Salgından sonra tövbeler bozulacak mı?
Follow @dusuncemektebi2
“Camus için veba mikrobu insanların duyarsızlığını, bilinçsizliğini ve ben merkezciliğini; kısacası içlerindeki kötülüğü temsil ediyordu. O’na göre insanlar bu duygularını terk etmedikçe bu mikrop (bugün virüs) insanlık için tehdit olmaya devam edecekti.
Her ne kadar salgınla gelen saÄŸlık sorununun olumsuz etkilerini atlatıyor olsak bile artan ekonomik sıkıntılarla birlikte önümüzde herkesin kendini ve etrafını düÅŸünmek zorunda kalacağı, kontrol etmek zorunda olacağı zor bir dönem var.
Ve bu dönem yarın baÅŸlıyor.
Adı da “Kontrollü Sosyal Hayat”.
Bundan sonra ne olacak?
**
Ä°ÅŸ dünyasının yakından tanıdığı ünlü psikolog Prof. Dr. Acar BaltaÅŸ, Çin’den dünyaya yayılan ve küresel ekonomik ve sosyal düzeni alt üst eden Kovid19 salgınının getireceÄŸi deÄŸiÅŸimi, ünlü yazar Albert Camus’un veba romanı üzerinden ÅŸöyle anlatıyor;
“Camus için veba mikrobu insanların duyarsızlığını, bilinçsizliÄŸini ve ben merkezciliÄŸini; kısacası içlerindeki kötülüÄŸü temsil ediyordu.
O’na göre insanlar bu duygularını terk etmedikçe bu mikrop (bugün virüs) insanlık için tehdit olmaya devam edecekti.
Salgın süresinde evlerine kapanıp dua eden ve tövbe eden ve farklı bir insan olmaya söz verenler, salgının bitmesiyle sokaklara dökülüp kutlamalara katılıyor ve hızla eski alışkanlıklarına dönüyordu.”
**
Bugünkü salgına benzer davranış ve yorumların aynısı roman kahramanları tarafından dile getiriliyor.
Prof. BaltaÅŸ nasıl anlatıyor özetleyerek onun ifadeleriyle devam edelim;
Roman 1940 yıllarının birinde Cezayir’in Oran kentinde yaÅŸanan veba salgınını konu ediniyor.
Kentin papazı, Tanrı’nın günahlarının bedelini ödemesi gerekenleri bu yolla aldığına inanıyordu.
Kentin doktoru ise bilimi ve direnmeyi temsil ediyordu.
Zaman içinde masum çocukların da ölmeye baÅŸlaması vebaya direniÅŸte tüm safları birleÅŸtirdi.
Bu süreç içinde insanlar korkudan sadece fiziksel deÄŸil duygusal bir uzaklaÅŸma içine de girdi.
**
Her türlü krizin en az zararla atlatılmasında üç kuruma güven büyük önem taşır. Bunlar bilim, medya ve kamu yönetimidir.
Ancak dünyanın her yerinde politikacılar bu güveni zedelemektedir.
Dolayısıyla bu üç kuruma güven ne ölçüde yüksekse, krizlerin niteliÄŸi ne olursa olsun (doÄŸal afet, ekonomik, saÄŸlık veya güvenlik) en az zararla geride bırakılır, yaralar sarılır ve hayat mümkün olan en kısa zamanda normale döner.
**
Krizler bazı konularda uzun sürecek deÄŸiÅŸikliklerin hızla gerçekleÅŸmesini saÄŸlar.
Bu deÄŸiÅŸikliklerin başında uzaktan / evden çalışma ve uzaktan eÄŸitim gelecek.
Evden çalışma uygulaması çalışanların içindeki yaratıcı potansiyeli ortaya çıkartmak için bir fırsat olacak.
Ä°kinci büyük deÄŸiÅŸiklik, uzaktan eÄŸitim konusunda olacak.
Zamandan ve mekândan bağımsız eÄŸitim kaçınılmaz olarak kalıcı olacak ve eÄŸitimin niteliÄŸi yükselecek.
**
Başka neler kalıcı olacak?
Åžirketlerde hiyerarÅŸi zayıflayacak, geleneksel yönetim yapısı deÄŸiÅŸecek ve karar mekanizmaları çeÅŸitlenecek.
Sınırlı da olsa evden çalışma, kadınların iÅŸ hayatındaki sayısını ve etkinliÄŸini artıracak.
Türkiye’de ÅŸirket iflasları ve nakit akışını yönetemeyen iÅŸletmelerin el deÄŸiÅŸtirmesi kaçınılmaz olacak.
Ä°ÅŸsizlik artacak, emeklilik sistemleri zorlanacak, yeni vergiler gelecek, gelir ve servetler küçülecek.
**
Önümüzde iki senaryo gözüküyor.
Birincisi iyimser senaryo: Ä°nsanlar tüketim alışkanlıklarını sorgulayacak, dayanışma, insani deÄŸerler, ihtiyacın ötesinde mal edinme ve lükse yönelme eÄŸilimi zayıflayacak, doÄŸaya verilen zararın farkındalığıyla ona daha saygılı olacaklardır.
Ä°kinci ve kötümser senaryo: Uzun süreli resesyon ve iÅŸsizliÄŸin yol açtığı sosyal huzursuzluklar, demokrasisi kırılgan ülkelerde rejimlerin sertleÅŸmesine, içe kapanma, ırkçılık ve ayırımcılığın artmasına yol açacaktır.
**
Bir kere daha anladık ki, bilgi davranışı değiştirmiyor.
Korku ortadan kalktığında, insanlar bastırılmış duyguların coÅŸkusuyla eski alışkanlıklarına ve dünyaya zarar veren tüketim alışkanlıklarına geri dönecek ve Camus’nün 80 yıl öncesini anlattığı Veba romanında olduÄŸu gibi bütün tövbelerini unutacaklar.
**
Prof. Dr Acar BaltaÅŸ, salgın bittiÄŸinde tövbeler bozulacak diyor.
Büyük fikir ve düÅŸünce insanı Mehmet Akif de ÅŸöyle diyordu;
‘Tarih’i ‘tekerrür’ diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?
**
Not; Yetkili kiÅŸi ve kurumlara;
65 yaÅŸ üstü büyüklerimize yönelik uygulanan yasakların daha insani hale getirilmesi gerektiÄŸini düÅŸünüyorum.
Bu konuda toplum saÄŸlığı psikolojisi ve sosyolojisi konusunda uzman kiÅŸilerden görüÅŸ alınarak acilen yasakların esnetilmesini öneriyorum.
YaÅŸar Süngü / YeniÅŸafak
Henüz yorum yapılmamış.