Tercüme Haber
Tercüme Haber: BAE, Libya'da Fransa'nın gönüllü taşeronluğunu yapıyor
BM tarafından meşru hükumet olarak tanınan UMH Hükümeti’ne karşı darbeci lider Halife Hafter’i destekleyen Fransa hem Avrupa’nın özündeki demokrasi ruhuna zarar verdi, hem de Türkiye ve İtalya gibi NATO müttefiklerine düşmanlık sergilemiş oldu.
Arap Baharı’nın 2011 de patlak vermesinden hemen sonra Fransa, Muhammed Kaddafi’nin devrilmesine sebep olan Harmattan Operasyonu’na öncülük etmiÅŸti. Operasyondan 5 yıl sonra da, Libya'daki özel kuvvetler operasyonunda üç Fransız askerin hayatını kaybettiÄŸine dair raporlar ortaya çıktı.
O zamandan beri, Libya iç savaşının tüm gözlemcileri, Fransa'yı darbeci general Halife Hafter’in Libya Ulusal Ordusu'nun (LNA) devlet destekçilerinden biri olarak tanıdı.
Paris, darbeci bir lidere destek veren dış siyasetinin bedelini bir nebze de olsa ödemek sorumluluÄŸundan kaçamadı ve bu durum Fransa'yı NATO ve AB içerisinde Libya’da söz sahibi olabilen baskın ülkeler konumundan uzaklaÅŸtırdı. Yunanistan ile birlikte Fransa, Türkiye’nin de desteklediÄŸi Libya'daki UMH hükümetine karşı Hafter’i destekleyenler olarak Avrupa içinde de giderek yalnızlaÅŸma kaderinden kaçamadı.
DiÄŸer yandan Paris’in izlediÄŸi Libya politikası, özellikle NATO içerisinde de, Ä°talya ve bilhassa NATO’nun 2. en büyük ordusuna sahip Türkiye ile ciddi sorun yaÅŸamasına sebep oldu.
Roma ve Ankara’yı kızdırmak
Ä°talya, Fransa'nın savunduÄŸu tezlerle taban tabana zıt ÅŸekilde Libya’daki kendi çıkarlarını gözetmeyi sürdürüyor. Tüm AB üyeleri içerisinde Ä°talya, darbeci Hafter'in Libya'yı kaba kuvvet yoluyla “özgürleÅŸtirme” çabalarının istikrarsızlaÅŸtırıcı etkisi nedeniyle, Fransa'nın Hafter yanlısı politikalarına en çok itiraz eden AB üyesi oldu.
Ä°talya'nın Libya perspektifini ÅŸekillendiren önemli bir faktör, Afrika'dan Avrupa’ya gelen mülteci ve göçmen sayısının azalmasını saÄŸlama imkânıdır. Bu hedefe ulaÅŸmak için Ä°talya, Trablus'ta BM tarafından tanınan meÅŸru hükümeti devirmeyi amaçlayan bir Hafter saldırısının karşısında durdu ve Libya’daki tüm tarafları, ateÅŸkes noktasında çalışılması konusunda desteklemeye çalıştı.
Birçok Ä°talyan, ülkelerinin daha fazla Afrika kökenli mülteciye ev sahipliÄŸi yapmak dahil, göçün beraberinde getirdiÄŸi külfetlerle uÄŸraÅŸmak zorunda kalmalarının sorumlusunu Fransa olarak görüyor.
NATO’nun 30 üyesi arasında Türkiye, Fransa’ya karşı en kızgın olan üye, zira meÅŸru hükümetin –doÄŸrudan askeri müdahale desteÄŸiyle- ayakta kalmasını saÄŸlayan tek güç Türkiye. Aynı zamanda da UMH hükümetinin en büyük müttefiki.
Fransa’nın bir yandan terör örgütü PKK’nın Suriye kolu olan PYD’yi silahlandırması ve eÄŸitmesi, diÄŸer yandan BM Güvenlik Konseyi'nin Libya'ya uyguladığı silah ambargosunu ihlal ettiÄŸi iddiasıyla Ankara'yı kınadığı sert söylemi, iki ülke iliÅŸkilerine ciddi zararlar verdi.
