Taha Akyol ile Eğrisi Doğrusu: İki devlet, bir askeri akıl
Azerbaycan, milyarlarca petrodolarlık pahalı silahlarla Yemen’de savaşamayan bir Körfez Arap ülkesi değil. Bakü’nün muharebe yeteneği yüksek silahlı kuvvetleri var. Bu yüksek harbe hazırlık kapasitesinde Türkiye ile işbirliğinin rolü büyük.
Bir ülkenin iÅŸgaline 30 yıl göz yumarsanız savaÅŸtan baÅŸka yol bırakmazsınız. Azerbaycan kurtardığı her toprakla uluslararası toplumun ayıbını da yüzüne vuruyor. Rus uçağının düÅŸürülmesinin ardından Ermenistan’da Rus askeri varlığı arttı. Kafkas tatbikatının bir kısmının Ermenistan’da yapılması da Erivan’ı cesaretlendirdi. Türkiye, Bakü’ye sadece silah sistemi deÄŸil askeri birikim aktarıyor. Yeni durum ‘iki devlet-bir askeri akıl’ formunda özetlenebilir. Bu entegrasyon oyun deÄŸiÅŸtiricidir.
"Azerbaycan, milyarlarca petrodolarlık pahalı silahlarla Yemen’de savaÅŸamayan bir Körfez Arap ülkesi deÄŸil. Bakü’nün muharebe yeteneÄŸi yüksek silahlı kuvvetleri var. Bu yüksek harbe hazırlık kapasitesinde Türkiye ile iÅŸbirliÄŸinin rolü büyük."
"Azerbaycan, kurtardığı her bir santimetrekare toprak ile sadece milli haklarını geri almıyor, uluslararası toplumun büyük hukuk ayıbını yüzüne vuruyor: Azerbaycan Ermenistan topraklarını iÅŸgal etseydi otuz yıl yanına kâr kalır mıydı?"
"Ermenistan’daki Rus üssü balistik füzeler, Mig-29 savaÅŸ uçakları, S-300V stratejik SAM sistemleri gibi önemli silahları da barındırıyor. Türkiye 2015’te Rus uçağını düÅŸürdükten sonra Ermenistan’da Rus askeri varlığı arttı."
TAHA AKYOL İLE EĞİSİ DOĞRUSU
EDAM Güvenlik Direktörü Dr. Can KasapoÄŸlu, Taha Akyol’un sorularını cevapladı.
KarabaÄŸ bölgesinde Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırması, Rusya’nın “Kafkas 2020 Tatbikatı”na zaman itibariyle denk düÅŸtü. Bu tatbikatın askeri önemi nedir?
Yaklaşık 80,000 personelin icra ettiÄŸi tatbikatın konumuz açısından iki önemi var. Birincisi, her ne kadar tatbikatın senaryosunda terörle mücadele gibi hususlar ön plana çıkarılmış olsa da, tatbikatta kullanılan S-400 stratejik SAM sistemleri, Rus Hazar Denizi Filosu’ndan atılan seyir füzeleri, nükleer harp baÅŸlığı da taşıyabilen SS-26 Ä°skender balistik füzeleri gibi silahlar, çerçevenin çok daha geniÅŸ olduÄŸunu ve hasım devlet ya da devletlerin de senaryoya dahil edildiÄŸini gösteriyor.
Ä°kincisi, Rusya ile Ermenistan arasındaki ittifakı da yansıtacak ÅŸekilde, tatbikatın bir bölümü Ermenistan’da gerçekleÅŸtirildi. Pek bilinmiyor ancak, iki ülke 2016-2017 döneminde ortak bir askeri birlik dahi teÅŸkil etti. Bu birlik, halihazırda Ermenistan’dan General Tigran Parvanyan tarafından komuta ediliyor ve tatbikatın Ermenistan bölümünü yürüttü.
Tüm bu hususlar, Ermenistan’ın mütecaviz tavrı üzerinde de cesaretlendirici rol oynadı ve Azerbaycan’ı, Bakü’nün zaten bir süredir hazır olduÄŸu karşı taarruza itti. Burada bir adım daha ileri gidip, çok kritik bir soru sormamız gerekiyor. BaÅŸbakan Nikol PaÅŸinyan, Ermenistan Silahlı Kuvvetleri’ne ne kadar hakim? Åžimdi çok iyi anlaşılmayabilir ama bu sorunun yanıtını ileride, belki de önümüzdeki aylarda mevcut toprak kayıpları sonucu PaÅŸinyan Rus yanlısı generaller tarafından devrildiÄŸinde, daha çok konuÅŸuyor olacağız.
