Moğolların İslam dünyasına zararı ne oldu?
13. yüzyılın başında tarih sahnesine çıkan Moğollar benzeri görülmemiş katliamlara imza atmışlardı. Bu barbarlıktan en çok nasiplenenler Müslümanlar olmuştu.
MoÄŸol tufanından geriye sadece kan, kül ve acı kalmıştı. Ä°ÅŸte 7 maddede MoÄŸol akınlarının Ä°slam dünyasına verdiÄŸi zararlar…
Cengiz Han önderliÄŸinde 1220’li yılların başında tarih sahnesine çıkan MoÄŸollar, yarım asır içerisinde Çin’den Avrupa’ya kadar uzanan geniÅŸ bir coÄŸrafyayı atlarının toynakları altında çiÄŸnemiÅŸlerdi. Ä°ran, Azerbaycan, Kafkasya, Anadolu, DeÅŸt-i Kıpçak ve DoÄŸu Avrupa’da vahÅŸetin daha önce görülmemiÅŸ biçimlerini yaÅŸattılar. Ä°nsanlığın yüzlerce yıla dayanan sosyal, siyasî, kültürel ve medenî birikimini heba ettiler. Öyle ki, MoÄŸol istilası sırasında ÅŸehirler harap olmuÅŸ ve hatta bazıları haritadan silinmiÅŸti. 40 milyona yakın insan katledilmiÅŸ ve buna paralel olarak azalan karbon salınımı dolayısıyla küresel çapta iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi meydana gelmiÅŸti. Kısacası MoÄŸolların tarih sahnesine çıkışıyla ölüm, katliam, yıkım, tahribat ve vahÅŸet gibi kavramlar yeni anlamlar kazanmıştı.
Tarihin akışını deÄŸiÅŸtiren MoÄŸol istilası sistematik bir ÅŸiddet sarmalı üzerine kurulmuÅŸtu. Ä°lk örneklerini Cengiz Han’ın liderliÄŸinde 1210’lu yıllarda Çin’e düzenledikleri sefer sırasında sergiledikleri bu vahÅŸet düÅŸkünlüÄŸü, düÅŸmanı itaat altına almaktan çok, yok etmeyi amaçlıyordu. Geçtikleri yerlerde ekili arazi ya da dikili toprak bırakmayan MoÄŸollar, iÅŸgal ettikleri ÅŸehirleri ateÅŸ ve kan deryasına çeviriyor, bazen hayvanlara varıncaya kadar bütün canlıları katlediyorlardı. Aldıkları esirleri canlı kalkan yapıyor, ölü veya canlı bedenlerini ÅŸehirlerin çevrelerini saran hendekleri doldurmakta kullanıyorlardı.
Bu vahÅŸetten Çin’den Avrupa’ya kadar istila ettikleri bütün coÄŸrafyalar payını almıştı. Ancak MoÄŸol kasırgasının asıl maÄŸdurları Müslümanlar oldu.
Ä°slam dünyası Orta ÇaÄŸ’ın zenginliklerine sahip olduÄŸundan kısa sürede onların dikkatini çekti. MoÄŸollar milyonlarca kiÅŸiyi katletmekle kalmayıp Ä°slam medeniyetine telafisi imkânsız bir darbe vurdular. Prof. Osman Turan’ın, “Ä°slam medeniyetinin inhitâtının baÅŸat âmili” olarak nitelendirdiÄŸi MoÄŸol istilasının verdiÄŸi zararın boyutları, çaÄŸdaÅŸ Müslüman müelliflerinin eserlerine de açık bir biçimde yansımıştır.
HarezmÅŸah’ın gönül alıcı ÅŸehri tarumar edildi
Meselâ Ä°bnü’l-Esîr el-Kâmil Fî’t-Târih isimli eserinde MoÄŸolların, “yeryüzündeki hiç kimseyi saÄŸ bırakmadıklarını, kadın erkek, çoluk çocuk demeden herkesi katlettiklerini, hatta hamile kadınların karınlarını deÅŸerek taşıdıkları ceninleri bile öldürdüklerini” yazmıştır. Nüzhetü’l-Kulûb isimli eserin müellifi Kazvinî de MoÄŸolların “gerçekleÅŸtirdikleri tahribat ve katliamların meydana getirdiÄŸi etkilerin bin yıl geçse bile telafi edilemeyeceÄŸini, dünyanın bir daha eski haline dönmesinin mümkün olmadığını” belirtmiÅŸtir.
