Dünya tarihinin en önemli hadiselerinden biri olan Ä°stanbul'un fethi, modern tarzda ilk defa Ä°htifalci Mehmed Ziya Bey'in giriÅŸimleriyle 1911'de kutlandı. Ancak fetih günü, bu tarihten önce de insanların zihninde önemli bir yer tutmaktaydı. Fethin yıl dönümlerinde zaman zaman Ä°stanbullular ÅŸehidlerin, gazilerin ruhları için hayır ve hasenat yapıp, Kur'ân-ı Kerim okurlardı. 17. yüzyılda yaÅŸayan Evliya Çelebi de, II. Mehmed'in Ä°stanbul'a ayak bastığı günün, halk arasında "Yevm-i Kudûm" olarak adlandırıldığını söyler. Yine 19. yüzyıl baÅŸlarında Rus deniz subayı Nikolay Klement, insanların fetih gününü unutmadıklarını, BoÄŸaz'da "Tatlı Su" adlı bir yerde bayram düzenlendiÄŸini anlatır. CoÅŸkun Ünsal, Vahdettin Engin, CoÅŸkun Yılmaz ve Ali Åžükrü Çoruk araÅŸtırmalarında Ä°stanbul'un fetih kutlamalarını anlatırlar.
Ä°ZÄ°N VERÄ°LMEYEN KUTLAMA
Fetih gününün modern anlamda kutlanılmasıyla ilgili ilk teÅŸebbüsler 1900'e kadar gider. Nitekim Ä°htifalci Mehmed Ziya Bey'den önce Ahmed Rasim Bey ve Nazif Sarurî Bey, Servet Gazetesi'nde 29 Mayıs 1900'de kaleme aldıkları yazıda, fetih kutlamalarına dikkati çekerler. Ahmed Rasim Bey, II. Abdülhamid'den üç ÅŸeyin özellikle yâd edilmesini ister ki bunlardan biri de Ä°stanbul'un fethidir. Ancak II. Abdülhamid, hükümdarlığı döneminde Ä°stanbul'un fethinin kutlanmasına müsaade etmemiÅŸti.
Tahttan indirildikten sonra 1914'teki fetih kutlamaları sırasında neden müsaade etmediÄŸini de ÅŸöyle açıklar: "Biz, Ä°stanbul'u Rumlar'dan zabtettik... Fetih günü onlar matem tutmak isterler... Biz tezahürde bulunursak onların hissiyatını rencide ederiz... Benim zamanımda bir kere Ä°stanbul'un fethi günü merasim yapmak istediler... Ben buna hissiyat noktasını nazara alarak müsaade etmedim... Bunlar hikmet-i hükümettir, çünki her hükümet tebaasının hepsinin hissiyatını da rencide etmemeÄŸe çalışmalıdır... Her nedense biz kendi kendimize mesele çıkarıyoruz..."
Ä°LK CUMA NAMAZI ESAS ALINDI
Osmanlı dönemindeki fetih kutlamalarında fetih günü deÄŸil, fetihten sonra Ayasofya'da eda edilen ilk cuma namazı esas alındı. Nitekim düzenlediÄŸi anma törenlerinden dolayı "Ä°htifalci" lakabını alan Mehmed Ziya Bey, modern anlamda ilk defa 1911'de icra edilen törenlerle ilgili "Fatih'in Ä°stanbul'da ilk cuma namazını eda ettiÄŸi günü baÅŸlangıç noktası olarak kabul ettik" demektedir. O dönemde Osmanlı topraklarında Hicri ve Rumi takvimler kullanılırdı. 29 Mayıs Rumi takvime göre 11 Haziran'a denk gelmekteydi. Osmanlı dönemindeki fetih kutlamaları ise Miladi 11 Haziran'dan sonraki ilk cuma günü icra edilirdi.
FETÄ°H KUTLAMALARI
Ä°lk defa 16 Haziran 1911 Cuma günü icra edilen törene sadece Hadika-i MeÅŸveret Mektebi katılmış, tören oldukça sönük geçmiÅŸti. 14 Haziran 1912 Cuma günü icra edilen ikinci törene ise Hadika-i MeÅŸveret Mektebi'ne ek olarak Ä°stanbul Sultânîsi ve Tefeyyüz Mektebleri katıldı. 1913'te tören yapılıp yapılmadığıyla ilgili herhangi bir bilgi mevcut deÄŸildir. 11 Haziran 1913 ÇarÅŸamba günü Sadrazam Mahmud Åževket PaÅŸa'nın öldürülmesinden dolayı kutlanmamış olabilir.
