Sosyal Medya

Yasin Aktay: Ermenistan ve dostlarının işgal stratejisi

55 yıldır ABD ve dünyanın gözetiminde devam eden diyalog Filistinlilere kaybettirdikleri neyi geri verdi şimdiye kadar? Her geçen gün kayıplarına daha fazlasını katmaktan başka…



Ermenistan’ın 28 yıldır iÅŸgal altında tuttuÄŸu Azerbaycan’a durduk yerde saldırmasına anlam vermeyenler olabiliyor. Hatta bu anlamsızlık yüzünden özellikle son saldırılarda asıl saldırıyı Ermenistan’ın deÄŸil Azerbaycan’ın baÅŸlatmış olduÄŸunu söyleyenler bile oluyor.

Oysa Ermenistan’ın saldırısının çok net ve görülebilen bir hedefi var. Ä°ÅŸgal dolayısıyla üzerindeki baskıyı hafifletmenin, hatta iÅŸgal halini bir kazanıma dönüÅŸtürmenin yolu bazen üzerine baÅŸka iÅŸgaller, ilk müzakerede terkedilecek yeni iÅŸgaller kaydetmek oluyor. Yeni saldırılarla gerçekleÅŸecek iÅŸgaller daha önceki gibi baÅŸarıldığında ne ala, yok dünyadan tepki gelirse yol gayet basittir. Dünyanın tepkilerinin ÅŸiddeti üzerine son saldırılar durdurulur, yeni iÅŸgal varsa oradan da çekilir, böylece eskisi unutturulur.

Müzakereler zamana yayıldıkça iÅŸgal bir kazanıma, geri dönülmesi daha zor bir fiili duruma dönüÅŸüyor. Bu bir çok iÅŸgal tecrübesinde öyle olmuÅŸtur. Bugün Ä°srail’in yeni yerleÅŸim bölgeleri kurma ve ilhak çabaları üzerinde duruldukça kimse 1967 sınırlarını hatırlamıyor bile. 1967’nin iÅŸgal çıtası ise 1948 Nekbe’sinde kaybedilen vatan bölgeleri adeta Ä°srail’e hak haline getirmiÅŸ, o sürgünde vatansız kalmış Filistinlilerin durumu normalleÅŸmiÅŸ oldu bile. BM’nin bütün kararları istediÄŸi kadar Ä°srail’i kınasın, bu iÅŸgalden derhal vazgeçmeye çağırsın. Hiçbir etkili yaptırım olmadığı sürece Ä°srail iÅŸgallerini zamanın herkese kanıksatacağına güvenerek ve hoyratça devam ettirir.

Bu esnada iÅŸgali sonlandırmanın tek yolunun direniÅŸ olduÄŸunu söyleyerek direniÅŸe geçen vatanın sahibi Filistinliler ise terörist olarak nitelenirler. Çünkü diyalog yolunu terk edip içinde ÅŸiddet olan direniÅŸe geçmiÅŸlerdir. Oysa basit fizik kuralı der ki bir yerde direniÅŸ varsa ÅŸiddetin kaynağı direnenler deÄŸil, o direniÅŸe yol açan güçtür.

Hep tersinden kurulmasına alıştığımız mantık böylece terörü de, teröristi de, istikrarı da, diyalogu da istediÄŸi gibi tanımlar. 55 yıldır ABD ve dünyanın gözetiminde devam eden diyalog Filistinlilere kaybettirdikleri neyi geri verdi ÅŸimdiye kadar? Her geçen gün kayıplarına daha fazlasını katmaktan baÅŸka…

Azerbaycan’ın da bu ikiyüzlü oyuna dur demek üzere baÅŸlattığı karşı operasyon baÅŸarılı bir biçimde ilerledikçe dünyanın dört bir yanından çatışmaların durdurulması ve daha fazla kanın akmaması için diyalog masasına davet sesleri gelmeye baÅŸladı.

Diyalog masası ne yapacak bu saatten sonra?

