Sosyal Medya

Taha Kılınç'ın kaleminden: Kiryat Gat Yazısı

22 Nisan 1949’da son Arap’ın da ayrılmasıyla, Fâlûce ve Irâk el Menşiyye kasabaları tamamen yıkılarak yok edildi. 1954’te Irâk el Menşiyye’nin enkazının üzerine kurulan Yahudi yerleşim birimi Kiryat Gat, sonrasında genişleyerek bir zamanlar Fâlûce’nin bulunduğu araziyi de içine aldı.



Fâlûce, Gazze’nin 30 kilometre kadar kuzeydoÄŸusunda yer alan bir Filistin kasabasıydı. Kudüs, El Halil ve Yâfâ’yı birbirine baÄŸlayan ana kavÅŸak üzerinde bulunduÄŸu için, tarih boyunca ziyaretçisi hep çok fazlaydı. Ä°lk dönemlerde ismi “Zurayk el Handak” iken, 14’üncü yüzyılda Irak’ın Fellûce bölgesinden gelerek buraya yerleÅŸen mutasavvıf Åžihâbuddîn el Fellûcî’nin hatırasına, kasabanın ismi -Filistin lehçesinde minik bir dönüÅŸüm geçirerek- “Fâlûce” olmuÅŸtu. Åžeyhefendinin kurduÄŸu dergâh zamanla kasabanın merkezi haline gelmiÅŸ, etrafında geniÅŸçe bir mahalle teÅŸekkül etmiÅŸti. 1596’da, üç kubbeli bir türbe ve büyükçe bir camiden oluÅŸan dergâhın etrafındaki bu kasabanın nüfusu 413 olarak kayıtlara geçmiÅŸti. Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu dağılırken, Fâlûce’nin nüfusu 3 bin kiÅŸiye yaklaşıyordu. 1919’da kasabada erkek çocuklar için bir okul açılmış, bunu 1940’ta kız okulu izlemiÅŸti. 1945 itibariyle, Fâlûce’nin nüfusu -tamamı Müslüman olmak üzere- 4 bin 670 kiÅŸiydi. Tarım ve hayvancılığın zaten yapıldığı kasaba, kumaÅŸ boyama iÅŸiyle de ünlenmiÅŸti. Bütün bölge halkı, Fâlûce’deki atölyelerde geleneksel usullerle boyanan kumaÅŸları adeta kapışırdı.

Yüzyıllar boyunca, yaÅŸadıkları kasabanın merkezî konumunu kazanca çevirerek huzur ve güven içinde yaÅŸayan Fâlûceliler, Ä°srail’in kuruluÅŸuna giden süreçte bu defa aynı konumun getirdiÄŸi problemlerle yüzleÅŸmeye baÅŸladı. Filistin toprakları adım adım iÅŸgal edilirken, Siyonist çetelerin yolu sıklıkla Fâlûce ve çevresindeki mıntıkadan geçiyordu. 24 Åžubat ve 14 Mart 1948 tarihlerinde, ileride Ä°srail ordusunun belkemiÄŸini oluÅŸturacak olan Hagana örgütüyle Fâlûce halkı arasında ilk sıcak çatışmalar da yaÅŸandı. 40’a yakın Filistinlinin öldüÄŸü bu saldırılarda, Hagana birlikleri, kasabadaki bazı binaları havaya uçurdu. Bu iÅŸin burada kalmayacağı belliydi, nitekim kalmadı da:

1948’deki ilk Arap-Ä°srail Savaşı’nın bitiminde, Ä°srail ve Mısır ateÅŸkes imzalandığında, Fâlûce ve komÅŸu Irâk el MenÅŸiyye kasabaları, Mısır tarafından Ä°srail’e devredildi. AnlaÅŸmanın ÅŸartlarına göre, bölgede kalmayı seçen Arap nüfusun her türlü hakkı korunacaktı. Ancak sonraki sayısız örnekte de yaÅŸanacağı üzere, Ä°srail anlaÅŸmanın ÅŸartlarına riayet etmedi. Dayak, tehdit, korkutma, fiziksel taciz, yaÄŸmalama gibi çok çeÅŸitli yöntemlerle, kasabaların Arap nüfusu bölgeden göçe zorlandı. 22 Nisan 1949’da son Arap’ın da ayrılmasıyla, Fâlûce ve Irâk el MenÅŸiyye kasabaları tamamen yıkılarak yok edildi. 1954’te Irâk el MenÅŸiyye’nin enkazının üzerine kurulan Yahudi yerleÅŸim birimi Kiryat Gat, sonrasında geniÅŸleyerek bir zamanlar Fâlûce’nin bulunduÄŸu araziyi de içine aldı.

Belki bir zamanlar yalnızca Fâlûce ve Irâk el MenÅŸiyye’den sürülen Filistinlilerin torunlarının hatırladığı bu acıklı hikâye, önceki gün Tel Aviv’den kalkıp BirleÅŸik Arap Emirlikleri’nin (BAE) baÅŸkenti Abu Dabi’ye inen Ä°srail havayolları “El Al” uçağı vesilesiyle yeniden gündeme taşındı. Uçağın kokpit üstünde üç dilde -Ä°ngilizce, Arapça, Ä°branice- “Barış” ibaresi yazılmıştı. Tam altında ise, “Kiryat Gat” yazıyordu. Sözde barış iddiasının altının böyle pervasızca ve bütün dünyayla alay edercesine oyulması, tarafların meseleye yaklaşım biçiminin de özeti mahiyetindeydi. Bu isim seçiminin tesadüf olmadığı belliydi. (Kudüs’te günden güne yok edilen tarihî Müslüman mezarlığı Mâmilla’nın arazisinin bir kısmına Ä°srail tarafından inÅŸa edilen müzenin isminin “Tolerans” olması gibi tıpkı. Ä°slâm dünyasının ilgisizliÄŸi ve dağınıklığı, böyle cüretkâr istihzalar için Ä°srail’e geniÅŸ bir alan açıyor.)

Kiryat Gat uçağının, Suudi Arabistan hava sahasını kullanarak Abu Dabi’ye gitmesi ise, bir baÅŸka çeliÅŸkiyi ortaya koyuyordu: 2017’den bu yana Arap ve Müslüman komÅŸusu Katar’ı karadan, havadan ve denizden abluka altında tutan Suudi Arabistan, hava sahasını Ä°srail uçağına açarak, aslında net bir tercih de sergilemiÅŸ oluyordu. Bu, Ä°srail’le mecburi bir iliÅŸki veya sıradan bir diplomatik münasebet deÄŸil, Ä°slâm dünyasındaki mevcut ayrışmalar içinde bilinçli bir tercih ve taraf seçimiydi.

Dünya basını, Tel Aviv-Abu Dabi uçuÅŸunu “tarihî yolculuk” baÅŸlıklarıyla gördü. Ä°srail adına olumlu, Arap ve Ä°slâm dünyası adına olumsuz yönden “tarihî” bir yolculuÄŸa ÅŸahitlik ettik gerçekten. Daha önce de vurgulamıştım: BAE’nin attığı adımın Arap dünyasında meydana getirdiÄŸi yaygın ve derin huzursuzluÄŸun sebebi, “normalleÅŸme”nin tümüyle Ä°srail’in faydasına ve Filistin’i iÅŸgalinin kökleÅŸmesine hizmet edecek “platonik bir aÅŸk” biçiminde kurgulanmış olması. Sadece “Kiryat Gat” ibaresi bile, bunu bütün çıplaklığıyla açık eden bir iÅŸaret.

 

YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.