Yeni azınlık inşası: Cinsiyet ve cinsel yönelim azgınlığı
Bu yeni azınlık inşası, hem dünyada hem de Türkiye’de önemli sorunlara gebe. Toplumu en içgüdüsel yerde farklılaştırma, çözme ve ayırma stratejisi işlenmekte.
Azınlıklar, çoÄŸunlukla dini ve ırki boyutlarıyla kabul edilir. Türkiye’de azınlık deyince Hristiyan ve Yahudiler akla gelir. Bizde geleneksel yaklaşım hala etkili. Lozan AntlaÅŸması’nda da azınlık bu manada kullanılır. Bu nedenle Kürtler hiçbir zaman azınlık kabul edilmemiÅŸtir. Çünkü onlar Müslümandır, anasır-ı Ä°slam’dır. BirleÅŸmiÅŸ Milletler ise ırk, mezhep ve din gibi unsurlara azınlık der. Azınlık kavramını geniÅŸletir. KüreselleÅŸme, azınlık haklarını öne çıkarıyor. Onların kolektif haklarının tanınmasını gündeme getiriyor. Çok kültürlülük tezi de bunu destekliyor. Bundan dolayı azınlıklar yoÄŸun bir biçimde politikleÅŸiyor.
Azınlık politikalarında hakların bireyselliÄŸi yanında kolektif boyutlar da savunulur. Ä°nsan hakları, kolektif düzlemde de gündeme gelir. Kolektif kimlik talepleri bu haklarla birleÅŸir. Sonuçta azınlık olgusu, çeÅŸitli boyutları ile dünyayı ciddi manada meÅŸgul eden bir sorun. Åžimdi yeni bir azınlık olgusundan bahsediliyor: Cinsiyet azınlığı.
Cinsiyet azınlığı kavramını BirleÅŸmiÅŸ Milletler kullanıyor. Ä°nsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası sözleÅŸmesi ile Ekonomik, Sosyal ve kültürel Haklar Uluslararası SözleÅŸmesi ayırımcılıkla mücadele perspektifine dayanır. Her çeÅŸit ayırımcılığı yasaklayan teminatlar oluÅŸturmaya çalışır. Uygulanan ayırımcılık gerekçelerini listeler. Bu listelerde “diÄŸer statüler” tabirini kullanır. Bu tabiri açık uçlu bırakır. Cinsiyet azınlıkları kavramı da bununla iliÅŸkilendirilir.
Cinsiyet azınlıkları ile yeni bir azınlık tarzı meÅŸrulaÅŸtırılır. Onun da diÄŸer azınlıklar gibi çeÅŸitli haklara sahip olması gerektiÄŸi söylenir. Evrensel haklar içine yerleÅŸtirilir. Dünya milletlerine bu haklar deklare edilir ve yine çeÅŸitli paydaÅŸlarla bunun teÅŸviki yapılır. Bu hukuksal ve uluslararası meÅŸruiyet ile piyasaya sürülen cinsiyet azınlıkları, artık dünyada yerini almaya baÅŸlar. Kimlerdir bu azınlıklar? Nasıl bir yönelimleri var? Dünyada nasıl bir destek buluyorlar? Devletlerle ve toplumlarla nasıl bir iliÅŸkisi olacak? Bunlar BM ve AB gibi Batı dünya görüÅŸünün cinsiyet politikalarını benimseyen kurumların destekleriyle gündemimizde olacak.
Cinsiyet azınlıkları kavramı, “cinsel yönelimleri” eril ve diÅŸil olmanın sınırlarında kalmayanların oluÅŸturduÄŸu gruptur. Yani eÅŸcinseller, lezbiyenler, pedofililer, zoofililer. vs bir azınlık haline getiriliyor. LGBT, bu azınlığın ÅŸemsiye yapısı. BM ve AB kurumlarının insan hakları, kadın hakları ve hatta çocuk hakları artık buna göre dönüÅŸüyor. Mesela BM, Çocuk Hakları Komitesi de Çocuk Hakları SözleÅŸmesi’nin 2. Maddesinde “cinsel yönelim” ve “cinsiyet kimliÄŸi” ayrımı yapılarak ayırımcılık yasağı tanımlanmaktadır. Bu konuda yeterli mücadele edilmediÄŸinden bahseder. Hatta bu komite BirleÅŸik Krallık hakkında “uygulamada bazı çocuk grupları, örneÄŸin… lezbiyen, gey, biseksüel ve trans(LGBT) çocukların… ayırımcılık ve toplumsal damgalanma yaÅŸamaya devam etmeleri” hususunda kaygılarını belirtiyor. Böylece çocukların bile eÅŸcinsel, lezbiyen tutumlarını olumlu görmekte ve korumaya çalışmaktadır.
Cinsiyet azınlıklarının küresel sermaye tarafından da yoÄŸun bir biçimde çeÅŸitli kampanyalar, propagandalar, filmler, sosyal medya projeleri vs. ile desteklenmesi de oldukça ilginç. Çünkü ÅŸimdiye kadar politik, dini ve kültürel azınlıklar konusunda bu ÅŸirketlerin hiçbir desteÄŸi olmadı. Sadece devletlerin, STK’ların, toplumsal hareketlerin ve entelektüellerin önemli çabaları vardı. Ancak ilginç bir biçimde dünya devi olan sermaye çevreleri ÅŸimdi açıktan açığa cinsiyet azınlıklarını destekliyor. Türkiye’de de bunu görüyoruz. Bugüne kadar beyaz burjuvazinin kültürel ve dini azınlıkları destekleyen bir tutumları olmadığı halde son bir yıldır etkili bir biçimde cinsel azınlık inÅŸa etme yönünde büyük kampanyalar yapıyorlar. Toplumda insanların kendilerini cinsellik temelinde ayrı ve farklı bir aidiyet için yerleÅŸtirmelerini teÅŸvik ediyorlar. Özellikle gençlerin kendilerini eÅŸcinsel ve lezbiyenlik temelinde bir farklı grup içinde algılamalarını özgürlük ve insan hakları temelinde pazarlıyorlar.
Bu yeni azınlık inÅŸası, hem dünyada hem de Türkiye’de önemli sorunlara gebe. Toplumu en içgüdüsel yerde farklılaÅŸtırma, çözme ve ayırma stratejisi iÅŸlenmekte. Yeni azınlık politikasında en büyük darbeyi aile alıyor. Çünkü aile, cinsel meÅŸruiyet, sadakat, dayanışma, evlilik, beraberlik yeri olma anlamını kaybetmeye baÅŸlıyor. Evlilik ve aile kurma cazibesi azalıyor. Cinsiyet azınlıkları, aile yerine geçen farklı bir grup aidiyeti üretmeye baÅŸlıyor. Cinsiyete dayalı bir grup bilinci yükseliyor. Cinsiyetçilik, yeni bir aÅŸamaya ulaşıyor. Trans-cinsiyet ve cinsiyet akışkanlığı popülerleÅŸiyor. Toplumsal cinsiyet eÅŸitliÄŸi küresel ideoloji haline geliyor.
Henüz yorum yapılmamış.