Abdurrahman Dilipak: Aklınızı kiraya vermeyin
Follow @dusuncemektebi2
Size İlahlık ve Rablik taslayanlardan uzak durun. Aklınızı kiraya vermeyin. Bilmediğimiz şeylerin peşine düşmeyelim. Bizi kendi lideri, örgütü, cemaatine çağıranlara itibar etmeyelim, bizi Allah’a, Resulüne, kitaba çağıranlarla beraber olalım. Hatasız olduklarına itibar edilen kişilerden ve örgütlerden uzak duralım.
Nefsimize güvenmeyelim. O bizi dostu olduÄŸu Åžeytanın dostu yapmak ister. Åžeytanın dostlarından uzak duralım. TaÅŸlanmış, lanetlenmiÅŸ Åžeytanın ÅŸerrinden ve Hannas’ın vesvesesinden Allah’a sığınalım. Heva ve heveslerden uzaklaÅŸalım. Dünya oyun ya da eÄŸlence yeri deÄŸil. Bizim boÅŸa geçirecek bir saniye zamanımız yok aslında, boÅŸa harcayacak bir kuruÅŸ paramız da yok, feda edecek tek bir insanımız olmadığı gibi. “Bana kimse karışamaz” demeyin, bize yanıldığımızda bizi uyaracak, bize öÄŸüt verecek dostlara ihtiyacımız var. Ama ne öÄŸüt veren kaldı, ne öÄŸüt alan. ÖÄŸüt veren kiÅŸilerin öÄŸütleri de aslında “öÄŸüt” deÄŸil. Eskilerin “Kaht-ı Rical” dedikleri bir “adam yokluÄŸu” döneminden geçiyoruz. “Cilalı adam devri”. Adam dediklerinizin kıymeti, banka cüzdanı ile tartılıyor.
Kur’an-ı Kerim bizim temel rehberimiz olmalı. Tabii, onu rehber edinmenin birinci ÅŸartı okumak. Hem lafzını, hem manasını. Onun manasını doÄŸru anlamak için Hadis, “siret” ve “sünnet”i, “nüzul” ve hadislerin “vürud sebebi”ni bilmek gerekiyor. Bilmek yetmiyor, anlamak gerekiyor. Anlamak yetmiyor iman etmek gerekiyor. Ä°man edince de onu yapmak gerekiyor. EmrolunduÄŸumuz gibi dosdoÄŸru olmamız gerekiyor. Okuyan var mı ki, ötekilere sıra gelsin.
Bakın bu dünyada her ÅŸey geçicidir. Zaferler, yenilgiler, mutluluklar ve acılar. Hayat gece ve gündüz, iniÅŸ ve yokuÅŸlarla devam edip gidecek. Akif’in dediÄŸi gibi “Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete ram ol / Yol varsa budur, bilmiyorum baÅŸka çıkar yol.” Övünmek ve dövünmek deÄŸil, sabreden, ÅŸükreden ve direnenlerden olmak. Ä°man en büyük nimettir. “Allah var gam yok!” Güzel ÅŸeyler yapalım ve yaptığımız ÅŸeyleri en güzel ÅŸekilde yapalım. Zalimler, fasıklar ve cahillerden olmayalım..
Biz ahir zaman Peygamberinin ümmetiyiz. Fitne zamanıdır. Sabır.. Sabır.. Nefsimizin hilelerine karşı Allah’a sığınalım. Nefsimize taht kurup oturan bir Åžeytan, kulağımıza sürekli bir ÅŸeyler fısıldayarak vesvese veren bir Åžeytan var!
Size Ä°lahlık ve Rablik taslayanlardan uzak durun. Aklınızı kiraya vermeyin. BilmediÄŸimiz ÅŸeylerin peÅŸine düÅŸmeyelim. Bizi kendi lideri, örgütü, cemaatine çağıranlara itibar etmeyelim, bizi Allah’a, Resulüne, kitaba çağıranlarla beraber olalım. Hatasız olduklarına itibar edilen kiÅŸilerden ve örgütlerden uzak duralım. Sizin önlerinde “musalla taşında meyyid gibi” olmanızı isteyenlerden uzak durun. Hz. Ömer öyle der, “Ben yanıldığımda beni uyarmayan kiÅŸi benden uzak dursun, onda hayır yoktur. Biri beni, ben hata yaparsam ve o kiÅŸi beni Hakikat üzere uyarırsa ve ben kendimi düzeltmezsem, o kiÅŸi benden uzak dursun, çünkü bende hayır yoktur”. Ehliyet ve liyakatın, istiÅŸare ve ÅŸûranın itibar görmediÄŸi yerlerden ve kiÅŸilerden uzaklaşın. RüÅŸvet, torpil, kavmiyetçilik, kibir, zorbalık, adaletsizlik olan yerden, yalan konuÅŸulan, dedikodu, iftira, gıybet edilen, galiz sözler söylenen yerlerden ve kiÅŸilerden uzak durun.
