Önemli Şahsiyetler
İbrahim Kalın'ın kaleminden: ABD'de bir Osmanlı kovboyu: Haci Ali ya da Hi Jolly
1856 yılında Amerikan Ordusu güneydeki teçhizatı taşımak için bir deve birliği kurmaya karar verir. Kongrenin kararı ve makul bir bütçe ile Amerikalı yetkililer Bab-ı Ali ile irtibata geçer. Sultan Abdülmecid, kendilerine izin verir ve kendisi de iki deve hediye eder.
1856 yılında Amerikan Ordusu güneydeki teçhizatı taşımak için bir deve birliÄŸi kurmaya karar verir. Büyük Amerika Çöl'ünü geçmek için güçlü ve dayanıklı bir hayvan olarak bilinen deveden alası bulunamazdı, lakin o tarihte Amerika'da hiç deve bulunmuyordu.
Kongrenin kararı ve makul bir bütçe ile Amerikalı yetkililer Bab-ı Ali ile irtibata geçer. Sultan Abdülmecid, kendilerine izin verir ve kendisi de iki deve hediye eder. Kahire, Tunus ve Ä°zmir'den otuz kadar deve satın alınıp gemi ile Teksas limanına gönderilir. Gemide develere sekiz kadar da Osmanlı görevlisi eÅŸlik etmektedir. Bunlardan bir tanesi bu deve birliÄŸinin başındaki Hacı Ali ismiyle bilinen bir Levantendi. Hacı Ali'nin nerede doÄŸduÄŸu tam olarak bilinmiyor. Ürdün, Suriye, Lübnan gibi muhtelif rivayetler var. Rum olduÄŸunu ve genç yaÅŸta ihtida ettiÄŸini, hacca gidip hacı unvanını aldığını söyleyenler de var.
Deve birliÄŸi Teksas ve Kaliforniya arasında çok baÅŸarılı ring seferleri düzenler. BaÅŸlangıçta her ÅŸey güzel gitmektedir. Ta ki Kongre, Hacı Ali'nin deve birliÄŸini fonlamayı sonlandırana kadar. Özel bir bakım ve idare gerektiren deve birliÄŸi, ordudaki katırları ve atları korkutup kaçırdığı ve paniÄŸe, keÅŸmekeÅŸe sebep olduÄŸu bahanesi ile Kongre tarafından iptal edilir. Tabii bu ilginç iptal gerekçesinin arkasında 1865'de biten Amerikan Ä°ç Savaşı'nın etkisi de yok deÄŸil.
Deve birliÄŸi laÄŸvedilse bile bu tecrübe Hacı Ali için eÅŸi bulunmaz ve renkli bir tecrübeydi. Ä°ÅŸine son verildiÄŸini, develerinin satıldığını veya çöle salınıp elden çıkartıldığını gören Hacı Ali, hayatının en zor kararını verme noktasındadır: ya ülkesine geri dönecek ya da bu yabancı ülkede kalacaktı.
Hacı Ali Amerika'da kalmayı tercih eder ve Tucson'da Gertrudis Serna ile evlenir. Develerle olan macerasını geride bırakırken, Amerikan çöllerinde deve birliÄŸi idare eden yetenekli ve eÄŸlenceli bir karakter olarak efsanevi bir nam salar. 1880'de Philip Tedro ismini alarak Amerikan vatandaşı olur ve ÅŸansını ulaşım ve maden alanlarında dener. YaÅŸamının son yıllarını Arizona'da geçirir ve 1902'de vefat eder.
Amerikalılar için 'Hacı Ali' ismini telaffuz etmek kolay olmadığı için öldüÄŸünde güneybatı taraflarında 'Hi Jolly' olarak biliniyordu. Ä°slam dünyasında oldukça yaygın bir isim olan 'Hacı Ali'nin nasıl olup da Hi Jolly'ye döndüÄŸü hikâyenin baÅŸka bir eÄŸlenceli yanı. Amerikan kültüründe tanıdık bir ifade olan 'Hi Jolly' kültürel dönüÅŸümün, yerinden edilmenin ve nihayetinde doÄŸal bir kabul görmenin ifadesi aslında.
