Sosyal Medya

Rasim özdenören: Doğalgaz müjdesinin siyasi boyutu

Rasim Özdenören / Yenişafak



Karadeniz’de doÄŸalgaz rezervine ulaşılması farklı boyutların konusu olarak ayrı ayrı önem taşıyor.

En baÅŸta söylenecek husus, söz konusu keÅŸfin Türkiye’nin tümüyle yerli kaynaklarıyla elde ettiÄŸi baÅŸarıdır. Nitelikli elemanın tümüyle yerli kaynaklarla ürettiÄŸi teknik donanım bu baÅŸarıda öz saygımızı berkitiyor. Nitelikli insan gücü açısından eriÅŸilen düzey ise övünç vesilesi sayılmalı.

Yabancı ÅŸirketlerin uzun yıllar boyunca, üstelik kendi paramızla toprakları delik deÅŸik edip “bir ÅŸey bulamadık” diyerek çekip gittikleri hatırlanırsa bu baÅŸarının deÄŸeri daha iyi anlaşılır.

Bu, daha ilk aÅŸamadaki keÅŸif… Sırada baÅŸka rezervlerin bulunduÄŸu da dile getiriliyor.

Ä°nsan gücü bakımından olsun, teknoloji alanında olsun belli bir düzeyin üstüne çıkmadıkça böyle bir baÅŸarıya imza atmak imkân dâhilinde deÄŸildir.

Bu belirlemeden sonra asıl üzerinde durulacak husus, tümüyle ülkemiz sınırları içindeki söz konusu rezervin ortaya çıkarılmasının iktisadi ve siyasi sonucudur…

Siyasi bağımsızlık iktisadi bağımsızlıkla desteklenmedikçe fazla bir anlam taşımaz.

Siyasi bakımdan kendini bağımsız sayan ülke iktisadi açıdan bağımlı ise buradaki bağımsızlığa ancak eksik veya sakat, hatta cali diyebiliriz.

Günümüzde iktisaden güçlü ülkeler bile gerçekte iktisadi kaynaklar açısından dışa bağımlıdır. Ancak dışa bağımlılığın mahiyeti hakkında nitelik farkı gözden kaçırılmamalı… Åžöyle ki, ABD veya Çin veya Rusya da bazı kaynaklar bakımından dışa bağımlıdır. Bu açıdan dışa bağımlı olmayan tek bir ülke bile gösterilemez. Ancak fark ÅŸurada: ABD’nin veya Çin’in dışa bağımlılığı bu ülkelerin siyasi inisiyatif kullanmasını önlemiyor. Veya tersine, bu ülkeler dışa bağımlı göründükleri iktisadi kaynağı kullanmayı reddettiÄŸi takdirde, bunun sonucundan sadece kendisi etkilenmiyor. Bu durum iktisaden belli bir noktaya ulaÅŸmış olan devletlerin inisiyatif kullanmasını önlemiyor. Oysa yoksul ülkelerin iktisaden dışa bağımlılığı onların siyasi bağımsızlığını etkiliyor. Onların inisiyatif kullanmasına ket vuruyor. Bu, varsıl ve yoksul ülkeler arasındaki dramatik farklılıktır… Ä°ÅŸte bu keÅŸif Türkiye’nin, yeni doÄŸalgaz kaynağına ulaÅŸmakla siyasi bağımsızlığını iktisadi destekle kavileÅŸtirdiÄŸinin resmidir. Türkiye zaten iç siyasette olsun, uluslararası iliÅŸkilerde olsun inisiyatif kullanmaktan kaçınmıyordu. Ancak ÅŸimdi ulaşılan yeni servet kaynağıyla elini güçlendirmiÅŸ oluyor.

Bu durumun sonuçlarını önümüzdeki zaman diliminde somut olarak göreceÄŸiz.

Hazine ve Maliye Bakanı iÅŸbu yeni iktisadi kaynakla Türkiye’nin “eksen deÄŸiÅŸtireceÄŸi”ni belirtmiÅŸti. Bu ifadeyi Türkiye’nin bizzat kendisinin bir yeni eksen olduÄŸu baÄŸlamında anlamak gerekiyor.

“Oyunun kurallarını” tespit eden oyunu da büyük ölçüde inisiye etmenin üstesinden gelir. Türkiye 1940’lı yıllardaki Olimpiyat yarışmalarında güreÅŸte takım halinde üst üste dünya birincilikleri aldı. Çünkü o tarihlerde milli sporumuz olan güreÅŸin kuralları tarafımızdan belirlenmiÅŸti. 50’li yıllardan itibaren kuralları baÅŸkaları belirledi ve bizim güreÅŸçilerimiz yeni belirlenen kurallara uyum saÄŸlamada zorlanınca sonrasında güreÅŸte bize nal toplattılar…

Åžimdi Türkiye siyaset alanında oyunun kurallarını belirlemede mesafe aldı. Küresel ölçekte oyun kuran aktörler arasında rol üstleniyor. Durumun sonuçları zaten belirgin olarak terörle mücadelede olsun, DoÄŸu Akdeniz’deki sismik ve kaynak araÅŸtırma etkinliklerinde olsun gözlemleniyordu.

Önümüzdeki dönemde dış ticaretin artan bir ivmeyle istikrar kazandığını, dış ticarette belki giderek fazla vermeye bile baÅŸlayacağını umabiliriz.

Gören göze bütün bu olumlu geliÅŸmeleri görmek için uzun süre beklemek gerekmeyecek.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.