Sosyal Medya

Rasim Özenören: Sartre'nın din, özgürlük ve ahlak konusundaki yanılgısı

Sartre, ahlakı da yanlış anlamış. Nitekim ahlak üzerine yazacağını söylediğinde Roger Garaudy, ona ahlak üzerine yazamayacağını beyan etmiş. Yazamadı da…



Jean Paul Sartre’ın temel yanılgısı ÅŸurada temerküz ediyor:
 
O, insan özgür olmaya hükümlüdür, diyordu. Çünkü her yaptığından sorumludur, yapması gerekip de yapmadığından da…
 
Bu önermelere itirazımız yok. Ancak bundan sonrası tartışmaya açık… Ona göre din insanın özgürlüÄŸünü kısıtlayan, onun özgürlüÄŸüne ket vuran bir kurumdur. BaÅŸkaları da cehennemdir. Çünkü baÅŸkasının olduÄŸu yerde insanın özgürlüÄŸü baÅŸka iradeler tarafından kısıtlanır. BaÅŸkasının burnunu soktuÄŸu yerde kiÅŸinin özgür iradesi zedelenir. O artık kendi istemiyle deÄŸil fakat baÅŸkasının yönlendirmesiyle edimde bulunur. Bu da onun özgürlüÄŸünün yitimi anlamına gelir.
 
Burada itiraza açık iki husus var, biri din açısından, öteki baÅŸkası açısından…
 
Ä°kincisinden baÅŸlayalım, baÅŸkalarından… BaÅŸkaları cehennem midir?
 
Bir defa ÅŸu gerçekliÄŸi kabul etmek zorundayız. Her insan teki, kendinden önce baÅŸkalarının yaÅŸadığı bir dünyaya gözlerini açmak zorunda… Dinin kabullerini onaylıyorsak baÅŸkasının olmadığı bir dünyaya gözünü açan biricik insan Âdem Peygamberdir… Havva anamızın varlığını tasdik ediyorsak, onlar bile baÅŸkasının olmadığı bir dünyada yaÅŸamamış demektir.
 
Dünyaya gelen her bebek kendini dünyaya getiren ana babadan hayatta kalmasını öÄŸrenmek zorunda olarak bu dünyaya gözlerini açıyor. Anasının onu beslemesine muhtaçtır. Hayatının her safhasında baÅŸkalarından öÄŸrenmek, öÄŸrendiklerini yerine göre deÄŸiÅŸtirerek uygulamak zorunda… BaÅŸkaları bu nedenle ona cehennem deÄŸil bilakis hayatta kalmasını saÄŸlayan ÅŸükran vesilesi sayılmalı.
 
Din konusuna gelince… Sartre, dini insanların kabul etmek zorunda bulunduÄŸu bir kurum olarak düÅŸünüyor. Oysa din insana riayet etmesi gereken hükümler vaz ediyor, o hükümlere uymaya icbar etmiyor. KiÅŸi özgür ve bağımsız istemiyle o hükümlere uyar veya uymaz… Esasen kiÅŸiyi o hükümlere uymaya mecbur bırakmak onun özgür istemini elinden alma anlamına gelir. Ki bu durumda da kiÅŸi kendiliÄŸinden sorumlu tutulmaktan çıkar. Ä°nsan kendi özgür iradesinin seçiminden sorumludur. Mecbur bırakıldığı edimlerden sorumlu tutulmaz. Hukukun ve ahlakın temel ilkesi de bu yönde iÅŸler…
 
Sartre, ahlakı da yanlış anlamış. Nitekim ahlak üzerine yazacağını söylediÄŸinde Roger Garaudy, ona ahlak üzerine yazamayacağını beyan etmiÅŸ. Yazamadı da… Yazsaydı kendiyle çeliÅŸkiye düÅŸmüÅŸ olurdu: bir yandan dinin (baÄŸlı olarak ahlakın ve hukukun) kiÅŸi özgürlüÄŸüne ket vurduÄŸunu savlarken, bir yandan da kendisi kiÅŸi özgürlüÄŸüne ket vuracak bir kurallar manzumesi geliÅŸtirmiÅŸ olacaktı… MeÄŸerki kendisine kadar gelen bütün ahlak görüÅŸlerini bertaraf ederek tümüyle normatif bir ahlak felsefesi yapmayı hedeflemiÅŸ ola… Ne ki, böyle düÅŸünmediÄŸi de ortada… Yazamadı, oradan belli…
 
YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.