ABD, Türkiye’ye karşı Yunanistan sınırında üs kuruyor

Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatları ile Türkiye'yi güneyden kuÅŸatma planı akamate uÄŸrayan ABD, DoÄŸu Akdeniz'deki gerilimin yaÅŸandığı bir dönemde DedeaÄŸaç'a yeni askeri sevkiyatlar gerçekleÅŸtirdi.

Türkiye - Yunanistan sınırına yakın bir bölgede bulunan DedeÄŸaç'a NATO tatabikatları bahanesi ile ciddi silah yığınağı yapan ABD, buradaki stratejik limanın özelleÅŸtirilmesini ve iÅŸletmesini devralmaya çalışıyor.

Åžimdiye kadar Selanik, Kavala, Larisa ve Girit'i ABD askerlerine açan Yunanistan hükümeti ne planlıyor? ABD, DedeaÄŸaç'ı neden askeri üs haline getirmek istiyor?

Yeni Åžafak'a deÄŸerlendirmelerde bulunan Rumeli Balkan Stratejik AraÅŸtırmalar Merkezi'nden Hasan Özkan, ABD'nin DedeaÄŸaç'ı üs kurmasının Lozan AntlaÅŸması'na aykırı olduÄŸunu söyledi.

DedeaÄŸaç'ın Türkiye sınırlarına 60 deÄŸil, 30 kilometrelik alan içerisinde yer aldığını hatırlatan Özkan, ÅŸu ifadelere yer verdi:

"Lozan AntlaÅŸmasına ek Trakya Sınırına iliÅŸkin sözleÅŸme 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanmıştır. Madde 1'e göre Adalar (Ege) Denizinden Karadeniz'e kadar, Türkiye'yi Bulgaristan ve Yunanistan'dan ayıran sınırların her iki yanındaki topraklar, yaklaşık olarak 30 km geniÅŸliÄŸinde olmak üzere askerlikten arındırılacaktır. Madde 3'e göre jandarma, polis, gümrük memurlari, sınır bekçileri gibi, iç düzeni saÄŸlamak ve sınırları gözaltında tutmak için gerekli özel unsurlar dışında silahlı hiçbir kuvvet ne konaklayabilecek, ne de dolaÅŸabilecektir. Ayrıca kara, deniz ve hava kuvvetlerine iliÅŸkin olarak, saldırı ya da savunma amacına yönelmiÅŸ, baÅŸka hiç bir tesis de kurulmayacaktır. Türkiye'de basında bile maalesef 60 km olarak haber yapılıyor, tamamen algı politikasıdır"

Türkiye ile Batı Trakya arasında tampon bölge giriÅŸimi!

ABD'nin askeri varlığını her geçen gün görünür hale getirdiÄŸi bu bölgenin son derece hassas olduÄŸunu söyleyen Özkan, "Batı Trakya Türklerinin yerleÅŸik olduÄŸu ve Yunanistan tarafından özerklik haklarının 100 yıldır gasp edildiÄŸi bu bölgeye, Lozan'ı hiçe sayarak bir ABD üssü kurdurmak ve Türk azınlığın yoÄŸun yaÅŸadığı Gümülcine ve Ä°skeçe ile Türkiye’nin arasına adeta askeri tampon oluÅŸturmak manidar bir giriÅŸimdir" ifadelerini kullandı.

ABD, NATO tatbikatlarını bahane olarak kullanıyor!

ABD'nin uzun süredir Türkiye'ye gözdağı vermek hem de alternatifler oluÅŸturmak için Yunanistan ile askeri üsler konusunda görüÅŸmeler gerçekleÅŸtirdiÄŸi hatırlatan Özkan, ÅŸöyle devam etti:

"Bizler DedeaÄŸaç konusunda tepkimizi gösterince buraya üs kurmak yerine Balkanlardaki NATO tatbikatlarını bahane ederek geçici statü görünümünde ciddi bir silah yığınağı yapıyorlar. Ayrıca ticari anlamda DedeaÄŸaç limanının özelleÅŸtirmesini talep ederek iÅŸletmesini almak istiyorlar. Böylelikle askeri resmi üs olmasa da limanı özelleÅŸtirme ile ele geçirip adeta fiili durum yaratmak istiyorlar.

