Selahattin Çakırgil: Karabağ, Biden ve Ata'nın ölümü

1-B. Amerika’da 3 Kasım’da yapılan seçimlerde kimin kazandığı henüz de resmen açıklanmamış olsa bile, Joe Biden’ın seçildiÄŸi, Trump’ın en yakınındaki bazı Cumhuriyetçi siyasetçiler ve eski BaÅŸkanlarca bile kabul edilip Biden’ı kutlamaları baÅŸlayınca..

Bizde, Kuzey Kıbrıs‘da yapılan C. BaÅŸkanlığı seçimini kazanan Ersin Tatar’ı bile kutlamayan Ana Muhalefet Lideri’nin, alelacele Biden’a kutlama mesajı göndermesi ilginçti.

Biden, 10 ay öncelerde ErdoÄŸan’ın iktidardan düÅŸürülmesinden söz etmiÅŸti.. Bizdeki Muhalefet Lideri de, ‘ErdoÄŸan’ı, dostlarının da iÅŸbirliÄŸiyle devireceÄŸini’ söylüyor aylardır.. Åžimdi, Biden’ı da ‘dostlarının arasına kattığı’nın iÅŸareti olsa gerek, bu hızlı kutlama..

***

Bir çok ülkelerin liderleri Amerikan resmî makamlarının açıklamasını açıklama beklediler. Nihayet, Trump’ın yargıya yaptığı itirazların büyük çapta reddedilmesi üzerine, ErdoÄŸan da dün akÅŸam üzeri kutlama mesajı gönderdi Biden’a..

Diplomatik usûl de budur. Halkı tarafından temsilci seçilen kiÅŸi ve kadrolar en büyük düÅŸmanınız da olsa, o halkın iradesine düÅŸmanlık etmemek durumundasınız..

***

2- Ä°NÄ°SÄ°YATÄ°F RUSYA’NIN ELÄ°NDE OLSA DA, AZERBAYCAN KAZANDIÄžINI KORUDU, ERMENÄ°STAN AÄžIR YARALI..

Evet, inisiyatif, netice itibariyle, Rusya’nın elinde olsa da; Azerbaycan Ermenistan’ı kendi gücüyle yenilgiye uÄŸrattı.

Ermenistan ise, daha sıkıntılı olabilecek bir ağır yenilgiden son anda Rusya’nın sâyesinde, kurtulmuÅŸ gibi gözükse de, büyük yara aldı.

Evet, Azerbaycan, uluslararası hukuka göre de kendi toprağı olan KarabaÄŸ ve etrafında Ermenistan güçlerince 28 yıl önce gerçekleÅŸtirilmiÅŸ olan ağır iÅŸgali sona erdirmek üzereyken; devreye Rusya’nın girmesiyle, ‘AteÅŸ-Kes’ saÄŸlandı ve henüz kurtarılmamış olan bölgeler de Kasım sonuna kadar, Ermenistan güçlerinden temizlenecek..

Ayrıca KarabaÄŸ’daki Ermenilerin güvenliÄŸini de 5 sene boyunca Rusya saÄŸlayacak.

***

Türkiye, Osmanlı’nın dağılan parçalarını emperyalistlerin telkin ve siyasetleriyle hâlâ da kendisine cezb edememiÅŸken; Putin, Rusya’nın eski Sovyetler Dönemi’ndeki gücüne kavuÅŸması için bir satranç ustası gibi sabırla çalışıyor.

Azerbaycan, 28 yıllık bir zilletli durumdan büyük çapta kurtulmanın eÅŸiÄŸindedir. Ama, Rusya Kafkasya’nın en hassas noktalarından olan KarabaÄŸ’da kontrolü eline geçirmiÅŸtir.

Ermenistan, hele de PaÅŸinyan döneminde Rusya’dan daha çok Fransa’ya yakın durmanın bedelini ağır ÅŸekilde ödemiÅŸtir.

Bu noktada, Azerbaycan’daki resmî ifadeyle ‘Âli (Yüce) BaÅŸkumandan’ olarak anılan Ä°lham Aliyev Rusya’yla karşı karşıya gelmemenin mükâfatını da eklemiÅŸtir kazanç hanesine..

Ve ‘Âli BaÅŸkumandan, bu günlerde ezân seslerine sarılıp, iÅŸgal yıllarında harab edilmiÅŸ, ahıra döndürülmüÅŸ mescidlerin yeniden yapılacağını açıklarken; ileride yeniden Azerbaycan’ın sözde ‘ziyalılar’ının kamalist manevralarıyla iÅŸbirliÄŸi yapmaz; inÅŸaallah..

Bir de, Ä°lham Aliyev’in, gelinen bu noktada zâten periÅŸan olmuÅŸ olan Ermenistan liderliÄŸine hitaben alaycı laflardan kaçınması gerekir.

***

3- GÖNÜL MAKAMINDAKÄ° YERÄ° KORUMAK..

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak 8 Kasım akÅŸamı beklenmeyen bir anda ve beklenmiyen bir yöntemle istifa ediverdi. C. BaÅŸkanı’nın damadı olması hasebiye Berat Bey, sıradan bir siyasetçi deÄŸildi; ona yönelik her eleÅŸtiriden aile de nasibini alıyordu.

KeÅŸke, resmî sıfat ve makamlar olmaksızın yine yapabileceÄŸi hizmetleri yapsaydı da; bu makamlara getirilmeseydi. Ayrıca, daha baÅŸka yollar varken, istifada en beklenmeyen yöntemin tercih etmesi ÅŸaşırtıcıydı.