Cahillerden uzak durun, münafık, kafir, cahil, fasık, müfsid, edepsiz, tembel ve korkak, merhametsiz, kıskanç, cimri, kibirli kiÅŸilerden uzak durun. “Biz emâneti, göklere, yere ve daÄŸlara teklif ettik de onlar, bunu yüklenmekten çekindiler, (mesûliyetinden) korktular. Onu insan yüklendi. DoÄŸrusu o, çok zâlim ve çok câhildir.” (Ahzâb, 72) buyurur Allah(cc). Acele etmeyelim, geç de kalmayalım. Haksızlık etmeyelim ve haksızlıklar karşısında susanlardan da olmayalım. Hiçbir ÅŸeyi ihtirasla istemeyelim ve muhterislerden uzak duralım. Yoksa o bizim imtihanımız olur. Dua ile istenen belaya dönüÅŸür. Şımarmayalım, nankörlük de etmeyelim. Menfaatçilerden uzak duralım. Kıskançlık ve hased etmeyelim. Bunlardan uzak duralım. Acziyetimizi bilelim ve aciz insanların önünde onları hakettiklerinden fazla yüceltmeyelim ki birilerinin tevazuu birilerinin kibirine vesile olmasın. “Ä°nsan, aceleci (bir tabiatta) yaratılmıştır…” der kitap (Enbiyâ, 37)’de. Ve diÄŸer ayetlerde bu uyarılar devam eder: “Hayır! DoÄŸrusu siz, yetîme ikram etmiyorsunuz; yoksulu yedirmeye birbirinizi teÅŸvik etmiyorsunuz! Haram helâl ayırmaksızın mirâsı hırsla yiyorsunuz. Malı aşırı derecede seviyorsunuz!” (Fecr, 17-20) “Gerçekten insan, pek hırslı (ve sabırsız) yaratılmıştır. Kendisine fenâlık dokunduÄŸunda, sızlanır, feryâd eder, ona imkân verildiÄŸinde ise cimrileÅŸir, pinti kesilir.” (Meâric, 19-21) “Ä°nsanları arkadan devamlı ayıplayıp çekiÅŸtiren (Hümeze), yüzlerine karşı da onlarla alay etmeyi âdet edinen (Lümeze) her kiÅŸinin vay hâline! O malı toplar ve onu sayıp durur. Malının gerçekten kendisini ebedî kılacağını sanır. Hayır yemîn olsun ki o hutameye (cehennem ateÅŸine) atılacaktır.” (Hümeze, 2-4) “Sakın şımarma! Muhakkak ki Allah şımaranları sevmez.” (Kasas, 76) “…Nefisler kıskançlığa meyilli olarak yaratılmışlardır…” (Nisâ, 128) “Kim nefsinin hırs ve cimriliÄŸinden korunursa iÅŸte onlar felâha erenlerin tâ kendileridir.” (HaÅŸr, 9) “Allah sizi önce zayıf olarak yarattı, zayıflığın ardından size kuvvet verdi, kuvvetin ardından da tekrar bir zayıflık ve ihtiyarlık verdi…” (Rûm, 54) Allah bizi mallarımız, canlarımız ve sevdiklerimizle, kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecek. Gelecek günler, geçen günleri aratabilir. Dünyanın, bölgemizin hali pek iyi deÄŸil. Her topluluk layık olduÄŸu gibi idare olunacak olunca halimiz de pek iyi deÄŸil. O zaman kendimizi deÄŸiÅŸtirelim ve kurtuluÅŸ için Allah’ın ipine sarılalım. Hiç kimse gayb hazinelerinin anahtarına sahip deÄŸil. Zafer kimsenin elinde deÄŸil. Öte yandan; biz çaresiz de deÄŸiliz. Bizi, gören, duyan, bilen, hüküm sahibi, bizi yeryüzünün varisi kılmak isteyen, “ol” deyince olduran, “öl” deyince öldüren bir Allah var! O’nun kolaylaÅŸtırdığından daha kolay, zorlaÅŸtırdığından daha zor bir iÅŸ yoktur. O, cahiller ve zalimler topluluÄŸuna yardım etmeyeceÄŸini söylüyor. O zaman, yapmamız gereken ÅŸey, durmamız gereken yer belli deÄŸil mi. Selâm ve dua ile.
Yeniakit
Henüz yorum yapılmamış.