekârlık vesaire olumsuzluÄŸu besler. DoÄŸru ise olumsallığı beslediÄŸi gibi yaÅŸamın dinamik bir seyirde hareketini saÄŸlamasına zemin kurar. Kastımız kiÅŸisel hikâye olduÄŸu için sahtenin kiÅŸiyi çürüten boyutu ve yalanın ÅŸahsiyeti zedeleyen boyutu dikkate alınmalıdır.
DoÄŸru, hem bir cesaret iÅŸi, hem bir heyecan oluÅŸturması baÄŸlamında hikâyeye bir dinamizm katması ve hem de hakikate yürüyüÅŸü saÄŸlama alması baÄŸlamında önemini korur. Hakikate dair izlerin varlığı doÄŸrunun kendisinde tebellür eder. Hikâye ise hakikat ile buluÅŸtuÄŸu zeminde olaÄŸanüstü bir konum kazanır ve kahramanını erdemli kılar. Hikâyede erdem hakikatin açığa çıkması için zorunlu bir olgudur.
Ama gerçeklikten koparmadan...
Hikâye sadece ideal olana gönderme taşıdığı zaman spekülasyona açık bir yapı arz eder. Ama gerçeÄŸi dikkate alan her yaklaşım, gerçeÄŸin dönüÅŸtürülmesine de imkân saÄŸlar. Hikâye, gerçekliÄŸi hakikate taşıma amacını gerçekleÅŸtiren kahramanlar üzerinden büyüklüÄŸünü gösterir.
Kahramanın, dayanıklılığı, sabır göstermesi, merhameti, ÅŸefkati veya direnci gerçeÄŸe yönelik gösterdiÄŸi tepkide billurlaşır. O yüzden hikâye gerçeÄŸi dikkate alan ve sunan ve onu kendi anlam dünyasında yeniden kurduÄŸunda hakikate yol açar…
Ä°nsanın bir hikâyesi olmalı, aÅŸkınlığı ve yüceliÄŸi bilen, tanıyan ve hayatını adayan...
Hikâyede aÅŸkınlık, sürekli bir geliÅŸim dinamiÄŸi ve bu dinamiÄŸin beslendiÄŸi temel bir kaynağı var kılar. AÅŸkınlık, hikâyede heyecan ve hareketlilik saÄŸlar. AÅŸkınlık ve yüceliÄŸi erdem düzeyinde idrak eden hikâye kahramanı, hayatını ona adama konusunda iradesini güçlendirmiÅŸ olur.
Çünkü kahraman bedel ödediÄŸi kadar kahramanlığını açığa çıkartır. Bedel ödeme ise hep bir üst aÅŸama, aÅŸkınlık ve yücelik için olduÄŸunda anlamını bulur. Yoksa bir beklenti içinde yaptığı fedakârlık, kahramanı yüceltmez, bilakis küçük düÅŸürür.
O yüzden kahraman, daha yüce ve daha aÅŸkın bir anlam için feragat ederek erdemlilik basamaklarını yukarı doÄŸru çıktığında deÄŸerini artırır. Ama burada deÄŸer, maddi bir nicelik deÄŸil manevi bir nitelik olur.
Merhamet, ÅŸefkat ve sevgi dolu bir hikâyesi olmalı insanın...
Erdem, merhamet ve ÅŸefkat ile beslenir, sevgi ile tezahür eder. Kahraman erdemliliÄŸini merhametinden ve ÅŸefkatinden besler, ama sevgisi ile de dışarıya taşır. Hikâye, merhamet, ÅŸefkat ve sevgi üzerinden derinlik kazanır.
Hikâyenin anlam katmanlarını güçlendirir ve derinleÅŸtirir. Sevgi, olumsallığı beslediÄŸi gibi doÄŸruluÄŸu ikmal eder. Hakikat sevgi üzerinden neÅŸet eder. Acı ruhu besler, ancak sevgidir acıyı besleyen ve büyüten…
Adalet ile davranırken merhameti kuÅŸanan bir hikâyesi olmalı insanın...
Her hikâye bir denge üzerinden yürür. Adalet, uygulandığı zeminde dengeyi bozacak bir yapısallık inÅŸa eder. Merhamet bu yapısal sorunu çözme ve adaleti dengede tutma zeminidir. Böylece kiÅŸi, cezalandırıldığı zaman bile merhamet sayesinde gerçekleÅŸtiÄŸinde bir öfke ve nefrete dönüÅŸmeyecektir.
Bu hikâyenin kendi dengesini koruyarak varlığını idame etmesine kaynaklık eder. Adalet cezalandırır iken merhamet tedavi eder, acıyı azaltır ve giderilmesine imkân tanır.
Ä°nsanın bir hikâyesi olmalı, bilgi, hikmet ve muhabbet üzerinden iradesi kavi olan...
Hikâyeyi zenginleÅŸtiren ÅŸey bilgi ve ince seziÅŸ olan idrake sahip olmadır. Bilgi olmadan aydınlık saÄŸlanamaz. Hikmet bu aydınlığı dengede yaymaktır. Muhabbet bilginin açığa çıkışını besler, sezgiyi güçlendirir.
Ä°rade, gücünü, bilgiden ve hikmetten alır. KaviliÄŸini/gücünü artırarak devamını ise muhabbetten toplar. KiÅŸi, kendi hikâyesi içinde bilgi ve hikmeti gözetmeli, muhabbeti ise vazgeçilmez kılmalıdır ki iradesi kavi olsun…
Gözünü budaktan esirgemediÄŸi bir hikâyesi olmalı ki haksızlıktan kaçan bir rikkat ve dikkate sahip olsun...
Hikâyede kahraman cesareti ile kahraman olur. Gözünü budaktan esirgemeyen kiÅŸi, olaÄŸanlığı aÅŸan kiÅŸidir. Bu kiÅŸi haksızlıktan kaçındığı gibi haksızlığa karşı durarak kahraman olmayı hak eder.
Bir kahraman haksızlık edemez. Haksızlığa göz yumamaz. Haksızlığı ortadan kaldırmadığı sürece de kahraman sayılmaz. Ä°ÅŸte kiÅŸi kendi hikâyesi içinde bu temel tutumları var kıldıkça kahraman olmaya liyakat kesbeder, kendi hikâyesinin kahramanı olur.
KiÅŸi, kendi hikâyesinin kahramanı olarak baÅŸka hikâyelerinde kahramanı olabilir. Yukarıdan itibaren söylenen temel ilke ve durumlara uyulduÄŸu sürece hem kendi hikâyesinin hem de baÅŸka hikâyelerin kahramanı olacaktır. Bu irade ve cesaret ise aÅŸkınlığa olan sadakat ve aÅŸk üzerinden oluÅŸacak olan muhabbete dayanır.
Henüz yorum yapılmamış.