İbrahim Tenekeci'nin kaleminden: Yatanın yürüyene borcu vardır
Yatanın yürüyene borcu vardır. Dikkat edilirse, oturanlara değil yürüyenlere, çalışmayanlara değil çalışanlara, eser üretenlere, emek verenlere saldırı düzenleniyor. Bu hep böyle olmuştur. Halk Partisi, kayda değer eser veremeyince hırsının esareti altında kalan vasat edebiyatçılara benziyor.
Sıklıkla orduyu göreve çağırmış, milletin tercihine hiçbir zaman itibar etmemiÅŸ, her fırsatta tehditler savurmuÅŸ, antidemokratik uygulamalar konusunda suç makinesine dönüÅŸmüÅŸ, siyaseten sabıka kaydı hayli kabarmış, kanlı darbe giriÅŸimine 'tiyatro' demiÅŸ bir adresin "baÅŸka bir ÅŸekilde" ifadesi elbette sorunludur ve ciddiye alınması gerekir.
28 Åžubat sürecinde ve devam eden yıllarda yaÅŸanan hukuksuzluk vakalarında öne çıkan, hak ihlallerinde rol oynayan isimlerin sonradan hep aynı partinin çatısı altında toplanması, bize malum zihniyetle ilgili bir fikir veriyor. Hafızamız ve duygularımız ister istemez harekete geçiyor.
Vaktiyle "ey ima edenler iman ediniz" diye yazmıştım. Bunların demokrasi anlayışı "ima" üzerine kuruludur. Milletin teveccühünü kazanıp yönetime gelmiÅŸ bir insanı sırf kendilerinden deÄŸil diye "diktatör" ilan etmeleri, gerçekten de hastalıklı bir haldir. Referandumla kararlaÅŸtırılmış olan mevcut sistemi "tek adam / tek parti" diye eleÅŸtirenlerin çoÄŸunlukla Kemalist olması, sakin kalarak yorum yapılamayacak bir durumdur.
Sayın ErdoÄŸan'ın üslubu sertmiÅŸ, ülkeyi kutuplaÅŸtırıyormuÅŸ. Diyelim ki doÄŸrudur. Cennetmekân Necmettin Erbakan, Cumhuriyet tarihinin en kibar siyasetçilerinden biri, belki de birincisi idi. Ona neler yapıldığını elbette unutmadık. Meselenin üslup olmadığını, aslında inançla ilgili olduÄŸunu gayet iyi biliyoruz. TahammülsüzlüÄŸün esas kaynağı iÅŸte burasıdır.
Ä°stediÄŸini söyleyen istemediÄŸini iÅŸitir. Hem her istediÄŸimizi söyleyecek, hem de karşılık gelince ÅŸikâyet edeceÄŸiz. Böyle bir ÅŸey olabilir mi? YiÄŸitlik bu mudur?
Yatanın yürüyene borcu vardır. Dikkat edilirse, oturanlara deÄŸil yürüyenlere, çalışmayanlara deÄŸil çalışanlara, eser üretenlere, emek verenlere saldırı düzenleniyor. Bu hep böyle olmuÅŸtur: Bir yandan iÅŸ yapar, bir yandan da ÅŸahsiyeti küçük, kabiliyeti düÅŸük, buna karşılık hırsı ve kibri büyük kimselerle uÄŸraşırsınız.
Halk Partisi, kayda deÄŸer eser veremeyince hırsının esareti altında kalan vasat edebiyatçılara benziyor.
Ä°ÅŸ yapan, eser veren, karşılık gören isimleri ve adresleri hiç durmadan hedef almaları bundandır.
Åžu salgın günlerinde, milletin dayanışmasına dahi hasımlık edenlerin 'halkçı' olması, belki de sadece bu topraklara mahsus bir çeliÅŸkidir. Son sözümüz bu olsun: Biz sizin her ÅŸeklinizi biliyoruz.
Kaynak: Fikriyat
Henüz yorum yapılmamış.