Sosyal Medya

Akıllı toplum ve endüstri çağı kuşağı

Bilişim ve teknolojiyi, Bilgi ve Akıllı Toplum kavramlarını doğru okuyanlara öncülük hakkı verilirse absürt kavgalardan arınıp verimli/zengin topraklarda yaşadığımızı anlarız. Verimli ve zengin bir coğrafyanın adil paylaşımı, elit beyinlerin çekim alanı olur.



Matbaa 200 yıl, radyo 17 yıl sonra Anadolu toplumu ile buluÅŸurken güncel teknoloji eÅŸ zamanlı her coÄŸrafyada insan elinde kullanılır haldedir. 

X kuÅŸağı, Endüstri 4,0’ın mesleÄŸini/iÅŸini elinden alma korkusu ile her teknolojiye ilgi duymaya/öÄŸrenmeye çalışmaktadır. Z kuÅŸağı ise tükettiklerinin nasıl üretildiÄŸini düÅŸünmeden eriÅŸim/ulaşım saÄŸladığı teknolojinin keyfini çıkarmaktadır.

Bu durum kuÅŸaklar arası çatışmadan çok aynı zamanda farklı yaÅŸam tarzlarının birlikteliÄŸini anlatıyor. Bir tarafta sindirerek aldığı kültürel kodların yükünü aktaramayan, baÅŸkalaÅŸan dünyada kiÅŸilik/karakter çatışmasına giren bir kuÅŸak… 

Öte yandan geçmiÅŸi, kendisi ile baÅŸlatan, hafif ve hızlanan dünyada içinden geldiÄŸi gibi yaÅŸamak isteyen yeni bir kuÅŸak..

1980 sonrası yıllarda seriye baÄŸlanmış fütüristik yorumlar ardı sıra gerçekleÅŸti. 1960-1980 arasında doÄŸan kuÅŸak farklı adlar ile anılabilir.

Bu kuÅŸağın; çıra/lambadan sonra LED’li aydınlamaları görmesi, karasabandan sonra tarımda kullanılan son teknolojiyi uygulaması, mektup yerine görüntülü görüÅŸme ile haberleÅŸmesi, kara yolu ile ulaÅŸtığı yere uçak ile inmesi kültürel aktarımında sorumluluk dengesini bozdu.

Torun iken dedesinden aldıklarını güncelleyerek kendi çocuÄŸuna aktarmanın formülünü bulamadı. Atadan geleceÄŸe aktarılan kültür, bu süreçte sendeledi.

Kendisinin ne yaptığını ve nasıl yaşadığını anlamadan 2000 yılından sonra doğanlar hakkında yorumlar yapmaya başladı.

Köylü çocuÄŸu ve ortalama tahsil düzeyi 8. sınıf olan “X kuÅŸağı” ataerkil aile rolünü terk ederek çocukerkil aile rolü için sürü psikolojisine uydu.

Aklının erdiÄŸi yanlışlara gücü yetmediÄŸi için gidiÅŸatı oluruna bıraktı. Åžehir ya da köyde yaÅŸayan, androit/akıllı teknoloji ile sosyal medya bağımlısı her kuÅŸak, kültürel kodları eritti.

“Anlamıyoruz-anlamıyorsunuz” suçlamaları toplumsal yapının hiyerarÅŸisini esnetti. Dört kuÅŸağın bir arada yaÅŸadığı kabul edilse de asıl kopma “X” ve “Z” kuÅŸakları arasında yaÅŸanmaktadır.

Önemli olaylar, toplumsal eÄŸilimler ve örgüt kültürleri ile ÅŸekillenen çalışma tarzları kuÅŸak farklılıklarından kaynaklanmaktadır.

Bununla birlikte her kuÅŸak o iÅŸin doÄŸru ve yanlışının ne olduÄŸunu kendi eÅŸsiz bakış açısı ile geliÅŸtirir ve ona göre doÄŸru ve yanlışlarını oluÅŸturmaktadır (ERC Raporu, 2011).

