Taha Kılınç: BAE-İsrail normalleşmesi
BAE ile İsrail arasında gerçekleştirilen barış müsameresinin bir benzerinin, yakın zamanda Suudi Arabistan’la da sahnelenmesi sürpriz olmaz.
Önceki gün, birkaç saat arayla gelen iki haber, OrtadoÄŸu’nun mevcut manzarasına ve gidiÅŸatına dair önemli ÅŸeyler söylüyordu. Bunlardan birincisi, Müslüman KardeÅŸler TeÅŸkilâtı (Ä°hvân) üst düzey yöneticilerinden Ä°sâm Ä°ryân’ın, tutuklu bulunduÄŸu hapishanede vefatıydı. Ä°kincisi ise, BirleÅŸik Arap Emirlikleri (BAE) ile Ä°srail arasında imzalanacağı duyurulan “barış anlaÅŸması”. Birincisinden baÅŸlayalım:
Mısır’da 3 Temmuz 2013’teki askerî darbeyle birlikte hapse atılan Ä°hvân mensuplarından biri olan Ä°sâm Ä°ryân, 1974’te tıp fakültesi öÄŸrencisiyken intisap ettiÄŸi teÅŸkilâtın en dikkat çekici isimlerindendi. Cemal Abdunnâsır’dan sonra cumhurbaÅŸkanlığı koltuÄŸuna oturan Enver Sedat’ın “Komünistlere karşı Ä°slâmcıları destekleme ve güçlendirme” siyaseti çerçevesinde, 1970’lerde Mısır’da yaÅŸanan özgürlük atmosferi, Ä°ryân ve arkadaÅŸlarına geniÅŸ bir faaliyet sahası açmıştı. Sonraki süreçte, yaÅŸadığı kısa süreli tutukluluk tecrübelerine raÄŸmen, doktorlar sendikası ve ilgili meslek kuruluÅŸlarının yönetiminde yer alan Ä°ryân, siyasetin de sürekli merkezindeydi. Yalnızca tıp eÄŸitimiyle yetinmediÄŸi, buna edebiyat, Ä°slâmî ilimler, hukuk ve sanat tarihi tahsillerini de eklediÄŸi için, Ä°ryân’ın çok geniÅŸ bir yelpazeyle irtibatı vardı.
2009 yılının sonbaharında, Mısır basınına yansıyan “Ä°hvân Genel MürÅŸidi Muhammed Mehdî Âkif istifa edecek” baÅŸlıklı haberlerde, Ä°sâm Ä°ryân’ın da adı geçiyordu. Bilâhare bütün çıplaklığıyla ortaya dökülen ayrıntıların da göstereceÄŸi üzere, Âkif’in Ä°ryân’ı teÅŸkilâtın en üst yönetim organı olan “Mektebu’l-Ä°rÅŸâd”a üye yapmak istemesi içeride bir savaÅŸa yol açmıştı. Ä°ryân’ı “dik baÅŸlı” ve “fazla muhalif” bulan kanadın başını da Muhammed Mursî çekiyordu. Kaderin tecellisiyle, aradan sadece dört yıl geçtikten sonra, krizin tarafı olan her üç isim de darbecilerin gadrine uÄŸrayacak, hayatları da esaret altında sona erecekti.
Ä°sâm Ä°ryân, tıpkı Muhammed Mehdî Âkif (v. 2017) ve Muhammed Mursî (v. 2019) gibi gece yarısı, ailesinden yalnızca birkaç kiÅŸinin katılabildiÄŸi bir cenaze töreniyle Kahire’de topraÄŸa verildi.
Ä°srail’le BAE arasında varılan “iliÅŸkileri tamamen normalleÅŸtirme ve tam diplomatik münasebetleri tesis” anlaÅŸmasının ilânı, Ä°sâm Ä°ryân’ın vefat haberini gölgede bıraktı. ABD BaÅŸkanı Donald Trump’ın bizzat duyurduÄŸu ve aracılık etmekle övündüÄŸü anlaÅŸmaya “Ä°brahim Barışı” adı verilmiÅŸti üstelik. Önümüzdeki haftalarda Beyaz Saray’da düzenlenecek bir törenle resmen imza edilecek olan anlaÅŸma, BAE tarafından “Ä°srail, Batı Åžeria’yı ilhak planını askıya aldı” noktasından pazarlanmaya çalışılsa da, Ä°srail BaÅŸbakanı Benyamin Netanyahu hemen sonrasında yaptığı açıklamada “Ä°lhak planı hâlâ yürürlükte” diyerek niyetini ortaya koydu. Gerçi Netanyahu’nun niyet izharı da gereksizdi: BAE-Ä°srail iliÅŸkilerinin uzun yıllardır zaten çok yakından ve derinden ilerlediÄŸini bilenler için, Abu Dabi yönetiminin “AnlaÅŸtık, ama ilhakı da durdurduk. Filistin halkına iyilik ediyoruz” iddiasının herhangi bir geçerliliÄŸi yoktu. Nitekim hem Hamas hem de Fetih yönetimleri, BAE-Ä°srail anlaÅŸmasının tanınmadığını deklare etti.
Malumun ilâmından baÅŸka bir anlama gelmeyen “Ä°brahim Barışı”nda vurgulanan bir baÅŸka husus da ÅŸuydu: “Artık dileyen Müslümanlar, rahatlıkla Kudüs’ü ziyaret edebilecek.” BAE ile Ä°srail arasında uçuÅŸların resmen baÅŸlamasıyla, bunun kolaylaÅŸacağı açık. Ama meselenin bir baÅŸka boyutu daha var: BAE, özellikle Kudüs’te rol çalmaya hazırlanıyor. Bu noktada, Ürdün de BAE’nin Filistin’deki varlığından rahatsızlık duyuyor. BAE’li bazı zenginlerin ve resmî kuruluÅŸların, son dönemde Kudüs’te gayrimenkul satın almaya baÅŸladığı, bazı Siyonist kurumlarla iÅŸbirliÄŸine gittiÄŸi, hatta BAE’nin satın aldığı bazı mülklerin kontrolünün Siyonistlere devredildiÄŸi, özellikle Kudüs’ü yakından izleyenlerin bildiÄŸi bir hakikat. “NormalleÅŸme” ile birlikte, bilhassa bu meseledeki BAE-Ä°srail iÅŸbirliÄŸinin daha da derinleÅŸmesinden endiÅŸe ediliyor. Haklı olarak.
BAE’nin Filistin’deki varlığını görünür kılmasının, Türkiye açısından da anlamı büyük. TÄ°KA ve diÄŸer kurumlarımızın Kudüs ve diÄŸer ÅŸehirlerde sürdürmeye çalıştığı hizmetlerle ilgili aksamalar ve engellemeler yoÄŸunlaÅŸabilir. Ä°srail yönetimi, yeni partneri BAE’ye alan açmak için elinden gelen her ÅŸeyi yapacaktır.
BAE ile Ä°srail arasında gerçekleÅŸtirilen barış müsameresinin bir benzerinin, yakın zamanda Suudi Arabistan’la da sahnelenmesi sürpriz olmaz. Perde arkasında zaten birbiriyle çok yakınlaÅŸan ve her alanda iÅŸbirliÄŸini geliÅŸtiren Riyad ve Tel Aviv’in, el ele perde önüne çıkması artık kimseyi ÅŸaşırtmayacaktır.
YeniÅŸafak
Henüz yorum yapılmamış.