MoÄŸol istilasının Ä°slam dünyasında meydana getirdiÄŸi etkilerin ve istila ile ortaya çıkan çok yönlü sonuçlarının külliyetli bir biçimde incelenebilmesi tek yazıda mümkün deÄŸil. Dolayısıyla biz bu yazıda sadece MoÄŸolların Ä°slam dünyasında gerçekleÅŸtirdikleri katliamları ele alacağız. Özellikle de sistematik vahÅŸet ve katliamların yaÅŸandığı hadiselerin üzerinde duracağız.
Selçuklu’nun cenneti de vahÅŸete yenik düÅŸtü
İslamın Kubbesi Buhara kanla yıkandı
Cengiz Han liderliÄŸindeki MoÄŸollar Ä°slam coÄŸrafyasındaki ilk büyük katliamlarını “Ä°slamın Kubbesi” olarak bilinen Buhara’da gerçekleÅŸtirdiler. 1220 yılının Åžubat’ında ÅŸehre giren iÅŸgalciler, iç kalenin etrafına direniÅŸ için kazılmış hendeÄŸi camilerden söküp parçaladıkları minberler ve yırttıkları Kur’an sayfalarıyla doldurmuÅŸlardı. DireniÅŸi kırıp Buhara’yı tamamen ele geçirdiklerinde Ulu Camii’nin içine kamp kurarak iÅŸret meclisi tertip etmiÅŸ, âlimleri sâkilik yapmaya zorlamışlardı. Çalgılı çengili eÄŸlenceler düzenlemiÅŸ, rakkâseler raks etmiÅŸti. Sandıklar dolusu kitap ateÅŸe verilerek yakılmış ve Ä°slamın kutsal kitabı çiÄŸnenerek Müslümanların inancına saygısızlık edilmiÅŸti.
Halkı ÅŸehrin namazgâhına toplayan Cengiz Han onlara, “günahkâr oldukları için Allah’ın kendisini onlara ceza olarak gönderdiÄŸini” söylemiÅŸti. YaÄŸma ve talan esnasında kadın-erkek, genç-yaÅŸlı, çoluk-çocuk ayrımı yapmadan binlerce insanı kılıçtan geçiren MoÄŸollar, ÅŸehri yakıp yıkmış ve Müslüman kadınlara erkeklerinin gözleri önünde tecavüz etmiÅŸlerdi.
Ä°bnü’l-Esîr’in “dehÅŸet verici bir gün” diye tarif ettiÄŸi bu katliam gününün izleri, yaklaşık bir asır sonra ÅŸehre gelen ve “MoÄŸol iÅŸgalinin izlerinin hâlen silinmediÄŸini” yazan meÅŸhur seyyah Ä°bn Battûta tarafından da müÅŸahede edilecekti.
Erzurum kan gölüne döndü
Uzun süre Mugan’da bekledikten sonra ÅŸartların olgunlaÅŸtığına karar vererek Anadolu topraklarına giren MoÄŸollar, 1242’de iki aylık bir kuÅŸatmanın ardından Erzurum’u ele geçirmiÅŸlerdi. Burada yıllarca dillere destan olacak, MoÄŸolların kötü ününü Anadolu’nun kalbine kazıyacak bir vahÅŸete imza attılar.
Üç gün boyunca yaÄŸmalanan ÅŸehirde herkes kılıçtan geçirildi. Ä°ÅŸgal esnasında ÅŸehrin dışındaki bir kaplıcaya gitmiÅŸ olan 2 bin kadın çıplak olarak esir edilip MoÄŸol komutanı Baycu Noyan’ın huzuruna getirildi. Bütün yalvarıp yakarmalarına raÄŸmen hepsi öldürüldü.
Erzurum’da bulunan cami, kilise ve manastırlar yıkılarak ÅŸehir kuÅŸ uçmaz kervan geçmez bir harabeye çevrildi.