RUS TATBÄ°KATININ ETKÄ°SÄ°
Ermenistan saldırısının Rus tatbikatıyla zamandaÅŸlığı tesadüf mü? Moskova’nın icazeti olmadan Erivan bu saldırıyı yapabilir mi?
Bu husus düÅŸünüldüÄŸünden daha karmaşık. Erivan, 2020 yazında Tovuz saldırılarından beri gerilimi tırmandırıyordu. Temmuz 2020’de, Azerbaycanlı Tümgeneral Polad HaÅŸimov’u, beraberindeki subaylar ile birlikte, yine bu bölgede ÅŸehit ettiler. General HaÅŸimov’un ÅŸehadeti, bir çatışma sonucu yaÅŸanan tesadüf de deÄŸildi, askeri yetenekler ile icra edilmiÅŸ bir suikast diyebiliriz. Sözü edilen ÅŸehit general, Nisan 2016 çatışmalarında gösterdiÄŸi üstün komuta kabiliyeti nedeniyle madalya ile taltif edilmiÅŸ, seçkin bir askerdi. Tovuz da rastgele bir hedef deÄŸildi, zira bu alanın, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu, Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı gibi faktörlerden dolayı jeopolitik deÄŸeri çok yüksek.
Ermenistan, gerilimi yaz boyunca tırmandırdı. Nihayet, Kafkas 2020 tatbikatı sırasında temas hattındaki ihlallerin iki katına çıktığını görüyoruz, Azerbaycan Savunma Bakanlığı kayıtlarından bu eÄŸilimi istatistiki olarak teyit etmek mümkün. Özetle, Ermenistan, Azerbaycan’ı provoke edecek herÅŸeyi yaptı. Ancak, kanımca, beklemedikleri iki ÅŸey vardı. Birincisi, karşı taarruzun boyutu… Bakü, düÅŸünülenden daha hazır ve niyetli idi. Ä°kincisi de, Azerbaycan’ın insansız hava araçları konseptlerini bu ölçüde özümsemiÅŸ olduÄŸu tahmin edilemedi…
ERMENÄ°STAN’DA RUS ÜSSÜ
Rusya ile Ermenistan arasındaki askeri ilişkiler nasıl?
Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri’nin Ermenistan’da büyük bir yığınaklanması var. Özellikle 102. Üs etrafında ÅŸekillenen bu yığınak, SS-26 Ä°skender balistik füzeleri, Mig-29 savaÅŸ uçakları, S-300V stratejik SAM sistemleri gibi önemli silahları da barındırıyor. Kasım 2015’te Türkiye, hava sahasını ihlal eden bir Rus Su-24 savaÅŸ uçağını düÅŸürdükten sonra Ermenistan’daki Rus askeri varlığı daha da arttı
Rusya Federasyonu açısından Ermenistan ‘arka bahçenin’ de çok ötesinde. Kremlin’in jeopolitik anlayışında, Ermenistan Rusya’nın egemenliÄŸinin doÄŸal bir devamı kimliÄŸini taşıyor. Bu nedenle, Ermenistan Silahlı Kuvvetleri ile Rusya arasında da ‘özel’ iliÅŸkiler mevcut.
TÜRK-AZERÄ° Ä°TTÄ°FAKI
Türkiye ile Azerbaycan arasındaki “savunma entegrasyonu”nun, Kakasya’daki dengeler bakımından Erivan ve Moskova’yı rahatsız ettiÄŸini yazdınız. Açar mısınız?
Son çatışmalar bize – ve elbette Ruslar ile Ermenilere – iki ÅŸey gösterdi.
