Sosyal Medya

Libya yeni bir Suriye olmasın

Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu / Gaziantep Üniversitesi / Açık Görüş



Üç parçaya bölünmesi hedeflenen Libya'da savaÅŸ; petrol ihraç hilali ve El Fil gibi üretim merkezlerinden uzak tutulan MeÅŸru Sarrac Hükümeti, güney ve ortadaki otoritesiz bataklık bölgeler ve ‘Libya Esed'i' Hafter arasında hiçbirinin kazanamayacağı, Irak ve Suriye'deki gibi süründüren bir sürece doÄŸru itilmek isteniyor. Buna izin veremeyiz. Ä°ki asırlık sıcak sulara ulaÅŸma hedefini bile aÅŸan Ruslar, soluÄŸu Fizan çöllerinde almış ve belli ki Putin'in bu ilerleyiÅŸini, Deli Petro dahi hayal edememiÅŸti. Ancak yaÅŸlı ve hasta Rusya'nın, Suriye gibi uzun vadeli bir savaÅŸa ne gücü ne de ihtiyacı var.

SoÄŸuk SavaÅŸ’ın (1945-1990) bitmesinden sonra zaferini ikinci kez ilan eden ABD’nin, 21. yüzyılda da küresel hâkimiyet için Büyük OrtadoÄŸu Projesi (BOP) olarak uyguladığı görülmektedir. Bu strateji doÄŸrultusunda, 45 yıldan sonra tam huzura kavuÅŸtuk derken, savaÅŸ davullarına kalemini, “Medeniyetler Çatışması” için tokmak yapan Huntington’u ve BOP için, CIA OrtadoÄŸu ÅŸeflerinden G. Fuller’e malzeme hazırlayan OrtadoÄŸu Uzmanı Bernard Lewis’i hatırlamak gerekir. Söz konusu kiÅŸilerin tezlerindeki DoÄŸu-Batı fay hatları önemlidir. ‘Demokrasiye geçirilmesi gereken yer’ olarak belirlenen OrtadoÄŸu, petrol ve stratejik geçiÅŸ merkezidir. OrtadoÄŸu’ya bu nedenle kanlı cetvellerle yeni sınırlar belirlenmiÅŸtir.
 
Libya’nın son asrı
 
Bu strateji doÄŸrultusunda 2000’lerin hemen başında ABD’nin, Osmanlı’dan sonra çekirdeÄŸine kadar ve il il bölünmüÅŸ bir OrtadoÄŸu Projesi uygulamaya koyduÄŸu ve bunun fitilini de 11 Eylül 2001’de ateÅŸlediÄŸi görülmektedir. Hedef olarak tarihte de görüldüÄŸü gibi her an bir Tarık, Selahaddin veya Fatih çıkarma potansiyeli olan 22 ülke, 1 milyar nüfus (Ä°slam Dünyası’nın Kalbgahı: Cebeli Tarık ve Malakka BoÄŸazı Hattı) ve 12 milyon kilometrelik Ä°slam coÄŸrafyası, yeni bir Syks-Pico’nun uygulama alanı olarak görülüyor. Ayrıca burada destek amacıyla Rusya’nın ve sürpriz bir ÅŸekilde Çin’in de sahaya çıktığını söylemek gerek.
 
Bu doÄŸrultuda “Arap Baharı” sonrasında Libya, Irak, Afganistan ve Yemen gibi ülkeler, doÄŸrudan saldırılara maruz kalırken; Suriye ve Mısır gibi ülkelerde, rejimlere ya destek verilmiÅŸ ya da 40 yıllık diktatörlerden daha kötüsü gelmiÅŸtir,
 
BOP’un Afrika’nın yeniden iÅŸgali için merkezinde yer alan, en zayıf halka olarak görülen Libya’da on yıla yakın bir süredir savaÅŸ var. 17 Åžubat 2011 tarihinde baÅŸlayan Libya savaşında, 20 Ekim 2011’de, 42 yıllık iktidarın başındaki Muammer Kaddafi öldürüldü. Gelinen noktada, 1911 yılında Ä°talyanların Trablusgarp’ı iÅŸgalinden tam yüz yıl sonra, Batı’nın Libya’ya bu kez imha için müdahale ettiÄŸi görülüyor.
 
Libya’daki iç savaÅŸa bakıldığında dört güç bulunmaktadır:
 
• BAE ve Suudi Arabistan’ın başını çektiÄŸi BOP Küre Grubu, ABD ve Rusya’nın desteklediÄŸi CIA’nın 1982’de de kullandığı 30 yıllık ajanı Hafter (Hafter, Esed gibi hem Rusya hem de ABD tarafından oldukça sevilmektedir),
 
• Ağır silahlara da sahip, Ömer Muhtar ve Hamidiye stratejini uygulayan AÅŸiretler (Devrik lider Muammer Kaddafi’nin aÅŸireti Kazzazi, Varfella, MaÄŸariha, Tarhune, Tuareg, Tebu… ÖrneÄŸin: Vefa ve Tuaregler El- Fil ve Åžerare petrol/gaz sahalarında yaÅŸamaktadırlar),
 
• ABD tarafından Irak ve Suriye’de ihtiyat olarak iki bölgede aktif tutulan DEAÅž,
 
• Cezayir, Tunus tarafından sessizce ancak Türkiye ve Katar tarafından cesurca desteklenen ve Libya’nın, Ulusal ve uluslararası temsilcisi Ulusal Mutabakat Hükümeti.
 
