Akif Emre Arşivinden: Kudüslü İyad’ın muhteşem direnişi
Follow @dusuncemektebi2
Normal şartlarda bile yaşama mücadelesi veren bu sahipsiz insanların gösterdiği direnç sadece bir serveti reddetmelerinden ibaret değildir; Müslümanların tarih önünde itibarlarını koruna mücadelesidir.
Filistin meselesi Gazze'nin kuÅŸatılmışlığına indirgendiÄŸi için siyasi, ekonomik ve askeri kuÅŸatmanın kapsamı yeterince kavranamıyor. Oysa görece daha rahat Gazze'ye karşın iÅŸgal altındaki tüm Filistin ve Kudüs'ün özel dikkatle takip edilmesi gerekiyor.
Önümüzdeki dönem, hem uluslararası düzlemde hem de Filistin özelinde tüm dengeleri altüst etmesi beklenen yeni geliÅŸmelere gebe. Amerikan baÅŸkanlık koltuÄŸunu bir kaç gün sonra devralacak olan Trump'un Kudüs'le ilgili seçim vaatlerini gerçekleÅŸtirmesi durumunda sadece Filistinliler açısından deÄŸil Ä°slam alemi için de utanç verici, aÅŸağılayıcı bir durum ortaya çıkacak.
Aslında Kudüs'ün Ä°srail'in baÅŸkenti olarak tanınması kararı Amerika için yeni bir durum deÄŸil. 1995 yılında ABD yönetiminin aldığı, büyükelçiliÄŸin Kudüs'e taşınması kararı sürekli olarak milli güvenlik gerekçesiyle ertelenmekteydi. Bu kez Trump seçim kampanyasındaki Ä°slamofobik açıklamalarının yanı sıra Siyonist iÅŸgale göz kırpan açıklamayı yaparak ABD BüyükelçiliÄŸi'ni Kudüs'e taşıyacağını açıkladı. Bu konuda kararlılığını teyit eder mahiyette, Kudüs yakınlarında evi olan, iki devletli çözüme bile karşı olan, Yahudi yerleÅŸimcileri destekleyen Yahudi kökenli David Friedman'ı ABD büyükelçisi olarak atayacağını duyurdu.
Kudüs'ün ABD tarafından baÅŸkent kabul edilmesi halinde, BM kararlarına raÄŸmen uluslararası düzlemde de facto durum oluÅŸturacak, Ä°srail'in tezlerini de iÅŸgal uygulamalarını da meÅŸrulaÅŸtırıcı bir iÅŸlevi olacak.
Aslıda Kudüs'ü özelde 1967 iÅŸgalinden bu yana sistematik biçimde ÅŸehrin kimliÄŸini deÄŸiÅŸtirmeye, demografisinden tarihsel ve kültürel mirasına kadar YahudileÅŸtirme çalışmaları devam ediyor. Kudüs'te yaÅŸayan Filistinliler özel bir statüye sahip. Ä°srail her yola baÅŸvurarak Kudüslülerin Kudüs'te yaÅŸama hakkını ellerinden almaya çalışıyor. Sözgelimi Kudüs'ün dışından yapılan evlilikler bile Kudüs ikametgahını kaybetme nedeni olabiliyor. Nitekim bu tür bahanelerle binlerce Filistinli Kudüslülük kimliÄŸii kaybetti.
Tüm ekonomik ve siyasi baskılara raÄŸmen tarihi Kudüs'teki Filisitinliler atalarından devraldıkları, doÄŸup büyüdükleri ÅŸehri adeta sokak sokak, ev ev, taÅŸ taÅŸ savunuyor. Hamaset yüklü bir ifade gibi gelebilecek bu savunma hattı tam anlamıyla gerçek bir varoluÅŸ mücadelesi olarak bugün de devam ediyor.
Tarihi Kudüs'ün, yani Kanuni Sultan Süleyman'ın yaptırdığı surların içinde kalan, Mescid-i Aksa'nın da içnde bulunduÄŸu kısımdaki Filistinlilere ait mülkler teker teker Siyonistlerce ele geçirilmeye çalışılıyor. Tarihi dokuya uygun olarak bir tür kapalı çarşı ve meskun alandan oluÅŸan bu kısımdan Filistinlileri uzaklaÅŸtırmak için her tür yöneteme baÅŸvuruluyor.
