12 Adaların devri tartışmalı, Türkiye müdahale hakkına sahip

1960 yılından bu yana egemenlik hakkı bulunmayan adaları silalandıran Yunanistan'ın son olarak Meis Adası'na asker konuÅŸlandırması tansiyonun yükselmesi ile sonuçlandı.

Adalar sorunu ile ilgili bugüne kadar Türkiye ile müzakere etmeyi reddeden ve sayısı 2 bini geçen adalarda egemenlik iddiasında bulunan Yunanistan'ın bu adımları uluslararası hukuka aykırı..

DeÄŸerlendirmelerde bulunan Rumeli Balkan Stratejik AraÅŸtırmalar Merkezi'nden Hasan Özkan, On Ä°ki Ada'nın hukuki açıdan egemenliÄŸi Yunanistan’a ait olmayan adalar statüsüne geldiÄŸini belirtti.

Yunanistan'ın adalarda kullanım hakkının olmadığını vurgulayan Özkan, "Yunanistan ile müzakerelerle bu sorunların çözülmesi zor. De facto yani fiili durum olmadan masada bu adaları Türkiye’ye vermeyeceklerdir. Uluslararası hukuktan doÄŸan haklarını kullanarak Türkiye fiili durum yaratabilir, Yunanistan’ın yarattığı hukuki boÅŸluÄŸu baÅŸkası doldurmadan Türkiye inisiyatifi ele alıp doldurmalıdır, uluslararası hukukun yanı sıra coÄŸrafi ve tarihi hakları da buna imkan tanımaktadır" diye konuÅŸtu.

Mavi Vatan'da 'Adalar Denizi Kalkanı'

Türkiye'nin menfaatleri ve güvenlik konularında son yıllarda yaptığı operasyonlara atıf yapan Özkan, "Adalar Denizi'ndeki çözüm ancak ve ancak 'Adalar Denizi Kalkanı' tarzında bir operasyonla fiili durum yaratılarak, masada de jure olarak kabul ettirilebilir. Bir savaÅŸ çıkarmadan da Türk Silahlı Kuvvetlerimizin en iyi ÅŸekilde fiili durum yaratabileceÄŸi yollar mevcuttur ve bunu bizden daha iyi bilen uzmanlar muhakkak ki deÄŸerlendiriyorlardır" deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Türkiye adaları muhakkak geri alacaktır

Adalar sorununun Balkanlar ve Avrupa'nın huzu için Türkiye'nin lehinde çözülmesi gerektiÄŸini belirten Özan "100 yıldır çözülmeyen bu sorunun bir 100 yıl daha sürmesi mümkün gözükmemekte, günün koÅŸulları tarafları çözüme itmektedir. Türkiye masada ve sahada güçlü olduÄŸunu yine gösterecektir ve adaları kesinlikle geri alacaktır." dedi.

Adalar'ın devri tartışmalı

Yunanistan'ın adalar konusunda tam egemenlik almadığını ifade eden Özkan, ÅŸu bilgileri paylaÅŸtı:

"Bu adaların hukuki statüsü 'askerden arındırılmış' ÅŸekilde tescil edilmiÅŸ olduÄŸu gibi çok ilginç bir detay da mevcuttur. 1947 Paris AntlaÅŸmasının 14. Maddesinin 1. Fıkrasında Ä°talya bu adalarda egemenliÄŸini yitirmekte ve Yunanistan’a haklarını devretmekte, 2. Fıkrasında adaların askerden arındırılmış olacağı teyit edilmekte, 3. Fıkrasında bu adaların Yunanistan’a devrini kapsayan teknik detaylar ve prosedür BirleÅŸik Krallık ile yapılacak anlaÅŸma ile belirlenecektir demektedir. Åžimdi soru ÅŸu, adalarda Ä°talya egemenliÄŸini Yunanistan’a devrediyorsa, arada bu devirle ilgili teknik detaylar ve prosedür neden BirleÅŸik Krallık ile yapılacak anlaÅŸmaya baÄŸlı oluyor?

Yunanistan'ın egemenlik hakları sakatlanmış vaziyette

Yunanistan’ın adalar üzerinde iddia ettiÄŸi egemenlik hakkı bu madde ile de ayrıca sakatlanmış vaziyettedir. Ayrıca Osmanlı devleti döneminde Ä°talya bile bu adalara de facto yani fiili durum yaratarak iÅŸgal ederek sahip olmuÅŸtu ve Lozan’da de jure olarak yani anlaÅŸmayla hukuki olarak bu hakları Türkiye tarafından daha sonra tekrar deÄŸerlendirilmek üzere kabul edilmiÅŸti. Neden böyle diyoruz? Çünkü Türkiye Ä°talya ile Meis adası konusunda bir sınır anlaÅŸması yapmasına raÄŸmen diÄŸer adalarla ilgili yapmamıştır."

Yunanistan milli egemenliÄŸe tehdit oluÅŸturuyor

"Yunanistan adaları cephaneliÄŸe çevirerek Türkiye’nin milli egemenliÄŸine tehdit oluÅŸturmaktadır ve uluslararası hukuku çiÄŸnemiÅŸtir. Yunanistan’ın bu adalarda artık ne egemenliÄŸi ne de kullanım hakkı bulunmamaktadır. Yunanistan, uluslararası hukuka göre bu adalarda iÅŸgalci pozisyondadır. Bu pozisyon tıpkı Batı Trakya’da uluslararası hukuku çiÄŸneyip bölgeyi aldıkları Sevr antlaÅŸması maddelerini ihlal ederek bu bölgeyi Neuilly antlaÅŸmasındaki devletsiz bölge statüsüne getirmelerine benzemektedir."