29 Ekim, Erbakan Hoca’nın doğum günü

Hoca, mücahit ya da profesör... 85 yıllık ömrünün yarısından fazlasını siyasetin tam orta yerinde geçiren o lidere asla sadece ismiyle hitap edilmedi.

Üniversitede Necmettin deÄŸil "Erbakan hoca" derdi arkadaÅŸları ona... Kıbrıs Barış Harekatını öyle hararetle savunmuÅŸtu ki milleti "mücahit" diye çağırmıştı onu yıllar boyu... Makine mühendisiydi...

Hem de Türkiye'nin yetiÅŸtirdiÄŸi en önemli mühendislerdendi. Profesör Necmettin Erbakan'dı o... Ama dahası var... 'Milli GörüÅŸ'ün lideriydi... En önemlisi de milletin adamıydı ve hep öyle kaldı.

Erbakan hoca 29 Ekim 1926'da, yani cumhuriyet henüz 3 yaşındayken geldi dünyaya... Babası Mehmet Sabri Bey oÄŸlu doÄŸduÄŸunda Sinop'ta görevliydi... ÇocukluÄŸu, babasının görevi nedeniyle kent kent gezerek geçti. Ä°lkokula Kayseri'de baÅŸladı, Trabzon'da bitirdi.

Ve 1937.... Ä°stanbul yılları... Ä°stanbul Erkek Lisesi'ni kazanmıştı Erbakan... Okulun hem orta bölümünü hem de lisesini birincilikle bitirdi. Mühendis olmak istiyordu... Oldu da... Ä°stanbul Teknik Üniversitesi Makine MühendisliÄŸi Bölümünde birinciliklerini sürdürdü.

Aynı yıllarda bir süre sonra siyaset sahnesindeki en büyük rakibi olacak iki isim, Turgut Özal ve Süleyman Demirel de yine o okulun öÄŸrencileri arasındaydı. Aklında pek siyaset yoktu Erbakan hocanın... Sadece namazını kılıyor, sohbetlerde arkadaÅŸlarına milletin ne denli deÄŸerli olduÄŸunu anlatıyor... Vakit kalırsa da dersini çalışıyordu...

TÜRKÄ°YE'DE Ä°LK YERLÄ° MOTORU ÜRETTÄ°

Erbakan hoca, doktorasını o üniversitede tamamladı... Sonra burs kazanıp Almanya'ya gitti. Türkiye'ye döner dönmez de ülkenin ilk yerli motorunu üretti. Ama kariyeri 40'lı yaÅŸlarının hemen başında aldığı Profesör ünvanı ile deÄŸiÅŸti bir anda.. 1967 yılında Odalar ve Borsalar BirliÄŸinin genel baÅŸkanı oldu.

Siyasete yakın deÄŸildi pek ama, günün koÅŸulları onu ister istemez siyasetin içine çekiyordu. Odalar Borsalar BirliÄŸi BaÅŸkanlığı döneminde Ä°stanbul sermayesine karşı Anadolu sermayesini destekleyen çıkışlarıyla dikkatleri üzerine çekti.. Bu genç mühendisi halk da tanıyordu artık ve milli deÄŸerleri savunan dilinden Allah'ın adı düÅŸmeyen o ismi tanıdıkça daha çok seviyordu.

SÜLEYMAN DEMÄ°REL ONU PARTÄ°SÄ°NE Ä°STEMEDÄ°

1969'da siyasete girmeye karar verdi. Kendine Adalet Partisi'ni yakın görüyordu. Partiye baÅŸvurdu. Konya vekili olmak istediÄŸini söyledi ama hiç ummadığı bir tepki aldı. Üniversiteden arkadaşı Süleyman Demirel onu reddetti. Kolay öfkelenen biri deÄŸildi Erbakan hele pes eden biri hiç deÄŸildi.

ÜzülmüÅŸtü sadece... Bağımsız vekil olmaya karar verdi ve büyük farkla kazandı. Artık siyaset sahnesindeydi ve yaklaşık 50 yıl boyunca o sahnede bir yıldız gibi parlayacaktı.