28 yıldır ne yaptıysa onu yapacak tabii. Oysa 28 yıldır yapmaları bekleneni yapmadıkları için, Azerbaycan iÅŸ baÅŸa düÅŸtü deyip yola koyulmuÅŸ durumda. Yapmaya çalıştığı ÅŸeyse bütün dünyanın da çözmeye çalıştığı sorun. Son durumda, diyalogla çözülemeyeceÄŸi anlaşılan bir sorunu çözülmesi gereken yolla çözmeye çalışıyor. Yani Minsk üyesi bütün ülkelerin de iÅŸgal olarak gördüÄŸü ama nasıl oluyorsa bir türlü Ermenistan’a söz geçiremedikleri için çözülemeyen sorunu çözmeye çalışıyor Azerbaycan.

Fransa, Kanada, Almanya ve Rusya’nın yerinde olsam mahcubiyet içinde bir türlü söz geçiremedikleri Ermenistan’ın haksız ve şımarık iÅŸgalini sonlandırmaya çalışan Azerbaycan’ı sessizce ve saygıyla izlerim. Hiç kimsenin endiÅŸe etmesine gerek yok, Azerbaycan tarafından sivil insanlara yönelik bir katliam veya haksızlık olmaz. Ermenistan’ın 28 yıl önce Hocalı’da yaptığının Azeriler tarafından tekrarlanacağına kimsenin korkmasına gerek yok. Bu konuda talep edilen intikam deÄŸil adalettir. Adalet konusunda da kimse sorumlu olmadığı bir eylemin cezasını çekmeye zorlanamaz. Azerbaycan ise hakkından fazlasını talep etmiyor.

Yine istikrara ve diyaloga davet eden seslerden biri de Kanada BaÅŸbakanı Justin Trudeau’dan geldi. Sorunun ancak diyalog yoluyla çözülebileceÄŸini tekrarlayan Trudeau, bu arada bazı Kanada menÅŸeli silah-teçhizatın Azerbaycan tarafından Ermenistan’a karşı kullanıldığının tespit edildiÄŸini söyleyerek bunun için hem ambargo hem de bundan dolayı yaptırımla tehdit etmiÅŸ.

Bu nasıl bir cevvaliyet? BilebildiÄŸimiz kadarıyla Azeriler 28 yıl önce silahsız, Ermeniler ise son model silahlarla saldırıp katliamlar yaparken Kanada’dan hiçbir ses çıkmamıştı. En doÄŸal hak olarak topraklarına yönelik iÅŸgali bitirmek için yapılan bir harekata karşı sergilenen bu lüzumsuz iÅŸgüzarlıklar, dünyada iÅŸgallerin, katliamların, haksızlıkların nasıl bir anlayış zeminine dayandığını da yeterince açıklamıyor mu?

Oysa barışa ve diyaloga gerçekten bir katkı yapılmak isteniyorsa, ilk etapta yapılması gereken, ciddi bir biçimde iÅŸgalci tarafa iÅŸgal ettiÄŸi toprağı hemen terk etmesi için baskı yapmaktır. Ä°ÅŸgali bitirmek için hiçbir giriÅŸimleri, planları, niyetleri olmayanların, kendi iÅŸgalini bitirmek için harekete geçenlere karşı sergiledikleri bu gayretkeÅŸlik sadece iÅŸgal suçunun ortağı olduklarına iÅŸaret ediyor.

Tam bunların ortasına bir de Ä°srail Savunma Bakanı Benni Gantz’ın Türkiye’yi “OrtadoÄŸu’da barışı ve istikrarı bozmakla” suçlaması gelmez mi?

“Elhamdulillah” demezsiniz de ne ne dersiniz?

Yeryüzünün bozguncularının tekerine çomak sokmak, onların “istikrarla” yürüttükleri iÅŸgal, ilhak, gasp, darbe, iÅŸkence, katliam düzenlerine karşı çıkmak ÅŸerefi bu dünyada yeter de artar bile. Varsın o bozguncular istedikleri gibi sızlanadursun.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.