Sosyal Medya

Sesler, yüzler, sokaklardan yansıyan hayat hikayesi: Kaportacı Atilla ustanın Kuran ve kitap aşkı

Tokat Sanayi Sitesinde yıllardır kaportacılık yapan Atilla Akgül beyefendi, kendi imkânları nispetince kendisini geliştirmiş ve bu geliştirmeyle birlikte bunu sistemleştirerek kendi işyerinin bir bölümünü Kur’an ve kitap okumalarına ayırmış.



EÄŸitim hayatı sadece okul sıralarından ibaret olmaması gerekiyor. EÄŸitim,  her zaman ve her yerde yapılabilir. Bazen bir terzinin dükkânında, bazen bir evin köÅŸesinde, bazen bir kaportacı dükkânında olabilir.  Tokat Sanayi Sitesinde yıllardır kaportacılık yapan Atilla Akgül beyefendi, kendi imkânları nispetince kendisini geliÅŸtirmiÅŸ ve bu geliÅŸtirmeyle birlikte bunu sistemleÅŸtirerek kendi iÅŸyerinin bir bölümünü Kur’an ve kitap okumalarına ayırmış. Bizde bu vesileyle kendisiyle çalışmaları hakkında konuÅŸtuk. Atilla Akgül,  “Herkes Kur’an’ı okuyup, anlayabilir. Kur’an, anlaşılması en kolay kitaptır” dedi. 

Röportaj: Ziya Gündüz  

Öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
 
 
Ä°smim Atilla Akgül. 1971 Tokat doÄŸumluyum. Evliyim üç çocuk babasıyım. Ortaokul ikinci sınıftan itibaren ailem yaz aylarında çalışmam için beni sanayi sitesine verdi. Haliyle ondan sonra okuyamadık. Çırak olarak baÅŸladığım oto boyama iÅŸine ÅŸimdi usta olarak kendi çatığım iÅŸyerinde devam ediyorum. Hayatımız ÅŸuan için belirli bir düzende gidiyor 
 
Okumaya alışkanlığınızı nasıl kazandınız?
 
Hayatımı anlamlı kılan elbette ki okuma aÅŸkımdır.  Kitap okumayı hiçbir zaman ihmal etmedim.   Cuma hutbelerinin sonunda okunan ayet-i kerime beni en çok etkileyen ayetlerin başında gelir. Ayeti aktarayım;  ‘Åžüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düÅŸünüp tutasınız diye size öÄŸüt veriyor.’ Ben ayeti sürekli zihnimde düÅŸündükçe, Allah’ın bize öÄŸütler vermesini merak ettim.  ÖÄŸütlerin ne olduÄŸunu öÄŸrenmem için en saÄŸlam kaynak Kur’an’dı.  Dedim o zaman Kur’an okuyalım ilk Kur’an’ı yüzeysel okuduÄŸum için çok bir ÅŸey anlamadım.
 
Kur’an’ı ilk okuduÄŸunuzda bir ÅŸey anlamadığınız söylediniz. Okumaktan vaz mı geçtiniz?
 
 
Hayır, okuma isteÄŸim hiç bitmedi.  Ä°kinci okumamda notlar çıkararak okumaya baÅŸladım.  Beni derinden etkileyen ayetleri not defterime yazdım. Yazarak öÄŸrenmemin faydalı olduÄŸunu da bu ÅŸekilde tespit etmiÅŸ oldum.  Çünkü Alak suresinde ‘bilmediklerini kalemle öÄŸretendir’  diyor Rabbimiz.  Yazmak ve okumak gerçekten çok iyi bir eÄŸitim metodudur.  Sürekli notlar alarak Kur’an okuduÄŸunda insan epey bir mesafe alıyor.  Kur’an kendi kendi tefsir eden en iyi tefsir kitabıdır aynı zamanda.  Herkes Kur’an’ı okuyup anlayabilir. Kur’an, anlaşılması en kolay kitaptır. 
 
Bunu biraz açabilir misiniz?
 
Kur’an çiçekten, böcekten, kuÅŸtan, havadan, sudan, coÄŸrafyadan, uzaydan, güneÅŸten, yıldızdan, tabiattan söz eder.  Bizim gördüÄŸümüz her ÅŸeyden Allah örnekler vermiÅŸtir.  Herkes Kur’an’da ki her ilme vakıf olmayabilir.  Bir kiÅŸi nasıl iyi bir matematik uzmanıyken, aynı zamanda iyi bir kalp doktoru olamaz.  Yani kiÅŸi ilmi bilgisi anlayışı ilgili alanı kadar Kur’an’dan istifade eder. 
 
Bu durumda Kur’an ile nasıl bir iliÅŸki kurmak gerekiyor?
 