Her kuÅŸak, içinde büyüdüÄŸü koÅŸulların etkisi ile düÅŸünce-duygu ve eylemlerini geliÅŸtirir. Otoriteyi ellerinde tutanların söylem ve eylemleri arasındaki paradokslar yeni kuÅŸaklar üzerindeki itibarlarını azalmıştır.

Din(?), milliyetçi, demokrasi veya sosyal demokratlık kimliklerin zihniyet akrabalıkları, farklı arayışları zorlamıştır. Yeni kuÅŸak geçmiÅŸe deÄŸil geleceÄŸe daha yakın durmaktadır.

Common hayat tarzı ve geniş aile yapısının azalması, bireysel yaşam anlayışını doğurmuştur.

“Z” kuÅŸağı önceki kuÅŸaktan farklı olarak ‘network’ gençleri, çeÅŸitli aÄŸların üyeleri olabilmektedirler. Uzaktan da iliÅŸki kurabildikleri için yalnız yaÅŸadıkları ve yaÅŸayabilecekleri savunulmaktadır.

Aynı anda birden fazla konu ile ilgilenebilme becerilerini geliÅŸtirdikleri söylenebilir (Mengi, 2009).

Yüz yüze eÄŸitim ve dokunarak çalışma alışılmış ve kabullenilmiÅŸ bir sistemdir. EÄŸitimden iÅŸ hayatına kadar sanal ortamı tercih eden bu kuÅŸak; beyhude iÅŸlerle meÅŸgul oldukları zannedilmektedir.

Oysaki onlar sanal dünyada tatmin edici gereksinimlerine ulaÅŸmakta, dünyayı ve yaÅŸamı farklı boyutlarda okuyabilmektedir.

Üst kuÅŸağın sanal dünyaya kaygılı yaklaşımı yakın geleceÄŸi okuyamamak olarak da düÅŸünülebilir. Dünyanın daha hızlı döndüÄŸü bir zamanda yüz yüze öÄŸrenmeye, dokunarak çalışmaya vakit yetmeyecektir.

Gerçek ÅŸu ki; yetiÅŸmekte/anlamakta zorlandığımız geleceÄŸin yaÅŸam tarzının temellerini biz attık; ama yarının dünyasında biz olmayacağız...  

Her teknoloji, farklı boyutlardaki ihtiyaçların karşılanması için organize disiplinler arası çalışmalar ile insanlığa kazandırılır.

Beraberinde muazzam bir ekonomi ve bilimsel deneyimler saÄŸlanır. Biz gibi ülkelerde 1960 öncesine göre alım gücünün artması toplumu “sahibi olmadıklarımıza” müÅŸteri yapmıştır.

Tacir baÅŸka müÅŸteri biz olunca, çarşının sahibi ile çarşıyı gezenler ayrışmıştır. Beyin göçü/çekimi tacirlerin atölyelerinde Endüstri 4.0’ı aşıp Akıllı Toplum 5.0’ı güne hazırlamaya baÅŸlamıştır.

Maliyeti ile birlikte karı ve konforu yüksek olan bu ortam, gereksiz ve uyumsuzları kapsam alanına almamaktadır.

Mültecilere depo olacak memleketler, “insancıl duygularla” avutularak uzun süre müÅŸteri/kiracı olarak kalacaktır.

Türkiye sanayisinin dijital olgunluk seviyesi Endüstri 2.0 ile Endüstri 3.0 arasında görünmektedir. (TÜBÄ°TAK 2016).

Endüstri 4.0 veya Akıllı Toplum 5.0 düzeyini yaÅŸayan ülkelerin tartışma konuları Türkiye’de daha yoÄŸun tartışılması/sahiplenilmesi iÅŸgüzarlık ile tanımlanabilir.

Maddi imkanları zorlayarak müÅŸterisi/kiracısı olunan “Endüstri 4.0” teknolojisi o halkı “Akıllı Toplum 5.0” kategorisinde göstermiyor.

Uluslar Arası Para Fonu 2019 KiÅŸi Başına Nominal GSYÄ°H deÄŸerlerine göre; Endüstri 4.0’ı dünyaya tanıtan Almanya’da 48 bin 264,  Akıllı Toplum 5.0’ı dünyaya tanıtan Japonya’da 39 bin 306, Türkiye’de ise 9 bin 346 ABD dolarıdır.

