Önemli Şahsiyetler
Malcolm X: Müslüman bir beyazla aynı secdeye gidince gerçek İslam'ı fark eden adam
Follow @dusuncemektebi2
Malcolm son nefesini verene kadar, yani 21 Şubat 1965 yılında vücudu onlarca kurşunla harap edildiği o güne kadar, doğru İslam’ı anlatmaya gayret etti
Ku Klux Klan üyeleri Earl Little’ın evini ilk defa çevrelediÄŸinde Malcolm henüz annesinin karnındaydı. Etrafını saran maskeli atlıları gören Louise Little yaÅŸadığı korku ile küçük Malcolm’u neredeyse düÅŸürecekti.
Baptist bir rahip olan Malcolm’un babası o sırada evde deÄŸildi; fakat artık ailesinin Nebreska’da güvende olmadığını anladı.
Esasen Earl, ırkçı çetecilerden korkmuyordu; çünkü Malcolm’un 6 amcası ya faÅŸistlerce öldürülmüÅŸ ya da polis iÅŸkenceleri sonrası hayatını kaybetmiÅŸti.
Earl, bunun üzerine bir Baptist rahibi olarak hayatını siyahların anavatanı Afrika’ya döndürmeye adamıştı.
Malcom'un annesi Louise Little ile babası Earl Little
Ä°kinci bir saldırıdan sonra Earl, evlerinin kundaklanması üzerine Lansing’e taşınmaya karar verdi. Lansing’te hayatı fakirlik içinde geçen Malcolm, yaÅŸadığı kenti ÅŸöyle anlatacaktı;
…çocukluÄŸumda Lansing'de 'baÅŸarı kazanmış' gözüyle bakılan Zenciler genellikle garsonluk, ayakkabı boyacılığı gibi iÅŸler yaparlardı. Hele hele bir Zenci, kasabada bir dükkânda ayak iÅŸlerine falan bakıyorsa, bu iÅŸi, ona saygı duyulması için yeter de artardı bile. Asıl 'elit' tabaka, yani 'büyük adam' sayılan ve 'ırkının medar-ı iftiharı' olan Zenciler Lansing Åžehir Kulübü'nde garsonluk, hükümet binasında boyacılık gibi iÅŸleri yapanlardı. Paralı Zencilerse ya haraç alanlardı ya da kumarhane falan iÅŸletenlerdi; ya da asıl büyük çoÄŸunluÄŸu oluÅŸturan yoksul zencilerin sırtından ÅŸu ya da bu ÅŸekilde asalak geçinenlerdi.
(Alex Haley – Malcom X)
Beyaz ırkçılar Malcolm’un babasını katlediyor
Earl Little, simsiyah teni ve iki metrelik boyu ile iri cüsseli bir adamdı. Ä°yi bir hatipti ve yaptığı konuÅŸmalar beyaz ırkçıları oldukça rahatsız etmeye baÅŸlamıştı.
Bir akÅŸam Earl, eÅŸi Louise ile kavga ettikten sonra kapıyı sertçe vurarak evi terk etti. Bu Malcom’ın babasını hayattayken son görüÅŸüydü. Yıllar sonra gazeteci Haley’e o anları ÅŸöyle anlatacaktı;
Babamın kapıyı çarpıp çıkmasından biraz sonra annem arkasından kapıya koÅŸup var gücüyle bağırmaya baÅŸladığında babam evden hayli uzaklaÅŸmıştı. 'Early! Early!' diye avaz avaz seslendi annem babama. Sonra da bir eliyle uzun önlüÄŸünü çemreyip toparlarken, bir yandan da koÅŸa koÅŸa sundurmadan aÅŸağı seÄŸirtiyordu. Nefes nefese bahçeyi geçip yola çıktı. Annemin çığlıklarını duyan babam bir an dönüp arkasına baktı. Annemi gördü. Kim bilir ne sebeple, herhalde biraz da evden ne kadar kızgın ayrılmış olduÄŸunu göstermek için, anneme bir el iÅŸareti yaptı. Fakat yolundan dönmedi.