Azerbaycan, milyarlarca petro-dolar ile pahalı silahlar alıp Yemen’de kendilerinden çok daha zayıf bir düÅŸmana karşı dahi savaÅŸamayan bir Körfez Arap ülkesi deÄŸil. Bakü’nün, muharip yeteneÄŸi yüksek bir silahlı kuvvetleri var. Bu yüksek harbe hazırlık kapasitesinde, Türk Silahlı Kuvvetleri ile iÅŸbirliÄŸinin rolü büyük. Ayrıca, Türk 3. Ordusu ile Nahcivan’daki Azerbaycan birlikleri arasındaki ‘organik’ iliÅŸkiler de dikkat çekici. Zira, Nahçivan, Bakü’nün, Ermenistan’ı çok cepheli bir harbe zorlayarak baskı kuracağı, doÄŸrudan BaÅŸkent Erivan’ı tehdit edebileceÄŸi çok önemli bir jeostratejik deÄŸer…
Dahası, Azerbaycan’ın üst düzey performansla silahlı insansız hava aracı (SÄ°HA) kullanımı, Türkiye’den yalnızca silah deÄŸil, konsept de transfer ettiÄŸini gösteriyor. Azerbaycan, SÄ°HA’lar ile sistematik olarak düÅŸmanın mobil hava savunma sistemlerininin ve zırhlı platformlarınının imha ediyor, topçu-SÄ°HA entegrasyonu da iyi düzeyde. Ayrıca sözü edilen faaliyetlerden elde edilen görüntülerin birer ‘bilgi harbi’ unsuru olarak düzenli biçimde sosyal medyaya servis ediliyor. Tüm bunlar, Türkiye’nin, 2020 yılı başında Suriye Arap Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik Bahar Kalkanı Harekatı’nın özünü teÅŸkil ediyordu. Özetle, Türkiye, Azerbaycan’a sadece silah sistemi deÄŸil, askeri birikim aktarıyor. Bu geliÅŸme, milyonlarca dolarlık savunma alımlarından daha kıymetli.
Bu entegrasyon oyun deÄŸiÅŸtiricidir. Çünkü artık Azerbaycan ve Türkiye, iki devlet-bir millet duygusallığının ötesine geçiyor. Yeni durum, iki devlet-bir askeri akıl formunda özetlenebilir. Türk savunma sanayiinin ivmesi de düÅŸünüldüÄŸünde, ‘iki devlet-bir askeri akıl’, elbette doÄŸru ve gerçekçi yönetilirse, Kafkasya’da ciddi sonuçlar doÄŸurabilir.
PUTÄ°N’Ä°N MESAJI
Putin, Ermenistan’ı Azerbaycan’a saldırtarak Türkiye’ye de mesaj mı veriyor?
Türkiye’ye deÄŸil, ancak, kanımca Ermenistan Silahlı Kuvvetleri’ne savaşı körükleyecek herÅŸeyi yaptırdıktan sonra, kenara çekilerek PaÅŸinyan’a bir mesaj veriyor. Gerçekte patronun kim olduÄŸu ile ilgili bir mesaj... Burada Rusya açısından tek sorun PaÅŸinyan’ın Batı yanlısı kimliÄŸi deÄŸil. Bir halk hareketi ile iktidara gelmiÅŸ olması. Eski Sovyet coÄŸrafyasında bu tip ÅŸeyler, Moskova açısından ‘kötü bir örnek’ teÅŸkil edeceÄŸi nedeniyle kabul edilemez.
GENERAL ZAKÄ°R HASANOV
Azerbaycan 1990’larda askeri bakımdan zayıftı. Ermenistan iÅŸgaller yapabilmiÅŸti. Åžimdi güçlü? Nasıl güçlendi?
Ä°lk faktör doÄŸal zenginliklere dayalı yükselen savunma ekonomisi. Ancak daha da önemlisi, Türkiye ile doÄŸal ittifakı ve Ä°srail ile geliÅŸtirdiÄŸi stratejik iliÅŸkiler ile doÄŸru bir savunma kapasitesi üretmiÅŸ olması. Bilhassa Türkiye ile ittifak, Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’ni NATO standartlarına yükseltti. Bir de elbette, Savunma Bakanı General Zakir Hasanov faktörü var.
Ä°ÅžGALDEN KURTARMAK
Azerbaycan bir kısım topraklarını Ermeni işgalinden kurtarabilir mi?
