Sosyal Medya

Mustafa Kutlu: 'Müsiki'den müziğe dönüşüm yolculuğumuz-II

Sesini duyurmak için çıldıran müzik grupları stadyumlar dolusu hayranlarını kendilerinden geçirecek, kulak zarı patlatan orkestraları devreye soktular.



Not: (Yazının ilk bölümünü okumak isteyen okurlar, buraya tıklayabilir.)

 

Bu yazıları takip edenler biliyor ki sahilde “SaÄŸlıklı YaÅŸam KoÅŸusu” yapan bir edalı kızımız var. Onun saçlarından ve yüzünden çıkardığımız netice bizi “kozmetik” sanayiine götürmüÅŸtü.

Kızımız koÅŸarken kulaklık ile müzik dinliyor. Müzik de artık “Tüketim Toplumu”nun mayasını karan unsurlardan biri, belki de önde gelenidir. Bu sebeple müziÄŸe yer verdik, daha da vereceÄŸiz.

Acaba bu edalı kızımız hangi müziÄŸi dinliyor? Televizyon kanalları içinde Acun Ilıcalı’nın yaptığı “O Ses Türkiye” en çok izlenen program oldu. Uzun ömürlü olan bu “yarışma” programına baktığınızda müzik üzerinden “Türkiye”yi (yani yürüdüÄŸü yolu, durduÄŸu yeri, benimsediÄŸi deÄŸerleri) yorumlayabilirsiniz.

“O Ses Türkiye” ülkemizi ne kadar temsil edebilir ki, demeyin. Bu bir veri. Sessiz yığınların sesi çıkmıyor ki elimizde baÅŸka bir örnek bulunsun.

Dikkati çeken unsurların başında “Ä°ngilizce” geliyor. Yarışmaya katılan 14-18 yaÅŸ arası gençler çokluk bu dilde ÅŸarkılar söylüyor. Åžaşılacak ÅŸey deÄŸil. Ä°ngilizce eÄŸitim o kadar yaygınlık kazandı ki; gençler ana dillerini onun kadar iyi öÄŸrenip güzel kullanmaya gayret etmiyor. Bu manzara kültür emperyalizminin ülkemizi de hakimiyeti altına aldığının göstergesidir. EÄŸitim kurumlarımız öÄŸrenciye ne kadar iyi Ä°ngilizce öÄŸrettikleri ile iftihar ediyor; bu öÄŸrenciler kendi ana dillerini ne kadar biliyor acaba?

Ä°yi ve güzel Türkçe bilmeyen bir öÄŸrenci Ä°ngilizce’yi ne kadar mükemmel kullanabilir ki (!)?

Hemen her devirde hakim sermaye hakim kültürü doÄŸurur. Küresel sermaye kültürel alanı da hegemonyası altına aldı. Bu yolda ona güç veren teknolojidir. Bakınız, ne zaman ki baÄŸlamanın bir ucuna elektirik fiÅŸi takıldı, yeni baÄŸlamanın adı “elektrosaz” oldu. Halk MüziÄŸi o anda hapı yuttu. Kırda-bayırda, köyde-kentte sazın sesini bastıran bir gürültü Tarım Toplumu’nda bulunmaz. Etrafta ya kuÅŸ sesi olur, ya da su sesi. BaÄŸlama, insan sesi ile tabiatın bu ilahî orkestrasına iÅŸtirak edebilir. Ama dozer, motor, matkap, siren ve sayamayacağınız kadar devasa makina homurtusuna karşı zavallı baÄŸlama ne yapabilirdi ki? Metropol müzik salonlarında elektrogitar’ın yanında elektrosaz ÅŸart olmuÅŸtu. (Mikrofonla ezan okunup hoperlorla duyurulması dahi aynı zaruretin eseridir. DoÄŸal olandan yapay olana doÄŸru mecburî bir yolculuk).

Küresel sermaye tüm iletiÅŸim kanallarına hakim olan teknolojiyi kullanarak müzik alanına da el attı. Dünyanın tüm müzisyenleri bu endüstrinin imal ettiÄŸi elektronik âletleri kullanmaya baÅŸladı.

Sesini duyurmak için çıldıran müzik grupları stadyumlar dolusu hayranlarını kendilerinden geçirecek, kulak zarı patlatan orkestraları devreye soktular.

Âletler gibi müzisyenlerin kılık-kıyafetleri, sahne düzenleri, ışık oyunları, dans figürleri ve gurupları tam bir “gösteri” sergiler.

Günümüzde Kore’den Kırgızistan’a, Makedonya’dan Åžili’ye kadar tüm dünyada müzik endüstrisinin hükmü yürümekte; sinema ve televizyonda olduÄŸu gibi star sisteminin “ikona”ları tüm gençliÄŸi büyülemektedir.

Öyle ki artık tüm ülkelerin müziÄŸi aynı ritim, aynı dans, aynı sahne ve ışık düzeni ile bezenmiÅŸ olup ÅŸu slogan her topluluÄŸun sloganı olmuÅŸtur:

“Bütün eller havaya”.

Stadyumları hınca hınç dolduran müzikseverler “gösteri” karşısında âdeta bir “pagan âyini”ne iÅŸtirak etmiÅŸlerdir. Kendinden geçenler, bayılanlar olur.

Tüketim Toplumu’nun “hızla akan ırmağı” budur iÅŸte. Tam bir teslimiyet.

Ülkemiz modern müziÄŸi de gidiÅŸata ayak uydurmuÅŸtur. Dünyadan bîhaber olduÄŸumuz söylenemez. Ä°lk ona giren müzik parçaların çoÄŸunun birbirinden farkı farkedilmez. Ortak özellik “Bütün eller havaya” sloganında saklıdır.

Küresel gücün dikte ettiÄŸi hayat tarzı tüm dünyada “tek tip” anlayış ve davranışa cevaz veriyor.

Buna direnmek teknolojiye karşı çıkmaktır ki, maazallah “bilim”e karşı durmak mânasını taşır.

(Haftaya müzikteki dijitalleÅŸme sonucu ülkemizde yaÅŸananlara deÄŸineceÄŸiz)

YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.