Ali Haydar Haksal: Sözün Ölçüsü
Ali Haydar Haksal / Milli Gazete
Ä°nsan, yaÅŸadıkları ve kendisiyle sınanır. YaÅŸadıkları, söz ve hâlleri onun dışa vurumu ve tanımlayanı. Ä°nsan hem kendine yol açıcı, hem kendinin tuzağı. Aslolan geleceÄŸin ufkuna odaklanılması. Hayatının yoluna çıkış niyeti. Her iyi niyet iyi bir adımdır.
Her söz insandan, yayından fırlayan bir ok gibi çıkar. Gider bir daha geri alınamaz. Aynı söz insandan bir daha çıkmaz. Benzeri olabilir ama o söz bir önceki deÄŸil. Birinin diÄŸerinden söyleyiÅŸ tarzı var. Ses tonu ve vurgusu bakımından. SöyleniÅŸ amacı da farklıdır. Her sözün bir amacı ve bir niyeti olur.
Hiç kimse kendisinin söz çetelesini tutmaz. KonuÅŸur geçer, yaÅŸar yoluna devam eder. Her biri kendisinden kimi görünen kimi görünmeyenlerdir. Kimi iz bırakır kimi unutulur ya da silinir gider. Kendisinde karşılığı olmasa bile kimilerinde karşılık bulur. Yeri ve zamanı gelince bellek hazinesinden taÅŸar. Güzellikler inci gibi saçılır ve kayda geçer. Güzellik çiçekleri gibidir bunlar. Kötülükler ise dikenlidir. Onlar da iz bırakır acı ile. Ä°nsanın canını ve ruhunu kanatır ve karartır.
Sözün etkisi kiÅŸiden kiÅŸiye deÄŸiÅŸir. Sorumluluk makamında bulunanların sözleri milletin belleÄŸinde yer eder. KiÅŸinin kendisi umursamasa da bir gün karşısına çıkar. Toplumun genel hafızası kuvvetlidir. Yeri ve zamanı gelince bellekten dışa vurur.
Güzel söz incileri güzel ruhlu insandan doÄŸar
Güzel sözler hak sahibinden gün ışığına çıkar
Güzel sözler acıları dert edinenlerden karşılık bulur
Güzel söz sahipleri güzel insanlardır. Onların söyledikleri riya deÄŸildir, ikiyüzlü hiç deÄŸildir. O söz kalbin güzelliklerinden doÄŸar. Güzel sözler için fazlalıklara gerek yok. Sade, içten ve düzgün olması yeter.
Güzel sözlerin sahipleri gidiÅŸlerini asla deÄŸiÅŸtirmezler. Güzellikleri hayat yolculuÄŸu boyunca katarlar ve içselleÅŸtirirler.
Merhamet sevgiden doÄŸar. Sevgi kolay elde edilen bir hâl deÄŸil. Merhamet zaaf ve zayıflık deÄŸil. Ä°nsana güç katar. Sevgi zamanın yol akışında ve sıcaklığında büyür, geliÅŸir. AÅŸk ve sevgi dili insanın yol ufkunu belirler.
Bir söz baÅŸkasını incitiyor, yaralıyorsa bu da kiÅŸide karşılık bulur ve kalıcı olur. Söyleyen için geçici bir an olabilir, söylenen yaralı olarak kalır ve asla unutmaz. Söz söyleyen sadece kendinden sorumlu deÄŸil. Söylenen kiÅŸi ya da kiÅŸiler de muhatap. Onları ilgilendiriyor mu, ilgilendirmiyor mu bakılmalı.
BoÅŸa söylenen hiçbir söz yoktur. Ä°nsandan çıkışının mutlaka bir nedeni vardır. Nedenler de söze gerekçedir.
Ä°nsan güzellik ve iyilik diliyorsa öncelikle kendisini tanımlayacak ve kalıcı kılacak olana özen göstermesi gerekir. Bu, özellikle kendisi için geçerli. Özen, insanın kendi kendisini denetlemesi ve tartmasıdır. Pirimiz Nesimi’nin ÅŸu güzellikleriyle sözü ÅŸimdilik bitirelim.
“Gülden terazi tutarlar, gül ile gülü tartarlar
Gül alırlar gül satarlar, çarşı pazarı güldür gül
Gül alırlar gül satarlar, çarşı pazarı güldür gül
Gel ha gel gül ey Nesîmi, geldi yine gül mevsimi
Gel ha gel gül ey Nesîmi, geldi yine gül mevsimi
Bu feryad bülbül sesimi, sesi feryadı güldür gül
Bu feryad bülbül sesimi, sesi feryadı güldür gül”
Fazla söze ne gerek. Güzel söz ve gül yolculuÄŸuna devam etmek düÅŸer bize.
Henüz yorum yapılmamış.