Devam eden harekatın nitelikleri ve ölçeÄŸine bakarak, Nisan 2016’dan daha büyük kazanımlar olacağını söyleyebiliriz. Öte yandan, mevcut kuvvet hazırlama durumu ve daha da önemlisi uluslararası siyasi dengeler, iÅŸgal altındaki tüm toprakların tek bir hamle ile geri alınmasının zayıf bir olasılık olduÄŸunu gösteriyor. Burada önemli olan, er ya da geç iÅŸ diplomatik zemine taşındığında, haritanın da gözle görülür biçimde deÄŸiÅŸmiÅŸ olması.
Åžunu da belirtelim. Azerbaycan, kurtardığı her bir santimetrekare toprak ile, sadece milli haklarını geri almıyor, uluslararası toplumun büyük bir hukuk ayıbını da herkesin yüzüne vuruyor. Zira, devletlerin ülke toprakları ve siyasi sınırları üzerinde kuvvet kullanma ve kuvvet kullanma tehdidi ile deÄŸiÅŸiklik yapılamayacağı ilkesi, Ä°kinci Dünya Savaşı sonrasında inÅŸa edilen BirleÅŸmiÅŸ Milletler sisteminin ve modern uluslararası hukukun en temel ilkesi. Saddam Hüseyin ve Irak, bu ilkeyi ihlal etmenin ve Kuveyt’i iÅŸgalin bedelini takdir edersiniz ki çok ağır ödedi. Rusya Federasyonu, birçok yöneticisi ve kurumu ile, hukuksuz Kırım iÅŸgalinden sonra Batı tarafından ağır yaptırımlara uÄŸradı.
Åžimdi vicdan ve izan sahibi herkese iki somut soru soralım. Birincisi, Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarını iÅŸgal ettiÄŸini kabul edenler, iÅŸgalciye karşı hangi yaptırımda bulundular? Ä°kincisi, tablo tam tersi olsaydı, yani, Azerbaycan Ermenistan topraklarını iÅŸgal etse idi, bu ihlal otuz yıl boyunca yanına kar kalır mıydı? Bu iki soru, çifte standarda iÅŸaret eden bir hezeyanımız ya da savaşı öven militarist bir ifademiz de deÄŸil. Aksine, saÄŸduyulu ve barış yanlısı sorular bunlar... Çünkü, bir ülkenin topraklarının hukuksuz iÅŸgaline otuz yıl boyunca göz yumarsanız, uluslararası hukukun gereÄŸini yapmazsanız, iÅŸgal altındaki ülkeye savaÅŸ dışında bir yol bırakmazsınız.
Ä°SRAÄ°L FAKTÖRÜ
Azerbaycan Ä°srail’den de silah alıyor. Ä°srail’in Kafkas dengesinde tavrı ne?
Azerbaycan Ä°srail’den kamikaze drone olarak da bilinen, anti-radyasyon özellikli Harop taarruzi SÄ°HA’lar ve 300 km menzilli LORA taktik balistik füzeleri dahil olmak üzere birçok oyun-deÄŸiÅŸtirici silah alıyor. Bu silahlar Azerbaycan envanterinde çok önemli bir role sahip. Harop’ların hem 2016 hem de 2020’de kullanıldığını açık-kaynaklı istihbarat verileri ile biliyoruz. Bu söyleÅŸinin yapıldığı sırada, LORA’nın kullanıldığına iliÅŸkin de, henüz doÄŸrulayamadığımız bazı emareler mevcuttu.
Ä°srail açısından Azerbaycan önemli, çünkü Ä°ran’ı çevrelemenin önemli bir unsuru. Ä°ran TürklüÄŸü’nün de doÄŸal merkezi. Ayrıca, Ä°srail için çok büyük bir silah pazarı potansiyeli.
TÜRKÄ°YE’NÄ°N STRATEJÄ°SÄ°
Türkiye’nin genel stratejisi ne olmalı?
Türkiye’nin burada üç temel hedefi olmalı diye deÄŸerlendiriyorum; ilk ikisi doÄŸal müttefiki Azerbaycan’ın iÅŸgal altındaki topraklarını geri alması ve Kafkasya’da Türk milli kapasitesinin Rusya’yı da dengeleyecek ÅŸekilde tahkim edilmesi. Üçüncü ve maalesef önümüzdeki dönemde çok konuÅŸacağımız hedef de, Ermenistan’ın bir PKK&YPG terör üssü haline gelmesinin önüne geçilmesi.