…
Polisler annemi alıp bir hastaneye götürmüÅŸler, sonra da orada bir odaya sokmuÅŸlar; içerdeki yatakta babam yatıyormuÅŸ ve üzerinde de boylu boyunca bir çarÅŸaf örtülüymüÅŸ, çarÅŸafı kaldırıp bakamamış annem, bakmaya cesaret edememiÅŸ. Bakmadığına da iyi etmiÅŸ herhalde. Babamın kafasının yansı yokmuÅŸ, içeri göçmüÅŸ.
Malcolm, bu olaydan sonra beyazları bir daha asla affetmeme kararı aldı. 8 kardeşle beraber ortada kalmış ve sigorta şirketinden hakları olan parayı alamamışlardı.
Devletin sosyal politikalar kapsamında mütemadiyen evlerine gelen memurlar ise ailenin dağıtılması için elinden geleni yapıyordu.
Louise, yaÅŸadığı trajediyle daha fazla baÅŸ edemeyerek akıl saÄŸlığını yitirdi ve hastaneye yatırıldı. Bunu fırsat bilen sosyal güvenlik memurları 8 kardeÅŸi de dağıtarak Earl’ın ailesini tamamen dağıtmıştı.
Malcolm, koruyucu ailesinin yanında mutlu bir hayat yaÅŸamasına raÄŸmen kabına sığmaz bir çocuktu ve okulda yaptığı haylazlıklar sebebiyle demir parmaklıklarla ilk defa ıslah evine gönderildiÄŸinde tanıştı.
Malcolm artık nerede olursa olsun babası Kara Tugaylar tarafından öldürülmüÅŸ bir çocuktu ve bu hayatı boyunca bütün beyazlar tarafından dışlanması için önemli bir sebepti; çünkü Kara Tugaylar tarafından öldürülmüÅŸ birisi muhakkak “pis bir zenci(!)” olmalıydı.
Beyaz kadınlar ve Malcolm
Malcolm bir aile dostu olan Ella sayesinde taÅŸradan kurtularak Boston, New York gibi büyük ÅŸehirleri tanımış; ama en önemlisi Harlem’in en hızlı kumarbazlarından biri olmuÅŸtu.
Bu yıllarda Malcolm, Sophia isimli bir beyaz kadını kendisine aşık etmeyi baÅŸarmıştı. Uzun boylu, açık tenli ve kızıl saçlı Malcolm genç kızların dikkatini çeken bir tipti.
Sophia ise bir beyaz kadındı ve kocası zengin bir satıcıydı. Bu sayede Malcolm, Sophia üzerinden cebini bolca parayla dolduruyordu;
Artık Sophia'dan gittikçe daha fazla para istemeye baÅŸlamıştım, ama Sophia'nın benden bıkacağı yoktu, peÅŸimi bırakmıyordu ve her geliÅŸinde de daha fazla parayla geliyordu. Nereden buluyordu bu kadar parayı bilemiyordum. (age.)
Malcolm, Sophia’nın kız kardeÅŸini ev arkadaşı Shorty’e aşık etmeyi baÅŸararak, bu kızları bütün kirli iÅŸlerinde kullanamaya baÅŸladı; ama kumardan ya da kızlardan kazanılan paralar Malcolm için yeterli gelmiyordu.
Bunun üzerine bir çete kurarak ev soygunları yapmaya karar verdi. Bunun için kızlar birer anketör numarasıyla önceden beyazların evine gönderiliyor ve bu sayede evlerin içindeki deÄŸerli eÅŸyalar tespit ediyordu.
Aileler evden çıktığında ise Malcolm ve Shorty eve girerek bu deÄŸerli eÅŸyaları hızlıca çalıyordu. Kısa sürede çete onlarca hırsızlık yapmış ve Malcolm’un cebi bolca para görmeye baÅŸlamıştı.
Çılgın Malcolm’un Rus ruleti
Malcolm’un Sophia’lı günleri en çılgın zamanlarıydı. Malcolm pimi çekilmiÅŸ bir bomba gibiydi, her an birini çekip vurabilir ya da kendi ölümüne sebep olacak delilikleri yapmaktan çekinmiyordu.
