D. Mehmet Doğan: Atatürk meselesi üzerine

İstanbul il başkanı, anlaşıldığı kadarıyla bu ismi kullanmayı uygun bulmuyor. Bu, eğer partinin bir geleneği varsa, kabul edilebilir bir şey değildir.

Peki neden Atatürk yerine Gazi Mustafa Kemal tercih ediliyor?

Ä°ktidar hesabı yapan CHP adına matematikle uÄŸraÅŸan bir zihin çeÅŸitli sebeplerle böyle düÅŸünebilir. CHP’nin oyları yüzde otuzlardadır, 1950’den itibaren bu büyük bir deÄŸiÅŸiklik göstermemiÅŸtir. Ecevit, bu yüzdeyi 1970’lerde bir defa aÅŸma becerisi göstermiÅŸtir. “Ortanın solu” sloganıyla sol oyları merkezileÅŸtirmiÅŸ, tek başına iktidara yaklaÅŸmıştır. Ecevit bunu yaparken “Gardrop Atatürkçü”lerini eleÅŸtirmekten de geri kalmamıştır. Dikkatli bir akıl, Atatürk’ü veya atatürkçülüÄŸü eleÅŸtirmeden CHP’nin bir oy sıçraması yapamayacağını kavrayabilir.

Atatürk esasen bir isim deÄŸil, bir ünvandır. 1930’lu yıllarda batıda hayli örneÄŸi vardır: Führer, Duçe, Kaudillo (önder, lider) vs. Mustafa Kemal PaÅŸa, halaskâr, müncî, kurtarıcı, mürÅŸit, önder gibi sıfatlarla anılmış, fakat bunlar kesmemiÅŸtir. Sonunda, soyadı kanunu dolayısıyla okkalı bir soyadı olarak Atatürk bulunmuÅŸtur. “Atatürk” bulunduÄŸunda, Mustafa isminden (peygamberimizin adı olduÄŸundan) tamamen vazgeçilmiÅŸ, Kemal de “Kamal” yapılarak güya türkçeleÅŸtirilmiÅŸtir. TBMM’nin Sakarya zaferinden sonra verdiÄŸi Gazi ünvanı ise, tamamen unutturulmuÅŸtur.

Bu dönemle ilgili tutumlar, zamanla unutulmuÅŸ, eski ünvan ve isimlere de dönüÅŸ yapılmıştır.

Dikkatli bir göz, Mustafa Kemal ile Atatürk’ü yapıp ettiklerine bakarak iki ayrı ÅŸahsiyet olarak görebilir. Dini, Allah’ı, Peygamber’i, halifeyi dilinden düÅŸürmeyen, anayasanın Kur’an’daki nusus (naslar) demek olduÄŸunu söyliyen  Mustafa Kemal PaÅŸa, bir geçiÅŸ devresinden sonra Atatürk olurken, bunları geri plana atmakla kalmamış, irtibatını tamamen koparmış, hatta muarız bir tavır takınmıştır.

CHP Ä°stanbul il baÅŸkanının böyle iki kiÅŸilik zıtlaÅŸması üzerinden konuÅŸtuÄŸunu tahmin etmiyoruz (bu derinlikli bir düÅŸünce gerektirir) onun pratik bazı sonuçları gözeterek bir noktaya geldiÄŸini düÅŸünüyoruz.

Atatürk, yakın zamanda ittifak yapılacak, oyu alınacak, bir etnik grubun siyasi temsilini üstlenenlerin pek hoÅŸnud olduÄŸu bir isimlendirme deÄŸildir. Bu isim üzerinden konuÅŸarak etnik hissiyatı kaşımaktansa, daha munis bir adlandırmayı tercih etmek çok da yabana atılır bir tutum deÄŸildir.

Tabiî, Ä°stanbul il baÅŸkanının tercihi üzerinden Atatürk maskeli bir iç hesaplaÅŸma da beklenebilir. Önümüzdeki günlerde tartışmanın seyri daha açık bazı sonuçlar ortaya koyacaktır!

Åžunu ÅŸimdiden söyleyebiliriz: CHP Atatürk/çülük takıntısından kurtulmadan 21. Yüzyıla hitabeden etkili bir mesaj veremez!

Karar Gazetesi