ERBAKAN Ä°LK PARTÄ°SÄ°NÄ° KURDU

Konya'nın bağımsız vekili Erbakan hoca 1970 yılında 17 arkadaşıyla birlikte Milli Nizam Partisi'ni kurdu. Amacı adı üzerinde milli bir nizam yani bir milli düzen saÄŸlamaktı partinin... Milli görüÅŸ fikri yavaÅŸ yavaÅŸ temellerine oturuyordu yani ama bunu dillendirmek dahi cuntanın dikkatini üzerine çekmek için yeterliydi. 12 Mart muhtırasından kısa süre sonra, Profesör Erbakan liderliÄŸindeki Milli Nizam Partisi "laikliÄŸe aykırı çalışmalar yürüttüÄŸü" iddiasıyla kapatıldı.

ERBAKAN MÄ°LLÄ° SELAMET PARTÄ°SÄ°'NÄ° KURDU

Erbakan pes etmedi. Hatta siyasi yaÅŸamı boyunca kuracağı neredeyse bütün partiler ayın gerekçeyle kapanacaktı, ama o hiç pes etmeyecek, hep milli görüÅŸü anlatacaktı. Profesör Erbakan 1973 seçimlerine bu kez Milli Selamet Partisi'ni kurarak girdi ve yüzde 12 oy aldı.

Erbakan hoca'nın iktidar yürüyüÅŸü baÅŸlamıştı artık, seçimin ertesinde kurulan CHP - MSP koalisyon hükümetinin baÅŸbakan yardımcısı oldu.

Tam da Kıbrıs Barış Harekâtı günleriydi ve Erbakan hoca harekatı hararetle savunuyordu. Mücahit ismi o yıllarda ona verildi. Kalan yılları krizle geçti Türkiye... Hükümetler sık sık düÅŸüyor... Yenileri kuruluyordu ve millet neredeyse her yıl yeniden sandığa gidiyordu ve Erbakan'lı Milli Selamet Partisi istikrarın simgesiydi.

1975, 1977 ve 1979 seçimlerinin ardından kurulan her hükümette o da vardı ama yeni bir darbe de yoldaydı.

12 Eylül'ün karanlığında en büyük baskılardan biri de onun üzerinde kuruldu. Erbakan hoca darbeden sonra izmir'de uzun süre gözaltında tutuldu. Sonra tutuklandı... 9 ay cezaevinde kaldı... Cunta onun siyaset yapmasına da 10 yıl boyunca yasak getirmiÅŸti. Siyaset yasağı 1987'de sona erdi Erbakan'ın... Profesör Necmettin Erbakan yasaklı olduÄŸu dönemde dersine iyi çalışmıştı. 1984 seçiminde milli görüÅŸ fikri Åžanlıurfa ve Van belediyeleri ile model olmuÅŸtu Türkiye'ye...

REFAH PARTÄ°SÄ° KURULDU

Erbakan hoca hakkındaki yasak kalktığı an Refah Partisi'ni kurdu ve o refah siyaset tarihini yeniden yazdı. Önce yerel seçim vardı.. Parti bir önceki seçimde belediye baÅŸkanlığını aldığı Åžanlıurfa ve Van'daki koltuÄŸUnu saÄŸlamlaÅŸtırdı.

Ek olarak KahramanmaraÅŸ, Sivas ve Konya da yine Refah Partisi'ne geçti.. Büyük kentler de yoldaydı... 1994'te Refah Partisi Ankara ve Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediyelerini de kazandı.

Bir devrimdi bu ve artık yeni bir dönem baÅŸlamıştı. Düne kadar ezilen-yasaklanan ve baskıyla siyasetin dışına itilenler iktidara yürüyordu. 1995 genel seçim'inde tam bir refah partisi fırtınası koptu... Erbakan hoca birincilikle çıktı sandıktan... Ä°ÅŸte bu vesayet için çok önemli bir sorundu ve CumhurbaÅŸkanlığı koltuÄŸunda artık vesayetin temsilciliÄŸine soyunan biri vardı. Süleyman Demirel hükümet kurma görevini seçimin lideri Profesör Erbakan'a deÄŸil, seçimin ikincisine yani "kızım" dediÄŸi Tansu Çiller'e verdi.

DYP-ANAP hükümeti kuruldu ama köÅŸk müdahalesiyle kurulan o koalisyonun ömrü sadece birkaç ay sürebildi.