Çetesi ile uyuÅŸturucu içip, plan yaptığı bir gecede yaptığı tuhaf bir davranışı Malcolm ÅŸöyle anlatıyordu;
Aramızda bunları konuÅŸup planları gözden geçirirken, ben kasıtlı olarak onlardan biraz uzaÄŸa, bir somyanın üzerine uzanmıştım. KonuÅŸurken ansızın belimden toplu tabancamı çektim ve içindeki altı merminin beÅŸini çıkarttım, tabancanın içinde bir mermi daha kaldığını gösterdim onlara. Sonra tabancanın silindirini fırıl fırıl döndürdüm ve namluyu kafama dayadım. 'Åžimdi, hepinizin ne kadar cesareti varmış, görelim bakalım' dedim. Gülümseyerek yüzlerine bakıyordum. Hepsinin aÄŸzı da bir karış ayrılmış, çeneleri sarkmıştı. Namlu kafama dayalı dururken tetiÄŸi çektim; o anda çıkan klik sesini hepimiz duyduk. 'Åžimdi baÅŸtan yapacağım' dedim. Vazgeçmem için her biri bir yandan yalvarıyordu bana. Shorty'nin ve Rudy'nin akıllarından benim üzerime atılmak geçtiÄŸi okunuyordu yüzlerinden. (age.)
Kısa süre sonra Malcolm’un Sophia ile olan iliÅŸkisi kocasının bir arkadaşı tarafından ortaya çıktı. Korkuya kapılan Sophia, Malcolm ile yaptığı her ÅŸeyi itiraf etti.
Malcolm ise bir tamirciye bıraktığı çalıntı saatini almaya gittiÄŸi bir sırada yakalanarak mahkeme önüne çıkartıldı.
Normal ÅŸartlarda Malcolm'un 2 yıl ceza alması gerekiyordu; fakat mahkeme jürisi bu cezayı az bularak 10 yıla hükmetti.
Malcolm’un hapishane yılları
Malcolm hapishane yıllarında sert davranışları ve dinsizliÄŸi dolayısıyla “Ä°blis” olarak anılıyordu. Malcolm’un kardeÅŸinin kendisine gönderdiÄŸi bir mektup ise hayatının baÅŸtan sona deÄŸiÅŸmesine sebep oldu.
Mektupta Malcolm’a sigara içmemesi, domuz yememesini tembihlerken, Elijah Muhammed ve Allah isimleri Malcolm’un bir hayli ilgisini çekmiÅŸti.
KardeÅŸlerinin bir bir Müslüman olmasını büyük bir hayretle izleyen Malcolm, Elijah ve Ä°slamiyet hakkındaki ilk temasını ÅŸöyle açıklayacaktı;
Bizimkilerin hepsi de artık bana 'Muhterem Elijah Muhammed' diye takdim ettikleri ve bazen da 'Allah'ın Elçisi' olarak andıkları ufak tefek, narin yapılı bir adama baÄŸlanmışlar ve toptan Müslüman olmuÅŸlardı. Söylediklerine göre, Elijah Muhammed de 'bizim gibi bir siyah' adamdı.
Amerika'da doÄŸmuÅŸtu, Georgia’daki bir çiftlik evinde. Sonra ailesiyle birlikte Detroit'e göçmüÅŸtü ve orada Mr.Wallace. D. Fard adında ve 'insan suretine girmiÅŸ Tanrı' olduÄŸunu iddia eden bir zatla tanışmıştı.
Mr. Wallece D. Fard, Elijah Muhammed'e Allah'ın mesajını bildirmişti ve bu mesajı 'Kuzey Amerika vahşetinde yaşayan Yitik Buluntu lslam Cemaati durumundaki siyah halka iletmesini istemişti Elijah Muharnmed'den. Kardeşlerimin hepsi beni de 'Muhterem Elijah Muhammed'in yoluna girmeye' teşvik edip duruyorlardı her fırsatta.
Bu vesile ile Ä°slamiyet ile tanışan Malcolm büyük bir aydınlanma sürecine girdi. Kütüphanede eline geçen bütün kaynakları okumaya baÅŸlayan Malcolm, yaklaşık 2 milyon kelimeyi sözlük anlamından kağıda geçirerek kelime hazinesini geniÅŸletti.