Kur’an ile birebir iliÅŸki kurmak gerekiyor. Åžuanda örneÄŸin ben size konuyu anlatıyorum, siz beni gayet iyi anlıyorsunuz. Ama burada üçüncü bir ÅŸahıs olsa ve araya girse her cümlemin sonunda aslında Atilla usta ÅŸunu demek istemiÅŸti dese, ben mesela o kiÅŸiyi terslerim. Hatta sizde dersiniz ki, biz aptal mıyız Atilla ustayı anlamayacak kadar.  Ä°ÅŸte Rabbimiz Kur’an’ı anlama konusunda, insanı hiç kimseye muhtaç olmadan anlama yeteneÄŸi ile donatmıştır.  70 yaşında ki bir insanda, 15 yaşında ki bir gençte, Kur’an’ı çok rahat anlayabilir. Mesela ben bazen TV’den teknolojik aletler seyrediyorum adamlar mesela öyle harika ÅŸeyler yapmışlar ki mesela ÅŸu sesimizi kayıt eden ses cihazının mükemmelliÄŸini görüyorsunuz. 
 
Peki, daha çok ne tarz kitaplar okuyorsunuz?
 
Ben Kur’an ayetlerini daha iyi anlamak için diÄŸer kitaplardan istifade ediyorum. ÖrneÄŸin benim görmediÄŸim bir konuyu baÅŸkası çok daha iyi görebilirim. Hikâye, roman, gazete, dergi, haber yazılarını okurum. Bir söz var,  ‘bende bir lira vardı, sizde de bir lira vardı, paraları deÄŸiÅŸtik ikimizde de bir lira oldu. Ama bende bir bilgi vardı, sizde bir bilgi vardı, bilgileri deÄŸiÅŸtik ikimizde de iki bilgi oldu.’  Ben bu düstura çok inanırım.  Bilgi alış veriÅŸinde bilgiyi elde etmede, bilgiyi kullanmada ölçü ve denge çok önemlidir. Bunun için her konuda olduÄŸu gibi bu konuda da ölçülü ve dengeli olmak lazım.  Her konuÅŸanı dinlerim. Onun konuÅŸmasını analiz ederim. Bir kitabın, bir konuÅŸmanın, doÄŸrularını alırız, yanlışlarını iade ederiz. 
 
Kur’an’ın Arapçasını mı okumak gerekiyor, yoksa meal mi okumak gerekiyor?
 
Ben açıkça ÅŸunu ifade etmek istiyorum; Kur’an’ın Arapçasını tekrar etmenin bize bir getirisi yoktur. Kur’an’ın anlamının bizim hayatımıza bir getirisi olacağına inanıyorum.  ÖrneÄŸin ben size bir mesaj atıyorum, o mesajı siz bana her gün okuyorsunuz.  Ama o mesajı anlamıyorsunuz. Her gün o mesajı bana okumanızın size bir faydası yok. Ben zaten biliyorum önemli olan sizin bilmenizdir. Åžimdi Kur’an Allah’ın kelamı, Allah’ın kelamının amacı bizim hayatımızı düzene koymak için vardır.   Kur’an’dan hareketle birçok ilim vardır. ÖrneÄŸin bir fizikçi için gökteki yıldızları iÅŸaret eden ayetlerden hareketle önemli bir mesafe kat edebilir.  ÇocuÄŸun anne karnındaki geliÅŸimiyle ilgili ayetler çok önemlidir. Bu ayetlerden hareketle çok önemli buluÅŸlar elde edilebilinir.  Yeniden diriliÅŸle ilgili ayetler var. Rabbimiz Nuh suresinde Ä°sa (a.s.)’ı Adem (a.s.)’ı örnek veriyor.  Yeniden diriliÅŸin kodları bu ayetlerdedir. Allah Ademi nasıl yarattıysa Ä°sa’yı da öyle yarattı. Kur’an’ın bize öÄŸrettiÄŸi evrensel kavramlardan biriside ‘La’ kavramıdır. Yani red ediyorum kabul etmiyorum, sonra ilahı kabul ediyoruz. EÄŸer insan bir ÅŸeyi red etmeden kabul ediyorsa, orada bir yanlışlık vardır. Toplumun en büyük yanlışlarından biriside ÅŸu; herkes her ÅŸeyin ticaretini yapar. Peygamberlerin sanatları var. ÖrneÄŸin Nuh (a.s)’ın gemi yapacak kapasitesi vardır.  Marangozluktan iyi anladığını görüyoruz. Musa (a.s)’ın çobanlık yaptığını görüyoruz. Yani din konusunda peygamberler her hangi bir ücret almamışlardır. Yasin suresi 21. Ayetinde, ‘sizden hiçbir ücret istemeyenlere tabi olun’  diyor. Rasulullah’ı örnek veriyor, ‘yoksa sen olardan bir ücreti istiyorsun da ondan mı senden uzak duruyorlar’  yani din konusunda kesinlikle ücretin olmaması lazım.
 
 
Kendi imkânlarınız nispetince Kur’an meali dağıtıyor musunuz?
 
Benim bir hayalim var, bütün camilerde camilerin her köÅŸesinde Kur’an mealinin olması ve bu meallerin insanlara hediye edilmesidir.  Ben geçen yıl Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığından 20 tane Kur’an istedim ve dağıttım. Bunun daha çok olması lazım. Diyanet bu konuda bize daha fazla yardımcı olması lazım.  Çünkü toplumumuz Diyanetin mealine daha çok itibar ediyor. Ayrıca Kur’an çalışmalarıyla ilgili bence bu iÅŸle meÅŸgul olanların mutlaka bir araya gelerek ortak bir meal çalışması yapmaları gerekiyor. 
 