Teknolojiye sahip zengin ülkeler; YaÅŸlanan nüfus, sanal ve gerçek dünya, nesnelerin interneti, ekosistem, geleceÄŸin insanı v.b. konularında ilkleri yaÅŸamaya çalışıyorlar. Geliri beÅŸ kat daha aÅŸağı olanların hali ortada…

Genetik, Robot Koordinasyon, Veri GüvenliÄŸi, Dijital Ä°çerik, Akıllı Åžehir Uzmanları v.d. alanlarda yeni meslekler ile tanışıyoruz.

Mavi yakalıların sahip olduÄŸu meslekler baÅŸta olmak üzere güncel mesleklerin yüzde 47’sinin makinelerce gerçekleÅŸeceÄŸi (Frey ve Osborne -2017) endiÅŸesi, farklı boyutlarda da olsa sorun gibi görünüyor.

Ä°ÅŸini ve mesleÄŸini teknolojiye/yapay zekâya kaptıran meslek grupları ortadan kalkarken “mobil yakalılar kavramı” gün geçtikçe yaygınlaşıyor.

Beden gücüne dayalı meslek alanları daralırken her yerde her zaman iÅŸ gören telekomünikasyon ve internetin “e-….” platformlarını kullanan yetenekler artıyor.

Bunlara raÄŸmen geliÅŸmiÅŸ ülkelerde iÅŸsizlik oranı yüzde 5’lerin altında iken Endüstri/Toplum 3.0’ı yaÅŸayan ülkelerde bu oran iki basamaklı rakamlarda kalmaktadır.

Endüstri 4.0’ı kullanan alanlarda iÅŸ gücüne duyulan ihtiyaç yüzde 90 oranında azalırken üretim oranı iki katını aÅŸmaktadır.

Kapitalist liberal sistem; maliyeti düÅŸüren, üretimde hata payını azaltan, üretim miktarını artıran teknolojiye acele edecektir.

DoÄŸan ihtiyaçların yarattığı yeni iÅŸ ve meslek alanları, çalışma formatını da revize etmiÅŸtir. Meslek olarak radyocuların, arzuhalcıların, nalbantların, tırpancıların günümüzde olmayışları kimseyi aç bırakmamıştır.

Herkes dünyanın yeni üretim alanlarında bir yaÅŸam alanı bulmak için göçmüÅŸtür. Memleket kavramı, 'doÄŸduÄŸum yer' ile 'doyduÄŸum yer' olarak ikiye ayrılmıştır.

Farklı boyutlarda zengin bir coÄŸrafyanın mülküne sahibiz. Binlerce yılın yerleÅŸkesi olan bu coÄŸrafyanın birbirine ekleyerek oluÅŸturulan medeniyetlerin en üst katmanında yaşıyoruz.

Tamamı bize miras kalan bu katmanların zaman ve kültürel derinlikteki/geçmiÅŸteki sınırını bir yerden baÅŸlatmak makul deÄŸildir.

BiliÅŸim ve teknolojiyi, Bilgi ve Akıllı Toplum kavramlarını doÄŸru okuyanlara öncülük hakkı verilirse absürt kavgalardan arınıp verimli/zengin topraklarda yaÅŸadığımızı anlarız.

Verimli ve zengin bir coÄŸrafyanın adil paylaşımı, elit beyinlerin çekim alanı olur.

1980 öncesi radyoyu kabullenmiÅŸ bir toplum vardı. Dine yüklenmiÅŸ yanlış kodlar ile toplum; televizyon, sinema gibi teknolojiye haram gözü ile baktı.

Batıdan gelen her teknolojinin ne olduÄŸuna, ondan nasıl yararlanılacağına uzun süre kabullenmekte zorlandı.

Korkulur ki ÅŸimdi de geleneklere yüklenmiÅŸ yanlış kodlar ile yeni kuÅŸaklar, dijital teknolojinin, sosyal medyanın ne olduÄŸuna ondan nasıl yararlanılacağına bakmadan uzun süre onun müÅŸterisi ve kiracısı kalınacaktır.

Müellif: Zeynel KarataÅŸ / The Independent Türkçe

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.