Fetih kutlamalarıyla ilgili ilk resmî tören, 12 Haziran 1914 Cuma günü yapıldı. Törene Ä°stanbul'da bulunan ortaokullardan liselere kadar pek çok mektep talebesi ve öÄŸretmenler, baÅŸta Ä°ttihat ve Terakki cemiyeti mensupları olma üzere büyük bir kalabalık katıldı. Tören, Ayasofya'da cuma namazının eda edilmesiyle baÅŸlamış, Fatih Camii'ne kadar mızıka eÅŸliÄŸinde bayraklarla süslenmiÅŸ caddelerde yüründü. Fatih Camii'ne varılınca baÅŸta Bahriye Nazırı Cemal PaÅŸa ve Mehmed Ziya Bey olmak üzere pek çok kiÅŸi ateÅŸli konuÅŸmalar yaptılar. Kutlamalara Ermeni ve Yahudi tebaa da katılmış, kürsüden kendilerine hassaten teÅŸekkür edilmiÅŸtir.
1914'ten sonra 11 Haziran 1915, 16 Haziran 1916, 15 Haziran 1917 Cuma günleri genel olarak aynı ÅŸekilde tören icra edildi. 1918'e gelindiÄŸinde kutlamanın günüyle ilgili bir düzenleme yapıldı. Bu manada Miladi 29 Mayıs 1918 ÇarÅŸamba fetih günü kabul edildi, 31 Mayıs 1918'de de tören yapılacağı duyuruldu. Ancak gece Fatih semtinde çıkan yangından dolayı tören iptal edildi. Ä°stanbul, 6 Ekim 1923'e kadar iÅŸgal altında kaldı. Bu tarihten sonra, fetih yerine 6 Ekim'de Ä°stanbul'un kurtuluÅŸuyla ilgili törenler icra edildi. Fethin 500'üncü yılı olan 29 Mayıs 1953'te tekrar icra edilmeye baÅŸlanan törenler, günümüze kadar bazı yıllarda büyük kutlamalar yapılarak geldi.
Yunanistan'da ayin yapılıp, Adalar'da bayrak yarıya indirildi
1912'DE "Ä°stanbul'un düÅŸüÅŸü" münasebetiyle Yunanistan ve Girit'te kilisede ayin yapıldı. Yunanistan'daki ayine baÅŸta Prens Nikola olmak üzere devlet adamları ve büyük bir kalabalık katıldı. Bu ayin ve ayinden sonraki günlerde Atina matbuatında Türklerle ilgili yapılan yorumlar Osmanlı yetkililerince devlete rapor edilmiÅŸtir.
12 Haziran 1914 Cuma günü Ä°stanbul'da kutlamalar yapılırken Adalar Belediye Reisi Yanko Efendi, matem için bayrağı yarıya indirmiÅŸti. Bu durum haber alınır alınmaz Åžehremaneti harekete geçti ve suçlular hakkında soruÅŸturma baÅŸlatıldı. Meselenin tetkiki için Adalar'da incelemelerde bulunan MüfettiÅŸ Fehmi ve Nedim Bey, Adalar Belediyesi'nde ciddi bazı yolsuzluklar olduÄŸunu da ortaya çıkardılar.
İstanbul'un dışındaki fetih kutlamaları
FETIH, Edirne'den Bursa'ya, Çanakkale'den Diyarbakır'a pek çok farklı yerde de kutlanmış, Ä°stanbul'a tebrik telgrafları çekilmiÅŸtir. 1914 ve 1915'te Üsküdar'da fetihle ilgili anma toplantıları yapıldı. Bunlardan 3 Temmuz 1914'teki Ä°stanbul'un fethinden sonra Ayasofya'da kılınan ilk cuma namazında hutbeyi okuduÄŸuna inanılan ve Üsküdar'da medfun bulunan Ä°brahim Fakih adında bir ÅŸahsiyetle ilgilidir. 25 Haziran 1915'te ise fethe yaptığı katkıların ön plana çıkarıldığı AkÅŸemseddin adına bir ihtifal tertip edildi.
Sabah Gazetesi
Henüz yorum yapılmamış.