Yapay zeka çağı ve değişen eğitim algısı

Robotlar, yapay zekâ, online platformlar, sosyal medya ve benzeri teknolojik geliÅŸmeler derken herkes inanılmaz bir panik havası içerisinde. Sanki artık hiçbir ÅŸey eskisi gibi olmayacak zannediliyor. Tabii ki zaman ilerledikçe özellikle teknoloji alanı baÅŸta olmak üzere her alanda geliÅŸmeler olacak. Son 20 yılda dünyamızda inanılmaz ÅŸeyler yaÅŸandı ve hatta son 5 yılda geliÅŸmelerin hızı hiç olmadığı kadar arttı. Bütün bu geliÅŸmeler kapsamında eÄŸitim dünyası da hissesine düÅŸen payını almış oldu. Özellikle son eÄŸitim öÄŸretim yılının ikinci dönemine denk gelen korona günlerinde ülke olarak uzaktan eÄŸitimle tanışmış olduk.

Uzaktan eÄŸitim zor bir dönemin zorunlu bir geliÅŸmesi olarak ister istemez tüm eÄŸitim camiasının ana konusu haline geldi. Farklı programlar ve platformlardan çok çeÅŸitli çalışmalar yapıldı. Milli EÄŸitim Bakanlığı EBA (EÄŸitim BiliÅŸim Ağı) üzerinden televizyon kanalları ile milyonlarca öÄŸrenciye eÄŸitimi aksatmama adına çalışma yaptı. Özel sektörde alt yapısı hazır olanlar direk olarak sınıf sınıf ders yayınları yaparken diÄŸerleri de bireysel olarak farklı programlar aracılığı ile öÄŸrencilerini maÄŸdur etmeme adına ellerinden geleni yaptılar.

Åžimdi tüm velilerin akıllarında acaba bundan sonra eÄŸitim sisteminde ne gibi yenilikler olacak sorusu var. Hatta eÄŸitimin tamamen dijital ortamlara kayabileceÄŸini düÅŸünenler bile var. Åžunu iyi bilmek gerekir ki bu dünyada okulsuz eÄŸitim ve uzaktan eÄŸitimin mazisi asırlar öncesine dayanır. Bilinen ilk uzaktan eÄŸitim 17. Yüzyılda Ä°mam-ı Rabbani’nin Mektubatıdır. Ardından 18. Yüzyılın baÅŸlarında 1728 tarihi itibarı ile Boston gazetesinde yayınlanan “Steno Dersleri” ikinci bir uzaktan eÄŸitim örneÄŸidir. 1919 yılında eÄŸitim ile ilgili ilk radyo istasyonu ABD’de kurulmuÅŸtur. 1932 – 1937 yıllarında ilk eÄŸitim televizyonu yayınları IOWA Üniversitesi’nde baÅŸlamıştır. Ülkemizde ise ilk defa 1981 yılında Anadolu Üniversitesi TRT ile okul televizyonu adıyla eÄŸitim vermeye baÅŸlamıştır. Son dönem yeni teknolojileri ile ortaya koyulan en kapsamlı eÄŸitim kanalı ise yine Amerika merkezli Khan Akademi’dir. Khan Akademi’nin kurucusu Salman Khan ilk denemelerini 2004 yılında yapmış, 2009 yılında iÅŸini bırakarak kendini Khan Akademi’ye adamış ve 2012 yılının ortalarına geldiÄŸinde milyonlarca kullanıcıya ulaÅŸmıştır. Bugün halen Khan Akademi uzaktan eÄŸitim denildiÄŸinde akla gelen en nitelikli alanların başında gelmektedir.

Uzaktan eÄŸitim aslında her zaman gündemde olması gereken bir alandır fakat sadece uzaktan eÄŸitim ile eÄŸitim, öÄŸretim süreçlerinin tam ve yetkin bir ÅŸekilde yürütülmesi mümkün deÄŸildir. Zira eÄŸitim dediÄŸimiz sadece öÄŸrencilere bir ekran ya da öÄŸretmen aracılığı ile bilgi aktarmak deÄŸildir. EÄŸitim, akademik geliÅŸimin yanında sosyal ve manevi geliÅŸimi de bünyesinde barındıran çok yönlü bir dünyayı ifade etmektedir.

Çocuklarımızın sadece bilimsel bilgi ile vatanına, milletine dolayısı ile bütün insanlığa faydalı bireyler olması mümkün deÄŸildir. Sosyal ve manevi geliÅŸimin yanında toplu ortamlarda yaÅŸama, arkadaÅŸlık kurma, büyüklere saygı, küçüklere sevgi gösterme, kantinde ve yemekhanede sıra bekleme, tören alanında sıraya girme, konferans salonunda sessiz bir ÅŸekilde konuÅŸmacıyı dinleme, müzik korosunda yer alma, sınıf maçlarına, bilimsel turnuvalara katılma gibi daha birçok geliÅŸimin uzaktan eÄŸitimle saÄŸlanması mümkün deÄŸildir. Yani teknoloji ne kadar geliÅŸirse geliÅŸsin teknolojik araçlarla saÄŸlanması mümkün olmayan birçok deÄŸerimizin olduÄŸu unutulmamalıdır.

Dikkat edilmesi gereken yeni teknolojileri her alanda takip etmek, bilimsel bilgiye sahip olmak, yeni dünya düzenini yakından izlemek ama aynı zamanda tarihi, sosyal, kültürel ve manevi deÄŸerlerimizi de gözden kaçırmamak, unutmamaktır. Bir millet ancak bu ÅŸekilde yani geçmiÅŸ ve gelecek arasındaki bağı saÄŸlam bir ÅŸekilde kurgulayarak geleceÄŸin dünyasında varlığını güçlü bir ÅŸekilde ortaya koyabilir.

Fatih Yıldız / Milli Gazete