Güncel
Avrupa Birliği: Türkiye'ye karşı çift yönlü strateji izleyeceğiz
AB Konseyi Başkanı Michel, Türkiye ile ilişkiler hakkında, "Bugün çift yönlü bir strateji oluşturulmasına imkan tanıyan bir yaklaşım üzerinde mutabık kaldık." dedi.
Avrupa BirliÄŸi (AB) Konseyi BaÅŸkanı Charles Michel, Türkiye’ye yönelik çift yönlü bir strateji izlediklerini, yapıcı bir siyasi diyaloÄŸa ÅŸans vermek istediklerini, bunun olmaması halinde tüm seçenekleri masada bulundurduklarını söyledi.
Avrupa BirliÄŸi (AB) Liderler Zirvesi'nde, ilk gününün sonunda düzenlenen basın toplantısında konuÅŸan Michel, ağırlıklı olarak DoÄŸu Akdeniz'deki durum ve Türkiye-AB iliÅŸkileriyle Belarus'a yaptırım konularını deÄŸerlendirdiklerini aktardı.
"Bugün çift yönlü bir strateji oluÅŸturulmasına imkan tanıyan bir yaklaşım üzerinde mutabık kaldık." diyen Michel, bir taraftan karşılıklı çıkarlara dayalı siyasi bir diyaloÄŸa ÅŸans vermek istediklerini, diÄŸer taraftan ise Yunanistan ve Kıbrıs Rum yönetimine tam desteklerini ifade ettiklerini bildirdi. Michel, "Türkiye'nin olumlu adımlarını görmemeleri halinde" tüm enstrümanlarını ve seçeneklerini masada tuttuklarını söyledi.
Michel, "Bu, Türkiye'nin bize daha olumlu yaklaÅŸması halinde Türkiye ile daha pozitif bir gündem istediÄŸimizi belirten bir mesaj." dedi.
Türkiye'nin tek taraflı adım atmamasını isteyen Michel, Türkiye ile Yunanistan arasında diyalog kurulmasını ve bunun derinleÅŸmesini desteklediklerini, Kıbrıs müzakerelerinin BM öncülüÄŸünde yeniden baÅŸlamasını desteklediklerini kaydetti.
Michel, DoÄŸu Akdeniz konusunda çok taraflı bir konferans önerisinde bulunduklarını belirterek, bunun, bölgedeki birçok anlaÅŸmazlığın çözümünde önemli rol oynayabileceÄŸini söyledi. Michel, ÅŸöyle devam etti:
"Bizim için önemli olan, gelecek haftalarda Türkiye ile pozitif gündemi nasıl oluÅŸturabileceÄŸimizi görmek. Pozitif gündem, Türkiye ile iÅŸ birliÄŸini artırmayı amaçlayan bölümler içeriyor. En geç aralık ayına kadar, bu yılın sonuna kadar çift yönlü yaklaşımımızla ilgili geliÅŸmeleri takip edeceÄŸiz. Umarız bunlar, olumlu geliÅŸmeler olur. AB Konseyi olarak aralık ayında tekrar bu konuyu deÄŸerlendireceÄŸiz."
Michel, "Daha olumlu bir diyalog kanalı geliÅŸtirmeyi ümit ediyoruz. Ama bir taraftan da uluslararası hukuk ve üye ülkelerin egemenlik haklarına saygı gösterilmesi konusunda çok kararlıyız." ifadelerini kullandı.
Belarus'a yaptırımlar başlıyor
Michel, Belarus konusunda ise 9 AÄŸustos'ta yapılan seçimlerin adil ve özgür olmadığı, seçimlere hile karıştırıldığı gerekçesiyle bu ülkenin yöneticilerine yaptırım uygulama kararı aldıklarını söyledi.
Yaptırım listesinde yaklaşık 40 kişi bulunduğunu belirten Michel, bu kişiler arasında Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko'nun olmadığını ve yaptırımlara ilişkin teknik hazırlıkların 2 Ekim'de yapılacağını bildirdi.
Dağlık Karabağ
DaÄŸlık KarabaÄŸ konusunu da ele aldıkları bilgisini veren Michel, acilen ateÅŸkes yapılması ve diyalog kurulması çaÄŸrısı yaptıklarını hatırlattı.
Michel, sorunun Avrupa Güvenlik ve Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı (AGÄ°T) Minsk Grubu ile çözülmesi gerektiÄŸini belirterek, Azerbaycan ile Ermenistan'ın ön koÅŸulsuz diyaloÄŸa girmesi gerektiÄŸini ve bunun mümkün olduÄŸunu söyledi.
