Güncel
Avusturya'da İslamofobik uygulama: Müslüman kurumlar fişleniyor
Avusturya’da merkez sağ Halk Partisi (ÖVP) ve Yeşiller Partisi hükümeti, "siyasal İslam’la" mücadele kılıfı altında hayata geçireceği dokümantasyon merkezi ile Müslümanlara ait kurum ve kuruluşları fişlemeye hazırlanıyor.
YeÅŸiller ve ÖVP’nin ocak ayında açıkladığı hükümet programında, aşırı saÄŸcı eski hükümet döneminde baÅŸlatılan Müslüman ve yabancı karşıtı politikaların sürdürülmek istenmesine toplumun çeÅŸitli kesimlerinin tepkileri sürüyor.
Hükümet programında "antisemitizm, ırkçılık ve din motivasyonlu aşırıcılıkla mücadele" baÅŸlığı altında kurulması planlanan dokümantasyon merkezinin hükümetin büyük ortağı ÖVP tarafından yalnız "siyasal Ä°slam" ve Müslümanlara yönelik faaliyet göstereceÄŸinin açıklanması, baÅŸta koalisyon ortağı YeÅŸiller Partisi’nden bazı milletvekilleri olmak üzere sivil toplum kuruluÅŸları ve akademisyenlerin tepkisine neden oldu.
Avusturya Entegrasyon Bakanlığı bünyesinde hayata geçirilmek istenen dokümantasyon merkezinin sözde mücadele yürüteceÄŸi siyasal Ä°slam’ın ne olduÄŸuna iliÅŸkin hem Entegrasyon Bakanı Susanne Raab’ın hem de beraberindeki uzmanların bir tanım yapmamaları, ülkedeki Müslüman azınlık içinde kaygılara neden olan en önemli konu olarak öne çıkıyor.
Söz konusu merkezin hayata geçmesiyle, Müslümanlara ait bütün dernek, cami, kültürel faaliyetler yürütülen kurumları gözlem altına almayı planlayan hükümet, yapılacak çalışmalar doÄŸrultusunda hangi kurumlarla iÅŸ birliÄŸi yapılıp yapılmayacağına karar verecek.
Hayali düÅŸman siyasal Ä°slam
Kapsamı, içeriÄŸi ve tanımı yapılmamış “hayali bir düÅŸman” üzerinden Müslümanlara ait bütün dernek, cami ve benzeri kuruluÅŸları söz konusu merkez üzerinden gözetlemeyi planlayan hükümetin bu yaklaşımı, Müslümanları potansiyel suçlu olarak gördüÄŸü ve gözlem adı altında fiÅŸleme çalışması yapılacağı yorumlarına neden oldu.
Ülkede artan ırkçılık ve Ä°slam karşıtlığını hiçbir ÅŸekilde gündemine almayan, bu alanda çalışma yürüten kuruluÅŸlara herhangi bir destekte bulunmayan hükümetin, taraflı ve ÅŸaibeli sözde uzmanlardan oluÅŸan bir heyetin başında bulunacağı dokümantasyon merkezi için yarım milyon avro bütçe ayırması dikkati çekti.
Nazizm’le Ä°slam kıyaslanıyor
Avusturya'da 1963’te Nazizm’le mücadele ve Neonazi oluÅŸumlara yönelik araÅŸtırmalar yürütmek üzere ilk ve tek dokümantasyon merkezi kuruldu. BaÅŸta Museviler olmak üzere milyonlarca insanın ölümüne neden olan ve ülkede yasaklanan Nazi ideolojisine karşı çalışmalar yürüten merkezin bir benzerinin siyasal Ä°slam gerekçesiyle Müslümanlara yönelik faaliyete geçecek olması, Nazi ideolojisiyle Ä°slam dininin aynı kefeye konulmaya çalışıldığı yorumlarına neden oldu.
Tepkiler
Georgetown Üniversitesinden Siyaset Bilimci Dr. Farid Hafez, AA muhabirine yaptığı deÄŸerlendirmede, Avusturya BaÅŸbakanı Sebastian Kurz’un kariyerinde akademik olduÄŸu ileri sürülen bazı çalışmalar yaptırarak, bunları siyasi hedefleri doÄŸrultusunda kullanmasının bilinen bir durum olduÄŸunu, söz konusu merkezin de bu tür "bilimsel çalışmaların" Kurz’un başında bulunduÄŸu iktidarın iÅŸine yarayacak ÅŸekilde daha sıklıkla yapılmasına hizmet edeceÄŸini söyledi.
