Çarpıtmanı karşısında doğrunun kıymeti

Birine çarpamıyorlarsa bir ÅŸeyi ona çarpıtmaya çalışırlar. Korkaklara özgü çok eski bir kötülük biçimidir bu. Çarptığı zaman kendisinin de o sadme ile kırılıp dağılacağını çok iyi bilir bu korkaklar. KötülüÄŸü bile utandıracak denli kurnazlıklara giriÅŸir, fenalık yapmakta sınır tanımazlar. Güçlerini bu uÄŸurda sonuna kadar kullanırlar. DoÄŸrusunu bal gibi bilirler, ama bilmezlikten, anlamazlıktan gelirler. Anlamamak için bütün duyargalarından vazgeçerler. Karşılarındakini anladıkları zaman paniÄŸe kapılırlar. Yanlışın kifayet etmediÄŸi yerde yalana sarılırlar. DoÄŸrudan ve doÄŸruluktan ateÅŸin sudan ürkmesi gibi ürkerler. Ömürleri nefislerini teskin ile geçer, lakin yaptıklarını nefis tezkiyesi diye yutturmaya kalkarlar. Sizde aradıkları yanlışı bulamadıkları zaman “çarpıtma” silahına davranırlar. Yanlış anlama gibi bir zaaftan yardım dilerler. Kemirgendirler, hazım sorunları vardır.

KötülüÄŸü belli bir sisteme oturtmuÅŸlardır. Bunun için önlerinde her an baÅŸvurabilecekleri bir “Çarpıtma Tabloları” vardır. Bütün meseleleri muhataplarını mahkûm edebilmektir. Kesin konuÅŸurlar. DoÄŸruluk ara sıra ihtiyaç gidermek için uÄŸradıkları bir yerdir. Sevmedikleri insanların doÄŸru yaÅŸamalarına ve doÄŸru konuÅŸmalarına hiç tahammülleri yoktur. Bu sebepten lafı onların ağızlarından alıp kendi fabrika ayarlarında çarpıtarak kalabalıklara sunarlar. Acımasızdırlar. Ä°nsaf, izan ve vicdan gibi kelimeleri lügatlerinden çıkarmışlardır. Çarpıtma basit zekâların ucuz taktiÄŸidir. Herkesi kendi zekâlarına denk kabul ettikleri için bu yolla kandırabileceklerini sanırlar.

Yanlış anlama, zihinde sessiz bir çarpıtma biçimidir. Böyle davranan kiÅŸi kendini bir anlatıya hazırlıyordur. Yanlış anladığı ÅŸeyi yanlış bir biçimde anlatmak sevdasındadır. Algı yönetiminin en sistematik ve en sinsi ÅŸeklini bu insanlarda görürsünüz. Sizi gönüllü olarak negatif tanıtma görevini üzerlerine alırlar. Hayatınız ve ÅŸahsiyetiniz üzerinde karartma uygulayarak sizi trajik bir ölümle öldürürler. Kendi propagandalarını sizin üzerinizde gerçekleÅŸtirirler. Bütün dertleri kendilerinin ne kadar temiz ve düzgün olduÄŸu aldatmacasına baÅŸkalarını inandırmaktır. Çarpışmaya cesaretleri olmuÅŸ olsaydı pert olup gideceklerdi. Fakat onlar ne yaparlarsa gizliden ve gıyapta yapmaya alışkın olduklarından ellerine geçirdiklerini üzerinize fırlatmaktan çekinmezler.

Yalan haber bir iftiradır. Hakikate yönelik bir saldırıdır. Gerçeklikle baÅŸa çıkamayan, hak ve hukuk mefhumları ile problemli olan insanlar yalan haber üretmekten baÅŸka kendilerini ifade edecek bir enstrüman bulamazlar. Yalan haber bir ÅŸiddettir. Bir odunu bir insanın sırtında kırmaktır. Çarpıtan kiÅŸi çalan kiÅŸiden daha ÅŸerlidir. Zira çalan çaldığını deÄŸiÅŸtirip dönüÅŸtürmez; ifÅŸa etmez, saklar. Çarpıtan insan ise ayıplı olmayan bir sözü ya da durumu ayıplı hale dönüÅŸtürerek ortalığa saçar.

Çarpıtan kiÅŸi çarpık bir hayatın içerisinden çıkıp gelir. Her bir yanı kırık dökük ve defoludur. BaÅŸkasına çarpmak isterken baÅŸkasına çarpılmıştır. Gözlerinde bu çarpılmışlığın izlerini görürsünüz. Hakikati tahrif ederken hakikat tarafından çarpılmışlardır.

Hayatı çarpıtıp ölüme evirirler. Geceyi çarpıtıp karanlığa yorarlar. Karanlığı öyle çarpıtırlar ki içerisinden uÄŸursuzluk çıkarırlar. Sınır kavgasını, arazi anlaÅŸmazlığını çarpıtmak suretiyle davaya ulaşırlar. Davayı çarpıtıp ganimet paylaşımına ulaşırlar. DoÄŸru olan ile kan uyuÅŸmazlıkları ömür boyu sürer. Desiseye dönük operasyonlarla yalan ve yanlıştan yeni bir doÄŸru ikame etmeye kalkarlar. Bilmezler ki yalan yanlıştır, yanlış kendini kabul ettirmeye direnen bir yalan.

Allah doğruların yardımcısı olsun.