Michel, bir gazetecinin sorusu üzerine, Türkiye dahil tüm ülkelerin DaÄŸlık KarabaÄŸ konusunda yapıcı rol oynamasını istediklerini dile getirdi.
Gümrük BirliÄŸi'nin güncellenmesi ve ticaretin geliÅŸtirilmesi
AB Komisyon BaÅŸkanı Ursula von der Leyen de, "AB ve Türkiye arasında Gümrük BirliÄŸi'nin ticareti artıracak biçimde güncellenmesini ve göç konusunda AB-Türkiye mutabakatı esasına dayalı güçlü iÅŸ birliÄŸini de içeren olumlu bir gündemde yeni ve uzun dönemli bir iliÅŸki üzerinde çalışmayı istiyor ve tercih ediyoruz." dedi.
Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum yönetimine desteklerini yinelediklerini anımsatan Von der Leyen, Türkiye ve Yunanistan arasında güvenilir diyaloÄŸun baÅŸlamasının olumlu bir geliÅŸme olduÄŸunu ancak Ankara'nın Rum yönetimine karşı benzer biçimde davranmamasından üzüntü duyduklarını ifade etti.
Von der Leyen, Ankara'nın tek taraflı eylemlerde bulunması durumunda AB'nin bütün enstrümanlarını ve uygun seçenekleri kullanacağını, ancak bunu tercih etmediklerini vurguladı.
Farklılıkların, barışçıl ve uluslararası hukuka uygun biçimde çözümlenmesi gerektiÄŸini belirten Von der Leyen, "Türkiye ile olumlu ve yapıcı bir iliÅŸki istiyoruz. Bu, Ankara'nın da çıkarına olur. Ancak bu durum sadece provokasyonların ve baskının durmasıyla gerçekleÅŸebilir." dedi.
Von der Leyen, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında, Türkiye-AB arasında iÅŸ birliÄŸi yapmanın ve güçlü bir iliÅŸki inÅŸa etmenin akıllıca olduÄŸunu anlattı.
Yapıcı gündem tercihi
Bir gazetecinin Türkiye'ye yönelik seçenekleri sorması üzerine Von der Leyen, "Burada Türkiye ile birlikte yapıcı gündemi içeren enstrümanı kullanmak itiyoruz. Yapıcı gündemin, hepimizin çıkarına olduÄŸunu düÅŸünüyoruz. Kovid-19 krizinin ekonomiler üzerinde ciddi etkileri olduÄŸu dönemde yapacak çok iÅŸimiz var. Bu yönde ilerlemek istiyoruz." diye konuÅŸtu.
Benzer bir baÅŸka soruya yanıt veren Von der Leyen, "Bir tarafta yapıcı bir yol mevcut ve bunu tercih ediyoruz. Bu yolda, Gümrük BirliÄŸi'nin güncellenmesi, AB ve Türkiye'nin göç konusunda çalışması, AB ve Türkiye arasında ticaretin geliÅŸtirilmesi bulunuyor ve bence bu yönde ilerlemeliyiz." deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki çatışmalara iliÅŸkin Von der Leyen, tarafları acil biçimde gerilimi düÅŸürmeye çağırdı ve bölgeye dış müdahalede bulunulmaması gerektiÄŸini ifade etti.
Von der Leyen, Belarus yaptırımları hakkında liderlerin siyasi karar aldığını, bundan sonra teknik detayların tamamlanacağını söyledi.
Sonuç bildirisi: Türkiye yapıcı çaba gösterirse pozitif gündem baÅŸlatacağız
Avrupa BirliÄŸi (AB) üyesi ülkelerin liderleri, DoÄŸu Akdeniz konusunda "Türkiye'nin yapıcı ve olumlu bir çaba göstermesi halinde" Türkiye-AB pozitif gündemini baÅŸlatmak üzere mutabık kaldıklarını açıkladı.
AB Liderler Zirvesi'nin ilk gün toplantıları sonunda, dış politika konularını içeren sonuç bildirisi yayımlandı.