ERBAKAN BAÅžBAKAN OLDU ÜLKEYE REFAH GELDÄ°

Millet artık Refah'ı istiyordu ve köÅŸk milyonların o çaÄŸrısına karşı daha fazla kayıtsız kalamazdı. Profesör Erbakan 28 Haziran 1996 günü baÅŸbakan oldu ve tam da dediÄŸi gibi ülkeye refahı getirdi.

Ä°lk iÅŸ iÅŸçiye memura zam yaptı. Erbakan'lı Refah Partisi Türkiye'yi sadece 1 yıl içinde yüzde 7 buçuk gibi rekor bir büyüme oranına taşıdı. Aynı günlerde Refahlı belediyeler de devrimlere imza atıyordu.

Ä°stanbul'un çöp daÄŸlar yıkılıyor, çekilmez kokusuyla milleti bezdiren Haliç'te balıklar yüzüyor, Ankara'nın nefes almaya imkan tanımayan havası temizleniyordu.

Refah millete iyi gelmiÅŸti... Aynı dönemde Türkiye Erbakan hocanın milli duruÅŸlarına da tanık oluyordu sık ve elbette bir de eÅŸsiz hitabetine...

Aynı yıllarda dış politikada da radikal adımlar ardı ardına atıldı... Erbakan hoca, Batı aklının G8'lerine karşı, Müslümanları ülkeleri bir araya getirmeye kararlıydı. Yani dünyaya kafa tutuyordu. Milli bir duruÅŸtu bu ve bu duruÅŸ yeni bir darbe için yeterli nedendi.

DARBENÄ°N AYAK SESLERÄ°...

"Laiklik elden gidiyor" sloganları çok geçmeden atılmaya baÅŸlandı. Medya baÅŸroldeydi... Aczmendiler, sahte ÅŸeyhler ve binbir türlü provokasyon ardı ardına sahnelendi.

BaÅŸroldeki medyaya, iÅŸ dünyası, üniversiteler, sendikalar ve asker de destek verdi. Artık baÅŸörtüsü kullanan veya namaz kılan herkes hedefti. Kur'an okumak yasaktı. 28 Åžubat süreci Türkiye'nin maneviyatına büyük yaralar açtı. Vesayet geri dönmüÅŸtü.

REFAH PARTÄ°SÄ° KAPATILDI

Hedefteki Refah Partisi çok geçmeden kapatıldı ve partiyi kapatan mahkeme Profesör Erbakan'a 5 yıllık yeni bir siyaset yasağı daha getirdi. Ancak Erbakan hoca bir devlet adamıydı... Ä°stese o gün ayaÄŸa kalkar bağırır, davası uÄŸruna dikleÅŸebilirdi. Yapmadı!

DikleÅŸmeden dik durmanın ne demek olduÄŸunu herkese anlattı. Tüm bu baskılar karşısında vazgeçebilirdi de Erbakan hoca ama vazgeçecek bir lider deÄŸildi o... Ardında yürüyen milyonların umuduydu...

FAZÄ°LET PARTÄ°SÄ° KURULDU

O güne dek sırf Ä°slam dediÄŸi için sırf milletim dediÄŸi için hep baskıya uÄŸramıştı hiç vazgeçmemiÅŸti... Evet yasaklıydı belki ama yasak engel deÄŸildi... Yıllar boyu bir nakış gibi iÅŸlediÄŸi "milli görüÅŸ" fikrini,, sadece cunta ve vesayet öyle istedi diye siyaset sahnesinden silmeyi asla düÅŸünmüyordu. Refah'ın devamı olarak Fazilet Partisi kuruldu

PARTÄ° 'BAÅžÖRTÜSÜ' NEDENÄ°YLE HEDEF OLDU

Bir sonraki seçimde Meclis'e girmeyi baÅŸardı ama o parti bu kez de baÅŸörtüsü üzerinden hedef olacaktı. Ve bir tevafuk... Günlerden 27 Åžubat'tı... Yıl 2011'di...

28 Åžubat darbesinin tam 14 yıl sonrasıydı. Mücahid, Profesör Doktor Necmettin Erbakan hoca; solunum ve kalp yetmezliÄŸi teÅŸhisleriyle kaldırıldığı hastanede o sabah Hak'ka yürüdü...