Hükümetin kullanışlı maÅŸası "siyasal Ä°slam"
Hafez, siyasal Ä°slam söyleminin içinin bilinçli ÅŸekilde doldurulmadığına, böylelikle bu ifadenin Müslümanlara yönelik çok daha kullanışlı kılındığına iÅŸaret ederek, "Burada temel hedef, Müslümanlar tarafından ortaya konulan her türlü sivil muhalefet, siyasal Ä°slam’ı temsil ettiÄŸi gerekçesiyle suç oluÅŸumu olarak gösterilebilecek. Hatırlanacağı üzere, daha önce camilerin kapatılması, baÅŸörtüsünün yasaklanması siyasal Ä°slam’la iliÅŸkilendirilmiÅŸti. Buradan hareketle, herhangi bir kurum, bir kiÅŸi ya da bir dini faaliyet siyasal Ä°slam'la iliÅŸkilendirilerek, çeÅŸitli sınırlama ve engellemelere maruz kalacak." dedi.
Dokümantasyon merkezine öncülük eden uzmanlardan Lorenzo Vidino’nun "siyasal Ä°slamcıları", ÅŸiddete baÅŸvurmayan, yasalar çerçevesinde hareket eden ancak toplum için zararlı gruplar olarak tanımladığına dikkati çeken Hafez, ÅŸunları söyledi:
"Bu çok önemli, Müslümanların kendi alanlarında, bağımsız, kendilerinin yönettiÄŸi herhangi bir kurum ya da kuruluÅŸa sahip olmaları, Sebastian Kurz ve ekibi tarafından tehlikeli olarak deÄŸerlendiriliyor. Onlara göre Müslümanlar devlet tarafından kontrol edilen unsurlara bağımlı hareket etmeli ve onlara verilenlere rıza göstererek, kendileri herhangi yeni bir ÅŸey meydana getirmemeli."
Müslümanlara ait kurumların itibarsızlaÅŸtırılması
Hafez, merkezin Müslümanlara ait kuruluÅŸları özel bir gözlem altında tutacağını, sınırsız bir denetimle, dernek, cami ve benzeri yapıların hükümete göre iyi ya da kötü olarak sınıflandırılacağını, kötü listesinde yer alacak kurum ya da kiÅŸilerin toplum nazarında itibarsızlaÅŸtırılacağını ifade etti.
Merkez bünyesinde "bağımsız ve bilimsel çalışmalar" yürüteceÄŸi ileri sürülen akademisyenlere de deÄŸinen Hafez, özellikle Lorenzo Vidino’nun uluslararası arenada Müslümanlara ait kurumları ya da Müslüman ÅŸahsiyetleri itibarsızlaÅŸtırma konusunda bilinen bir aktör olduÄŸunu, Vidino’nun yalnız Avusturya için deÄŸil, baÅŸta ABD olmak üzere, Ä°talya ve Fransa için de benzer çalışmalar yaptığını anlattı.
Hafez, ayrıca bir diÄŸer isim Mouhanad Khorchide’nin geçmiÅŸ yıllarda ÖVP’nin Müslümanlara yönelik sert politikalarını açık ÅŸekilde desteklediÄŸini, doÄŸal olarak ismi geçen kiÅŸilerin tarafsız, bilimsel çalışmalar yürüteceklerinin inandırıcı olmadığını savundu.
Merkez, Kurz'un politik çıkarlarına hizmet edecek
SÖZ (GeleceÄŸin Sosyal Avusturyası) Partisi Genel BaÅŸkanı Hakan Gördü de Ä°slami deÄŸerlere saldıran, tamamen taraflı sözde uzmanların öncülüÄŸünde hareket edecek dokümantasyon merkezinin Sebastian Kurz’un siyasi hedeflerine altyapı hazırlayacak faaliyetlere hizmet etmek amacıyla kurulduÄŸunu dile getirdi.
Gördü, siyasal Ä°slam’ın tanımının yapılmadığını, bilimsel olduÄŸu ileri sürülen bir yapının tanımı yapılmamış bir söylem üzerinden hareket etmesinin bilimle çeliÅŸtiÄŸini ifade etti.
Ä°ktidarın ucu çok açık siyasal Ä°slam ifadesiyle istediÄŸi kiÅŸi ya da kurumu rahatlıkla damgalayabileceÄŸini vurgulayan Gördü, "Siyasetle ilgilenen, Müslümanların haklarını savunan bir kiÅŸi onların gözünde siyasal Ä°slam’ın bir tezahürü olarak deÄŸerlendirilebiliyor. Bu insanları susturmak ve baskı altına almak için kullanılacak çok tehlikeli bir durum." diye konuÅŸtu.
Gördü, "Dokümantasyon merkezi, Müslümanlara ait cami, dernek gibi kurumlara yönelik sistematik fiÅŸlemenin yapılacağı, sözde uzmanlar eliyle bilimin siyasete alet edileceÄŸi, iktidarın isteÄŸi doÄŸrultusunda hareket edecek bir yapı olarak faaliyet gösterecek." görüÅŸünü paylaÅŸtı
Henüz yorum yapılmamış.