Ä°ÅŸyerinizde ki eÄŸitim çalışmalarınızdan söz eder misiniz?
 
Biz burada haftada bir meal çalışması yapıyoruz. Hepimizin elinde ayrı bir meal oluyor. Aynı ayeti kim nasıl bir mana vermiÅŸ, aynı zamanda karşılaÅŸtırıyoruz en uygun olanda ittifak ediyoruz. Ben ÅŸahsen cemaatçiliÄŸe karşı bir insanım. Herkesin elini taşın altına koyduÄŸu ortak çalışmalar yapılabilir.  Cemaatler insanların gözlerini kör ediyor. Cemaatler sürü psikolojisini çoÄŸaltan yerlerdir. Birçok cemaati takip etme ve bazılarını da yakından görme imkânım oldu. Cemaatlerin dine faydası yok. Cemaatlerin derdi kendi ekonomilerini yükseltmektir. Cemaatler insanların Kur’an’ı anlayıp kendi hür iradeleriyle düÅŸünmelerini istemezler. Falanca zatın kitabını okuyun, filanca hocaefendinin kitabını okuyun,  ama Allah’ın kitabını okumaya gelince, siz onu anlayamazsınız derler. Sadece sevap niyetine Arapça okuyun derler. Hâlbuki kiÅŸi Kur’an’ı hür iradesiyle okuduÄŸunda uyanacak, ne küresel güçler tarafından, ne de cemaatler tarafından sömürülecektir.  
 
Yani diyorsunuz ki Kur’an insanı uyandır. Bunun için Kur’an’a daha çok yönelmeli insan?
 
Kur’an okurken not tutmak lazım. Kur’an okurken acele etmemek lazım. DüÅŸünerek analiz  ederek okumak lazım.  Din konusunda birinci kaynağın Kur’an olduÄŸunu unutmamak lazım. KiÅŸi dinini en iyi Kur’an’dan öÄŸrenebilir. Ayet, ‘önce kendi yakınlarından baÅŸla davet et’ diyor. 
 
Bu durumda siz nasıl bir yol izlediniz?
 
Bizde önce en yakınımızdan baÅŸlayarak halkayı geniÅŸlettik.  Sonra bir ders halkası oluÅŸturmaya karar verdik. Benim en kıymetli zamanım, en huzurlu zamanım dostlarımla Kur’an üzerinde konuÅŸmak ve yeni çıkışı yolları bulmaktır.  Ä°nsanların can alıcı soru sormalarına müsaade etmeliyiz.  Ä°nsanların Kur’an’ı anlayarak okumaları adına maddi manevi her ÅŸeyimi verebilirim.  Bizim bu çalışmalarımızda üstad mürit iliÅŸkisi, alt üst iliÅŸkisi yoktur.  Ben ilk çalışmayı evimden baÅŸlattım. Ve bunu hiçbir zaman için unutmayacağım. Bu çalışmalara üç dört kiÅŸi ile baÅŸlamıştık. 
 
Ä°ÅŸyerinizin üst katını Kur’an ve okuma çalışmalarına ayırmışsınız biraz bize bundan söz eder misiniz?
 
Åžimdi biz sadece kendimizi düÅŸünmüyoruz. Kur’an yolunu buluktan sonra, bu yolda baÅŸkalarının da olması gerektiÄŸini düÅŸündüÄŸümüz için iÅŸyerimizin üstünü bir eÄŸitim yuvasına çevirdik. Kur’an evrensel bir kitaptır. Kur’an’ın muhatabı bütün insanlardır. Haliyle Kur’an için yola çıkan herkese kapımız açıktır. Biz ücretimizi sadece Allah’tan bekliyoruz. 
 
Kur’an okumanın sanatınıza bir katkısı oluyor mu? 
 
 
Kur’an okuyan insan ÅŸunun idrakine varıyor; Allah beni her yerde görür. Ben bir kaportacı ustasıyım. Ben yaptığım iÅŸi müÅŸteriden önce Allah’a beÄŸendirmeye çalışıyorum. Bu benim aynı zamanda çalışma ahlakımdır. Ben bunu Kur’an’dan kazandım.  Her usta iÅŸinin hilesini bilir. Ä°steseniz birçok hile yapabilirsiniz. Ben yaptığım iÅŸi Kur’an ışığında yapmaya çalışıyorum.  
 
Kitap okumanın size ne gibi faydası var?
 
Kitap okumak insanın konuÅŸmasına çok yansıyor. Genelde sanayi esnafı maalesef çok okumaz. Çok okumadığı içinde kültür seviyesi düÅŸüktür. OkuduÄŸunuzda hem hayatla, hem de kendi iÅŸinizle ilgili çok çarpıcı örnekler veriyorsunuz. Yani hem sanatkâr olmak lazım, hem okumak lazım. 
 
Atilla Bey, bize zaman ayırdığınız için size çok teÅŸekkür ediyorum.
 
Bende size teÅŸekkür ediyorum, bu imkânı bize saÄŸladığınız için

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.