Amerika'daki Siyonist Yahudilerce desteklenen fonlar sayesinde zaten fakirlik sınırında yaÅŸayan Filistinlilerin evlerine yüksek fiyatlar vererek ellerinden almak ilk akla gelen yöntemlerden biri. Müslümanların yaÅŸadığı tarihi kesimde ev alan Beyrut kasabı olarak bilinen Åžaron'un nasıl bir tahrik unsuru olduÄŸunu söylemeye gerek yok.
Tüm olumsuzluklara, her türlü baskı ve tehditlere karşı Kudüs'ün YahudileÅŸtirilmesine karşı direnen Filistinlilerin bu mücadelesi pek fark edilmez. Kudüs'ün savunması artık kiÅŸisel mülklerin elden çıkarılmaması düzeyinde devam eden mücadelenin baÅŸka bir boyutudur.
Önceki gün medyada yer alan haber bu sarsıcı durumu tüm çıplaklığı ile ortaya koyuyordu. Mescid-i Aksa avlusuna bitiÅŸik, Burak Duvarı'nın (AÄŸlama Duvarı) hemen yanı başında küçük dükkan sahibinin verdiÄŸi müthiÅŸ mücadelenin haberiydi.
Tarihi dükkanı devretmesi için astronomik rakamlar teklif edilen Kudüslü Ä°yad Ebu Hatice'nin muhteÅŸem direniÅŸ öyküsü. Normal ÅŸartlarda fazla bir para etmeyen ancak Ä°srail'in kendi efsanelerini yaÅŸatmak için stratejik bur yerde bulunan bu bakkal dükkanı için muhtemelen Amerika'dan gelen fonlar sayesinde dudak uçurtacak rakamlar teklif ediliyor. Milyonlarca doları reddeden dükkan sahibi Kudüslü Ebu Hatice verilen direniÅŸin isimsiz kahramanlarından biri. Bir yanda tehdit, mali baskı, fiziki ÅŸiddet uygulanarak evlerini, mülklerini terk etmeden direnen, Kudüs'ü savunan unutulmuÅŸ kahramanlardan sadece biri.
Önce, zaten fakirlik sınırında yaÅŸayan Filistinliye baÅŸ döndürücü rakamlarla mülkünü satması istenir. Kabul etmediÄŸi takdirde iÅŸgalcilerin her tür imkanı kullanarak yıldırma yöntemleri devreye girer. Bir yanda vergi, kapatma, gözaltı-sorgulama, tehdit ve her tür ÅŸantaj... Normal ÅŸartlarda bile yaÅŸama mücadelesi veren bu sahipsiz insanların gösterdiÄŸi direnç sadece bir serveti reddetmelerinden ibaret deÄŸildir; Müslümanların tarih önünde itibarlarını koruna mücadelesidir. Ne yazık ki bu sessiz, derinden sürdürülen mücadele Filistin dışındaki Müslümanlardan ne resmi düzeyde ne de sivil toplum düzeyinde sahip çıkan yok.
Kudüslü Ä°yad Ebu Hatice, direniÅŸinin bedelini her tür baskının yanı sıra ekmek kapısı dükkanının restorasyon bahanesiyle kapatılması ile ödüyor.
DiÄŸer tarafta ise, açıkça Kudüs'ün Siyonist sömürgeciliÄŸin baÅŸkenti kabul ederek büyükelçiliÄŸi taşıyacağını açıklayan Trump'a karşı resmi düzeyde korkunç bir sessizlik hakim. Kudüs'ü savunamayanlar Gazze'yi, Filistin'i savunabilir mi?
Hiç olmazsa Kudüs'ün YahudileÅŸtirilmesi hedefine doÄŸru her tür gayrı ahlaki yöntemi kullanarak ev ev, sokak sokak ele geçirmeye çalışan Ä°srail baskısına karşı direnen Filsitinlilere ekonomik anlamda destek olunmalı.
Artık Kudüs'ü ev ev, taÅŸ taÅŸ savunmanın vakti..
YeniÅŸafak (17 Ocak 2017)
Henüz yorum yapılmamış.