Gökhan Özcan: İlgi tutsaklığı
Herkesin böyle takıntı haline getirdiği ve normal sınırlarının ötesine taşarak hayatının kaplamaması gereken büyüklükte parçalarını kaplayan yarı dolu ya da tamamen boş meşguliyetleri var günümüzde.
Sanki herkes ilgilerinden birer mezar kazmış ve kendini içine gömmüÅŸ gibi bugün. Belki kulaÄŸa abartılı geliyor böyle söyleyince. Hafifletelim hadi; insanlar, bugünlerde, ilgilerinden ördüÄŸü dört duvarlar arasında mahsur bırakıyor kendilerini diyelim. Neden söz ediyorum? Hepimizde az çok bulunan sıradan merak ve ilgi konularının zamane araçlarıyla alanlarını geniÅŸletip bir ‘yaÅŸam kültürü’ haline gelmesinden, neredeyse bütün bir hayatı, hayatları iÅŸgal etmesinden söz ediyorum. Biraz daha açalım; insanların varlık derdiyle zihinlerini yormaktan, hayatın özüyle irtibatlı olmanın gerektirdiÄŸi bedellerden kaçmak üzere basit ilgi ve meraklarını önce birer hobi ve etkinliÄŸe, sonra her yeri kaplayan ve nihayet etraflarına dört içinden çıkılmaz duvar ören birer yaÅŸama meÅŸguliyetine, saplantılı bir kapalı dünyaya dönüÅŸtürmelerinden, bu ilgi ve meraklarını zihinlerindeki tek mesai baÅŸlığı haline getirmesinden söz ediyorum.
Bütün hayatını, zihnini, zamanını sosyal medya kanallarından kendisine empoze edilen akışa teslim etmiÅŸ milyonlarca insan var. BaÅŸka bir tarafta, Kolombiya ikinci ligine kadar uzanan ÅŸaşılası bir ilgi yelpazesiyle kendine futbol topundan ibaret bir hayat kuran, sabahtan akÅŸama sistem, oyun tarzı, scouting vesaire ile yatıp kalkan bir yığın gencecik ve neredeyse hayattan el etek çekmiÅŸ baÅŸkaları... DiÄŸer bir tarafta, teknolojiyle kafayı bozmuÅŸ, kendi aralarında egemen bir tekno-lisanla konuÅŸan kalabalık ama içine kapalı baÅŸka bir güruh... Gece gündüz film-dizi izleyen, daha çok izleyebilmek için iÅŸi oynatıcının hızını arttırmaya kadar vardıran bir baÅŸka bağımlı kitle... Online ticaret sitelerinden çıkamayan, indirimli ürün fırsatlarını kaçırmayı dünyanın sonu zanneden azılı tüketiciler... Sabah akÅŸam yemek tarifi yapan, kendi halinde hayatları ve anadan atadan sofra kültürüyle medyatik dünyada kendine yer arayan, izlenme oranı ve takipçi kasanların oluÅŸturduÄŸu bir baÅŸka acayip grup... DaÄŸcılığı, geziciliÄŸi, trekingi, fotoÄŸrafçılığı, fitness ve vücut geliÅŸtirmeyi, otomobil ve sporlarını ve daha bir çok ÅŸeyi hayatının temel gailesi kılmış niceleri... Hiç dahli olmadığı halde 7/24 siyaset, iktisat, komplo tartışan kliÅŸe kuÅŸağı...
Herkesin böyle takıntı haline getirdiÄŸi ve normal sınırlarının ötesine taÅŸarak hayatının kaplamaması gereken büyüklükte parçalarını kaplayan yarı dolu ya da tamamen boÅŸ meÅŸguliyetleri var günümüzde. SorulduÄŸunda kafa dağıtmaya, dinlendirmeye, saÄŸlıklı hale getirmeye, bir ÅŸeylere yoÄŸunlaÅŸtırmaya falan yorulduÄŸu söyleniyor bu meÅŸguliyetlerin. Birer hobi olarak kalsalar öyle oldukları düÅŸünülebilirdi gerçekten de. Ama orada kalmadığı belli meselenin; bir aşırı kendini kaptırmışlıktan, fazlasıyla abartılı hatta bağımlılığa varan bir yönelimden söz ediyoruz. O kadar ki, bu ilgi ve merak alanlarını ellerinden alma ÅŸansımız olsa hayatları tamtakır kalacak bu insanların. Bu insanlar dediÄŸime bakmayın, hepimizde az ya da çok bulunuyor böyle kapılmışlıklar, döngüleÅŸmiÅŸ ilgiler ve sinsice ilerleyen bağımlılıklar... Ama çoÄŸumuz inkar ediyoruz, durumu meÅŸrulaÅŸtıracak kimi tartışmaya açık gerekçeler ve bahaneler üretiyor, içinde bulunduÄŸumuz ahvali görmezden gelmeyi tercih ediyoruz. Aksi, hayatımızdaki birçok ÅŸeyi neredeyse tepeden tırnaÄŸa deÄŸiÅŸtirmeyi gerektiriyor çünkü.
“Ä°nsancıl her ÅŸey insan için kurulmuÅŸ bir tuzaktır; ne yaparsak yapalım, hiçbir düÅŸüncemizin bizi aldatmasına ve eÄŸer yeteri kadar hafızamız varsa belli bir süre sonra güldürmesine engel olamayız. En büyük çığlıklarımız bile sonunda bir ÅŸakaya dönüÅŸür, bu çığlıkları iÅŸitenler bir süre sonra endiÅŸe etmekten sıkılırken, bağırmış olanlar da kendi hallerine ÅŸaÅŸmaya baÅŸlarlar” diyor Georges Bataille, ‘Rahip C.’ isimli kitabında.
YrniÅŸafak
Henüz yorum yapılmamış.