İsmail Kılıçarslan: Bir sosyal deney: Allah nerde?
İsmail Kılıçarslan / Yenişafak
Her ÅŸey bir twitter gönderisi atmamla baÅŸladı. Gönderi metninde “yukarıda Allah var” deyimini/kalıbını kullanınca epey bir takipçim “Allah her yerde. Yukarıda Allah var demek dini bakımdan uygun deÄŸildir” tepkisi verdi. Ben de bunun üzerine minik bir sosyal deney yapmaya karar verdim. Fetvalarına her daim güvendiÄŸim, kendi kiÅŸisel sorularımı her zaman yönelttiÄŸim iki son derece yetkin hocaya, Muhammet Yazıcı ve Abdullah Küskü’ye bu meselenin hükmünü sordum yine bir sosyal medya gönderisi ile…
Mesele sosyal deneye böylece dönüÅŸtü. Ä°ÅŸin o kısmını da anlatacağım elbette ama önce birkaç ÅŸey söylemek isterim.
Adına “Türk modernleÅŸmesi” dediÄŸimiz yarım yamalak süreç, dini meseleleri “yüzeyden tartışma” sonucunu doÄŸurdu ister istemez. Üzerinde temelden anlaÅŸtığımız kavramlar ve yaklaşımlar giderek belirsizleÅŸti ve Cemil Meriç’in fazla iyi niyetli yaklaşımı ile söyleyecek olursak “yobazlık”, bir korunma, kendini koruma biçimine dönüÅŸtü.
Asla, esasa, künhe dair tartışılmayan ve hassasiyet gösterilmeyen meselelerin boÅŸta kalan enerjisi “detaya, furuata, ÅŸekle” akıtıldı. Benim “sakal boyu tartışması” diyerek karikatürize ettiÄŸim bu yaklaşım, “gelinmesi gereken asıl yeri ıskalama” biçimine dönüÅŸtü.
2000’li yıllar boyunca bu ıskalama biçimine bir ÅŸey daha eklendi: “Bu ıskalamayı hararetle savunmak!”
Giderek tuhaflaÅŸan, hatta neredeyse zombileÅŸen “güya ehli sünnet müdafaası” meselesi, aslında bu ıskalamanın kendisini en çok temayüz ettirdiÄŸi alan. “Bu kitap ehli sünnete uygun deÄŸildir” mührü yaptırmaktan konferansa gelen dinleyicilerin kelle sayısıyla kibirlenmeye kadar vardı mesele. Tekfirler furuatta boÄŸulmayı, hamasi sloganlar Arapçası periÅŸan adamları hoca sanmayı beraberinde getirdi.
SünniliÄŸi yaÅŸamın merkezine yerleÅŸtirmek yerine SünniliÄŸi ideolojik bir yaklaşım haline getirmenin SünniliÄŸe yapılacak en büyük kötülük olduÄŸunu fark etmedi kimse üstelik. Fark etmedi, zira kitlenin varlığı ve ateÅŸli tasdiki kendilerinin doÄŸru bir ÅŸey yaptığına ikna etmeye yetti bu adamları. Kitle dediÄŸim de twitterdaki 500 bin takipçi. Acıklı bir tiyatro yani.
Bu, burada bir dursun.
“Yaratmak Allah’a mahsus” yobazlığı ile “yukarıda Allah var” kalıbını sakıncalı bulmak aslında aynı ÅŸey. Bizatihi ayette Allah “ha-la-ka” fillini kullanarak Hazreti Ä°sa’ya “bir kuÅŸ yarat” diyor ama fark etmez. Yaratmak nasılsa sadece Allah’a mahsus. Niçin düÅŸüyoruz bu tuzaÄŸa peki? Dil bilmiyoruz. Dilin imkanlarının farkında deÄŸiliz. Basitçe her türlü yaratımı “yoktan var etme” zannederek softalaşıyoruz. Fakat günün sonunda bu softalık “Allah’ın dinini bugün de kurtardık” gururuna dönüÅŸüyor. Ä°çinden çıkamadığımız sarmal budur.
“Yukarıda Allah var”, mekan, yön, yönelim ifade etmez. Tıpkı “Allah her yerde” lafzının “mekan, yön, yönelim” ifade etmediÄŸi gibi. Zira Allah’a hiçbir ÅŸart ve ÅŸekilde mekan izafe edemezsiniz. “Her yerde” ile “yukarıda” lafızları mekan izafe edilmesi bakımından aynı tehlikeyi barındıran lafızlardır. Lakin “her yerde” lafzı muazzam bir terse çevirme örneÄŸi olarak “hiçbir yerde” manası taşıdığından, “yukarıda” kelimesi de Allah’ın yüceliÄŸine, üstünlüÄŸüne, her ÅŸeyin üzerinde olmasına atıf olduÄŸu için iki lafzın da kullanılmasında bir beis yoktur.
Bu bilgileri çok önceden, ilahiyat birinci sınıfın kelam dersinde öÄŸrenmiÅŸ olmama raÄŸmen o sosyal deneyi yaptım yine de. Ä°ki çok güvendiÄŸim hocaya sordum bu iÅŸin fetvasını. Fakat ne oldu biliyor musunuz? Bir kiÅŸi “bunu ben de merak ediyorum” yazdı. Ä°lahiyat birikimi benden fersah fersah ilerde olan sevgili Erol ErdoÄŸan aÄŸabey de “hocamız cevap yazarken ÅŸu ayetleri de hesaba katabilir mi?” diyerek nefis bir katkı saÄŸladı. Bu iki kiÅŸinin dışında benim gönderime yorum yazan onlarca kiÅŸi, hiçbir kaynak belirtme ihtiyacı duymadan, hiçbir usule dayanmaksızın bu mesele hakkında rahatça, dümdüz fetva verdiler. Meseleyi benim açımdan eÅŸsiz bir sosyal deneye çeviren nokta da tam burasıdır iÅŸte.
Din hakkında bu kadar rahat, bu denli desteksiz, bu denli ÅŸaldır ÅŸuldur konuÅŸmak tam da “yarım kalmış, çarpık Türk modernleÅŸmesi”nin gururla “baÅŸardım” diyeceÄŸi ÅŸeydir.
“Allah’ın dinini savunuyorum” diyerek yaldır yaldır fetva kasan adam aslında Türk modernleÅŸmesinin baÅŸarısının altını çizmektedir.
O zaman soru gelsin: Bizi Sünni yapan ÅŸey nerededir ve o ÅŸey her neyse niçin ortada gözükmemektedir?
Henüz yorum yapılmamış.