Karabağ İşgalinin Askeri ve Siyasi Yol Arkadaşları

Ermenistan vatandaÅŸları giderek artan bir biçimde ekonomiye, siyasete ve yargıya karşı duyulan güven kaybı dolayısıyla sürekli bir biçimde ülke dışına göç ediyor. Alınan olaÄŸanüstü tedbirlere raÄŸmen nüfus sürekli azalıyor, toplumun neredeyse yarısı çocuklarının geleceÄŸini Ermenistan’da görmüyor. Nüfus artmak bir tarafa göçler sebebiyle ciddi bir çöküntü yaşıyor. Çünkü son 30 yılda 1 milyonu aÅŸkın insan ülkeyi terk edince ülke nüfusu 2 milyon 962 bine kadar geriledi. Ermenistan’da ne istihdam oluÅŸturacak bir yatırım yapılabiliyor ne de ölümcül hale gelen iÅŸsizlik krizinin nasıl çözüleceÄŸine dair bir yol haritası çizilebiliyor. Fakirlik yoksunluÄŸa, yoksunluk daha da artan fanatik bir milliyetçiliÄŸe dönüÅŸtükçe Ermenistan siyaseti ve toplumunun sadece komÅŸu coÄŸrafyaları deÄŸil kendileri için de yıkıcı hale geldiÄŸi iyice belirginleÅŸiyor.

KarabaÄŸ ve 7 beldenin iÅŸgali dolayısıyla Ermenistan ve Azerbaycan arasında yaÅŸanan gerilim ve çatışmaların 27 Eylül itibariyle gelmiÅŸ olduÄŸu aÅŸamayı nasıl deÄŸerlendirilmeli? Azerbaycan ve Ermenistan geriliminde süreklilik ve deÄŸiÅŸim arz eden faktörler nelerdir? Uyanıklığın ve üstünlüÄŸün göstergesi olsun diye ağızdan çıkan cümleler her zaman olduÄŸu gibi “önce büyük resmi görmek lazım, küresel piyasaları iyi okumak gerek” gibi kliÅŸelerle baÅŸlıyor yine. Kafkasya’da yaÅŸanan asırlık bir problemin faillerini, kışkırtıcılarını, hesaplarını kıtalar ve okyanuslar ötesinde arama faaliyetleri nasılsa hemen sonuç veriyor. Amerika’daki Ermeni lobilerinin, Fransa’daki Ermeni diasporasının hatta George Soros’un renkli devrim planlarının hepsini gayet iyi süzen ve afiÅŸe eden stratejik akıl nedense Rusya ve Ä°ran’ın paydaÅŸ olduÄŸu iÅŸgali göremiyor! Zannedersiniz ki Batı’daki lobiler ve diaspora Sorosçu sivil toplum faaliyetleriyle gerçekleÅŸtirmiÅŸ iÅŸgal ve katliamları.

İşgal Sovyet Ordusu ve Silahlarıyla Başladı

Berlin Duvarı’nın yıkılmasının ardından Sovyetler BirliÄŸi’nin dağılma süreci DoÄŸu Avrupa’da pek fazla deÄŸil ama Kafkasya ve Orta Asya’da çok kanlı ve yıkıcı bir ÅŸekilde sonuçlandı. Sovyet iÅŸgali ve despotizmi güya sona ermiÅŸti ama Sovyet Polit Büro’nun bölgesel yönetimleri yeni ilan edilen “bağımsız” devletlerin başına oturdu. Sovyetik sistem makyaj yapma ihtiyacı bile hissetmeden devam etti.

Åžubat 1992’de Hocalı’da baÅŸlayıp KarabaÄŸ ve 7 beldenin iÅŸgaliyle sonuçlanan katliam ve iÅŸgaller Ermenistan’ın emrine verilen 336. Rus Mekanize Alayı marifetiyle gerçekleÅŸtirilmiÅŸti. Azerbaycan topraklarına karşı giriÅŸilen Ermenistan iÅŸgali hemen bütünüyle Rusya’nın askeri, siyasi ve diplomatik desteÄŸine yaslanıyordu. Bu yaslanma 28 yıldır aynı ÅŸekilde devam ediyor. Evet, Amerika ve Fransa da Ermenistan devletinin bu iÅŸgal ve katliamlarının yanında duruyordu. Ancak bölgede ne Amerika’nın ne de Fransa’nın ciddi bir etkisi görülüyordu, dünden bugüne. Ordusu ve hükümetiyle, ticaret ve saÄŸlık sistemiyle, lojistik ve eÄŸitimiyle Ermenistan hâlâ Moskova’ya baÄŸlı ve bağımlı bir devlettir. Türkiye için o fırsat çoktan elden kaçtıysa da Ermenistan üzerinden Rusya hâlâ Azerbaycan’ı terbiye etmeye, engellemeye hatta esaslı bir biçimde yıpratmaya çalışıyor.