1935 yılında Arizona valisi Benjamin Moeur Hacı Ali için ÅŸehirde "Hi Jolly Anıtı" adıyla küçük bir anıt yaptırdı. Küçük bir piramidin üzerinde oturtulmuÅŸ bakır bir deveden oluÅŸan anıt bugün Arizona'daki Quartzsite Mezarlığı'nda en sık ziyaret edilen yerlerden biri.
Dahası, her sene 10 Ocak'ta Hacı Ali/Hi Jolly adı ile kabrinin civarında yerel bir festival düzenleniyor. Hatta Hi Jolly isminde bir Osmanlı vatandaşının Amerika'nın güneybatısındaki maceralarını anlatan bir halk ÅŸarkısı da var.
Louisiana Üniversitesi'nden Profesör Jacob Rama Berman, Hacı Ali'nin hikâyesini bir "Amerikan arabeski" paradigması olarak ele alır. Zira bu hikâyede Amerikan ve Arap kültürlerinin kesiÅŸtiÄŸi bir kültürel harmanlanma söz konusudur. Hatta bir adım öteye götürerek iki kültürün kaynaÅŸmasının Amerika baÄŸlamında genel olarak kabul edildiÄŸinden çok daha derin olduÄŸunu vurgular.
"Åžehrazat," "Mekke," "Alhambra" ve "Sahra" gibi kelimelerin çaÄŸrıştırdığı düÅŸünce ve duygular, IŞİD ya da el-Kaide ile ilgili gazete manÅŸetlerinin gölgesi altında kalmış süregelen kültürel alışveriÅŸ ile kaynaÅŸmaya iÅŸaret etmektedir.
2007'de ilk Müslüman kongre temsilcisi Keith Ellison'un üzerine yemin ettiÄŸi Thomas Jefferson'un 1765'de satın aldığı Kuran'dan tutun da Lew Wallace'ın Sultan Abdülhamid'in 1880-90'larda Ermeni soykırımı yaptığı iddialarını reddetmesine kadar önümüzde Ä°slam ve Batı dünyası arasında "bizler ve onlar" çıkmazını aÅŸmamıza imkan saÄŸlayacak uzun ve ihmal edilmiÅŸ bir tarih duruyor.
Mesela Berman'ın iÅŸaret ettiÄŸi Hacı Ali'nin Osmanlı Arab'ı mı yoksa Rum'u mu kabul edileceÄŸi tartışması bile 19'uncu yüzyıl Levanten kültürünün çokkültürlü kimliÄŸini ortaya koyuyor. Tabii bütün bunların ötesinde Hacı Ali dindar bir Müslümandı ve iki kızını da Müslüman olarak yetiÅŸtirdi. Hacı Ali'nin kızları, torunları ve torunlarının çocukları ne yaptılar, ÅŸu anda ne yapıyorlar acaba ... Bu da baÅŸlı başına bir araÅŸtırma konusu...
Hacı Ali'nin bu mütevazı öyküsü bugün halk kültüründe ÅŸarkılarda, hikâyelerde, filmlerde özgüvenin, hayalperestliÄŸin ve azmin bir emsali olarak varlığını sürdürüyor ve ülkeler hatta kıtalar arasında kültürel alışveriÅŸin çok yönlü yapısını ortaya çıkaran bir hikâye sunuyor. Her ÅŸeyden önemlisi, bizlere, gerçek insan hikâyelerinin hiçbir zaman düÅŸündüÄŸümüz kadar sığ ve köÅŸeli olmadığını hatırlatıyor.
HACI ALÄ° (HI JOLLY)
Hacı Ali (Hi Jolly) Rum ve Suriyeli ebeveyne sahip bir Osmanlı vatandaşı olup 1856 yılında ABD’ye giderek ordunun ilk ve tek profesyonel devecileri kadrosunda baÅŸ deveci olarak 30 yıl hizmet etmiÅŸtir. Her yıl ocak ayında mezarının bulunduÄŸu Arizona'daki Quartzsite’de “Hi Jolly Festivali” düzenlenmektedir.
1828 yılı civarında Rum ve Suriyeli anne-babadan dünyaya gelen Philip Tedro, genç yaÅŸta Ä°slamiyet’e girmesi ve hacca gitmesinin ardından Hacı Ali ismini almıştır.
Kaynak: Sabah Gazetesi-(24 Aralık 2014)
Henüz yorum yapılmamış.