1952 yılında hapisten çıktıktan sonra hayatına bir çekidüzen vermeye karar veren Malcolm, Elijah Muhammed ile tanışmasını ÅŸöyle tasvir ediyordu;
Dalıp gittim, ben içerdeyken, hiç tanımamış olduÄŸu bir mahkuma arada bir mektup yazmaya vakit ayırabilen bu büyük adama takılıp kaldı gözlerim. Biz siyahlara önderlik edebilmek için nice acılara katlandığını, hiç bir özveriden kaçınmadığını, bizlere kol kanat gerebilmek için gözünü budaktan esirgemediÄŸini duyduÄŸum kiÅŸiydi bu. Derken, sesini duyar duymaz, bükülüp tostoparlak olakaldım, (KonuÅŸmalarını daha sonraları yüzlerce kez dinlemiÅŸ olduÄŸumdan, o sırada neler söylediÄŸini tek tek anımsayabilirim.
Malcolm kısa sürede Ä°slam Cemaati’nde yükseldi ve Elijah’ın vekilliÄŸine kadar geldi. Ä°nanılmaz hitabeti ve karizmatik davranışlarıyla Elijah’ı giderek gölgede bırakıyordu.
Elijah Muhammed / FotoÄŸraf: biography.com
1961 yılında Elijah’ın geçirdiÄŸi ciddi bir hastalık sürecinde Malcolm’un iktidara gelmesini istemeyen bir kesim aleyhine kampanya yürüterek Elçi ve Malcolm X’in arasını açmaya baÅŸladı.
Oysa Malcolm, Elçi’nin önüne geçmemek için azami çaba sarf ediyordu;
Çantam Elijah Muhammed'in fotoÄŸraflarıyla dolu olurdu her zaman. KonuÅŸmalarım sırasında benim fotoÄŸrafımı çekmek isteyenlere dağıtırdım bunları. Gazete sahiplerini telefonla arayıp rica ederdim; 'Lütfen benimkilerin yerine Elijah Muhammed'in fotoÄŸraflarını kullanınız.'
Fakat Malcolm da Muhammed Elijah’a bayrak açacaktı; elçi olarak görülen Elijah, Müslümanların uzak durması gereken zina suçunu iÅŸliyor ve cemaati zor durumda bırakıyordu.
Malcolm utanç verici bulduÄŸu vaziyeti ÅŸöyle aktarmıştı;
Zina! Öyle ya, zina eden herhangi bir Müslümanın duymadığı kalmıyor ve hemen tardediliyordu Ä°slam Cemaati’nden. Ä°ÅŸte, Elijah M uhammed'in özel sekre terlerinin art arda hamile kalmaları Ä°slam Cemaati'nin en gizli tutulan rezaletlerinden birisiydi.
Bu sekreterler Müslüman mahkemelerinin huzuruna çıkarıldılar, zina suçuyla itham edildiler, bunu itiraf da ettiler sonunda. Herkesin gözü önünde rezil edildiler ve bir yıldan beÅŸ yıla deÄŸin 'soyutlama' cezasına çarptırıldılar. Yani, herhangi bir Müslümanla, hangi nedenle olursa olsun, en küçük bir iliÅŸki kurmaları kesinkes yasaklanmış oluyordu böylece.
Malcolm bu vesveselerin ağırlığı altında adeta eriyordu ve bütün vaazlarının kiÅŸinin ahlakı üzerine vermeye baÅŸladı.
Bir süre sonra cesaretini toplayan Malcolm, kendisini toplayarak Elijah’ın karşısına çıtı ve zina dedikoduların doÄŸru olup olmadığını sordu.
Aldığı cevap Malcolm’un Elijah’tan psikolojik olarak tamamen kopmasına neden oldu;
Davud'u okurken, bir baÅŸkasının karısına nasıl göz diktiÄŸini öÄŸrenmiÅŸsindir, iÅŸte o Davud'um ben. Nuh'u okumuÅŸsundur, ÅŸu sarhoÅŸu, iÅŸte ben onun ta kendisiyim. Lüt'un serüvenini okumuÅŸsundur, gidip kendi kızlarıyla aynı yatağı paylaÅŸan o adamı herhalde tanımışsındır. Bana da tüm bunları iÅŸlemek caiz olmak gerektir.