Azerbaycan’ın topraklarını geri alması tabiatıyla bir gecede olmayacak. Burada benim daha önce de vurguladığım strateji, Ermenistan açısından iÅŸgalin bedelinin tahammül edilemez düzeye çıkarılabilmesi. Ermenistan’da zorunlu askerlik üç yıl, çok sık seferberlik ilanı var ve çok kötü ekonomik durumuna karşı askeri harcamalar yüksek.
Azerbaycan ağır baskı kuran askeri siyasasına devam edebilirse, Türkiye de Rusya’yı dengeleyebilirse, Ermenistan elitinin önünde hukuksuz iÅŸgali sürdürmek için tek seçenek ülkeyi koca bir ‘garnizon devletine’ çevirmek olacak. Ermenistan gençleri daha uzun askerlik süreleri ve seferberlik ile yüzleÅŸecek. Askerlik, bir cephe hattında senelerce yaÅŸamak anlamına gelecek. Ermenistan vergi mükellefleri ağır savunma harcamaları baskısı altında kalacaklar. Ve en önemlisi, ‘garnizon devletinde’ demokrasiden de söz edilemeyecek. Tüm bu faktörler, orta vadede, Ermenistan kamuoyuna iÅŸgalin sürdürülemez olduÄŸunu dikte edecek ya da en azından ülkede bu yönde siyasal eÄŸilimleri teÅŸvik edebilecektir. Elbette, Nisan 2016, Eylül-Ekim 2020 tarzı geniÅŸ çaplı yıpratma harekatları ile bu siyasanın desteklenmesi ve her seferinde de toprak alınması gerekiyor. Tüm bunlar yapılırken de, Türkiye’nin, bir yandan Azerbaycan’ı desteklerken diÄŸer yandan da diplomasiyi tamamen dışlamayan bir tavır göstermesi elzem.
Ä°kinci temel hedef için, Türkiye – Azerbaycan ittifakını kurumsallaÅŸtırmak ve daha vizyoner hale getirmek lazım. ÖrneÄŸin, insansız sistemlerin getirilerini sahada gördük. O halde, neden artık iki ülkenin ilgili devlet teÅŸkilatları, bilim kurumları ve iÅŸ dünyaları tarafından desteklenen robotik harp teknolojisi araÅŸtırmaları, yapay zekanın savunma uygulamaları gibi yüksek bütçeli, prestijli araÅŸtırma fonlarından söz etmeyelim? Neden ortak bir savunma teknolojileri enstitüsü kurulmasın?
Sonuncu hedef, yani Ermenistan’ın bir PKK & YPG terör üssü haline gelmesinin önlenmesi – ki zaten böyle bir potansiyel halihazırda var – maalesef önümüzdeki dönemde daha da ön plana çıkabilir. Erivan ve PKK ortaklığı, bilhassa Türk 3. Ordu sorumluluk sahasını baskılamak için bu yola tevessül edebilir. Ayrıca, Azerbaycan kritik ulusal altyapısının hedef alınması da tehditler arasında olacaktır. Yeni bir Hafız Esad Suriyesi vakası ile karşılaÅŸmamak için gerekli baskıyı daha en başından kurmakta yarar var diye deÄŸerlendiriyorum.
DR. CAN KASAPOÄžLU KÄ°MDÄ°R?
Dr. Can Kasapoğlu, Ekonomi ve Dış Politika AraÅŸtırma Derneği’nin (EDAM) güvenlik ve savunma programı direktörü. Ayrıca, Berlin’de bulunan Alman düÅŸünce kuruluÅŸu SWP’de araÅŸtırmacı olarak görev yapıyor. Yüksek lisansını Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsü’nden, Doktora derecesini Harp Akademileri Stratejik AraÅŸtırmalar Enstitüsü’nden aldı. NATO Savunma Koleji’nde, Tallinn’de NATO Siber Savunma Mükemmeliyet Merkezi’nde akademik çalışmalarda bulundu. Ä°srail’de BESA Center’da, Fransa’da FRS bünyesinde görev yaptı. Askeri bilimler ve stratejik meselelere iliÅŸkin birçok yayını var.
Karar
Henüz yorum yapılmamış.