Mabetlerde bulunan kutsal kitaplar ve diÄŸer eserler ateÅŸlere atıldı. Öte yandan bunların bir kısmını MoÄŸol ordusundaki Gürcü ve Ermeniler ülkelerine götürdüler. Özellikle kıymetli el yazmaları gayrimüslim din adamları tarafından adeta bir ganimet gibi toplandı. Ä°ÅŸgalden altı ay sonra Azerbaycan’a giden MoÄŸollar geride kan, kül ve acı yığınından baÅŸka bir ÅŸey bırakmamışlardı.
Moğol ordusu Bağdat kapılarında
Yaklaşık 35 yıl boyunca Ä°slam dünyasının en büyük ÅŸehirlerini, kültür merkezlerini, maddî ve manevî medeniyet mirasını yerle bir edip milyonlarca insanı acımasızca yok eden MoÄŸollar, BaÄŸdat’ın iÅŸgaliyle tabir yerindeyse vahÅŸetlerine yakışır bir final yaptılar.
1254’te Mengü KaÄŸan tarafından Orta ve YakındoÄŸu seferini yapmakla görevlendirilen Hülâgü, Hasan Sabbah’ın mirasçılarını bir çırpıda bertaraf ederek müstahkem kalelerini ele geçirdi. Hedefi BaÄŸdat’tı. Yüzlerce yıldan beri Ä°slam âleminin merkezi olan bu efsanevî ÅŸehri ele geçirecek; mümkün olursa Suriye ve Mısır’a yürüyüp Müslümanların tamamına boyun eÄŸdirecekti.
BaÄŸdat’ın iÅŸgal edilebileceÄŸine pek ihtimal vermeyen Halife Mu’tasım ile Hülâgü arasında gerçekleÅŸen uzun ve sonuçsuz yazışmaların, bitmek bilmeyen sinir harbinin ve karşılıklı meydan okumaların sonunda MoÄŸollar ÅŸehrin kapılarına dayandılar. KuÅŸatma makineleri ile surları dövülen, nefte bulanmış büyük taÅŸ gülleler ve devasa kütüklerle bombardımana maruz bırakılan BaÄŸdat sonunda ele geçirildi.
Şehirde yıkılmadık bina, ateşe verilmedik sokak ve talan edilmedik yapı bırakmayan Moğollar, adeta finalde caniliklerinin sınırlarını aşmaya ahdetmiş gibiydiler.
Ceyhun Nehri’nin yatağı deÄŸiÅŸtirildi
Eski halifelerin, âlimler ve imamların türbeleri, kütüphaneler, camiler, çarşılar ve akla gelebilecek bütün kamusal binalar yerle bir edildi. Binlerce kitap Dicle’nin sularına atıldı. Öyle ki kitapların mürekkeplerinden ve öldürülen insanların kanlarından nehrin suyu günlerce boz bulanık akmıştı. Evlerindeki sığınaklara, ÅŸehirdeki ücra kuytulara sığınan insanlar yerlerinden çıkarılıp katledildiler. Medrese talebeleri, müderrisler, savaÅŸla ve silahla herhangi bir alakaları olmayan insanlar da aynı akıbete maruz kaldılar.
Abbasî Halifesi de korkunç bir ÅŸekilde öldürüldü: Bir rivayete göre hapsedilip aç bırakılarak, diÄŸerine göre kılıçla kellesi vurularak, bir baÅŸka rivayete göre ise bir çuvala konulupaÄŸzı dikildikten sonra ölene kadar darp edilerek…
Gariptir. Müslümanları hunharca katletmekten çekinmeyen MoÄŸollar BaÄŸdat katliamı esnasında tek bir Hıristiyanın burnunun kanamasına dahi izin vermemiÅŸlerdi. Ölü sayısı hakkında kaynaklarda 800 bin ile 2 milyon 300 bin arasında çeÅŸitli rakamlar verilir. Fakat Hülâgü’nün emriyle sayılan ceset sayısının 1 milyonun üzerinde olduÄŸu müverrihler tarafından kayıt altına alınmıştır.
Kapak Resim: OrtaçaÄŸ’ın en büyük katliamlarında MoÄŸol imzası vardır. Yalnızca Ä°slam coÄŸrafyasını deÄŸil, Çin’den Avrupa’ya kadar olan toprakları istila etmiÅŸlerdi.
Müellif: Mustafa Alican / Kaynak: Derin Tari-Temmuz 2017 Sayısı
Henüz yorum yapılmamış.