Peki, ne oldu da Ermenistan geçen temmuz ayından itibaren üstelik iÅŸgal altındaki KarabaÄŸ dışındaki topraklarda da Azerbaycan’a yönelik askeri saldırılar baÅŸlattı? Evet, PaÅŸinyan’ın sokak hareketleriyle Moskova yanlısı Sarkisyan yönetimini devirip hükümeti ele geçirmesi Putin yönetiminde ciddi bir rahatsızlık yarattı. PaÅŸinyan’ın bir taraftan Moskova’nın mutemet adamlarıyla ilgili açtığı yolsuzluk dosyaları diÄŸer taraftan Amerika ve Fransa’ya verdiÄŸi yakınlaÅŸma sinyalleri Rusya’nın sinirleri gerdi elbette. Ancak ordu ve istihbaratı bütünüyle Rusya’ya baÄŸlı bir Ermenistan’ın Rusya’ya raÄŸmen bu saldırılara giriÅŸmesi mümkün deÄŸildir.

Ermenistan Kimin Vekaletiyle Ä°ÅŸgal ve Katliama GiriÅŸti?

En son saldırılar baÄŸlamında birkaç hususun gözden kaçırılmaması gerekiyor. Ermenistan derin bir fakirlik, yoksunluk ve geri kalmışlık sarmalında kavruluyor. Rusya ileri karakol devletçiÄŸi muamelesi yapıyor ama Ermenistan’ın iktisadi ve hukuki açıdan biraz olsun geliÅŸmesine müsaade etmiyor. Ermenistan ucuz hatta karın tokluÄŸuna Rusya’nın hizmetine koÅŸula bir iÅŸgal ve katliam aparatçığı olarak konumlandırılıyor. Üstelik bütün sabotaj ve saldırılara raÄŸmen Azerbaycan ekonomik, teknolojik ve askerî açıdan sürekli mesafe kat ederek Ermenistan’ın kapatamayacağı kadar arayı açıyor. Azerbaycan’ın saldırılara verdiÄŸi kapsamlı misilleme savaşın dengesinin 30 yılda nasıl büyük bir deÄŸiÅŸim gösterdiÄŸini ispatlıyor. Rusya-Ermenistan iliÅŸkisi ile Türkiye-Ermenistan iliÅŸkisini bu baÄŸlamda kıyas ederek sonuçların ne denli çarpıcı olduÄŸunu görebiliriz.

Ermenistan saldırıları baÅŸlar baÅŸlamaz Ukrayna, Gürcistan ve Pakistan, Azerbaycan’dan yana tavır aldılar. Ä°ÅŸgali açıkça kınayıp Ermenistan’a ÅŸartsız ve süratle çekilme çaÄŸrısı yaptılar. Oysa Avrupa BirliÄŸi ve Amerika, Rusya ve Ä°ran diyalog çaÄŸrısı yapmakla yetindiler.

Konjonktür icabı “can Azerbaycan, kardeÅŸ devlet” sloganı atan kimi riyakârlar Azerbaycan toprağını iÅŸgal eden Azeri kardeÅŸlerimizin kanını döken Ermenistan’ı teçhiz eden Rusya’yı aklamaya, saklamaya çalışıyorlar. Azerbaycan’ın başına gelen yıkım ve kayıpları Çeçenistan, Afganistan, Ukrayna, Gürcistan, Suriye ve Libya’dan çok iyi tanıdığımız Rusya ordusundan baÅŸkaca kim organize edebilir? Sahte bir Amerika düÅŸmanlığını, göstermelik bir Fransa nefretini büyüterek Ermenistan’ın ancak Rusya ve Ä°ran’ın desteÄŸiyle Azerbaycan topraklarını iÅŸgal altında tutabildiÄŸini gizlemeye çalışıyorlar.

Türkiye nasıl ki hiçbir surette Amerika ve Ä°srail cephesinin paydaşı olamazsa onlar gibi kirli, kanlı ve yıkıcı siyasetler üreten Rusya-Çin ve Ä°ran cephesinin de paydaşı olamaz. Ermenistan iÅŸgalini Amerika ve Fransa’nın desteklemesi ile Rusya, Ä°ran ve Esed rejimin desteklemesi arasında ideolojik açıdan olsa bile ahlaki ve hukuki açıdan hiçbir fark yoktur.