Bildiride, AB'nin, DoÄŸu Akdeniz'deki istikrar ve güven ortamı ile Türkiye'yle iÅŸ birliÄŸi ve karşılıklı fayda edinmeye dayalı iliÅŸki geliÅŸtirilmesinde çıkarı bulunduÄŸu vurgulandı. Bunun için uluslararası hukuk ve AB üyelerinin egemen haklarına aykırı düÅŸecek eylemlerden kaçınmanın mutlak gereklilik olduÄŸu savunulan bildiride, Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimi ile dayanışma vurgusu yinelendi.
Bildiride, Türkiye ile Yunanistan arasında güven artırıcı adımların, istikÅŸafi görüÅŸmelerin yeniden baÅŸlayacağına yönelik açıklamaların memnuniyetle karşılandığı belirtilerek, Rum yönetiminin egemenliÄŸinin ihlal edildiÄŸi ileri sürüldü ve "bunların durması gerektiÄŸi" ifadesine yer verildi.
Kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge sınırlandırmalarının diyalog yoluyla ele alınması gerektiÄŸi belirtilen bildiride, Türkiye'ye "Kıbrıs Rum yönetimi ile diyalog kurması" çaÄŸrısı yer aldı. Bildiride AB'nin, Kıbrıs müzakerelerinin BM himayesinde yeniden baÅŸlamasını desteklediÄŸi, "Türkiye'den de bu yönde bir beklenti içinde" olduÄŸu belirtildi.
Pozitif gündem konuları
Bildiride, Yunanistan ve Rum yönetimine yönelik yasa dışı olduÄŸu iddia edilen faaliyetlerin durması için yapıcı çabalar olması halinde, Türkiye-AB pozitif siyasi gündeminin baÅŸlatılması için AB liderlerinin mutabık olduÄŸu ifade edildi.
Pozitif gündemde özel olarak Gümrük BirliÄŸinin güncellenmesi, ticaretin kolaylaÅŸtırılması, halklar arasındaki temasın artırılması, yüksek düzeyli diyaloÄŸun geliÅŸtirilmesi, 2016'daki Türkiye-AB açıklaması uyarınca göç konularında iÅŸ birliÄŸinin devamına vurgu yapıldı.
Liderler, AB Konseyi ve AB Komisyonunu, AB-Türkiye gündemini yeniden canlandırmak için teklif geliÅŸtirmeye davet etti.
AB antlaşmalarına atıf
Bildiride Türkiye'nin, tek taraflı olduÄŸu iddia edilen adımları atması halinde, AB'nin "elindeki tüm enstrümanları ve seçenekleri kullanacağı", bunların AB AntlaÅŸması'nın 29. maddesiyle AB'nin Ä°ÅŸleyiÅŸi Hakkındaki AntlaÅŸmanın 215. maddesi uyarınca yapılacağı ifadesi yer aldı.
215. madde, AB'nin üçüncü ülkelere tedbir uygulamasını içeriyor. 29. madde ise üye ülkelerin, ulusal politikalarını AB'nin tutumuyla uyumlu hale getirmesini öngörüyor.
Bildiride, AB Konseyinin geliÅŸmeleri yakından takip etmeyi sürdüreceÄŸi, en geç aralık ayındaki toplantısında bunlara uygun kararlar alacağı kaydedildi.
Çok taraflı konferans çaÄŸrısı
DoÄŸu Akdeniz konulu çok taraflı bir konferans çaÄŸrısı yapılan bildiride ayrıca, konferansın düzenlenmesi konusunda, AB Dış Ä°liÅŸkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in çalışma yürütmesi istendi.
Konferansın modaliteleri, katılımcıları, çerçevesi ve takvimi üzerinde mutabakat ihtiyacı bulunduÄŸu, konferansta deniz yetki alanlarının sınırlandırılması, güvenlik, enerji, göç ve ekonomik iÅŸ birliÄŸi gibi konuların ele alınabileceÄŸi aktarıldı.
DaÄŸlık KarabaÄŸ konusunda Azerbaycan ile Ermenistan'a ateÅŸkes ve müzakere çaÄŸrısı yapılan bildiride, dış müdahalelerin, sorunun çözümüne katkı saÄŸlamayacağı belirtildi. Rus muhalif Aleksey Navalnıy'nin zehirlenmesine deÄŸinilen bildiride, kimyasal silah kullanımının uluslararası hukuk ihlali olduÄŸu ve Rusya'nın acilen uluslararası soruÅŸturma için iÅŸ birliÄŸi yapması gerektiÄŸi ifade edildi. AB Konseyi'nin 15-16 Ekim'deki toplantısında bu konunun yeniden ele alınacağı bildirildi.
Henüz yorum yapılmamış.