***

Yine de bu istifa, ErdoÄŸan’ın yönetim tarzı açısından bakıldığında, büyütülecek bir ÅŸey deÄŸildi. Temmuz 2011’de, dönemin Genelkurmay BaÅŸkanı ve Kuvvet Komutanları’nın, topluca istifa etmeleri karşısında ErdoÄŸan’ın gösterdiÄŸi kat’iyyet hatırlanmalıydı?

Buna raÄŸmen, 24 saatlik bir sessizlik üzerine, bazılarının, en hızlı ErdoÄŸan karşıtlarından bile daha zehirli ifadelerle, ‘Türkiye bunu hak etmiyor, Türkiye için bu durum utanç vericidir’ diyen ve düne kadar ErdoÄŸan’ın elinin altında, iktidarda olan bazılarının, ‘Türkiye’nin aÅŸiret mantığıyla hükûmet etme mantığından kurtulması gerek’ gibi ‘yüksek seviyeli’ lafları gerçekten de ibretliktir.

Bu vesileyle, belirteyim, 9 Kasım akÅŸamı, henüz bu konudaki muÄŸlaklık devam ederken, bu konuda benim yarım asırlık dostum olan Sâdık’la uzuuunca bir sohbetimiz oldu.

Åžair Nâbî’nin,

‘BâÄŸ-ı dehrin hem hazânın, hem bahârın görmüÅŸüz,

Biz neÅŸâtın da, gâmın da rûzigârın görmüÅŸüz’

beytini hatırladık.

Ve kendisinin engin tarih bilgisinin müktesebatıyla, bu hassas anda kendisine büyük rol düÅŸtüÄŸü, hiçbir makam ve sıfat beklemeksizin hizmette olunduÄŸunun bildirilmesi noktasında, Sâdık da, ‘Zâten ortada bir kırgınlık yok, biz bir aileyiz, bizim dâvamız dünyevî makamlar dâvası deÄŸildir’ diyordu, her zamanki rindâne tavrıyle..

4-BEN DE ‘ATA’MI ANIYORUM, RAHMETLE…

Dün sabah, dünya haberlerine bakıyordum..

Bolivya baÅŸkenti La Paz’dan gelen bir haber dikkatimi çekti.

Bolivyalılar’ın, ‘Kafataslarını Kutlama Günü’ diye bir gelenekleri varmış; ölüleri anmak için ‘kafataslarını güneÅŸ gözlüÄŸü ve sigarayla süslüyorlarmış..

Ä°çerden de bir baÅŸka haber dikkatimi çekti. Ankara Belediyesi Ankara’daki bir caddenin isminin ilk kelimesini tabelâlardan sildirmiÅŸ..

‘Banga-bandu Åžeyh Mucib’ur-Rahman Caddesi’ yazılıydı o tabelâda.

‘Banga-bandu’ kaldırılmış.. Banga-Bandu, ‘Bengallilerin babası’ demek.. BangladeÅŸ’i Pakistandan ayıran kiÅŸi.. Åžimdiki baÅŸbakan Åžeyh Hasine hanımın babası..

Bütün bir halkın babası diye anılmak, ne kadar komik bir ilkellik, deÄŸil mi? Ankaralılar itiraz etmiÅŸler ve sildirmiÅŸler o ibareyi..

Bazı dostlar da 10 Kasım 1983 günü vefat eden Osman Yüksel Serdengeçti’yi rahmetle anan mesajlar göndermiÅŸlerdi.

***

Benim ‘ata’m da 12 Kasım 1980’de vefat etmiÅŸ.. Yani, 40 sene önceki yarın.. Ve ben, 12 Eylûl 1980 Askerî Darbesi’nden sonra, boynumu darbecilere kuzu-kuzu uzatmaktansa, Allah’ın yeryüzü geniÅŸ diye, yurt dışına çıkmak zorunda olduÄŸum için, ‘ata’mın vefat haberini 2 ay kadar sonra alabilmiÅŸtim.

Benim atam kim miydi?

Samsun’lıu bir köylü olan ‘Çakırgil’in Mehmed’..

Okuma yazmayı da sonradan öÄŸrenmiÅŸ bir köy filozofuydu, o..

Babamla çocukluÄŸumda fazla konuÅŸamazdım.. Onun ilkeleri ve kanunları geçerliydi evde..

‘Ataerkillik’ ya da ‘pederÅŸahîlik’ denilen sistem sosyal hayatımızda olduÄŸu gibi bizim evde de hükümfermâ idi. Ama, biraz yaşımızı alıp, bazı sorular sorduÄŸumuzda ise, ‘OÄŸlum, biz sizi niye okutuyoruz? Bizden daha iyi düÅŸünesiniz diye..’ diyebiliyordu.

Ben beÅŸeriyetin ilk atası olduÄŸuna inandığım Hz. Âdem ve diÄŸer enbiyaullah’ın yolundan gidenler, geçmiÅŸ zamanların bütün iyi insanları da evet, ecdadımdır, onlara derin saygıyla baÄŸlıyımdır; ama kendilerini toplumlarına zorla dayatan Firavunlara, Nemrud’lara ve onların yolundan gidenlere asla..

O iyi ecdâdı Müslümanlar her namazlarında, dualarında hayırla anarlar. Ä°nÅŸaallah benim atam da bu nasiblilerden birisidir. Bu vesileyle, dileyenler, âta’m için ve diÄŸer bütün iyi ve Müslüman insanların ruhları için bir dua edebilirler.

Star Gazetesi