BilindiÄŸi gibi bu ayın baÅŸlarında Fransa, NATO'nun Akdeniz'de icra ettiÄŸi deniz tatbikatından çekildi. Jonathan Fenton-Harvey'in yazdığı gibi, bu karar Fransa'nın "bölgesel jeopolitik çıkarlarını etkili bir ÅŸekilde engellediÄŸi için Türkiye'ye karşı olan düÅŸmanlığından" kaynaklanıyordu.
Türk tarafından bakıldığındaysa, BirleÅŸik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Hafter milislerini silahlandırmasına sessiz ve dahası Hafter'in savaÅŸ suçlarına duyarsız kalan Fransa'nın, BM’nin silah ambargosunu söz konusu ederek Türkiye'yi sıkıştırma çabaları, Libya meselesinde nasıl ilkesiz bir tutum içinde olduÄŸunu göz önüne sermekte.
Emirlikler Faktörü
BAE, Libya'nın iç savaşında iddialı ve tartışmalı bir dış oyuncu rolü oynamayı seçti. Tüm batılı güçler arasında hiçbiri, Abu Dabi'nin Libya dış politikasına Fransa kadar destek vermekte hevesli deÄŸildi. Bu iÅŸtiyakın sebebi Fransa’nın, Afrika’daki kıta ölçeÄŸindeki çıkarlarının BAE ile örtüÅŸmesinde yatıyor.
BAE'nin Fransa’nın Libya ajandası üzerinde ne derece etkili olduÄŸunu kestirmek güç. Fakat açık olan nokta ÅŸu ki Abu Dabi, Paris’in Afrika politikası üstünde diÄŸer hiçbir Avrupa ülkesinin etkili olmadığı kadar büyük bir tesire sahip.
Clingendael Enstitüsü'nden Jalel Harchaoui'nin bu ayın baÅŸlarında adını koyduÄŸu gibi adeta ‘’BAE, Fransa’nın Libya politikasını yürütüyor.’’ Geçen yılın sonlarında, Libya'da saygın bir uzmanın ifade ettiÄŸi gibi Fransa, BAE’nin misyonunu kimsenin eleÅŸtirmemesini saÄŸlamak için bütün diplomatik nüfuzunu kullanmaktan imtina etmedi.
Paris'teki karar vericiler, Fransa'nın Afrika genelinde BAE ile iÅŸbirliÄŸi ve koordinasyonunun geleceÄŸi söz konusu olduÄŸunda muhtemel kazanımlarının yüksek olduÄŸuna inanıyorlar. Dolayısıyla, Fransa'nın BAE'nin Libya'da tecrit olmasına izin vermeyeceÄŸi kuvvetle muhtemel görünüyor.
Nihayetinde, Fransa, BAE'yi Paris'in Afrika'daki temel dış politika hedeflerine ulaÅŸmasına yardımcı olabilecek “ideal” Sünni Müslüman bir müttefik olarak görüyor. Bunun nedeni ideolojik faktörler, Fransa'nın BAE'nin “ekonomik gücüne” olan hayranlığı ve Sahra bölgesindeki “terörizm” ve “aşırılık” kavramları hakkında birçok ortak anlayış.
Paris’in muhtemel dış politika perspektifinin geleceÄŸini deÄŸerlendirdiÄŸimizde, Fransa'nın Libya ve Afrika'nın diÄŸer bölgelerinde çıkarlarını sürdürmek için Abu Dabi ile yakın iliÅŸkisine yatırım yapmaya devam edeceÄŸi görünüyor. Macron hükümetinin, Abu Dabi aleyhine herhangi bir karar alacağını beklememek gerekiyor.
Ayrıca ABD BaÅŸkanı Donald Trump, Veliaht Prens Muhammed bin Zayid (MBZ) ile son derece yakın bir iliÅŸki sürdürmüÅŸ olsa da, eski baÅŸkan yardımcısı Joe Biden’ın seçimi kazanma ihtimali ABD dış politikasının BAE ile dostane iliÅŸkisinin zarar görebilme tehlikesini barındırıyor.
EÄŸer muhtemel ABD seçimleri Biden lehine sonuçlanırsa, bu durum Fransa ile iÅŸbirliÄŸinin BAE için çok daha fazla önem kazanacağı gerçeÄŸini bize göstermektedir.
Müellif: Giorgio Cafiero / TRT World / Mütercim: Hasan Nurhan Çelik / DüÅŸünce Mektebi
Henüz yorum yapılmamış.