Kürsü
Fatma Tuncer: Irkçılık ne kadar bulaşıcıdır-II
Follow @dusuncemektebi2
Fatma Tuncer / Milli Gazete
Not: Yazının ilk kısmını okumak isterseniz buraya tıklayın (Fatma Tuncer: Irkçılık ne kadar bulaşıcıdır-I)
ABD’de yaÅŸanan protesto gösterileri ezilen, dışlanan, sömürülen halkların kısılan sesleri ve bastırılan öfkelerinin bir sonucudur. Sokaklara dökülen o kalabalıklar ve yükselen sesler sadece boÄŸularak öldürülen siyahî bir adamın intikamı adına yapılmıyor aynı zamanda hakları gasp edilen Asyalı, Afrikalı onlarca insanın hak talebi adına yapılıyor.
ABD varlığını zulüm ve ırkçılık üzerine kurmuÅŸ bir zihniyettir. Nerede bir gözyaşı varsa ardında bu zihniyetin parmağı mutlaka vardır. Irkçılık ise bu zorba zihniyetin besleyip desteklediÄŸi bir araçtır. Nitekim ABD’li zorbaların sahip oldukları her ÅŸeyde aÅŸağıladıkları, ötekileÅŸtirdikleri, köleleÅŸtirdikleri siyahî halkların hakları ve ahları vardır. Asırlar önce yurtlarından baskı ile koparılarak ağır iÅŸ koÅŸullarında köle olarak çalıştırılan siyahîler bu beldelerde her zaman ikinci sınıf varlıklar olarak görülmüÅŸtür. Dolayısıyla George Floyd’a yapılan zulüm aslında bütün siyahîlere ve ezilen horlanan bütün mülteci halklara yapılmıştır. Ve görülmektedir ki, o halklarla aynı kaderi yaÅŸayan onlarca insan sokaklara çıkıp ırkçılığı lanetlemekte ve adalet talebinde bulunmaktadır.
Siyahîlerin kafelere alınmadığı bir dönemde bu uygulamayı protesto eden dört üniversite öÄŸrencisi ezilen kitlelerin sesi olmuÅŸtu. O dönem büyük bir gösteriye dönüÅŸen protesto eylemleri zorbaların gözünü o kadar korkutmuÅŸtu ki, yeni kararlar alınmış ve kafeler siyahîlere açılmıştı. Artık siyahîler de beyazlarla aynı kafelere gidip birlikte kahve içebiliyorlardı. Fakat otobüslerde yaÅŸanan ayrımcılık hâlâ devam ediyordu.
Kafe eylemlerinin ardından beÅŸ yıl geçmiÅŸti. Bir akÅŸam vakti beklenmedik bir olay gerçekleÅŸti. Siyahî bir kadın otobüslerde yaÅŸanan bu ayrımcılığa “hayır” diyerek tepkileri üzerine çekti. Siyahîler otobüslerde kendilerine ayrılan yerde oturabiliyorlardı eÄŸer bir beyaz ayakta kalmışsa da kalkıp ona yer vermek zorundaydılar. Roza Park siyahi bir kadın, evinin geçimini saÄŸlamak için çalışan bir terziydi, akÅŸam vakti yorgun vaziyette otobüse binmiÅŸ, bir an önce evine ulaÅŸmayı hayal ediyordu. Tam da o sırada beyaz bir adam ona döndü ve oturmak için yer istedi. Roza irkildi ve bütün cesaretini toplayıp “hayır” dedi. Otobüste büyük bir kargaÅŸa yaÅŸandı ve Roza tutuklandı. Ancak Roza’nın bu haklı direniÅŸi kısa zamanda bütün ülkeye yayıldı ve Montgomery Otobüs Boykotu olarak ABD tarihine damga vuracak bir eylem baÅŸlatıldı. Hakları gasp edilen haklar ÅŸiddet içermeyen bir tepki ile yürüdüler ve hak ihlalini protesto ettiler. Siyahîler 381 gün otobüse binmediler, iÅŸlerine okullarına yürüdüler…
Roza Park’ın tutuklanmasının ardından insanlar, yaÅŸanan hak ihlalini protesto etmek üzere toplandılar ve adalet vurgusu yaptılar. Bu dönem halkı teskin etmeye çalışan Martin Luther King ise eylemin adeta dinamosu oldu. Irkçılık karşıtı söylemleri ile halkı yönlendiren King, tutuklandı, sorgulandı ve hak talebinin bedelini fazlasıyla ödedi. Fakat ödenen bedellerin sonucunda bir deÄŸiÅŸim gerçekleÅŸti; 1964 tarihinde sivil halklar yasası, 1965 tarihinde ise siyahîlere oy hakkı veren yasa kabul edildi.
ABD zihniyetin ektiÄŸi ırkçılık, ötekileÅŸtirme ve baskılar direniÅŸ hareketleri ile karşılık buldu. O dönem ırkçılığa karşı direnenlerden biri de kuÅŸkusuz Malcolm X idi. Malcolm hapiste tanıştığı Ä°slam ile hayat bulmuÅŸ ve hac için gittiÄŸi Kâbe’de ırkçılığın Ä°slam’la baÄŸdaÅŸmayacağını idrak edip, bütün hayatını insanları bu noktada bilinçlendirmeye adamıştı. “Irkçılık ideolojik bir düÅŸünce deÄŸil aksine psikolojik bir hastalıktır” diyerek bu konudaki tavrını ortaya koydu ve ÅŸiddet yanlısı ABD zihniyetine karşı Ä°slam’ın öngördüÄŸü adalet kavramına vurgu yaptı. Malcolm inandığı davayı kitlelere ulaÅŸtırabilmek için çalıştı ve ÅŸehit edildi.
Bilinmelidir ki, ABD zihniyeti varlığını ırkçılık üzerine bina eden bir zihniyettir. Åžiddet ve nefret kokan tavrını baÄŸrında yaÅŸayan halklarına, kurum ve kuruluÅŸlarına da bulaÅŸtıran bu zihniyetin ürünüdür Floyd’u öldüren polis. Bu karanlık zihniyetin ÅŸiddetiyle beslenen ve ötekileÅŸtirdiÄŸi fertlere her ÅŸeyi reva gören bir faÅŸisttir o. Asıl tehlike ise onu besleyen ve büyüten kör zihniyettir.
Henüz yorum yapılmamış.