Elijah insanlara haram kılınan kendisine helal olduÄŸunu söylüyordu; ama imanını defalarca sorgulayarak bulan Malcolm bu cevabı vicdanına kabullendiremeyecekti.
Malcolm kısa süre sonra davranışlarındaki sorgulayıcı tavrı ve medyada hakkında yürütülen kara propaganda sebebiyle Ä°slam Cemaati’nden ihraç edildi.
Malcolm bu karar sonrası sinip kenara çekilecek bir karakter deÄŸildi ve artık davasını tek başına yürütecekti.
Hac, Malcolm’u deÄŸiÅŸtiriyor
Malcolm, cemaatinden ihraç edildikten sonra Hac ibadetini yapmak üzere Mekke’ye gitmeye karar verdi.
Malcolm’un yaÅŸadığı ilk ÅŸok beyaz Müslümanlar ve toplumun üst sınıflarında bulunabilen siyahlardı.
Mısır’a giden uçağı bir zenci sürüyor ve kar gibi bembeyaz bazı Türkler ona kardeÅŸim diyerek sarılıyordu.
Kendisine Amerika ve Muhammed Ali Clay hakkında sorular soruyorlardı. Malcolm uçaktaki tabloyu ÅŸöyle tasvir ediyordu;
Uçak, beyaz, siyah, kırmızı, kahverengi ve sarı insanlarla tıklım tıklımdı, benim kıvırcık kızıl saçlarımdan baÅŸka, sarı saçlı mavi gözlü insanlar da vardı, hepsi de kardeÅŸti bu insanların! Aynı Tanrı'nn, Allah'ın sevgisini taşıyorlardı gönüllerinde, eÅŸdeÄŸer saygılarla baÄŸlıydılar birbirlerine.
Malcolm, Kahire’yi, Ä°stanbul’u ve en önemlisi Mekke’yi görmüÅŸtü. Ä°stanbul’da alnı secdeye deÄŸen beyazları ve Arabistan’da üst düzey yetkili siyahileri hayranlıkla seyrediyordu.
Gerçek Ä°slam’ın, yaÅŸadığı Ä°slam olmadığını anlayarak Ä°slam’ı doÄŸru bir ÅŸekilde araÅŸtırmaya baÅŸladı. Beyazları ve siyahları eÅŸit tutulduÄŸu Ä°slamiyet’te 'Arap’ın Farisi’den; açık tenlinin koyu tenliden üstün olmadığını' büyük hayretler içinde öÄŸreniyordu.
Kısa sürede Muhammed Elijah’ın siyahilerin duygularını kullanarak kendisine bir sömürü düzeni inÅŸa ettiÄŸini anladı.
Oysa ABD’ye döndüÄŸünde gerçek Ä°slam’ın anlatılması çabaları ona yeni düÅŸmanlar kazandıracaktı. Üstelik bu düÅŸmanlar eski kardeÅŸleriydi.
21 Şubat 1965'te Manhattan'daki Audubon Salonu'nda konuşma yapmaya hazırlanan Malcolm X, 6 silahlı kişi tarafından, yakın mesafeden 15 el ateş edilerek vuruldu​​​​​​​
Malcolm son nefesini verene kadar, yani 21 Åžubat 1965 yılında vücudu onlarca kurÅŸunla harap edildiÄŸi o güne kadar, doÄŸru Ä°slam’ı anlatmaya gayret etti.
Bugün hala onu kimin, neden öldürdüÄŸü ortaya çıkartılamamış ve kapalı bir dosya olarak ABD Adalet Bakanlığı’nın tozlu raflarında duruyor.
_____________________
Müellif: Mehmet Mazlum Çelik / Kaynak: The Independent Türkçe
*Daha ayrıntılı bir okuma için çevirisi Ä°nsan Yayınları’ndan yapılan Alex Haley’in “Malcom X” kitabı okunabilir. Bu eser Malcom hayatta iken kendisi tarafından yazdırılmış olması itibariyle Malcolm hakkında önemli bir kaynaktır.
Henüz yorum yapılmamış.