Kültürel soykırım
 
Halkın ciddi baskısı ve BM’nin gözetimi altında Tunus’ta (Süheyrat AntlaÅŸması-2015) yapılan iç barış saÄŸlama çabalarına karşın, CIA ajanı Hafter 4 Nisan 2019’da 10 bin kiÅŸinin ölümüne neden olan Trablus’u ele geçirme savaşını baÅŸlattı. Bu süreçte, Petrol Hilali olarak bilinen, Libya’nın Akdeniz doÄŸu sahilindeki Derne ve Bingazi’nin, Suriye ve Irak’taki Rakka, Musul ve Halep gibi yıkıldığı görülmektedir. Burada uygulanan strateji de maalesef BOP ruhuna uygun düÅŸmektedir: Ä°slam Dünyası’nın kültürel soykırıma uÄŸratılması.
 
Bir ay önce kendini devlet baÅŸkanı ilan eden Hafter, Vatiye askeri üssü ve Tarhune’den de kaçınca soluÄŸu Kahire’de almış ve kendisi gibi darbeci Sisi’den yardım istemiÅŸtir. Rusya gibi ABD’nin de Hafter’in korsan Kahire Bildirisini desteklemesinden anlaşılıyor ki; ABD’nin amacı, Libya’yı BOP kapsamında üçe bölmek ve Suriye-Irak gibi çatışma cehenneminde bırakmaktır.
 
ABD’nin Afrika Komutanlığı (AFRICOM) ile Tunus Savunma Bakanlığı arasında, ABD’nin Tunus’ta askeri güç konuÅŸlandırması yönünde görüÅŸmeler yapıldığı ve ABD ile ortak çalışan Rusya’nın, burada Suriye’de olduÄŸu gibi iki strateji uyguladığı görülüyor:
 
• Bir yandan Putin’in gangster arkadaşının sahibi olduÄŸu sahada 2 bin kiÅŸiyle savaÅŸan, Wagner paralı güvenlik ÅŸirketi (Rus silah stratejisi gibi ABD tarafından Irak’ta kullanılan Blackwater ÅŸirketinden ilham alınmış),
 
• Petrol Hilali/Cufra (Osmanlı zamanında Sukna olarak bilinir ve hurmalarıyla meÅŸhur) deniz ve hava hava üssü kurmak.
 
Vazgeçemeyiz, çünkü….
 
GörüldüÄŸü kadarıyla, iki asırlık sıcak sulara ulaÅŸma hedefini bile aÅŸan Ruslar, soluÄŸu Fizan çöllerinde almış ve belli ki Putin’in bu ilerleyiÅŸini, Deli Petro dahi hayal edememiÅŸti. Ancak yaÅŸlı ve hasta Rusya’nın, Suriye gibi uzun vadeli bir savaÅŸa ne gücü ne de ihtiyacı vardır. Üstelik karşısında kale gibi bir Türkiye ve Kafkas Kartalı Åžamil’in ruhuna sahip yeni bir Ömer Muhtar var. [Osmanlı zamanında ve halk arasında hala kullanılan “Seni Fizan’a Sürerim Ulan” denilen Fizan çölü, ayılar için dayanılamayacak kadar sıcaktır. Bizden söylenmesi ne de olsa komÅŸuyuz ve düÅŸmanlıktan fayda gelmez.]
 
Türkiye, en az üç sebepten dolayı Libya vazgeçilemez:
 
• DoÄŸu Akdeniz ve Kıbrıs,
 
• Afrika,
 
• Libya’nın kültürel, ekonomik ve siyasi önemi.
 
Yüzyıl önce olduÄŸu gibi bugün de Türkiye, Libya’ya destek veriyor. Hamidiye ruhu, ErdoÄŸan üzerinde yaÅŸarken; Ömer Muhtar’ın yerini Fayiz Es-Serrac almıştır. CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan ile Libya Ulusal Hükümeti BaÅŸkanlık Konseyi BaÅŸkanı Fayiz es-Serrac arasında 27 Kasım 2019’da Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına Ä°liÅŸkin Mutabakat Muhtırasının imzalanması, DoÄŸu Akdeniz’de Türkiye’nin bir asır sonra Akdeniz’de ÅŸah-mat zaferidir. Akdeniz’in karşı kıyılarında yer alan Türkiye, Libya ile Mavi Vatan üzerinden sınır komÅŸusudur.
 
Üç parçaya bölme hedefi
 
20 yıldır BOP, zalimce uygulanan kanlı bir projedir. BOP’un Türkiye projesi olan 15 Temmuz darbesinde bu halk nasıl uyanmışsa Afganistan, 20 yıl sonra ABD’yi yenmiÅŸtir ve Libya da zafer yolundadır. Libya’da baÅŸarılı olan Türkiye’ye destek hattına Tunus ve Cezayir de katılabilir. Çünkü yerli halktan, Suriye ve Kuzey Afrika’dan binlerce kiÅŸi UMH’yi desteklemektedir.
 
Üç parçaya bölünmesi hedeflenen Libya’da savaÅŸ, Petrol ihraç hilali ve El Fil gibi üretim merkezlerinden uzak tutulan MeÅŸru Sarrac Hükümeti, Güney ve ortadaki otoritesiz bataklık bölgeleri ve Libya Esed’i Hafter arasında hiçbirinin kazanamayacağı, süründüren bir sürece doÄŸru itilmek isteniyor. Buna asla izin verilmemelidir. Çünkü bu, yeni Suriye veya Irak projesidir ve BOP ruhuna uygundur.
 
Ä°srail’in Kudüs’ü baÅŸkent yaptıktan sonra ve Filistin’i ilhak ederek tarihten silmeye çalıştığı bir zamanda, bilinmelidir ki, yüzbinlerce vicdanlı Yahudi-Ä°srail vatandaşı dahi ayaklanmıştır. BOP’u insanlığın önüne süren, Covid-19’u da kullanan küresel ÅŸirketlere karşı, sessimizi daha gür çıkartarak Libya halkı ve insanlığın yanında durmalıyız.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.