Sosyal Medya

Rasim Özdenören: Argumentum ad hominem (Tutarsız kıyaslama)

Vaktiyle Nazım Hikmet, Kemal Tahir, Orhan Kemal, Necip Fazıl cezalandırılırken kimse Türkiye’de şairler, yazarlar cezalandırılıyor dememişti.



Bazı mahfiller, bazı kiÅŸilerin mesleÄŸine bakarak iÅŸlediÄŸi suç karşılığında aldığı cezayı deÄŸerlendirmeye teÅŸebbüs ediyor.

Suçlu bakkal ise bakkallar cezalandırılıyor, mimar ise mimarlar cezalandırılıyor, doktor ise doktorlar cezalandırılıyor demekle, gazeteciler cezalandırılıyor demek arasında fark yok.

Bu yargı, mantıkta “argumentum ad hominem” diye bilinen safsatalı (tutarsız) kıyasa eksiksiz bir örnek…

Vaktiyle Nazım Hikmet, Kemal Tahir, Orhan Kemal, Necip Fazıl cezalandırılırken kimse Türkiye’de ÅŸairler, yazarlar cezalandırılıyor dememiÅŸti. Adı geçen zevata verilen cezaların haklı olup olmadığı ayrı mesele… Yasa açısından cezaya müstahak sayılan fiil vardır yargının önünde. Sanığın mesleÄŸi veya geçimi için yaptığı, uÄŸraÅŸtığı iÅŸ deÄŸil… Fiil ile o fiili ika eden kiÅŸinin mesleÄŸini, sanatını birbirine karıştırmaz yargı…

Bu bakımdan gazeteciler cezalandırılıyor iddiası mantıkta tam da argumentum ad hominem denilen tutarsızlık kategorisine denk gelir.

Bu Latince deyim mantık yanıltmacalarından biri olarak kiÅŸinin güvenilirliÄŸini azaltmak suretiyle onun iddiasının da güvenilir olmaktan çıkartılması esasına dayanan bir yanıltmaca... Türkçede, belki, kanıtı ÅŸahsiyata (ÅŸahsiyet deÄŸil, ÅŸahsiyat) indirgemek diyebiliriz...

Genelde muhatabına nesnel defi sürmede acze düÅŸen kimse, ona yeterli bir cevap veremeyince: “Zaten sen falan zaman ÅŸöyle bir ÅŸey yapmıştın” kabilinden nesnel karşılığı olmayan defiler bulmaya çalışır. KiÅŸinin iddiasını tartışma yerine, onun doÄŸduÄŸu kent veya mensubu bulunduÄŸu siyasal parti, dünya görüÅŸü, tahsili vb. dile dolanarak üste çıkmaya çalışılır…

BaÅŸkasının ayıbını aramak, ayıpların çetelesini tutmak, yeri geldiÄŸinde (!) bunları kullanmak üzere istif etmek de onların iÅŸi cümlesindendir.

Bu tür mugalata salt bizim topraklarımız insanının bir iç sorunu deÄŸil… Halen dünyanın çoÄŸu yerlerinde ülkemiz aynı ÅŸahsiyatçı kafanın iftiralarına maruz bırakılıyor. Türkiye’nin meydan okuma tavrını içine sindiremeyenler ona çamur atmakta beis görmüyor.

Siyasal alanda kan-ateÅŸ-ölüm kültürünün ürünü olan, bir avuç altın için on milyonlarca insanın kanına giren, iÅŸkencenin, baskının daniskasını uygulayan vicdansızlar ÅŸimdi bize ta’n etmeye kalkışıyor.

Ä°ç ve dış, tüm bu tutarsız davranışlar karşısında açıkçası ben de ne diyeceÄŸimi kestiremiyorum. En iyisi dilimizde tutarsızlığa dile getiren iki deyiÅŸi anımsayalım:

-Dam üstünde saksaÄŸan, vur beline kazmayı: Argumentum ad hominem...

-Bahçelerde domates, gel bize bazı bazı: Argumentum ad hominem...

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.