ABD'nin tavırları Yunanistan'ı cesaretlendiriyor

ABD, Yunanistan’ın Türkiye’nin alternatifi olamayacağını biliyor, fakat bölgeye yakınlık anlamında üs ve liman kullanımı için alternatifmiÅŸ gibi onlara yaklaşıyor. Türkiye aleyhinde her davranışlarına uluslararası hukuka aykırı da olsa destek veriyorlar ve DoÄŸu Akdeniz konusunda cesaretlendiriyorlar. ABD’nin Atina Büyükelçisi de her açıklaması ile adeta Yunan halkının nabzına göre ÅŸerbet veriyor ve hükümet ile yakın iliÅŸkilerinde kazanımlarına karşı basında ve halkta ABD aleyhinde bir algı oluÅŸmasını engelliyor."

DedeaÄŸaç bölgesini rastgele seçmediler!

ABD'nin DedeaÄŸaç bölgesini hedef seçerek stratejik hesaplamalar yaptığını vurgulayan Özkan, "Washington, hem Türkiye’ye bir nebze alternatif yaratmak, hem de Rusya’ya karşı daha yakın olabileceÄŸi bir liman kullanmak istemektedir" ifadelerini kullandı.

Hem stratejik hem de önemli madenlere ev sahipliÄŸi yapıyor

Hasan Özkan, DedeaÄŸaç bölgesinin stratejik önemi ise ÅŸöyle anlattı:

"Neuilly antlaÅŸması ile Batı Trakya bölgesi Bulgaristan’dan alınıp öncelikle devletsiz bölge ilan edilmiÅŸti. Daha sonrasında Yunanistan’a bu bölge Ä°tilaf devletleri tarafından iÅŸgal ettirildi ve iÅŸgal sonrası yapılan Sevr antlaÅŸması ile bu bölge Türk azınlığın özerklik haklarını devam ettirmesi koÅŸuluyla Yunanistan’a devredildi. Yunanistan’ın Türk azınlığın özerklik haklarını gasp etmesi ile aslında Sevr antlaÅŸmasını da boÅŸa çıkarmış oluyor.

Türkiye garantör hakkını kullanabilir

Dolayısı ile uluslararası hukuka göre, bölge yine Neuilly antlaÅŸmasındaki devletsiz bölge statüsüne dönmektedir. Tabii ki uluslararası arenada bu konunun takipçisi olması gerekenler Batı Trakya Türkleridir. Türkiye bu konuda Lozan ile sorumlu olduÄŸundan garantör olarak Batı Trakya Türklerine destek verebilir. Ä°ÅŸte ABD bu gerçeÄŸin ve ileride olabileceklerin farkına vardığı için her ÅŸart ve koÅŸulda DedeaÄŸaç’a ister askeri ister ticari olarak yerleÅŸmeyi kafasına koymuÅŸ görünüyor. Ayrıca Rusya’ya karşı da Karadeniz’e en hızlı çıkabileceÄŸi liman konum itibariyle DedeaÄŸaç limanıdır. Bunun dışında Osmanlı Devleti zamanında Edirne vilayetimize baÄŸlı DedeaÄŸaç sancağında KurÅŸun,Bakır, Linyit ve Petrol ihalelerinin yapıldığı da belgelerde mevcuttur. Bölge madenleri ile de önemi göz ardı edilmemesi gereken bir yerdir."

"ABD'nin bölgedeki faaliyetleri takip edilmeli"

"ABD'nin bu ülkedeki limanlardaki askeri varlığının artması Türkiye'nin aleyhine bir durum mu?" sorusuna yanıt veren Özkan, ÅŸu deÄŸerlendirmeyi yaptı:

"ABD’nin diÄŸer ülkelerde askeri varlığını arttırması güvenliÄŸimiz açısından bir takım riskler oluÅŸturmaktadır. Bunları devletimizin güvenlik güçleri muhakkak ki göz ardı etmiyorlardır. ABD hem sınır komÅŸumuz olmakta, hem de güneyimizin dışında Batı’da da bize yeni bir cephe oluÅŸturmaktadır. BoÄŸazların dibine yerleÅŸmiÅŸ bir ABD dengeleri deÄŸiÅŸtirmektedir. Kanaatimce, Türkiye uluslar arası arenada DedeaÄŸaç limanına askeri üs kurulmasının Lozan antlaÅŸmasına aykırı olduÄŸunu vurgulamalıdır, Balkanlar’daki NATO tatbikatları sonrası da ABD silahlarının DedeaÄŸaç’tan ayrılması istenmeli ve takip edilmelidir. Aksi durumda Türkiye’nin de Yunanistan ve ABD’yi zora sokabilecek bazı stratejik adımlar atması kaçınılmaz olacaktır."