Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Paris’te yatan yurtsuz şehzadeler

Abdülhamid Han'ın şehzadelerinin nasıl vefat ettiğini biliyor musunuz? Daha da önemlisi mezarlarının nerede olduklarını..Hz. Peygamber (sav) övgüsüne mazhar olan bir hanedanın evlatlarına vefa ziyaretinin ayrıntılarını Safa Acay kaleme aldı.



Şehzade ve Hanım Sultanların mezarları

Abdülhamid Han'ın ÅŸehzadelerinin nasıl vefat ettiÄŸini biliyor musunuz? Daha da önemlisi mezarlarının nerede olduklarını..Hz. Peygamber (sav) övgüsüne mazhar olan bir hanedanın evlatlarına vefa ziyaretinin ayrıntılarını

ÖÄŸrencilik yıllarımda Pa­ris Bobigny Müslüman mezarlığında ÅŸehzade­ler ve hanım sultanla­rın yattığını öÄŸrenmiÅŸtim. En çok dikkat çeken isimler Abdülhamid Han’ın iki evladıydı. Sultan Hamid Han’a borcumu ödemek için gidip ÅŸehzadelere birer Fatiha okumalıy­dım.

Bu niyetle Paris’e ulaÅŸtım. Her sene milyonlarca insanın görmek için can attığı demir yığını Eyfel’i deÄŸil de, Bobigny’de yatan iki çına­rımızı görmek arzusuyla yanıyor­dum. Yaklaşık 45 dakikalık bir ara­ma sonunda iki kardeÅŸin yan yana yapılmış mezarlarını bulmuÅŸtum. Ama kabirlerinin halini görünce Hz. Peygamber (sav) övgüsüne maz­har olan bir hanedanın evlatlarına vefasızlığımızın boyutunu anla­dım. O kadar bakımsızlardı ki, 3-5 sene sonra bulunmaları imkânsız hale gelecekti.

Bu iki ÅŸehzadenin nasıl vefat ettiÄŸini biliyor musunuz? Åžehza­de Ahmed Nuri Efendi Nice’de bir parkta ölü olarak bulunur. GöÄŸsün­den çıkan mektupta ÅŸunlar yazılı­dır: “Ölümümden kimseyi mesul tutmayın, açlıktan ölüyorum. Yele­ÄŸimin iç cebinde beni Ä°slamî usul­lere göre Müslüman mezarlığına defnetmeye yetecek para var”. Bu satırları okuyan polis, “Daha bir ay yaÅŸayacak kadar parası olduÄŸu hal­de cenazesini düÅŸünüyor, enayi” diye alay etmiÅŸ.

Yanında yatan Abdürrahim Efen­di de Paris’te otelden otele taşınır. Son olarak Saint-Honore adlı bir otelde kalır. Yan odada kızkardeÅŸi Åžadiye Sultan vardır. Åžadiye Sul­tan’a göre Åžehzade intihar etmiÅŸtir:

“Bir gün odama geldi. Üstü başı periÅŸandı. Halinde bir fevkaladelik olduÄŸu aÅŸikârdı. Yanında getirdiÄŸi filedeki birkaç konserveyi, bir el­bise fırçası ile yarım ÅŸiÅŸe kolonya­yı bana hediye edip savuÅŸtu. Sonra odasına giren Åžehzade Orhan Efen­di kendisini ölü buldu. Sürgün acı­larına dayanamayıp düÅŸtüÄŸü ağır ruhî buhran neticesinde kaldığı otel odasında aşırı morfin alarak intihar etmiÅŸti. Geride bıraktığı 200 frank meblağındaki son parasıyla otel ve cenaze masraflarının karşı­lanmasını, arkasından Kur’an-ı Ke­rim okutulmasını vasiyet etti.”

OsmanoÄŸulları’nın suçu neydi ve neden bu kadar ıstırap çekmiÅŸ­lerdi? Cevap basit. En büyük suç­ları Ä°slamı ve bu dine sancaktarlık yapan milleti tahtlarından, evlat­larından, canlarından vazgeçecek kadar çok sevmeleriydi. Bu yüzden sürüldükleri Avrupa’da kimi açlık­tan, kimi hastalıktan, kimi de ruhî bunalımdan vefat etmiÅŸti. Ancak hiçbir zaman ülkeleri aleyhinde bir giriÅŸimde bulunmadılar. Bu bile ül­kelerine olan sevgi ve baÄŸlılıklarını göstermez mi?

Artık gözümüzü açmalı ve Sul­tan Hamid’in “Kızıl Sultan”, Vah­deddin’in “vatan haini”, Kanuni’nin haremden çıkmayan padiÅŸah olma­dığını öÄŸrenmeli, sahte ve gerçek kahramanları ayırt etmeliyiz.

Bir defasında Åžehzade Kayıhan OsmanoÄŸlu’na, “Günümüzde gay­rimüslimlerin vaktiyle el konulan malları ve mülkleri geri verilirken siz neden hakkınızı aramıyorsu­nuz?” diye sorduÄŸumda bana, “Biz malı, mülkü deÄŸil, alınan itibarımı­zın verilmesini istiyoruz” demiÅŸti. Bunu Bobigny’de ÅŸehzade mezar­larını gördüÄŸümde bir kere daha tasdik ettim.

Müellif: Safa Acay / Kaynak: Derin Tarih-Sayı:Temmuz 2017

 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.